nicklausse4
profili

  • cep telefonuna sevgili ismini kaydetme biçimleri

    şimdi eğri oturalım doğru konuşalım
    sevgili var sevgili var;

    mesela yasak bir ilişkide nuri abi, abdülrezzak hoca, tesisatçı osman şeklinde kayıtlara rastlanılması şaşırtmazken,
    metresini yapı kredi şeklinde kaydedeni de duydu bu kulaklar..

    yasak ilişki değil ancak henüz vitrine çıkmaya hazır olmayan ilişkilerde ise genelde ad soyad kombinasyonu makul gözüküyor.

    her şey normalse de bu müessesenin türlü aşamaları var elbet:

    aşk son süratken
    sevgilim, pıtırcığım, sevgi böcüğüm, ömrümün sönmeyen nuru gibi kayıtların uçuşması olağan.

    bir tık sonrası ise artık
    sosyal medyada yeterince pozlar verilmiş,
    dağa taşa isimler yazdırılmış,
    dost düşman çatlatılmış ve artık iki kişiye düşülmüş safha
    yani
    genelde tek kelime aşkıma evrilen aşama.

    son nokta ise maksimum beşinci yıldan sonrasına denk geliyor
    ki
    işte o saatten sonrası biz ona
    “mahmut desem noluuurr demesem nolur” safhası diyoruz..
    *

  • bir kadına verilecek en güzel çiçek

    hangi kadına??

    kadından kadına farkedecek olandır.

    ama mesela,
    şu sıralar fikir lazımsa,
    kokina çoğunluk için güzel bir seçenek olacaktır.

  • yaş büyüdükçe toleransın artması

    toleransın arttığına katılmıyorum hatta azalıyor ve hayatından insan ve olay çıkartmak kolaylaşıyor.

    ancak,
    fevri tepkiler ve şaşkınlıklar azalıyor,
    empati artıyor.
    bir zaman önce olsa taş üstünde taş bırakmayacak durumlar sıradanlaşıyor, dolayısı ile “olmaz bir şey, geçer” mottosu oturuyor,
    hepsi kabul.

    fakat,
    bunların hepsi ancak durum tespitinde kişiyi sakinleştirir, durumu tolere etmek anlamına gelmez.

    bir zamandan sonra,
    sınırları tırnaklayarak çizilmiş konfor alanlarını zedeleyecek herhangi bir tavır yahut duruma karşı tolerans artışı önermesi oldukça romantik*.
    hatta her türlü ilişkinin artık çok daha keskin sınırlarda olduğunu söyleyebilirim.

    ne istediğini bilmek önemli,
    ama ne istemediğinin idrakına varmış olabilmek çok daha önemli.
    bu netlikteki kişilere toleransın artmış demek küfürle eş değer.

    finalde,
    45 yaştan bildiriyorum,
    başlık altında yazılan çoğu önerme tolerans artışını değil sakinleşmeyi tanımlıyor .
    birilerini bağırıp, çağırmadan göndermenin yahut artı değeri olmayan bir durumdan sessizce uzaklaşmanın adı tolerans değilse tabii.

  • spor yapanlar erken ölür

    çok kısa bir süre önce bir araya geldiğim kalabalık bir ortamdaki doktor arkadaşlarımın savunduğu tez, bugün başlığı görünce şaşırdım.
    bir ortopedist, bir kardiolog, bir genel cerrah ve iki kalp damar cerrahı vardı ortamdaki tartışmada, hepsi birden hemfikirdi;
    kararında yürüyüş yapmaktan ötesinin insan doğasına aykırı olduğu konusunda oldukça mantıklı hipotezler öne sürmüşlerdi, “yumurtayı şimdilerde akladığımız gibi sporun fazlasını da yasaklamamız an meselesi” diyorlardı ve bir süre sonra tıp dünyasının da bu konuda fikir değiştirip, uyarılar yapmaya başlayacağını savunuyorlardı.

    bu kadar hızla dillendirilmeye başlandıysa o “bir süre” nin oldukça kısa bir vadesi olduğuna ben de ikna oldum.