lebram ceyms10
profili

  • gazze'de taş ile tank parçalayan çocuk

    bunların verdiği oy ile ülkenin yüz yılı heba oldu.

  • okan buruk

    akhisar ile lig kupası kazandı.
    başakşehir'e ilk ve tek şampiyonluğunu kazandırdı.
    galatasaray'a geldi, en yüksek puan ile takımı şampiyon yaptı.
    yıllar sonra bir türk takımı ön eleme oynayıp cl'ye katılabildi.
    ligde 7de 6 ile namağlup ilerliyor.
    ama sözlük ergenlerine göre hoca değil.

  • 2022 katar dünya kupası

    90 doğumluyum. 98 ve sonrasını izledim. başıma bir şey gelmeyecekse izlediğim en iyi final oldu. final zaten epik bir anlatı resmen. sanki holivud filmi gibiydi.

  • house of the dragon

    ahlak satan yeşillerin ne mal olduğunu 8 milyar insanın izlediği dizi.

    --- spoiler ---

    ahlak satıp footjob yaptıran alicent, ahlak satıp haklıları çatır çatır yüzlerine vuran hazinebaşını öldüren criston cole. hiç şaşmıyor. nerede ahlak bekçisi varsa bütün namussuzluklar bunlardan çıkıyor. yeşil dingiller, helaena'yı çıkar alayınız 5 para etmezsiniz lan. sizi görünce din iman çekip her türlü pisliği yapan kesim aklıma geliyor, daha da kinleniyorum bunlara.

    yıllarca içten içe haksızlığa uğradığını düşünse de vakti geldiğinde doğrudan yana tavır alan rhaenys, herkesin içinde doğruları söyleme cesaretini gösteren lord lyman beesbury. yolunuz, yolumuzdur.

    devran değiştiğinde bu başlık incelenmeli, yeşil sevdalıları da yargılanmalıdır.
    --- spoiler ---

    diziye ekstra olarak hbo dizilerinde bu güzellik var işte. sırıtan 1 tane oyuncu yok. matt smith zaten bilinerek geldi, paddy considine geçen bölüm one man show yaptı. rhys ıfans emma d'arcy döktürüyor. olivia cooke'u da bates motel'den tanıyordum, burada çok iyi iş çıkarıyor. dizi öyle siyah elf koymayla tolkien'in külliyatını sikko aşk hikayesine dönüştürmeyle ya da henry cavill'e parayı basıp gerisini koyuvermeyle olmuyor. dizi böyle çekilir işte.

  • iç sıkıntısını yenmenin yolları

    şu entryde yazmıştım.

    potansiyelini gerçekleştiremeyen kişilerde anksiyete patlak veriyor bence. kierkegaard'a göre de anksiyete yenilmesi gereken bir hastalık değil özgürlüğe açılan kapıymış.

    bu açıdan bakmak gerek bence de.

  • burak yılmaz

    görsel

    ülkesi için g.t verip penaltı alan futbolcu.

    sen bu ülke için çok şey yaptın burak.

  • türkiye'nin en güzel kadını

    böyle başlıklara nasıl net cevaplar verebiliyorsunuz yahu? insanın günden güne ruh hali, her şeyi değişiyor, dün güzel gelen bugün çirkin gelebiliyor, nasıl tek bir cevap verebiliyorsunuz? dün burcu, bugün pınar, yarın simge olabilir yani. fazla şey yapmayın.

    kafama silah dayarlar söyle lan bir isim derlerse gülşen bubikoğlu derim.

    gelin türk insanları olarak bir yasa yapalım gülşen bubikoğlu ülkenin resmi en güzel kadını olsun. bu iş huzur içinde çözülsün.

  • lionel messi

    marca'ya göre barca ile bağları koparmış.

    solda kerem, önlerinde muhammed, arkada çikaldao, beklerde boey ve pva...

    ft'nin ayak tenisi antrenmanını yemiş bir messi... uefa'yı almamak için hiç bir sebep yok.

    challenge ise challenge işte. adamsan ft'nin antrenmanını yiyip martta top oynayabiliyor musun? görelim bakalım.

  • cüneyt çakır

    ulan biz de galatasaraylıyız da kör değiliz. doğru düzgün maç yönetti işte. diagne(p) davarına verdiği kırmızı da net doğru karar. iyi ki adamın kafasına geldi tekme. gözüne gelse kör kalırdı.

    fenerlinin de beşiktaşlının da bizim takımın da 65-iq holiganı hiç çekilmiyor.

    terim'e laf edemyenler hakem diye zırlıyor. birazdan yönetim istifa diye de bağırırlar.

    (bkz: 17 ocak 2021 beşiktaş galatasaray maçı)

  • asgari ücretliye %21 memura %3 zam vermek

    şurada anlattıklarımı okuyunuz vaktiniz varsa.

    okudunuz mu? tamam. dönelim günümüze.

    o girimde de bahsettiğim gibi zaten bu adam bu şekilde 18 yıl ülke yönetti.

    ülkenin %70'i istiyor ki eğitimsiz olayım, bütün gün yan gelip yatayım, eğitime kafa patlatan, dil öğrenen, kendini mesleğinde geliştiren adamıyla aynı maaşı alayım. zaten bunu yaptığı için patates, makarna, çorbayla karın doyurup yine de oy attılar. sırf eğitimli kesimin alım gücü düşüyor diye bu partiye oy attılar. yeni mi gözünüz açıldı? buraya da damlamışlar "memur zaten çalışmıyor" oh iyi olmuş diye nefret kusmaya. bu adamlar kendileriyle aynı maaşı alınca kendileriyle aynı seviyede olacaklarını sanıyorlar bu insanların ama öyle bir şey yok. ben memur değilim, ama memurların büyük kısmının çalışarak canının çıktığını biliyorum. mesela babam 1 hafta hastanede yattı, hemşireler 1 tanesi hariç çok iyi davrandı babama, işlerini çok iyi yaptılar. çalışmayanların kimin torpiliyle gelip, o torpile güvenerek çalışmadıklarını biliyorum. x belediyesinde bir tanıdığım kimseye iş yaptıramadığını, üstüne beni belediye başkanı aldırdı, beni x vekil aldırdı git ona söyle diye cevap verdiklerini söylemişti.

    bu partinin 1 numaralı amacı orta direği bitirmekti. bitirdi de. vasıfsız, heceleyerek okuyan, kendi dilini doğru düzgün konuşamayan, hayatında 1 tane kitap okumamış ama her bir haltı bildiğini sanan adamlarla aynı paraları alır olduk.

    üniversiteden gelince okulu beğenmediğimden yapabileceğim iş ararken tv kanalı işi geldi. o ara eleman bulamamışlar şansıma ben başvurunca beni aldılar. size şöyle söyleyeyim. kameranın altındaki tripodun su terazisinin ne olduğunu bilmiyordum işe başladığımda.

    tv kanalındayım diye işi de sevdim. kendimi geliştirdim. yayın makinesini öğrendim. montaj, seslendirme yapabiliyordum. bir tv kanalını teknik bir aksilik olmadığı sürece idare edebiliyordum ki zaten gece kanalda tek kendim oluyordum. bunun üstüne dilimi geliştirdim (şimdi geri gitti.) c1 seviyesine kadar çıkardım kendimi.

    sonuç? asgari ücrete devam. bana işi öğreten ve benden 5 kat daha fazla şey bilen abimiz benden 150 lira fazla para alıyor benden 2 saat fazla çalışıyordu. çalışma şartları kötü. vardiya var. şimdi daha vasıfsız bir işte çalışıyorum. kafam rahat. o kadar strese girdim, asgari ücret, 6 oldu mu işi bırakıyorum şimdi yine asgari ücret. niye geliştirsin bu ülkenin genci kendini? şu yüzden geliştirsin.

    bu ülkenin asıl sorunu asalak gibi yaşamak isteyen %70'lik kesimdir. demokrasilerde çoğunluğun sesi çıkar. demokrasi boktan bir sistemdir.

    şu an kör topal yazılım öğrenmeye çalışıyorum. ülkeden gitmek hedefim. yaşım 30, belki öğrenemeyeceğim, belki hiç gidemeyeceğim. olsun. hayal kırıklığı benim çocukluk arkadaşımdır. ego diyebilirsiniz, ne derseniz deyin kendimi bu insanlar ile aynı seviyede görmüyorum. işsizken, cebimde 5 lira param yokken de görmüyordum şimdi de görmüyorum. elimden geldiğince kitap okuyorum, internette araştırma yapıyorum, dilimi geliştirmeye çalışıyorum. sırf var ya bu asalak sürüsü gibi olmak istemediğim için çabalıyorum. kendime yediremiyorum asalak gibi yaşamayı, "ben yapamıyorsam başkası da yapamasın" zihniyetini. bu yüzden çabalıyorum. bu yüzden yaptığım işi elimden geldiğince iyi yapmaya çalışıyorum.

    çok sevdiğim, abim gibi gördüğüm* birisi "şayet bir gün çaresiz kalırsanız, bir kurtarıcı beklemeyin. kurtarıcı kendiniz olun." demiş zamanında.

    çaresiz kaldım, beni benden başka kimsenin kurtaramayacağını gördüm.

    bu entry de burada biter.

    edit: imla.