al eline mikrofonu çık sokağa röportaj yap, devlet dolar 10 lira olunca bir sıfır atarak dolarla tl'yi eşitleyecek de, inanacak milyonlar bulacağına yemin edebilirim ve ispatlayabilirim de.
öyle bir boku yemiş haldeyiz. problem bu ülkedeki zihniyet kardeşim yok fed yok faiz yok bilmemne bunların hiçbiri değil sebep.
sebep zırcahillik.
ipi çoktan kaçmış kurun. daha da kimse tutamaz.
jarl of anvil9 profili
-
11 kasım 2021 dolar kuru
-
volkswagen passat
mardin'de her üç kişiye beş tane düşen otomobil.
-
18 şubat 2021 perseverance'ın mars'a inişi
oturdukları yerden radyo dalgalarının bile 20 dakikada vardığı bir gezegene uzay aracı indiren insanlara bak; tek derdi ayasofyayı cami yapmak olan insanlara bak.
farka bak amk. -
ezberlenen en saçma şey
şurdan bir tıren geçiyooor - ki
tırene bakıyorum - ki
tırenin üzerinde bir yazı yazıyor - ki
o da doğu ekspıresıiiiymiş - ki
tırenin içinde bir güzel var - ki
ama ben güzeli tanımıyorum - ki
ben de mahsıs tırene binıyorum - ki
ondan sonra haydarpı ıstanbul haydarpaşada iniyoruz - ki
bende mahsıs kendimi bende mahsıs kendimi bi köşeye giriyorum - ki
mahsat tanışmak için - ki
ondan sonra o da tırende iniyor ben de iniyorum - ki
kendimi mahsıs deydiriyorum dıyor ki önüne bahsana diyör
(bkz: ray ray kasım) -
2 aralık 2020 covid-19 önlemleri iddiası
çalıştığım klinikte 9 doktoruz ve bu hafta 4'ü pozitif geldi. 1'ini akciğerlerindeki yaygın infiltrasyon nedeniyle yatırdık. bakalım biz ne zaman yakalanacağız. işin kötüsü biz de gidince bu hastanelerde kim kalacak. kalan 5 kişi olarak tek amacımız hasta olan 4 kişi dönene kadar sağlam kalabilmek. yoksa kliniği kapatmak zorunda kalacağız. hastanemiz de bölgenin en büyük hastanesi.
evet tam kapanma ekonomiyi kötü etkiler. ama bir de hastanelerde doktor kalmadığını düşünün. bu iyi mi?
ekleme : arkadaşlar bu hastalığı hala basit bir influenza gibi görenler var. covide yakalananların akciğer tomografilerini görseniz korkarsınız, akciğerin her yerine yayılıyor. öldürmese bile fibrozis denilen büzüşme yapıyor, sonuçta yarı kapasite ile çalışan ciğer bırakıyor. genç yaşta koah demek bu. ki uzun dönem bıraktığı şeyleri daha bilmiyoruz, belki zona gibi gizlenip sürekli hasta edecek, belki vücudun kansere karşı koruma mekanizmalarını bozacak. durum çok vahim ve hala abartmayın diyenler var. -
9 ekim 2020 volvo rezaleti
olay volvo, mercedes, bmw, citroen falan olayı değil. şunu artık anlamak lazım ki türkiye'de franchise mantığı ile işletilen neredeyse her yer ayakta adam gondiklemek için eli şeyinde bekliyor.
bmw ve volvo araçlarım var. her ikisini de asla yetkili servise götürmüyorum. tanıdığım bildiğim özel servisler var, onlara götürüyorum. yetkili servisin onda biri ücrete bakım yapıyorlar, parça ücretleri de öyle.
ilk aldığımda volvo yetkili servisine gitmek gibi bir hata ettim. önce bu arabanın aküsü orijinal değil, arabadaki bütün elektronik aksamı bozar diyerek beni korkuttular ve ortalama bir akünün 150 lira olduğu zamanda bana 450 liraya akü sattılar. sözde orijinal volvo marka akü imiş. neyse elektronik aksama bir şey olmasın korkusu ile kabul ettim. standart bakımın özel servislerde 700 lira olduğu zamanda benden 4500 lira istediler. siktir çekip özel servise gittim. o günden beri de özel serviste mutlu mesut hizmet alıyorum.
arkadaşımın araba mercedes. yetkili servis standart bakıma 3500 tl istiyor. özel servis 650 tl. hesabı yapın artık.
olay dediğim gibi markada değil, insanlarımız ahlaksız. problem bu. yoksa bu sözlükte sıfır alınan mercedes s500 ün direksiyon kutusu bozuk diye yüz bin tl istenilmesi rezaletini de gördü bu gözler.
her araç insan yapımıdır, hepsi bozulabilir. ister bmw ister mercedes ister volvo. mühim olan insanlar bozulmasın ama bu ülkede epey zor bir temenni. -
hayatı boyunca tek şarkıyla hatırlanan şarkıcı
(bkz: tayfun)
(bkz: hadi yine iyisin) -
bir hamburgerde olmaması gereken şey
hımm bir bakalım. ekşicilere göre bir hamburgerde ekmek, domates, turşu, peynir, marul, pastırma, ketçap, mayonez, acı sos olmamalı. en önemlisi et de olmamalı. tabak olmalı bir tek. boş tabak.
-
avrupa'daki türk düşmanlığı
ablam yaklaşık 40 yıldır almanya'da yaşıyor. bakanlıkta çalışıyor. devlet memuru. alman vatandaşı, alman kimlikli. orada doğmuş. anadil seviyesinde almancası var.
sekreter bile bir rapor hazırlandığında "auslander (yabancı) olduğunuz halde güzel yazmışsınız, tebrikler" diye laf arasında ezikliyor.
komşularından zaman zaman "sen nasıl bakanlığa girdin hayret ediyoruz" şeklinde küçümseyici sözler işitiyor.
şefi bir profesör ve saf kan almanlardan daha fazla çaba sarf etse bile mobbing'e yelteniyor. sürekli ağlayarak geldiği akşamları bilirim.
aynı hareketi ingilize, amerikalıya, uzak doğuluya, çinliye, koreliye yapmıyorlar.
türkiye'den arkadaşlarımız geldiğinde alman bir komşuya rastlayıp tanıştırdığımızda genellikle "ah ok" şeklinde odun bir tepki alıyoruz. çok nadiren sıcak kanlı şekilde hoş geldiniz dileyen çıkıyor.
bulgar, romanyalı, çek bir hekim tek kelime almanca bilmeden avrupa birliği fonu ile harçlığı cebine konarak almanya'da asistan hekim olarak çalışabiliyor, 1 sene sonra denklik (aprobation) verilerek uzman doktor olarak işe başlayabiliyor.
türk hekimlerden ise yığınla kağıt kürek isteyip, aynı zamanda c1 seviyesinde (en üstten bir alt kademe) almanca şart koşup alışma sürecinde tek kuruş vermiyorlar.
erasmus ile iki ay giden pembe dötlü öğrenciler ve taşı kaldırımı bile türk olmuş mannheim, köln gibi yerlerden çıkmayan türklerin gözlemlemesi zor tabi. kendi aralarında o kadar kıskanç ve o kadar hazımsız yorumlar yapıyorlar ki; aramızın çok iyi olduğu nadir saf kan alman arkadaşlarımız gelip anlatıyor bunları bize.
- çoğunlukla doğru olduğu deneyimlenen tespit. hepsi aynı demiyoruz ancak çoğunluk zikretmese bile içinde böyle hissediyor. can ciğer alman arkadaşlarımız da çok, öyle olmasa burada yaşanır mıydı?