görsel
bizde bu yıl kırık dökük bir bahar olsa da toprağı süsleyen papatyalar, baharın en güzel müjdecisi.
görsel
görsel
ve her yerde uçuşan kelebekler. bunlardan bir tanesi de çadırımıza ziyarete gelmiş.
leino6 profili
-
baharın geldiğinin anlaşıldığı an
-
pazar sabahı erken kalkmak için bir neden
bugün yemeğe gelecek misafirlerin isteğini* yapmak için erkenciyim.
kamu spotu notu: misafire yemek sormayın, kafanıza göre takılın.
edit: görsel görsel -
urfa'daki anaokulunda çekilen korkunç video
sabah sabah günümü güzelleştiren, yüzümü güldüren, içimi ısıtan video. hele bir tanesi zeytin kıra kıra "bu sevdalar boşuna le bu sevdalar boşuna" demiyor mu* insanın sarılıp öpesi geliyor. ayrıca zeytinleri de güzel kırıyorlar, aferin onlara.
çocukların zeytin kırarken kendilerinden geçmelerine bakarsak onlar çok eğleniyor. keşke hep böyle eğlenip gülseler... -
kişinin 7 yaşındaki haline vereceği öğüt
birkaç yıl sonra arkanda dağ gibi gördüğün adamı son görüşün olacak. ona sarılmanın ve onu öpmenin keyfini çıkar, çünkü kokusuna bile hasret kalacaksın.
tamam çok üzülme, bazı zamanlar yanında hissedeceksin bazı zamanlar da rüyanda göreceksin. "bu yeter mi diyeceksin?" şimdi biliyorum. elde olan bu çocuk, yapacak bir şey yok. herkesin bir eksiği var bu hayatta, seninki de baban.
hayatının her anında onu arayacaksın; üzülsen onu yad edeceksin, sevinsen onun boynuna atladığın anlar gelecek aklına ve yokluğu acıtacak. üzülme, ona da alışacaksın...
büyüdüğünde, babanla okula gitmeyi, onunla okul yolunda yaptığın sınıfın dedikodularını özleyeceksin. o yüzden ağır ağır yürü ki yol hemen bitmesin. bu arada onun elinden tutup yürümenin tadını çıkar, çünkü son zamanların. sonra annenden gizli saklı verdiği paralar artık cebinde olmayacak. bak, o paraların yerini çok arayacaksın.*
babanla farklı takım tutmanın, onu kızdırmanın da son demleri. onunla atışmanın keyfini çıkarmaya bak. derbi maçlarını radyodan dinlediğin günler artık çok uzaklarda kalacak. onun okuma yazması olmadığı için ona gazeteden haber okuduğun günler de geçecek. babanı kandırıp başka takımların haberini fenerbahçe haberi gibi okuma, sonra fenerbahçe haberlerini okumayı bile özler olacaksın.
mesela büyüdüğünde telefonun olacak ama rehberinde "baba" diye kaydedeceğin kimsen olmayacak. belki duyunca çok basit geliyor insana ama işte yaşayan biliyor sadece. hâlâ fırsatın varken baba demeye doy, ama benim için biraz fazla söyle.
neyse işte...
şimdi başka konulara geleyim.
erkenden yemek yapmayı öğreneceksin, boş yere mızmızlanma. "o yaşlarda insan nasıl yemek yapar?" diye çemkirme bana, çünkü mecbur kalacaksın çocuk, mecbur. neyse büyüdüğünde yemek yapmaktan keyif alacaksın rahat ol.
kardeşlerin çocuğun gibi olacak, çocuk yaşta anneliği öğreneceksin. niye deme, boş ver hayata erken hazırlandın işte. evet, çok da gerekli değildi ama şartlar onu gerektiriyordu.
o günler gelmeden önce sen güzelce koş oyna, evinizin yanındaki parktan çıkma çocukluğunu yaşa, çünkü çocukluğunu bile unutacağın günler yakın.
sanırım öğütten çok kara haber verdim sana ama yaşadıkların böyle olacak. bunları söylediğim için kızma bana, hayat hikâyeni ben yazmadım. yine de her zaman etrafında çok güzel insanlar olacak, onların kıymetini bil, yeterli.
biliyorum bunlar bir kulağından girip diğerinden çıkacak, çocuk olduğun için anlamayacaksın ama o da uzun sürmeyecek merak etme. hayatın sana biçtiği rol: erkenden büyümek çünkü. -
veda ederken 2020'ye bir not bırak
sen öyle bir yıldın ki, bazen çok uçlarda gezindim bazen en diplerde kulaç attım. battım çıktım derken nefesim zor yetti sonunu görmeye.
içine pek çok ilki sığdırdım; ömrümün en zor, en yoğun, en güzel ve en hüzünlü yılıydın benim için. yapamam dediklerim, olmaz bildiklerim, hiç gitmeyecek gibi sevip hiç sevmemiş gibi gittiklerim...
kendimden, hislerimden öylesine kaçtım ki yüreğimin arasına sıkışan tüm duyguları temizleyip kapısını kapattım. sonra da kapıyı çalanlara, içerden; "evde kimse yok" diye seslendim, yoruldum çünkü. avuçlarıma bırakılan hayal kırıklıklarını ceplerime doldurup ufuk aşındırmaktan yoruldum...
beni sadece yormakla da kalmadın tabii, ilk kez böylesine kimsesiz hissettim kendimi. ne kabuğuma sığabildim ne bulunduğum kapta şekil alabildim. gittim ben de... ne yana gittiysem olmadı, sonra oluruna bırakmayı öğrettin. ne iyi ettin!
bu yıl benimle bir tür alışveriş yaptın sanki. kalbimden aldıklarına karşılık sus payı olarak hayallerimden bir fragman sundun, ama onların önüne de öyle engeller koydun ki, o engelleri aşmaya çalışmaktan fragmanı analiz edip bir sonraki hamleni çözemedim. sonuç itibarıyla da "yok artık!" dediğim ne varsa hepsinin var olduğunu öğrettin.
bir de yeterince üzdün, yaptıklarına baş kaldıran her zerremi bir kum fırtınasına katıp uzaklara sürükledin. hani gelen gideni aratır derler ya umarım senden sonra kasırga çıkmaz. aramızda kalsın ama ben o kadar güçlü değilim, direnemem.
ve sen... hiçbir yıla sığdıramadığım... yıllar bitip yitse de sen, hep kal... bir yaz güneşiyle yüreğimin penceresinden sızdın, farketmedim bile benliğime nüfuz eden seni. köşe kapmacayla başlayan oyunumuzda ben sobelendim, zaten bu tür oyunlarda hiç iyi olmadım. rolün farklı olsa da yerin hep aynı...
öyle işte...
artık kapıyı kapatabilirsin 2020... -
1.75 boyunda cana yakın güzel zeki hamarat kız
5 cm'le olmayı kaçırdığım kızdır. diğer kriterlere geçmek için boyum yetmiyor.