görün işte bunları. görün ki düşmanınızı iyi tanıyın. ne denli çirkefleşebileceklerini iyi anlayın.
tarkan türkiye'nin en büyük şarkıcısı. sadece toplumda infiale yol açmış bir olayda görüş bildirdi diye günlerdir ne ibneliği kaldı ne vatan hainliği. kaldı ki ortada somut seçim kazanmalık, makamlarını ellerinden almalık bi durum bile yok. sadece olası tehlike olarak gördüler tarkan'ın bu çıkışını. olur ya belki bi fitili ateşleyip başımıza çorap örer diye yapmadık pislik bırakmadılar.
yarın bir gün karşılarında desteklediğiniz insan makamlarına göz dikecek, ellerindeki gücü, yetkiyi, makamı, parayı almaya bizzat yeltenecek. o zaman bugünkünden çok daha fazlasına cürret edecekler.
buyurdu zerdust9 profili
-
tarkan hakkında atılmış beyin yakan tweet serisi
-
kadınların zeki erkek takıntısı
şu embessillikle sizi bile tercih eden varsa, olmayan takıntıdır.
-
türk kızlarının hepsinin zengin erkek araması
oysa rus kızları öyle mi?
ulan ne mal adamlarsınız, erkek olup zengin kız kovalayan bile var şu dünyada, hem de sayıları hiç az değil.
güçten etkilenmesi için kodlanıp yaratılan dişi kişisi de illaki az da olsa para kriterini göz önünde bulunduracak. yeni bişey değil bu.
anasına memur gız baktıran adamlarsınız az samimi olun. -
çocuk yaşta izlenmiş travmatik diziler ve filmler
(bkz: my girl)
6-7 yaşında falandım ilk izlediğimde. allah belasını versin böyle filmin. iki tane çocuk var arkadaş, hafiften aşık oluyorlar birbirlerine. ormanda buluşuyolar, erkek olanı arılar sokuyor. çocuğun arı sokmasına alerjisi varmış meğer. ölüyor... evet show tv'de akşam tüm çocukların izleyebileceği saatte yayınlanan lay lay lom bir çocuk filminde baş rol çocuklardan erkek olan ölüyo. film boyunca bunun şaka olmasını bekledim ama değildi.
sonrası dram, keder ve gözyaşı... çocuk öldükten sonra film bitmiyo da hemen. baya devam ediyor. o küçücük kızın ağlamaktan kıpkırmızı olmuş gözleri hâlâ aklımda. -
gs yönetiminin fatih terim'i eleman yerine koyması
koyu fenerbahçe'li olduğumu sözlükte de bilenler bilir. entry'lerimden de kısa bi göz gezdirme ile anlaşılır zaten. eleman falan diyerek koskoca fatih terim'i itibarsızlaştırabileceğine inanmak harbiden komik, hem de acziyettir. kendi renkdaşlarım yapsa da sakil duruyo. yapmayın şöyle şeyler.
günahım kadar sevmem ama galatasaray kulübü iç dinamikleriyle biat kültürünün en zayıf olduğu kulüptür. başkanmış yönetimmiş kralı olsun gözünün yaşına bakmaz camia, devre arası kapının önüne koyar. buna rağmen fatih terim sadece başarılarıyla bu kulüpte yıllarca bulunduğu konumu hak etmiş ve uzun yıllar da kalıcı olmuştur. aynı zamanda birey bazında galatasaray tarihinin belki en önemli figürüdür.
tanım, yavaş koyması. biraz sıkması... -
15 şubat 2021 gençlerbirliği beşiktaş maçı
düşünün galatasaraylısınız, daha dün maç 1-1 iken rakibinizin lehine 75. dakikada dünyanın en net penaltısı verilmediği gibi 90. dakikada o çok alışkın olduğunuz penaltılardan biriyle zar zor yenebilmiş, haramın da haramı 3 puanı almış sindirmiş bide millete sataşıp üste çıkmış, pozisyon penaltı değildi diyerek dünyada ahlaksızlık ve yüzsüzlüğün en nadide örneklerinden birini sergilemişsiniz.
maç kendi sahanızda olmasına ve zeminin tek sorumlusu kendi takımınız olmasına rağmen zemine laf edip şu sıkışık fikstürde tff maçı ertelemedi diye ağlamışsınız.
sonra tüm bunları unutup bugün rakibin deplasmanda, seninle tamamen aynı hava ve zemin şartlarında hatasız oynayıp amasız bahanesiz maç kazanınca kusur bulabilmek için saçma sapan pozisyonlar üzerinden algı kasmaya çalışıyorsun.
neden? çünkü dünyanın en mide bulandırıcı taraftar grubuna mensupsun ve fanatizmden gözün kör olmuş. haksızlığı hukuksuzluğu şiar edindiğin gibi övünç kaynağı olarak görecek kadar da omurgasızsın.
beşiktaş'ın hakkıyla kazandığı maç. 2. gol de ofsayt falan değil. ofsayt olduğunu iddia edip beşiktaş' ın haksız maç kazandığını söylemek için tipik galatasaray'lı karaktersizliğine sahip olmak lazım. -
23 kasım 2020 galatasaray kayserispor maçı
türk futbolunun kaidesi budur. fenerbahçe veya beşiktaş'lı eski futbolcu ya da teknik direktörsen, eski takımınla oynadığın maçta canını dişine takarak oynar/oynatır, hatta puan ya da puanları alan adam olur ve bu şekilde kendini ispatlarsın. galatasaray' lı eski futbolcu veya teknik direktörsen de futbol hayatın bitene kadar bi şekilde galatasaray'a hizmet etmeye çalışırsın. her iki durumu da onlarca örnek ile açıklayabilirim. ama zaten galatasaray'lılar bunu en iyi kendileri biliyorlar. hatta bununla övünür, pişkin pişkin gülerler yeri geldiğinde. karaktersizlikten bu kadar hoşlanan, omurgasızlığı ile bu denli gurur duyan başka camia görmedim.
türk futboluna şike, teşvik primi gibi bir yığın illegal işi ilk kez getiren, maçlarını asla sahada kazanmayan takımın maçı. -
kadınlara çekici gelen erkek meslekleri
müteahhit oğlu.
-
sülaledeki en başarılı kişi ve mesleği
doktor var. avukat var. dünya matematik olimpiyatlarında şampiyon olan var. amerika'da hepimizin tanıdığı bildiği bi şirkette çalışan var. çok zengin müteahhit var. yine almanya'da galericilik yapan var. hangisinin en başarılı olduğu bakış açısına göre değişir. fakat ne zaman biraraya gelsek bu kişilerin tamamı bundan 6 yıl önce rahmetli olmuş emekli öğretmen babamın hayranıdır. dillerinden düşürmezler. o çok farklıydı derler. babamın siyasi geçmişi de var. gerçekten hitabeti güçlü, bulunduğu ortamda herkese sözünü, muhabbetini dinleten farklı bir kişilikti. bence başarı tamamen meslekle alakalı bir olgu değil. daha çok hayatta, insanlarda ne kadar iz bıraktığınızla alakalı. ben şunu anladım ki hayatta herşey olabilirsiniz. zengin olabilirsiniz. makam mevki sahibi olabilirsiniz. lakin, bâki kalan bu kubbede bir hoş sada imiş...