tatlı bir tebessüm,
ağırbaşlılık,
zarafet,
alçakgönüllülük ve edep...
biz kadınlara en çok yakışan takılardır. bu õzelliklere sahip bir kadın hiçbir takı takmasa bile güzeldir...
aman iyi bea5 profili
-
kadınları güzelleştiren takılar
-
hıdrellez
bugün dardadır başım
yetiş ya hızır ya hızır
bozulmuş yolum yoldaşım
yetiş ya hızır ya hızır
evsiz yurtsuzun eşisin
yetim yoksulun düşüsün
erenlerin en başısın
yetiş ya hızır ya hızır
doğru çalışan ustaya
haber getiren postaya
yatakta yatan hastaya
yetiş ya hızır ya hızır
karda kışta kalanlara
hak ıçin düşmüş yollara
dermanı yok yaralara
yetiş ya hızır ya hızır
talip ayrılmış pirinden
dünya zalimin şerrinden
sallanıyor yer yerinden
yetiş ya hızır ya hızır
devalarda belalarda
yangınlarda kazalarda
mapustaki cezalarda
yetiş ya hızır ya hızır
ışbilen savcı hakime
çaresiz öksüz yetime
erenlerin himmetine
yetiş ya hızır ya hızır
hak yoluna düşenlere
pire niyaz edenlere
enel hakkı diyenlere
yetiş ya hızır ya hızır
mahmut kurbandır adına
gel bir çare bul derdine
sen yardım eyle düşküne
yetiş ya hızır ya hızır
sığındım senin şanına
sen yardım eyle kuluna
gariplerin imdadına
yetiş ya hızır ya hızır
pir sultan abdal -
bir erkek ile kadın arasında yaşanacak en güzel an
benim için en güzel an kalbimde meydana gelen titremedir. bu her seferinde böyle olur. yani ben birinden çok etkilenirsem, nadasta olan kalbim, önce titrer, sonra yeşerir, sonra çiçekler açar, bu durum hayatım boyunca çok nadir gerçekleşmiştir. çünkü kalbimi titretecek, nadastan kurtarıp çiceklendirecek pek insan çıkmadı karşıma, belki de çok seçici olmamdan kaynaklandı bu durum...
kalbim uzun zamandır nadasta, ama çok da önemsemiyorum. bu saatten sonra olmasa da olur. yaş kemale ermiş. ömrün çoğu gitmiş. ne gerek var şimdi, tanış, görüş, ayrıl, barış kim uğraşacak?
belki de bu sevme işlerini gençlere bırakmanın zamanı geldi.
çok sevin, çok sevilin gençler, kalbinizi korkak alıştırmayın. hayat çok kısa. bir tane hayatınız var. benim gibi, bir korkak olursanız, sadece seyredersiniz uzaktan, evet hiç yara almazsınız, hiç hata yapmazsınız, kimse kalbinizi kıramaz, ama o güzel duyguları da yaşamazsınız. sadece seyreder ve ölürsünüz.
onlar yaşayarak ölürken, siz yaşlanarak, yaşamadan, tatmadan ölür gidersiniz.... -
hoşlandığı erkeğe açılan türk kızı olmaması
ömrümde bir kez yaptım, açılmadan önce de aylarca düşündüm, taşındım, varoluş sancıları çektim, içimde ki platonik aşk volkanik bir yanardağ gibi içten içe kaynıyor, beni yakıp kavuruyor, her geçen gün beni dağlıyordu.
dünyada ki hiçbir insan, bir başka insanı benim o'nu sevdiğim gibi sevmemiş gibi geliyordu.
bu nasıl oluyordu, bir insan hiç tanımadığı, bilmediği, adını bile aylar sonra bir yerlerden öğrenebildiği, seni hiç tanımayan, senin hiç tanımadığın, sadece arada, birkaç günde bir kantinde gördüğün bir insana nasıl bu kadar sonsuz bu kadar sınırsız bir değer verilebilirdi. o an sana öl dese, gözünü kırpmadan ölüme gülerek gidecek kadar çok sevmek, çok aşık olmak....
o gün geldiğinde, o cesareti aylar sonra kendimde bulup o'na: o'nu çok sevdiğimi, o'na çok aşık olduğumu söylediğimde aldığım cevap ise; " sen hariç herkes!! "
kendime olan güvenimi kaybetmeme, kendimi değersiz, çirkin bir insan olarak görmeme ve olayın üzerinden 20 sene geçmesine rağmen, nasılsa beni kimse beğenmez, nasılsa beni kimse sevmez, ben hariç herkes güzel, ben hariç herkes sevmeye layık diye düşünüp kendimi hep ve daima yalnız bırakmama neden olan cevaptır... -
bir kelime olsaydın