cokoprens ben5
profili

  • 25 ocak 2021 yürüyen turistlerin bıçaklanması

    akp’nin göçmen politikasının sonucudur. kağıt toplayıcısının afgan/pakistanlı olduğuna iddiaya girerim. türk vatandaşı pandemi yasaklarından mütevellit akşam 9’a doğru dışarıda olmaya cesaret edemez. ayağına terliği geçiren üzerinde isminin yazılı olduğu bir peçete dahi yanına almadan soluğu türkiye’de alıyor. ha biz bir ülkeye gitmek için on bin belge gösteriyoruz o ayrı.

    edit: küçükçekmece’de 4 yaşındaki kız çocuğu bir afgan tarafından tecavüz edilip öldürülmüştü. bu olaydaki katilin tc vatandaşı çıkması göçmenleri pür-i pak yapmıyor.

  • dersim'e dağ keçisi avlamaya gelen amerikalı

    1- tunceli’nin adı dersim değildir.
    2- yabani hayvanlar akp’nin babasının satılık çiftlik malları değildir.
    3- avcılık câniliktir, spor değildir.

  • 29 ekim 2020 nice kentinde bıçaklı saldırı

    benim gibi en ufak bir suça bile bulaşmamış, hiçbir dinle ve fanatizmle alâkası olmayan, mal mülk sahibi, üstelik de babası uzun seneler almanya’da sorunsuz yaşayan birine 2 günlük vizeyi çok gören avrupa’da yaşanan olay. sekülerleri değil de islamcıları ülkenize doldurursanız olacağı budur.

  • avcılık bir spordur

    rahmetli peder almanya’dan her izne gelişinde tüfeğini alır, haftalarca ava çıkarmış. son gelişinde yavruları olan anne ayıyı vurduktan sonra postunu arabasına atıp ankara’da validesini ziyaretten sonra almanya yoluna düşmüş ve akabinde kaza geçirmiş. yavru ayılar annesiz, biz de babasız kaldık...

    ister karma yasası deyin ister başka şey deyin, hayvanların âhı kimsede kalmaz. doğadaki her varlığın sizin kadar yaşamaya hakkı vardır, onlara saygılı olun.

  • kadıköy belediyesi yüzünden boğularak ölen kediler

    ön edit: arkadaş az önce belediyeyi aramış ve (özellikle son 2.5 aydır yazılı olarak sürekli şikayette bulunmalarına rağmen) kaçak yapı hakkında encümenden en ufak karar dahi çıkmadığını, para cezası dahi kesilmediğini öğrenmiş.

    hayvansever bir arkadaşın ricası üzerine gündeme getirmek istediğim olay.

    “merhaba, kadıköy cemal süreya sokakta bulunan binamızın altındaki dükkan sahibi arka bahçemizde bulunan acil/afet çıkış kapımızın üstüne tonlarca beton döküp, üstünü pimapen, her yerini de cam ve demirle kapatarak 10 m2’lik bir alanı işyerine dahil etti ve 280 bin tl’ye aldığı dükkanı 600 bin tl’ye satışa çıkardı. yani bize ait içinde sığınağın da olduğu yangın, deprem vs afet çıkışımızı bir güzel gasp etti (böyle yerler bulup genişleterek satıyormuş). bu süre içerisinde iki defa yüz metre ötemizdeki çarşı zabıtaya haber verdim, geleceğiz deyip gelmediler. iki defa telefon ile aradım, gelmediler. aradan bir süre geçince bu kez daha agresif bir şekilde zabıta memuru m. özkılınç’ı binaya getirtebildim, o da dükkanda 5 dakika durduktan sonra benim olduğum kata çıkıp “ya bunu eskiden yapmışlar, biz bir şey yapamayız artık” deyip başından savmaya çalıştı ve “bakın orası yeni yapıldı” dememe kalmadan “hadi iyi günler” deyip gitti. o arada bir takım sıkıntılarım olduğu için bu olayla ilgilenemedim. belediyenin bu tavrının kaç kedinin canına mal olduğunu birazdan anlayacaksınız (afet/yangın/sığınak çıkış kapımızın tapudaki projesi https://ibb.co/zxfnnpl )

    karşı binamızın bahçe katındaki evin sahibi pandemiden dolayı birkaç haftadır yoktu, o arada açık unutulan pencereden içeriye hamile kedi girmiş ve odaya yavrulamış. neyse evin sahibi olan çocuk gelince yavruları bahçeye, anne kedinin olduğu yere çıkardı, yere süt vs koyduktan sonra da kapıyı kilitleyip gitti (yavruların nihayetinde annenin yanında olması lazım. anne alır diye düşündü herhalde). o gün de hava kötüydü ve çiseleyen yağmur aniden sağanağa döndü. saatler sonra sigara içmek için arka taraftaki, yani yüksek duvarlarla çevrili bina bahçelerinin olduğu cama çıktığımda kedilerin hala bahçede olduğunu gördüm. https://streamable.com/ebchkp o yavruların yağmurdan kaçmak için bir yerlere sığınmaya çalışmaları ama sığınacak yer bulamamaları... çok kötü bir manzaraydı. hemen sigaramı söndürüp bahçe katında oturan çocuğun ön sokağa bakan camını tıkladım, ziline bastım ama tek allah’ın kulu yoktu. bahçeye bizim binadan çıkış yok, çünkü dükkan sahibi bir parmağımızı bile bahçemize uzatacak yer bırakmamış! eve geldim, 1 saat sonra tekrar ön sokaktan çocuğun camına tıkladım, zil çaldım yok. 1 saat sonra tekrar gittim, tekrar gittim... o yavru kedilerin can havliyle saatlerce ve saatlerce bağırması... asla unutmayacağım asla... belediye bahçemizi açtırsaydı inip yavruları alabilirdim ama her yer kapalı olduğu için yardım edemedim... kedilerin acı sesleriyle uykusuz gecenin sabahında hemen itfaiyeyi aradım (itfaiyeyi getirmek için yalvardım desem yalan olmaz). ilgili memurlar geldiler https://streamable.com/gi4qkn (burada üstü pimapenle kapatılan afet çıkış kapımız/bahçemiz de görünüyor)

    https://streamable.com/80swo0 ama artık çok geçti. 4 yavrudan ikisi sığınmak için girdikleri küçük bir delikte boğulmuş (bir tanesi gözümüzün önünde can çekişe çekişe öldü), son kalan kediyi kurtardık ama o da birkaç saat sonra öldü.

    belediyede sırtının sağlam olduğunu ima eden dükkan sahibi ve sorumsuz belediye yüzünden ben de dahil kaç komşumun gözü önünde o kediler bağıra bağıra, can çekişe çekişe öldüler. karşı komşumuz olan 90 yaşındaki teyzenin “kediler ölüyor, biri yardım etsin” diye bağırmasını asla unutamam...

    şimdi sonuca dönersek... 6 mayıs’tan beri yaptığım onlarca yazılı şikayetim de maalesef işe yaramadı ve belediye afet çıkışımızı kapatan dükkana bırakın ceza vermeyi, şu an acil olarak satılmaya çalışılan dükkana kaçak yapı tutanağı bile asmadı. bunlara güvenmediğim için önceki gün çevre ve şehircilik bakanlığına durumu bildirdim. onlar da belediyeden bilgi istemişler ama koskoca bakanlığa ne adres, ne detay verilmemiş ve mail atarak tekrar adres bilgimizle beraber bunca sene belediyenin dükkanla ilgili direnme sebebinin araştırılmasını istedim. çok ilginç bir şekilde belediye dükkana dokunmuyor, dokunmuyor, dokunmuyor! (bakanlığa bilgi vermeyen belediye ertesi gün 02-06-2020 tarihinde 145/000001 sayı ile tutanak tutulduğunu söylüyor ama icraat yok. daha yıkım kararı çıkacak da, bu tebliğ edilecek de, ölme eşeğim ölme. afet çıkışımız kapalı diyorum, can güvenliğimiz tehlikede diyorum, bir kedinin ihtiyacı olsa inemiyoruz diyorum... afet çıkışımız olduğu için orayı bir haftada dükkan sahibinin başına yıkmaları lazım ama yapmıyorlar! belediye hiçbir şey yapmadığı geçen yılların üstüne bir de 2.5 aydır sürekli oyalayıp duruyor ve dükkan sahibi de işyerini satıp kaçmak için bir güzel zaman kazanıyor. uğraş ki uğraş yani!)

    yavru kediler konusunda bir suçum olmamasına rağmen çok vicdan azabı çekiyorum. keşke zamanında daha çok uğraşsaymışım diyorum. binamızda gencecik öğrenciler oturuyor. yarın öbür gün sokakta yangın vs olduğunda bu çocukların acil çıkıştan kaçacak yeri yok. bunu defalarca belediyeye söylememe rağmen gıdım gıdım ilerliyorlar. bir daha vicdan azabı çekmek istemiyorum. iki cümle yazmanız bile yarın bir gün daha büyük faciaların yaşanmasına engel olacak. herkese şimdiden teşekkür ederim.”

    kadıköy belediyesi twitter hesabı; https://mobile.twitter.com/…twcamp^serp|twgr^author

    şerdi dara odabaşı twitter hesabı; https://mobile.twitter.com/…twcamp^serp|twgr^author