amk 9 senelik evliyim. bir kere bile eşim benden bir şey istemediği sürece regl veya öncesi döneme dahil olmadım. kadınlar bu dönemi tek başlarına zaten yönetiyorlar. sıcak su torbası verin, bol bol tatlı verin ne amk. muhabbet kuşu mu besliyorsunuz?
yıllarca birlikte yaşadığınız anneniz, kız kardeşiniz, sevgiliniz, eşiniz, kızınız, beraber okuduğunuz sınıf arkadaşınız, ofisteki iş arkadaşınız, yolda yürürken yanınızdan geçen x bir kadın, yani her kadın bu dönemi tek başına yönetmeyi zaten biliyor. sizin ekstra bir şey yapmanıza ihtiyaçları yok ki amk. bunu dedim diye umursamayın dedim zannetmeyin. bir isteği olur, yapılır elden gelen.
ha bu süreci trip cart curtla kendisiyle beraber size de yaşatan kadınlar olabilir. yüz verince astarını isteyenler illa ki vardır. bu konuda mantıklı ve makul insanlarla ilişki kurma taraftarıyım. mıçmıç, mıymıy, benmerkezci insanları hayatınızdan çıkarın.
edit: imla
reland4 profili
-
kadın regl olunca yapılacaklar
-
pokemon go
şimdi sizin aklınızda iki soru var. bir, raid nedir? iki, raid neden yapılır? daha fazla soru da var tabii ama ben bugün raid konusu üzerinde duracağım. çünkü görüyorum ki aranızda raid bosslardan dayak yiyenler var. uzun bir entry olacaktır baştan söyleyeyim. ben napayım konu uzun.
raid, oyun içi bir meşgale, eğlence, meydan okuma. 3 farklı seviye ve mega raidler şeklinde farklı dinamikleri var. bu raid nedir sorusuna en kestirme cevap.
tier 1 raid: bunlar en düşük seviye raidler, yumurta renkleri pembe. 10-15 level üstü tek oyuncu tarafından kazanılabilir. çerezdir, amatör eğlendirir.
tier 3 raid: orta seviye, sarı yumurtalı raidlerdir. 40+ level mentorlar tek başına yapabilir, bazıları için 2 kişi gerekebilir. 40 level altında 2 kişiden 5 kişiye kadar raid pokemonuna göre kazanmak mümkündür. şahsi fikrim genellikle zaman kaybıdırlar.
tier 5: içinden legendary ve mythical olarak sınıflanan özel pokemonlar çıkar. yumurtası metalik siyahlı alacalı bir renktedir. tek oyuncu kazanmak bir kaç istisna hariç imkansızdır. 40+ level 2-5 oyuncu tarafından pataklanabilir. 40 level altında 4-8 arası oyuncu gerekir kazanmak için. sayılar pokemonuna göre değişebilir ancak yeni başlayan bir grup oyuncunun kazanabileceği raid değildir bunlar.
mega raid: yukarıda yazılan 3 seviyeden farklı bir seviyedir. spor salonlara beyaz-kahverengi, beyaz-mor ve beyaz-yeşil renkli yumurtalar şeklinde gelirler. tek oyuncu kazanmak imkansızdır. tier 5 raidinin parametreleri geçerlidir mega raidler için. ancak bazı mega pokemonlar vardır ki 40 level üstü 3-4 oyuncunun bile aklını alabilir.
raidler raid pass adı verilen geçiş biletleri ile yapılır. her gün için bir adet ücretsiz raid pass hakkımız vardır. gün içinde diski çevrilen ilk spor salonundan düşer. turuncu renkli bir passtir bu. item çantasında dünden kalmış bir free pass varsa, bugün çevrilen spor salonu diskinden free pass gelmez. yani stoklayamazsınız bu free passi. ancak dünden kalan free passi harcadıktan sonra bugünün free passini alabilirsiniz. her gün 1 raid hakkınız vardır bu free pass sayesinde. bilim insanları her gün bir kadeh şarap için, free passle bir adet raid yapın derler. harcayın yani bunu, korkmayın.
yeşil renkli olan premium raid pass, mağazadan satın alınabilir veya oyun içinde farklı aksiyonlar sonucu ödül olarak verilir. özel araştırmalardan, referans görevlerinden, go battle ligin sezon sonu ödüllerinden kazanmak mümkündür. free passin aksine premium pass stoklanabilir. çantanız elverdiğince bu passten isteğiniz kadar stoklayabilirsiniz.
remote raid pass uzaktan bir geçiş biletidir. mavili, pembeli alengirli bir rengi vardır. etkileşim alanında olmadığınız bir spor salonundaki raide giriş yapmanızı sağlar. görüş alanınızda olan veya dünyanın başka bir ucundaki raide bu pass sayesinde katılabilirsiniz. çantada max. 5 adet taşıyabilirsiniz. mağazadan satın alınabileceği gibi yine oyun içi bazı aksiyonların ödülü olabilir. zaman zaman ücretsiz olarak bir paket(box) içinde verildiği de olur.
raid yumurtaları bir spor salonuna düştükten sonra genellikle 60 dakikadan geri sayar. ancak daha az süreyle düşen yumurtalar da vardır. her çarşamba akşam saat 6-7 arası yapılan raid hour yumurtaları(sadece tier 5) en çok 20 dakikadan geri sayar. geri sayım bittikten sonra çıkan raid pokemonu 45 dakikadan geri sayar. bu 45 dakikada raid yapılabilir. raid hour sırasında açılan tier 5 yumurtalar 60 dakikadan geri sayar.
bir raid lobisine en fazla 20 oyuncu aynı anda katılabilir. remote pass kullanarak katılabilen kişi sayısı 10 kişiyle sınırlıdır. yani 20 kişilik lobinin en fazla 10 tanesi remote kullanabilir. geri kalan 10 kişi spor salonu altında olmak zorundadır. bu sayılar örnek sayılar tabii. 1 oyuncunun spor salonu altında olup, 10 oyuncunun remote pass ile raid yapması da mümkündür. free veya premium pass kullanıp bir lobi kuran oyuncu 10 kişiye kadar davet atabilir. bunun bir tricki var tabii aşağıda açıklayacağım.
raid lobisi 120 saniyeden geri sayar ve bu süre içinde lobiye katılanlar, geri sayım bitince beraber battle ekranına geçer. battle, tier 1 ve tier 3 için 180 saniye, tier 5 ve mega raid için 300 saniyedir. bu süreler içinde raid pokemonu pataklanır ise o battleda bulunan oyuncular raid pokemonunu yakalama ekranına geçer.
raid sonunda pataklanan raid pokemonunu yakalamak için 6 premier ball kazanılır. vurulan efektif vuruşlara, spor salonu rengine, raide beraber katılan arkadaş seviyelerine ve raid yapılan lobideki oyuncuların takım yoğunluğuna göre bonus premier ball da alınır. yanlışım yoksa en fazla 22 tane premier ball alınabilir. bu toplar sadece raid pokemonunu yakalamak için kullanılabilir. toplar tükenip, raid pokemonu yakalanmamış ise pokemon kaçar, yerinde yeller eser. benim kırmızı topum vardı, lan bu sarı toplar nerede demeyin. onlar burada kullanılamaz.
raid pokemonu yakalanmış veya kaçmış ise, zaten tamamlanmış olan raide tekrar girilemez. tekrar tekrar girip yakalarım hayaliniz varsa suya düşsün. ancak battle esnasında raid pokemonu yenilememiş ise, raide 45 dakikalık süre zarfında tekrar tekrar girilebilir. bu tekrar girişlerin hepsi için ilk girildiğinde kullanılan raid pass geçerlidir. yani raid pass tek battle için değil, 45 dakikalık raid süresi için geçerlidir.
tier 1 ve 3 pokemonları premier ball kullanarak yakalamak kolaydır. aynı şekilde mega raid pokemonları da sizi pek üzmez. ancak tier 5 efsanevi pokemonlar kolay kolay girmez. hiçbir berry kullanmadan ve en adi vuruşla topa girme ihtimalleri %2 falandır. golden razzberry kullanmak, curveball atış yapmak ve excellent vuruş yapmak bu ihtimali %10'dan biraz fazla hale getirir. zordur işte bunları topa sokmak. bazen %2 lik ihtimalle ilk topta girerler, bazen kritik vuruş denk gelir girerler. ancak bazen 22 topun hepsini %10'luk ihtimalle de atsanız girmezler. kaçan efsanevi pokemonun ardından bir bardak su içersiniz. ayrıca sadece efsanevi pokemonlarda geçerli olmak üzere, eğer raid sonunda efsanevi pokemon shiny gelirse, yakalama şansı %100'dür. yani ilk topun değmesi yeterlidir girmesi için. shiny efsanevi gelince halaya başlayan ne doktorlar ne mühendisler ne emekli yargıtay hakimleri gördü bu gözler be. shiny candır.
gelelim raid daveti nasıl yapılır, nasıl icabet edilir? bir raid lobisine girdikten sonra 6 kişilik takımınızın sağ üstünde yeşil yuvarlak bir buton vardır. ona dokununca arkadaşlarınızı göreceğiniz bir panel açılır. bu panelden en fazla 5 kişiyi seçip raide davet edebilirsiniz. davet edilen konumunda olanlara oyun içinde üstten bir bildirim gelir ve ekranın sağ altındaki sightings bölümü turuncu olur. gerek gelen bildirime, gerek bu turuncu bölüme dokunarak(raid sekmesinde) çağrıldığınız raidin olduğu spor salonuna gidersiniz ve lobiye giriş yaparsınız.
yukarıda bahsettiğim tricke gelirsek. dedim ya en fazla 5 kişi davet edebilirsiniz diye. nasıl 10 kişi davet edeceğiz bunun cevabı burada. diyelim ki bir tier 5 raidi olan spor salonu altındasınız. lobiyi açtınız 120 saniye geri saymaya başladı. hemen davet butonuna basarak 5 kişiye daveti atıyoruz ve en az bir kişinin lobiye girmesini bekliyoruz. davet butonu bu anlarda kilitli olacaktır. başka biri girdi diyelim lobiye, hemen lobiden çıkıyoruz sol üstteki exiti kullanarak. sonra tekrar giriyoruz. kilitli olan davet butonu açık olacaktır. tekrar butona basıp ilk davet ettiğimiz 5 kişiden farklı 5 kişiyi seçip davet ediyoruz. püf noktası nedir bu işin? davet butonunun bir cooldown süresi vardır. bu da 30 saniyedir. yani lobi 120 saniyeden geri sayarken siz ilk 5 kişiyi 110 saniye civarında davet etmiş olursunuz. lobiye birinin girip, sizin çıkmanız ve geri girmeniz arasında 30 saniye geçmelidir. 80-70 saniye civarı ikinci grubu davet etmek mümkündür. bunlar yine örnek sayılar. ilk daveti 100 saniye kala, ikinci daveti 50 saniye kala da davet edebilirsiniz. ancak bu tricki yaparken hız önemlidir. ne kadar hızlı olursanız o kadar iyidir. sonuçta davet alan kişilerinde raid lobisine ulaşma süresi 5-15 saniye arasında olacaktır. bu yüzden çevik olun.
unuttuğum bir ayrıntı var mıdır? varsa nedir şu an kestiremiyorum. mesajla bilgilendirebilirsiniz. editleriz büdütleriz.
edit: bu raid yumurtalarından çıkan pokemonlar nedir? sabit midir yoksa değişken midir?
-yumurtalardan çıkan pokemonlar değişkendir. dönemsel veya olaysal(events) olarak değişirler. tier 1 ve 3 yumurtaların döneme ve olaya göre havuzu nispeten geniştir. tier 1'den 5-6 farklı pokemon çıkabilir. oyun içinde unique(bulmanın zor veya imkansız olduğu) kabul edilen bazı pokemonların ilk evrimi olur bunlar ama geneli tıraş pokemonlardır. tier 3 içinden pokemonların son evrimi veya evrimi olmayan pokemonlar çıkar. buraya nadiren unique bir pokemon gelir. genellikle oyun içinde de(doğada, görevlerde) bulunabilen pokemonlardır.
tier 5 efsanevi pokemonları içerdiği için genellikle dönemine ve olayına göre tek efsanevi pokemonu barındırır. ancak pokemon hikayesinde duo, trio yapısıyla bulunan bazı efsaneviler aynı anda bu yumurtaların içinde olur. örneğin şu an devam etmekte olan tier 5 yumurtaları içinde regi triosu bulunmakta. bunlar registeel, regice ve regirock. yani şu an tier 5 bir yumurta içinden bu üçlüden birisi çıkar.
mega raidler haziran başı ile birlikte tek pokemona düşürüldü. artık bir dönem ve olay için tek mega pokemonun raidi mevcut olacak ve şu an mega slowbro aktif. 2 gün sonra bitecek ve yerine mega gyarados gelicek. fırsat buldukça mega gyarados raidlerini yapmanızı tavsiye ederim çünkü megası hem güçlüdür hem de karizmatik.
edit 2: ben yekten oynuyorum, kimseyi tanımıyorum, raidlerden de dayak diyorum diyenler raidler için kurulan bir çok discord veya telegram grubu var. gugıl'a remote raid discord veya remote raid telegram yazarak communicate mantığıyla kurulmuş gruplara ulaşabilir.
ve yahut uygulama mağazasından gofriend isimli japon harikası uygulamayı indirerek raid yapabilir, raidlere katılabilir. son açıklamaları ile 300 bin kullanıcısı olan bir uygulama bu. yukarıda anlattığım remote raid yapmanın sırrına vakıf olup, bu uygulama ile tek başınıza çılgın atabilirsiniz.
son olarak, bu hafta içinde;
-catch yapmanın trickleri ve stop görevleri
-yumurta çatlatmak, buddy beslemek ve yumurta havuzları
-stop-gym eklemenin sistemi ve bilinmesi gerekenleri
-rocket grunt ve lider savaşları
-go battle ligin alâmeti farikası
-mega pokemonların derdi ve ne işe yaradıklarıyla ilgili uzun uzuuuuun entryler gireceğim buraya. çünkü bu hafta tatil yapıyorum ve yazlıkta canım sıkılıyor. * -
pokemon go
17 haziran itibariyle 1 eylül'e kadar sürecek shadow ho-oh'u rocket boss giovanni'den kurtaracağımızı açıklayan oyun.
bunu eski topraklar zaten bilir de yeni oyuncular için bir noluyoruz yav olabilir. olmasın. special research olacak, yani özel araştırma. today view denilen, görevlere ulaştığımız bölümde olacak. bu özel araştırmayı tamamlayıp rocket boss giovanni'yi bulmak için bir super rocket radar kazanacaksınız.
bu super rocket radar'la giovanni'yi bulup döveceksiniz ki lead olarak yani başlangıç pokemonu her zaman persian kullanır bu deve. sıkı bir fighting poke yapın derim zira yıpratır. şu şartlarda en iyi seçenek machamp gibi duruyor.
arkasından eğer bir değişiklik olmazsa, kangaskhan/nidoking/garchomp üçlüsünden biri gelir. kangaskhan'ın da dayakçısı fightingdir. nidoking için water en iyi seçenektir. garchomp'u da azman bir ice ile pataklamak mümkündür.
son olarak da pezevengin elinden gidip alacağımız ho-oh gelecek ki kendisi fire/flying bir pokemon, legendary. hani ash'in ilk bölümde gördüğü guş var ya hah işte o. bunu rock type bir pokemon ile evire çevire dövebilirsiniz. çünkü double weaknessı var rocka karşı. shiny gelme ihtimali da var tabii. shadow ve shiny bir pokemon çöldeki bir vaha gibidir. değerlidir. hele bir de bu pokemon legendary ise daha değerlidir. ha ho-oh bize battleda muazzam bir fayda sağlamaz ama hiç yoktan da iyidir.
giovanni ile dövüşürken gurur yapmayın. dayak yememeye çalışın, dayak yerseniz elinizden en yüksek cpli pokemonu alır. şaka şaka almaz. o kim köpek lan? dayak yerseniz rocket radarınız durduğu sürece tekrar tekrar dövüşebilirsiniz giovanni'yle. ben bunu dövemedim, elimden kaçırdım diye hayıflanmayın. öptüm, iyi oyunlar.
edit: aldığım bir kaç mesaj üzerine ekleme yapayım. shadow, shiny bir de legendary olmaz diyorlar. inanmayın bunlara, var. ben bizzat hanke'yle konuştum. bana available abi dedi. hanke kim amk diyecekler için; hanke, john hanke. ceo olan.
edit 2: aldığım daha fazla mesaj üzerine artık düzeltme yapayım, zira yıldım. evet, shadow legendary pokemonlarda shiny şu an için yok. bunu bilerek yazdım zaten bu entriyi. neden bunu yazdım? başlık altında öyle özgüvenli sallama bilgiler, tavsiyeler ve ipuçları var ki. çoğunda ulan öyle değil ki o diyorum. mesaj atıp, doğrusu şu diyorum. sonra ulan derdimi seveyim de diyorum kendime. bunu bilerek yazdım bakalım ne tepki alacağım diye. sağolsunlar mesaj atıp doğrusu şu lan diyen büssürü suser oldu. demek ki tek ben değilmişim. * neyse yok dostlar shiny. kesin bilgi. -
ilk buluşmaya çiçekle gelen erkek
eşimle ilk kez arkadaşımın arkadaşı ekolünden tanıştık. bir sene boyunca arkadaş ortamında her buluştuğumuzda ona karşı ilgim ve uyumum artıyordu. ilgimim farkına vardı ki kısa bir süre sonra telefonlaşmaya başladık.
en nihayetinde ona karşı olan hislerimi paylaşmak için onu yemeğe davet ettim. kabul etti. bu ilk özel buluşmamız olacağı için, değerli olmasını istedim. mayıs ayıydı, çiçekçiye gidip bir buket çiçek almak istediğimi söyledim. böyle içinde güller falan olan bir buketti aklımdaki ancak çiçekçi papatyalı bir buketi önerdi. çok hoşuma gitti, aldım.
evinden alacaktım onu, arabayla evinin sokağına gelmeden kafamda onlarca farklı senaryoda çiçeği verdiğim anı oynadım. kapının önünde mi versem, yoksa arabada mı diye iki tercih arasından en uygun olanını seçmeye çalıştım. arabada vermenin daha uygun olacağını düşündüm ve o şekilde yapmaya karar verdim.
kafamda da ya gülerse ya dalga geçerse diye ince bir endişe vardı. velhasıl o an geldi. ne kadar doğru bilemiyorum ama bu buket senin için dedim. lafa bak, salakmışım. bir kaşını kaldırıp, hafif gülümseyerek bir bakışı vardı ki eyvah dedim, sıçtık oğlum. kız toşbil geçecek. teşekkür etti, gerek yoktu dedi. sadece içimden geldi dedim. bir şey demedi. yemek yerken çiçek arabadaydı. onu geri eve bırakırken de arabadaydı, ben kendi evime geldiğimde de. arabayı park ettiğimde arka koltukta yatan buketi görünce, umduğum gibi olmadığını düşündüm. önemsememişti sanki. kafamda oynadığım senaryoların hiç birinde bu son yoktu.
buketi arabada bırakıp eve girdim. yaklaşık bir saat kadar sonra bir mesaj geldi. çiçeği unutmuşum diye. evet dedim arabada kalmış. yarın alacağım onu, ona iyi bak dedi, güldü. ulan nasıl mutlu oldum, evin içinde bir o yana bir bir yana yürüyorum sevinçten. baya yarım saat mal gibi yürüdüm evin içinde. attığı mesajı açıp açıp, tekrar tekrar okudum. sırıttım. çiçeğin bir anlamı vardı artık. boşa gitmemişti. önemsememiş değildi. unutmuştu.
sonradan öğrendim ki o da baya şaşırmış buna. ne yapacağımı bilemedim, arabadan inerken alsam mı diye düşündüm ama alamadım, neden alamadım bilmiyorum dedi. evine girince, ev arkadaşına anlatmış, biraz da gülmüşler, hatta toşbil de geçmişler benimle.
sonra düşünmüş, benim ilk özel buluşmamıza çiçekle gelmemi ve onun çiçeği almadan evine gitmesini düşünmüş. hatta unutmuşum mesajını attıktan sonra pişman olmuş. ben sadece tamam :) diye geri mesaj attığım için. hah çocuk yanlış anladı demiş. halbuki bilmiyor ben o sırada evimin odalarında geziyorum sevinçten.
o akşam arabaya gidip buketi aldım, gece su içmeye kalktığımda falan kontrol ettim. solmasın, pörsümesin istedim. sabah da ilk iş bir kargocu gibi gidip ona buketi verdim. bana yine unutmuşum falan dedi ama önemi yoktu artık benim için.
inanır mısınız o buketten bir kaç papatya kurumuş halde hala bizimle beraber. evet, saklamış. evlenene kadar zerre haberim yoktu. böyle şeylere anlam yüklemeyi de pek sevmem ama o papatyalar var ya hazine gibi bir şey benim için. bir hatıra ama ne güzel bir hatıra.
iyi ki almışım o buketi. iyi saklamış eşim. yoksa o ilk özel buluşmayı, o heyecanı ilk gün ki gibi nasıl hissedebilirdim hala? o kokuyu nasıl içime çekebilirdim?