14 haziran 2024 günü karnesini aldıktan sonra bir daha görülmeyen ismi "nisanur dolu" olan kız çocuğudur. o bölgede yaşadığım için haberim oldu. bölgedeki durak ve çeşitli yerlere de kayıp ilanları asılmaya başlandı. umarım bulunur. burada paylaşmanın bir faydası olabilir diye paylaşıyorum. entry girip gündeme çıkartabilirsek iyi olur. görsel
edit: çocuk sağlıklı bir şekilde bulundu. geçen sürede nerede olduğuna dair genüz bilgi yok. ilgi gösteren herkese teşekkürler.
yapraklari biten duvar takvimi8 profili
-
pendik kurtköy'de kaybolan kız çocuğu
-
hagi mi alex mi sergen mi
fanatik derecesinde beşiktaşlıyım. en sevdiğim futbolcu sergen'dir. ilk maçında görüp kendisine bayılmıştım. çocukluk idolümdü. ben bile hagi derim. hani derler ya sergen çalışsa hepsini geçerdi diye. sergen ne kadar çalışırsa çalışsın hagi'yi geçemezdi.
alex mi sergen mi derseniz istatistikler alex der benim gibi duygusallar ise sergen.
üzülerek söylüyorum ki futbolda duygusallığa yer yoktur. -
müşterinin aracıyla kaza yapan vale
bir avukat olarak söylüyorum hayatı filan kaymamış valedir. arabayı da maalesef ödemeyecektir.
vale dediğimiz adam büyük ihtimal sigortasız çalışan, malı mülkü olmayan adamdır. bu adama karşı tazminat kazanırsın kazanmasına da neyini alacaksın? o tazminatı nasıl tahsil edeceksin? cevap veriyorum. edemeyeceksin. yaptığı kaza yanına kar kalacak. ileride de arkadaşlarına gülerek anlatacak. " lan ben zamanında 5 milyonluk lüks aracı pert ettim amk. sizin yaptığınız kaza mı?" diye övünecek.
yani sonuç olarak diyeceğim o ki valeye araba vermeyin. -
öğrenciyken ek gelir için yapılan şeyler
üniversite şenliğinde tuzlu salatalık satmak: bir arkadaşla çuvalını 10 tlye aldığımız salatalığı soyup tuzlayıp tanesi 1 tlye satmıştık. kazandığımız parayla da maddi durumu olmayıp da çok başarılı olan bir arkadaşımızın yüksek lisans parasını ödemiştik.
gizli müşteri: çeşitli yemek zinciri firmalarının gizli müşteriliğini yaptım. hem bedava yemek yedim hem de üstüne para aldım.
baskülle insanların kilosunu tartmak: eskiden hastanelerde ziyaret saatleri olurdu. sadece o saatlerde ziyaretçiler hastalarını görebilirlerdi. dolayısıyla da o saatlerde hastane bahçelerinde çok insan olurdu. işte oralarda " tartayım mı abi? tartayım mı abla" diye dolaşırdım. yaşım daha 12'ydi. hatta kilosunu bilenden ücret almıyorum derdim. öyle yapınca daha çok para kazanırdım. bedavayı duyunca bu millet hemen atlıyor.
kola kutusu satmak: boş kola kutularını toplar satardım. aliminyum olanların kilosu 25 milyon, teneke olanların kilosu 5 milyondu. artık o kadar ustalaşmıştım ki bir bakışta teneke mi aliminyum mu anlardım.
debe edit: kola kutusu anımı da buraya bırakayım
(bkz: #100807128) -
beşiktaş
hangi maçtı hatırlamıyorum. sergen, tümer, ronaldolu zamanlar. beşiktaş ilk yarı penaltı kazanır. takımın penaltıcısı ronaldo ama tümer ben kullanacağım diye ısrar eder ve penaltıyı kaçırır. devre arasında sergen o zamanki teknik direktör lucescu'ya isyan eder: " bu takımın penaltıcısı ronaldo değil mi? penaltıyı o zaman niye bu kullanıyor amk?"
futbolculuk hayatında bunu yaşayan biri ankaragücü maçındaki bu saçmalığa engel olmalıydı. -
beşiktaş
ömrümüzü yiyen takım. beni beşiktaşlı yapan ve şu an 66 yaşında olan babamı memleketten çağırıp maça getirdim. maç öncesi semtte rakımızı içip maça geçtik. adam çok sevdiği takımı ilk defa stadda canlı izledi. ilk yarı attığımız gollerden sonra çocuklar gibi zıplamasına şahit oldum. şimdi ise birbirimize bakıp bakıp iç çekiyoruz aq.
-
galatasaray'ın beşiktaş maçına çıkmama kararı
alınamayacak karardır. maça çıkmama kararı alıp çıkmamak daşşak ister. o daşşağın da kimde olduğunu geçen sene herkes gördü.
-
ilk kez sevişecek erkeklere tavsiyeler
geri vitesi unutmayın. zamanında geri çekmeyi bilin.