birkaç güne tam tersini gerçekleştireceğim eylem. ev kadınlığından istifamı verip 5 ay ailemden uzakta, tek başıma çalışacağım. çalışacağım iş, alacağım para da atla deve değil. geleceğe yatırım, öğrenme isteği gibi faktörler dolayısıyla böyle bir yola çıktık. gelecekte hem çalışıp hem de aileme daha fazla vakit ayırabileyim diye.
ortaokulda bir türkçe öğretmenimiz vardı. *ne yaptığınızın bir önemi yok, yeter ki bir şey yapın. yaptığınız şeyin en güzelini yapın. kendi hayatınızı kendiniz kazanın demişti. gerçek bir cumhuriyet kadınıydı. içime nasıl işlediyse bunca zaman evde durmayı hiç kendime yakıştıramadım. ufak tefek işler yaptığım olur ama evlendikten sonra hiçbir zaman kendi başıma hayatımı idame ettirecek bir kazancım olmadı. evlenmeden önce işimin başındaydım. yani zehri de almıştım bir kere, bu ayrıcalığın ne demek olduğunu gayet iyi bilen biriyim. hayat şartları, yaşadığımız yerlerde iş seçeneğinin çok kısıtlı olması, çocuğumuzu tek başımıza büyütmemiz vs derken evlendikten sonra çalışma fırsatım ancak oldu. evde kaldığım süreçte eşimle, kızımla çok güzel zamanlar yaşadık. kızımı istediğim gibi yetiştirme şansım oldu. bunları yaşayabilmek de bir lüks. hele insan biraz da rahata alışınca... fakat o ortaokuldaki kız çocuğuna bir borcum var. bir söz vermişim kendime belli ki. kendi kızıma, bütün çocuklara örnek olabilmek adına sahalara geri döneceğim. çok çok zor bir 5 ay olacak benim için. neler yapabildiğimi, ne kadar yapabileceğimi görmek için yola çıkmam lazım. kızım için; birbirimizden ayrı geçireceğimiz günlerin ve gecelerin sabrını her ikimize de diliyorum.
hemcinslerime ortaokuldaki öğretmenimden duyduğum şu sözleri de iletmek boynumun borcudur:
- ne iş yaptığınızın hiçbir önemi yok. ben bir öğretmenim. işe gelirken sabah kapıda karşılaştığım temizlikçi kadının bana günaydın demesindeki gururla gurur duyuyorum. ikimiz de aynı saftayız. çalışan, emek veren, hayatının kazanmaya çalışan safta. siz siz olun, mesleğiniz ne olursa olsun işinizi hakkıyla yapın. önemli olan ne iş yaptığınız değil, işinizi nasıl yaptığınızdır ve günün sonunda kendi emeğinizle birşeyler elde edebilmenin gururudur.
bu 1 mayısı en çok ben kutlayacağım biliyor musunuz ^^
kabak cekirdegi5 profili
-
işi bırakıp ev hanımı olmak
-
ekşi sözlük dertleşecek insan veritabanı
kesinlikle ben degilim.
sunu bilmelisiniz ki gecenin bu saatinde hepimizi ayakta tutan sey her ne ise birgun elbet gececek.
esen kaliniz. -
özgeçmişini bir film adıyla anlat
(bkz: her sey cok guzel olacak)
-
oy pusulasını sandığa atarken söylenenler
60 yasini geckin, telviye citir gibi bir annem var benim. yolda nobet tutan asker gorse; "hayirli nobetler oglum sizin sayenizde rahat uyuyoruz", polis falan gorse "hayirli isler oglum sizin sayenizde biseyler biseyler", doktor gorse "hayirli musteriler" * filan diyor. kaymakamlar filan bile bu kadar selamlamiyordur halkini :)
sabah telefonda konusuyoruz:
ben: oyunu kime verdin gı?
annem: alti oka verdim oburunun bi tarafina batsin diye.
ben: sandik gorevlilerine ne dedin peki?
annem: ozgurluk ve baris olsun dedim.
der cunku. gadin anam * -
sevilen kişiden vazgeçme eşiği
"kötü günümde yanımda olmadığından vazgeçtim.
canın sıkıldığında benimle paylaşmadığını, kırılacak veya tedirgin olacak olsam bile düşüncelerini açıkça söyleyemediğini anladığım an vazgeçtim..
bana yalan söylediğini anladığım zaman, gözlerime baktığında kalbinle bakmadığını ve bana hala söylemediğin şeyler olduğunu hissettiğim an vazgeçtim..
her sabah benimle uyanmak istemediğini, geleceğimizin hiçbir yere gitmediğini anladığım an vazgeçtim..
düşüncelerime ve değerlerime değer vermediğin için vazgeçtim.
ağrılarımı dindirecek sıcak sevgiyi bana vermediğinden vazgeçtim..
sadece kendi mutluluğunu ve geleceğini düşünerek beni hiçe saydığın için vazgeçtim..
tablolarımda artık kendimi mutlu çizemediğim ve tek neden sen olduğun için vazgeçtim..
bencil olduğun için vazgeçtim..!
bunlardan sadece bir tanesi senden vazgeçmem için yeterli değildi.
ama hepsini düşündüğümde senin benden çoktan vazgeçtiğini anladım.
bu yüzden ben de senden vazgeçtim" *
edit: sevilen kisiden vazgecmek onu sevmekten vazgecmek anlamina gelmez. sevebilmek bazi insanlar icin allahin bir lutfudur ve o kisiler sevdigi zaman hakikatli, aklibasinda severler. bu durumda sevilen sevme yolunda seveni bir yere kadar alip goturendir, eslik edendir. diyor ya nazim usta; "sen elmayi seviyorsun diye elmanin da seni sevmesi sart mi?" ya da metin erksan sevmek zamani'nda ne guzel islemisti sevmenin seven kisiyle alakali bir sey oldugunu.. midemize giren her kampi ask sanmiyorsak ancak anlariz bu doga olayini. basa geldigi zaman bazen vazgecmenin de o sevgiye dahil oldugunu gormek gerek. kotu anmamak adina, daha fazla kirilmamak ve kirmamak adina onu sevmekten degil, ondan vazgecmek gerek. hadi saglicakla..