a handshake of carbon monoxide5
profili

  • ülkücülerin cengiz koraltan'a meydan dayağı atması

    yalnız yaşayan lokal sapık cengiz'i yakalayıp 60 yaşında adama 10 kişi dalmak kolay. adamın silahı bıçağı da yok. bakanlarla çekilmiş resmi de yok.

    lakin diğer mahlukunuz aleyna çakır'ın katili var ya, ona neden götünüz yemez ki?

  • ekşi sözlük dertleşecek insan veritabanı

    7 aydır işsizim. devlet baba kısa çalışma sadakası dahil hiç bir şey bağlamadı bana. 7 aydır, bir kaç haftaya bir sosyal yardım derneklerine gidiyorum. valilikten başlıyorum. kaymakamlığa yolluyorlar. kaymakamlık anakent belediyesine yolluyor. anakent belediyesi ilçe belediyesine yolluyor. ilçe belediyesi ise özel yardım kuruluşlarına gönderiyor. onlar da ahh ahh, vahh vahh edip gönderiyor beni.

    ev sahibime kirayı en son salı günü ödeyeceğime söz verdim. ödeyemeyeceğim. böbreklerimden başka satacak hiç bir şeyim yok. evden atılırsam hastane önlerine gitmeyi düşünüyorum. orada belki de böbrek isteyen fısıltılar duyarım.
    bulamazsam ilk gördüğüm sosyal yardım derneğinin önünde kendimi benzin döküp ateşe vereceğim. siz de benim buradan ölümü seveceksiniz bol bol.

    kılıçdaroğlu arkamdan neden sarayın önünde kendini yakmadı diye dedikodumu yapacak.
    ömer çelik ise yoksulluktan intihar etmedi diye demeç verecek. buradan ilan ediyorum. inanmayın tamamen yoksulluktan intihar edeceğim.

    ölümden korkuyorum elbette. ama soğuktan ölmekten daha çok korkuyorum. lütfen beni anlayın.

  • ekşi sözlük dertleşecek insan veritabanı

    üniversiteye başladığımda akp'nin ülkedeki ilk yılı olan 2002 nin başlarıydı.
    19 yaşımda hayalleri olan gencecik bir insandım.
    lisede okurken eğitim hayatım boyunca hep otellerde çalıştım.
    insan otelcilik mesleğine aşık olur mu? ben de bu yanımdan manyaklık lüksümü kullanıyorum. çocukluğumdan itibaren bu mesleğe aşık oldum.
    otelcilik karmaşa ve krizler dolu bir meslektir esas itibarıyla. ayrıntılarından bahsedip sizleri sıkmayacağım.
    ama ekip halinde her karmaşa ve kaosun üstesinden gelmeyi sevdim belki de.
    çocuk yaşımda insanların nezaketimi bahşişle ödüllendirmesi de bütün yaşamımı şekillendirdi.

    o yaşta bir çocuğun ideali otelci olmak olur mu ya? lisede başarılı bir talebeydim. yazsam ankara hukuk bile geliyordu. ben ilk tercihime turizm işletme fakültesini yazdım geldi.
    çok değerli otel idarecisi idollerim olmuştu. benim babam ben doğmadan ölmüş. onların insan yönetimini ve insana yaklaşımlarını babamdan öğrenir gibi idol alıyordum.
    2002 de üniversiteye başladım. akp nin ilk yılıydı.

    ciddi firmaların hiç biri bu işin okulunu okumayanını çalıştırmıyordu. o yıllarda da torpil kurumu biraz vardı. lakin özel sektörde pek işlemezdi.
    daha sonra torpil kurumunu kamu ve özel sektörde mükemmeleştirdiler.
    dört yıllık fakülteyi üç senede bitirdim.
    2005 de daha önce belboy ve garson olarak çalıştığım bir otelde ön büro müdürü olarak başladım.
    hani derler ya, sevdiğiniz işi yapıyorsanız hayatınız boyunca bir gün bile çalışmış sayılmazsınız.
    ben bu yoğun tempoda bir de yüksek lisans yaptım.

    üniversite yıllarımda fetö her yerdeydi. nerede görsem üstlerine kusasım geliyordu.
    her şey hızlıca akp lileşiyordu. hayatım boyunca hiç bir siyasi partinin kapısını çalmadım.
    5 aydır işsizim. devlete 20 yıl boyunca vergilerimle baktım. devlet bana bir gün bakmadı.
    en son geldi doğalgazımı kesti hatta. yarın da elektiriklerimi kesecek büyük ihtimal.
    elimde bir onurum kaldı. artık tek hayalim acuçlarımda o varken ölmek.

    şimdi ben hangi gence utanmadan üniversite okuyun diyeceğim ki? hangi gence her şeye rağmen dürüstlüğünüzü koruyun diyeceğim?
    onurunuz için yaşayın çocuklar diyebilir miyim gençlerle dertleşirken?
    gidin ve kazanacak siyasi partiye oynayın, ileride benim gibi zavallılaşmazsınız en azından da diyemem, demem.

    üniversiteye başladığımda akp nin ilk yıllarıydı. o yıllarda insanlar emekleriyle kazanır, onurlarıyla yaşarlardı.
    tahsil de bu konuda biraz daha yardımcı olurdu size.
    bunlar onuru bile zavallılaştırdı. onuru ve onurlu insanları zavallı hale getirdi.

    dertleşecek veri tabanına dermansız dertlerimi genel olarak bırakmak istedim.
    ben giderim kalırım, bilin istedim.

  • çocukken ansiklopedi okumak

    büyüyünce kendi yalnızlıklarıyla iyi geçinebilen olgun insanlar olurlar.

  • 7 nisan 2020 sokakta kalmam

    başka başlıklarda da bahsettiğim acil bir durumu özet geçiyorum.

    denizli ye bundan 1.5 ay önce bir otelde çalışmaya geldim. virüs nedeniyle işten atıldık. maaş da alamadık. sokakta kalıyorum.
    şu an aile çalışma bakanının, kalacak yeri olmayan vatandaşlara kamu misafirhanelerinde ağırlanacağına dair anaakım medyada açıklamaları var. valiliğe gittim konu hakkında görüşmek için beni içeri sokmadılar. kaymakamlıkta görüşecek kimse bulamadım. polis nezaretinde dışarı çıkartıldım.

    belediyeye gittim. görüşebileceğim numaralar verdiler kaymakamlıktan. kaymakamlık yetkileleri uzun uzun bilgilerimi aldı. bakan hanımın dediği alt yapının haftaya devreye sokulacağını söyledi. allahın bana yardımcı olmasını dilenerek belediyeye yollandım tekrar. belediye yapacak bir şeyinin olmadığını söylüyor. merkez bakanlık telefonları açmıyor.
    açlık ve soğuktan sokakta ölürsem denizli de kimse arkamdan vahh vahh demesin. sorumlular tarihe kayıt edilsin.

    arkadaş giriyi editliyorum. son 3 gündeki giri patlamamdan, trol olduğumu düşünenler olmuş. sıkıntıdan, insteladaki arşivimi taşıyordum buraya. orada elcordobez olarak bilinirim. kimseden maddi yardım talebim yoktur. sadece kamunun ilgisizliği ve olayların, anaakım medyada yazdığı gibi olmadığı bilinsin istedim.

    herkese teşekkürler.

    editliyorum arkadaşlar. sözlükteki dayanışma sayesinde barınma sorunum çözüldü. sıcak bir ortamdayım artık. her hangi bir stk veya bakanlık değil, sadece sözlüğümüzün iyi yürekli insanları sayesinde sorun çözülmüştür. bu böyle bilinsin isterim. herkese sonsuz minnetarım.