yurt dışında koşan bir türk olarak hayatımdan ve sağlığımdan memnun olduğum için kimseye girip çıkmaması gereken eylem.
amına koyim türkiyeden bunların her boka maydanoz olmasından kaçtık burayı da gelip buldular.
biz koşuyoruz ama bütün dünya sizin toksik zihniyetinizden kaçıyor. bu kadar irin biriktirmek de sağlıklı değil bir uzmana görün yoksa menisküsü bile mumla arayacaksın
le le le makine12 profili
-
yurtdışında yaşayan türklerin koşma tutkusu
-
imamoğlu'nun göreve dua ile başlaması
duayı tekeline almış olan parti seçmenini kıpır kıpır etmiştir.
şimdi halkı kandırmak için başka bir şey bulmaları gerekebilir -
ülkeyi terkeden doktora söylenmek istenenler
eğer gideceğiniz yer almanya ise ve küçük şehre gelmiyorsanız buradaki gurbetçi tayfa türkiyedekilere rahmet okutacak. oldukça kalitesiz ve eğitimsiz insanlar. sadece almanlara hizmet vereceğiniz küçük şehirler varsa oraya gidin. yoksa yine muhatabınız türkler olacak.
ben konuşmaya tahammül edemiyorum siz bayağı bayağı randevu vereceksiniz bu tiplere. kendinizi aşti terminalinde hissetmeniz işten bile değil. mümkünse ingiltere ve abd gibi ülkelere giderseniz böyle sorunlarınız olmaz veya daha az olur. yoksa kısa vadede balayı iken uzun vadede yağmurdan kaçarken doluya tutulmak olur. -
özbek kıza metroda yapılan ırkçılık
yalnız kendi de konuşurken önyargılı ve saygısızca konuşuyor. teyzenin yaptığı patavatsızlığın aynısını yapmış.
türkiyede insanlar çoğunlukla yaşlılara yer verir. bu oran avrupadan bile öndedir. yani sınırlı çevresine aldanarak bu şekilde açıklama yapması yanlış.
yaşlı dediği insan 50lerdeyse orası ayrı. ama o da yaşlı değil. ait olmadığı toplumu eleştirmek onun haddine değil. beğenmiyorsan ülkene dönebilirsin. teyze doğru demiş, ama yanlış sebeple demiş.
hiç samimi bulmadım. bu şekilde önyargılı konuşan birinin anlattıkları bana inandırıcı gelmiyor. -
konya'da arkadaşını diri diri gömen adam
ne biçim ülke anasını satayım ya.
bu ülkenin içişleri bakanı ne yapıyor? belediye seçimlerine mi hazırlanıyor? bu rezillik nedir ya gotham cityde miyiz biri bir şey yapsın artık ya.
akpli seçmen yüzünden ne canlar gitti şu memlekette umarım mutlulardır. eserleriyle gurur duyuyordur ezanlar dinmedi. ama selalar ezandan neredeyse daha fazla okunmaya başladı. bu gurur hepinizin. -
şekerci cafer erol'un önündeki fotoğraf kalabalığı
insanların noel pazarı özleminin bir sonucudur. ülkedeki baskıyı şimdi anlıyorsunuz değil mi?
tek tük kurulan noel pazarları allahtan palalı saldırgan tiplerin dikkatini çekmemiş ki orada duruyor. ama her yerde değil ve giriş parayla. malum pasaport kese kağıdına dönüştü avrupada. insanlar gidip göremiyor. döviz olmuş anasının nikahı.
ne olurdu ki 1 aylığına yenikapıda yap bu atmosferi. işıklandır, rengarenk şekerler sat bir tane de lunapark. yemeğe de somon pahalı olur. bas döneri, balık ekmeği, köfte ekmeği, kur kestaneciyi, hatta kendi rengini de ekle macun şekerden ekle. ulan insanlar iki pazar gördü diye hristiyanlığa topluca meyilli ise neden zorla müslüman yapıyorsun ki? kel alaka.
yok değilse bırak eğlensin insanlar, bol bol fotoğraf çeksinler. niye adamlara kadıköyde izdiham yarattırıyorsun.
geçen fener rum kilisesi miydi? hangisiydi ya? bedavaya açılmıştı da izdiham olmuştu. oğlum ülkede onca kilise, dini mekan, tarihi bina var. buranın yetkilileriyle işbirliği yapıp daha iyi reklam yapsana insanları çek. başka kültürleri, tarihleri yakından tanısınlar. fotoğraf çeksinler.
fotoğraf çekenlere de kızmayın amk dünyanın her yerinde olan bir şey. ananıza küfretmiyorlar instagramda paylaşım yapıyorlar. bırakın heveslerini alsın insanlar.
neyden keyif alıyorsa insanlar sizi bir sıtma tutuyor. bir salın amına koyim insanları. sülük gibi yapıştınız yakalarına ne yapsalar kulp takma derdindesiniz. -
annesinin boğazını keserek öldüren çocuk
"kim bilir neler yaşamış"
-yaşadığını sikeyim. sanırsın katil olmayan kimse yaşamında travma görmüyor.
"ülkece buhrandayız"
-buhranınızı sikeyim.bir siz yaşıyorsunuz siktiğimin buhranını. bizim hayatımız güllük gülistanlık o yüzden bıçaklamıyoruz kimseyi.
"annesiyle kavga ediyormuş"
-kavganızı sikeyim. ergenken hepimiz kavga ettik. hormonlar insanı rahat bırakmıyor zaten. karşıdaki ses çıkarmasa bile kuruluyorsun. üstüne ceket giy dediği için dövecek noktaya geliyorsun. ama insanlığını kaybetmek için bahane olabilir mi?
her anası babası boşanan her buhran yaşayan her kavga eden eline bıçak alıp boğaz kesecekse bunu normalleştiren toplumun cibiliyetini sikeyim. babası en azından kaçıp kendini kurtarmış yoksa onu da bıçaklamayacağının garantisi yok.
18 yaşından genç olması da umrumda değil. umarım daha büyük buhran geçiren biri tarafından boğazı kesilir en azından son nefesinde katlettiği kadın ile empati yapmasını öğrenir.
edit: gencin bahanesi d vitamini eksikliğinden annesini sorumlu tutmuş link burada berserk luthien adlı yazara teşekkürler -
türkiye'de yaya geçidinde durulmamasının nedeni
bahanelerdir.
insanlar durmak istemiyor. herkesin acelesi var. bir de yaya geçidinde çarpılacak yaya yüzünden alacakları cezadan korkmuyorlar.
en ucuz şey bu ülkede insan hayatı. -
ısrarla meslek soran yeni tanışılmış kız
ısrarla cevap verilmemesi daha garip geliyor bana. napıyorsunuz olm kara para mı aklıyorsunuz? söylesene kıza ne iş yaptığını.
paragöz kız kendini çok iyi kamufle eder merak etmeyin. onlar bordo berelidir kendilerini böyle basit sorularda afişe etmezler. paranoya yapmanıza gerek yok erkenden.
onlar aşkınızdan ölüp bitenler size ciğerini vermeyi teklif edenler arasından çıkıyor genelde. -
almanya'da her şeyin posta ile olması
yav bir siktirin gidin afedersiniz.
türkiye dijitalleşmeye geçtiği için bilgileri çaldırıyormuş. olm türkiye dijitalleşmeye geçmeyip mektup sistemine geri dönse bile o bilgileri çaldırmanın bir yolunu bulurdu merak etmeyin. zaten site olmayan binaların çoğunun her daire için ayrı posta kutusu bile yok. bir posta kutusu var. ağzı hep açık gelen oraya atılıyor. sığmayan üste konuyor. bütün bilgileri postayla göndersen daha güvenli olacağına inanıyor musun gerçekten? türkiye her zaman türkiye. halk her çağda mağdur.
almanya posta ile belgeler geldi diye daha mı güvenilir? orada bile bazen zarf posta kutusunun üstüne konuyor. evde sakladığın belgeler her zaman güvende değil. insanlar parasını bile zor saklıyor. icabında bir postacı veya mektup ayıran görevli alıp mektubu cebe atsa mağdurun yapacağı tek şey o mektubu bir daha istemek olur. ama bilgileri gideceği yere gider.
almanya bu kağıt kürek olayında sıçmıştır. bunu gelişmiş ülke vatandaşları da kabul edip şakasını yapmaktadır. ama bizimkiler o kadar gelişmemiş bir ülkeden geldikleri için akpli dayılar gibi övecek bir sebep bulurlar. adamlar daha asıl sebebini adam akıllı açıklamamışken belki kendileri bile bilmezken bu dayılar çoktan sebep yaratmıştır bile. canım vatanım. -
orta yaşlı erkeklerin 18 yaşındaki kızlara yazması
18li kızlar bize yazıyor amk. herkes beleş para kazanmanın peşinde neyin kafasını yaşıyorsunuz? önce kadınları eğitin.
siz yapmıyorsunuz diye başkası yapmıyor anlamına gelmiyor. herkes kısa yoldan para kazanmak istiyor. ve genç kızlar herşeyin en lüksüne en kısa yoldan sahip olmak istiyorlar. bunun nereden geçtiğini de çok iyi biliyorlar..
bir genç kızla sugar daddy aradığı için takılma amaçlı "ya adam seni beğenmezse" dediğimde verdiği cevap "olmazsa konsluk yaparım sınıf arkadaşlarımdan yapan çok var" oldu.
o kadar normalleşmiş o kadar sıradan onlar için. ama nedense genelde 40-50 yaşlarında bir adamın yanında 20sinde genç kız görünce herkes adama odaklanıyor. kimsenin yaşı kaç olursa olsun o adamın genç kız tarafından manipüle edilebileceği aklına gelmiyor. 20 yaşındaki kadar 60 yaşındaki de kandırılabilir. tecrübe herşey olsa dolandırıcıların tek hedefi gençler olurdu.
edit: 60 yaşındayken sikinin doğrultusunda giden yaşadığın hayatı sikeyim demiş. hala kons hanıma bir şey yok. cinsellik yaşayan adama var. kons hanım namusuyla para kazanıyor amk. daha da açık konuşmak gerekirse kimseye tecavüz etmediğim sürece sikimin doğrultusunda gitmesi sana dert olmamalı. eğer derdin sikimin doğrultusunda yaşamak veya para kazanmak değilse sevgiler. -
schengen vizesi
schengen vizesi konusunda uyarımdır. herkes hükümeti suçluyor ama hükümet tek başına suçlu değil. schengen vizesini vermeyen ülkeler de suçlu. işsiz, kaçak çalışacağı belli olan adamlar için değil ama iyi bir mesleği olup, uzun yıllar aynı şirkette çalışan, kamuda çalışan adamların veya evladı yurt dışında çalışan 60 yaş üstü insanların vize konusunda sürülindürülmesini rasyonel ve adil bulmuyorum.
bu insanların ülkeye gelip kaçak çalışma veya iltica etme ihtimali sıradan diğer tayfaya göre daha düşük. daha da komiği nerede kaçak çalışacağı 2 km öteden belli adamlar var bunlara vize veriyorlar yukarıdaki gruba vermiyorlar. burada bir sinsilik seziyorum.
uzun yıllar vize almış ve bunu ihlal etmemiş insanlara bile ret verebiliyor. bunun hiçbir mantıklı açıklaması yok. zaten kendileri bile açıklayamıyor.
mesela hesapta atıyorum 200.000 tl parası olan adamı "paran 4 günlük tatil için yetersiz" diye reddediyorlar. bak paranın kaynağına güvenmedik diyebilirler buna özgü bir açıklama da sunabilirler. ama buna bile gerek duymuyorlar. çoğunu rastgele işaretleyip geçiyorlar.
babam emekli ve yıllarca yurt dışı gezilerine gitti. durumumuz da şükür ki dededen iyi. geçen yıl vizesi ret geldi. bu ihtiyarlardan ne istiyorsun. çalışacak canları yok. sosyal yardımı da kaçak çalışana yapmıyorlar. sığınma talebi korkun varsa ceza davalarını vs iste vize başvurusunda. mantıksızsa zaten kabul edilmez. ömrünün sonbaharında insanlarla sorunun nedir? başka ülkeden vize aldı. yine geldi tatilini yaptı gitti. ne oldu yük mü bindirdi sana?
daha insan profillerini okumayı öğrenememişsiniz. karar mekanizmasında çalışıyorsunuz. insan haklarının merkezi olup insan hakları konusunda bu kadar sıçmak da bir başarı.
bizi bu hale düşürünleri de...