son zamanlarda iyice gözümüze çarpan gerçek.
eskiden türkiye yabancılar için ucuzdu ama artık o ucuzluk gitti. mal ve hizmetler çoğu kalemde diğer ülkelere kıyasla daha pahalı, evet döviz bazında bile.
avrupa'da 10 bin euro olan araç burada 30 bin euro. orada 100 dolara aldığınız north face mont burada 800 dolar, almanya'da 20 euro olan kahve makinası burada 100 euro.
bağcılar'da 3+1 daireyi satıp amerika'da ortalama bir eyaletten müstakil garajlı bir ev alabilirsiniz.
amerika'da kıymanın kilosu 200 küsür lira türkiye'de ise iki katı. türkiye'de ortalama 5 yıldızlı bir otele vereceğiniz 1 haftalık ücretle neredeyse bütün avrupa'yı gezebilirsiniz.
eskiden gurbetçiler boş bavulla gelirdi buraya her şeylerini buradan alırlardı. şimdi yurt dışından kim gelse bön bön fiyatlara bakıyor.
sonuç olarak türkiye ucuz bir ülke değil. döviz bazında bile ucuz bir ülke değil. 2500 euro gelirle avrupa'da daha rahat yaşayabilirsiniz ama aynı paraya türkiye'de istediğiniz her şeyi alamazsınız.
tam olarak anlatmak istediğim durum için aşağıdaki örneğe bakabilirsiniz:
https://twitter.com/…?s=46&t=qdfrxhuh2dbsobmghdx1oq
@linus torvalds adlı yazar arkadaşımızdan otomobil piyasası için başka bir örnek geldi
(bkz: #150688880)
(bkz: ingiltere'de kıymanın 100 tl olması)
(bkz: almanya'da kıymanın 125 tl olması)
(bkz: iphone 14'ün amerika'da 800$ tr'de 1700$ olması)
Öncelikle, sitemize gösterdiğiniz ilgi ve destek için hepinize teşekkür ederiz. Sizlerden gelen geri bildirimler ve beğeniler bizim için büyük bir motivasyon kaynağı oldu.
Sozlock olarak tam 9 senedir her gün ekşisözlük'den okumaya değer içerikleri filtreleyip günlük listeler oluşturduk. Bu işi yaparken kişisel davranmadık, günün en popüler başlıklarının en beğenilen entrylerini aldık listelerimize. Üstelik bu gayretimiz hiç bir zaman ticari bir kaygı taşımadı. Yayına başladığımız ilk günden beri en ufak bir reklam yayınlamadık, sponsorluk anlaşmaları yapmadık. Sozlock üzerinden tek kuruş kazanmadık.
Bütün bunlara rağmen, ne yazık ki son dönemde ekşisözlük yönetimi tarafından alınan bot koruma önlemleri nedeniyle, ekşisözlükten entry çekme ve beğenilen entryleri listeleme hizmetimizi maalesef devam ettiremiyoruz. Bu durum ekşisözlük yönetiminin aldığı bir karar olup, tamamen bizim kontrolümüz dışında gerçekleşmiştir. Bu zorunlu durumdan ötürü yaşanan aksaklık nedeniyle anlayışınıza sığınıyoruz.
Sozlock Ekibi
Ekşi Sözlük Debe Listesi
-
1. türkiye'nin döviz bazında da pahalı olması
-
2. günün türkiye'sinde insanın ağırına giden şey
öğrenim durumu en düşüğünden en yükseğine kadar cehaletin her yeri parsellemesi.
-
3. 15 nisan 2023 fenerbahçe'ye verilen penaltı
fenerbahçe'nin son 10 senede başına ne haksızlık geldi? 40 yıldır maç izliyorum 25 yıldır tribündeyim. hayatımda bu sene galatasaray'ın doğrandığı kadar doğranan takım görmedim.
90ların sonunda bizi net kolladılar lafım yok ama oyun çok güçlüydü. zaten avrupa'da da aynı oyun devam ediyordu.
sporla alakalı entrylerim geçmişte mevcut. senelerini tribüne vermiş biriyim. ama haklı haksız neyse her maç başlığına yazarım. daha dün kendi takımımın maçına nelsson'un kırmızısı verilmedi yazdım. sivas maçına kepazelik diye entry girdim.
40 küsür yıllık hayatımda özellikle bir fb gs maçında takımımın kollandığını bir kere göremedim. bir kere kudurun sarışın şikeciler diyemedim.
sayısız hata yapıldı bu sene galatasaray aleyhine. alanya maçı boey, kayseri maçı penaltı, trabzon maçı penaltı, deplasman konya, içeride adana, kasımpaşa, antalya, geçen hafta kupa başakşehir, içerideki giresun torreira'ya çalınmayan penaltı, karşılığında bizim de bir bok anlamadığımız ofsaytımsı maç. ki o maçta da zaten iptalden sonra golü yedik.
bu sene 18 penaltı yarısı fasa fiso. hatırladığım iki net oha dedirten hatalı maç oldu fenerbahçe için. biri batshu'nun atılması, ikincisi ads maçı. üçüncü maç yok. bu iki maçın birini fenerbahçe kazandı, diğeri zaten dominant adana demir maçıydı. adamlar sahasında daha hiç yenilmedi.
bir tane maç hatırlamıyorum ki hatadan puan gitsin. giresun konya galatasaray beşiktaş trabzon 5 mağlubiyetten bir tanesinde bile skorun sebebi hakem değil.
son 10 senede fenerbahçe'nin başına gelen en büyük felaket ali koç'tur. zengin ailenin barzo tribün çocuğudur. tribünden atlamalar, megafonla konuşmalar, kurduğu diktatör yönetim, transfer çalımı ayağına tolga, sinan, bruma, serdar aziz, emre mor (hadi bu iş yaptı), pedro vs transferleri, yok point oteller, sosyal medyadan abidik gubidik ergen paylaşımlar.
fenerbahçeliler uyutuluyorsunuz. bir şampiyonluk önemli değil. seneye olursunuz sonraki sene olursunuz. hakemlik zerre kaybınız yok. 5 mağlubiyetin 3'ü derbi maçlarındaki kepaze futbolunuz yüzünden. bak yine diyorum 40 küsür yıllık hayatımın en güzel zamanları kadıköy'de fenerbahçe karşısında dansöz olmakla geçti. 23-40 yaş arası kadıköy galibiyeti görmedim lan ben.
bu sene ne oldu? 3 büyük rakibinden evinde 7 deplasmanda 2 gol yedin. bir yalan penaltı golü atabildin, 90+5te bir tane gol atabildin. bu üç maçta da kepaze top oynadın
anadolu maçlarında da penaltı aldığınız 6. maçı 1 farkla kazandınız.
bu kafayla devam edin. -
4. muharrem ince neden sevilmiyor sorunsalı
üslubu, hal ve hareketleri. en son katıldığı babala tv yayını aslında bir özet niteliğinde. her açıdan güçlü bir kadron yok, potansiyel yok. herkes birleşme eğiliminde. kafanız neden kk aday olduğuyla meşgul. bölüp parçalamak kimin hoşuna gidiyorsa sevmiyorum, hele şu zamanda. o aptal dans ile sempatik olunmuyor ne yazık ki.
-
5. oturup saatlerce konuşabilirim denen konular
ben hiçbir konuda saatlerce konuşmam kardeşim, hem kendi kafama ağrılar girer hem de başka kimsenin kafasını sikemem. zaten gündelik konuşma seviyesini minimumda tutmaya çalışan, sevilen kişilerle dahi 2-3 saat muhabbetten sonra beyni sikilen ve hemen sessizlik ortamına dönmek isteyen bir adamım. bilgim ya da konuşacak şeyim olmadığından değil, insan sevmiyorum. gerek yok o kadar konuşmaya.
-
6. antakya'daki deprem felaket değil rahmet
gaf falan degil katiksiz orospu cocuklugudur
-
7. mercimek çorbasının en iyi 3. çorba seçilmesi
bilginize: bizim kuru fasülyeyi de corba kategorisine koymuslar ve sirbistanin yemegi olarak pasulj ismiyle 24. sirada yerini almis. sulu köftemiz de yunanlilarin olmus.
mercimek en sevdigim corba. hakediyor. iskembe, sulu köfte ve tarhana da cok iyi corbalar ama corbalarda birini yarismaya sokacaksin hangisi secersin deseler mercimegi secerim. bu arada koreliler corbayla beslenen bir millet ama bir tane corbalari bile listeye girememis. o kadar mutlu oldum ki. yemek konusunda bu kadar zevksiz bir ülke görmedim ben. bu arada sulu yemek olarak benim gönlümde dana etli japon rameni birinciligi hak ediyor ama yemegin suyu degil eti ve yumurtasi lezzetli. yani corbanin suyunu kiyaslarsak mercimek corbasi ve tomyum en lezzetlileri. gülyas'i da cok duydum ama deneyemedim. -
8. 16 nisan 2023 hulusi akar'ın tehditleri
konuşma yapacağı salonda, bedelli askerlik yapmış pek vatansever bir takım akp’lilerin "vur de vuralım, öl de ölelim" diye sloganlar atması üzerine, "bekleyin bekleyin onun da sırası gelecek" diyerek yaptığı tehdittir.
belinde silahla rehin alınmış ve esir düşmüş ilk genelkurmay başkanı olarak tarihe adını utanç verici şekilde altın harflerle yazdıran, silah arkadaşlarının kendisine hakkını helal etmeyerek öldüğü hulusi… kimi vuracaksınız lan?
kaynak -
9. 30 bin lira maaş alıp mutsuz olmak
o maaşı almak için çektiği çileye üzülüyordur çünkü. o kadar çile sonunda 1500dolar kazanmak adama koyar çünkü. elin gavuru işsizlik maaşı olarak alıyor bu parayı
-
10. 16 nisan 2023 trabzonspor beşiktaş maçı
malum lecce cagliari maçı bunun yanında şampiyonlar ligi finali gibi kalır
-
11. 15 nisan 2023 fenerbahçe ankaragücü maçı
fenerbahçe yarıştan kopmasın, taraftar bein aboneliklerini iptal etmesin diye bir penaltı icat edilerek skoru manipüle edilen bir maç
-
12. galatasaraylıların şampiyonluk gitti paniği
fenerbahçe taraftarı gerçekten çok güçlü bir psikolojiye sahip.
tüm sezon lider götürdüğü anelkalı appiahlı alex'li müthiş kadroyla sasa iliç, saido, hasan kabze'li galatasaray'a son hafta denizli'de şampiyonluk verdiler,
bursaspor'a son hafta şampiyonluk verdiler,
kendi stadyumlarında galatasaray şampiyonluğu gördüler,
şike gerekçesi ile senelerce avrupa kupalarından men edildiler,
uçarız kaçarız dedikleri sezonda tüm derbilerde küsküyü yedikten sonra daha iki hafta önce şampiyonluk yarışında 1-0 öndeyken 10 kişi kalan beşiktaş'tan 4 gol yiyip yenildiler,
9 senedir şampiyon olamıyorlar bu süreçte 3 galatasaray, 3 beşiktaş, başakşehir ve trabzon şampiyonlukları gördüler
ve bütün bu olanlardan sonra futboldan soğumadıkları gibi galatasaray'ın şampiyonluk gitti paniği diye burada başlık açıyorlar.
helal olsun abi ben buna saygı duyarım. -
13. 15 nisan 2023 kılıçdaroğlu ekonomik devrim videosu
yok ama şaka gibi malum şahıs gün içinde chp'nin önceki vaatleri için 'söylediklerinin yarısını yapamazlar' demiş bı yerde.
birincisi; yarısını yapsalar bile ülke şu halinden kat kat iyi olur,
ikincisi; chp'nin söylediklerinin bı kısmını zaman içinde mecburen sen yaptın zaten veya şimdi de taklit ederek kendininmis gibi vaat ediyorsun.
şimdi tweetteki videoda denildiği gibi; sıra bu akşamki vaatleri kopyalamada. -
14. muharrem ince
-
15. skechers
yıllık abonelik sistemiyle çalışan ayakkabı markasıdır, ayakkabıları çok rahattır bağımlılık yapar lakin 1 yıl içinde dağılır, seneye yenisini almanız gerekir.
-
16. tarhana çorbası seven insan
ağzının tadını bilen insandır.
dünya mutfaklarının hiçbirinde tarhananın muadiline rastlayamazsınız. tarhana her şeyden öte fermente özelliği olan bir tür hazır çorbadır. bin yıllık bir türk icadıdır yoğurt gibi, ki muhteviyatındaki yoğurt sayesinde fermentasyona tâbi tutularak hazırlanır. son derece sağlıklıdır, bağışıklık dostudur, b grubu vitaminleri ve kalsiyum zenginidir.
bir çorba daha ne vaadedebilir ki!
kaç yıllık gıdacıyım, değil türk mutfağı dünya mutfaklarına has hemen her çorbaya hakimim ama hala tarhana en sevdiğim çorbadır.
tarhana kırmızı çizgimizdir, buna bari laf etmeyin allaseniz!
edit: tarhana sevdiği için birinin kafasını duvara sürtecek motivasyona sahip olacak kadar işsiz ve dertsiz birinin açtığı başlığa konu olan insandır. -
17. verdiğin borcun dilencisi olmak
borç veren kişi genelde bu duruma düşer. neden verdiğinizi ve ne kadar sürede geri alacağınızı bilerek borç verin.
borç neden istenir? acil bir ihtiyacınız olduğunda gidermek için istenir. örneğin; fatura ödemesi, sağlık giderleri, çocuğun okul taksidi ödemesi vb.
borcun vadesi ne kadar olmalıdır? elden geldiğince kısa süreli. genelde bir ayı geçmez. eğer daha erken bir şekilde o para ele geçmişse keyfi bir harcama yapmak yerine o para öncelikli ödenir. nasılsa vadesi var denmez.
hangi durumlarda borç alınmaz? tatile gidecekseniz, yatırım yapacaksanız, arabanızı yenileyecekseniz, ikinci evinizi alacaksanız, hatunu yemeğe çıkaracaksanız, birisine yardım yapacaksanız borç para alınmaz.
borcunuz varken nasıl davranılmalıdır? gereksiz harcamalar yapılmamalıdır, keyfi işlere para harcanmamalıdır, harcamalar kısılmalı ve bir an önce geri ödemek için para toparlanmalıdır.
bazı şerefi sınırda olan insanlar, banka borcu ödeyeceğim bahanesiyle borç alırlar. 6 ay-1 sene param yok diye vade koyarlar. bu arada utanmadan tatile çıkarlar, saçma sapan şeyler alırlar. şerefi sınırın da altında olanlar ise üstte bir yazarın paylaştığı karikatürdeki gibi bir de utanmadan bunları anlatırlar.
ikincil ihtiyaçlarınız için borç istenmez; bunun için inanmazsınız ama bankalarda ihtiyaç kredisi denen bir olgu vardır. gelecekte ödeyeceğiniz bir para için bir vade farkı ödeyerek bankadan alabilirsiniz. hiç kimse sizin keyfinizin finansmanını yapmak zorunda değil. paranız yoksa faiz ödemek istemiyorsanız kırın kıçınızı oturun.
böyle insanlara ikinci kez borç verilmemelidir. samimiyet adı altında sizin paranızı sıfır faizli kredi olarak kullanan şeref yoksunu insanlara borç istediklerinde param yok demekten çekinmeyiniz, yaptığınız bir harcamayı anlatmaktan utanmayınız. borç istediğinde param yok deyip yaptığınız harcamayı anlatırsanız o da eşek oğlu eşek değilse sizin bu kerizlenme durumundan sıkıldığınızı anlayacak ve tekrar borç istemeyecektir.
verdiğiniz paranın arkasını kovalamadığınız ve güvendiğiniz ya da paylaşmaktan mutluluk duyduğunuz kişiler, işbu anlatımları kapsamaz; paranızı kiminle paylaşacağınız tabii ki sizin tasarrufunuzdur. -
18. akran zorbalığına maruz kalan 17 yaşındaki genç
umarım akran zorbalığına uğramış biri olarak o pırıl pırıl çocuklar burayı okurlar ve kaybettikleri cesaretlerini kazanmalarına bir nebze yardımcı olabilirim.
ilkokul ve ortaokulu özel okulda burslu olarak okudum, yıl sonunda yapılan sınavlarda başarılı olduğum zaman bir sonraki yıl okulumu bedava okumaya hak kazanıyordum bu yüzden geleceğimi kurabilmem için ders çalışmam gerektiğini biliyordum.
aynı zamanda kayseri gibi küçük bir yerde okulun basketbol ve satranç takımındaydım. hiçbir zaman inek olmadım aksine serseri de değildim. kızlarla da aram yoktu, ama beraber maç yaptığımız, cine 5 izlediğimiz güzel bir erkek arkadaş grubumuz da vardı. hala onlarla da görüşürüm.
8 yılın sonunda iyi sayılabilecek bir okul olan fen lisesini kazandım, uzun süre özel okulda okumuş olmak beni yormuştu. nike total 90'ın okulun resmi spor ayakkabısı olduğu, basket takımında jordan'ların lebron'ların havada uçuştuğu dönemlerde ergenliğe yeni yeni giriyordum ve bu zengin çocuklarla maddi açıdan yarışamayacağımı bildiğim için biraz daha 'zeki' olduğunu düşündüğüm çocuklarla bir arada olmak için fen lisesini tercih etmiştim.
fen liseleri yatılı okullardır, ve yatakhanelerde düzenli bir hayatımız vardır. yemek saatleri, çalışma saatleri vs olmak üzere hayatınız 4 yıl boyunca iyi bir üniversite kazanmak için adeta bir çalar saat gibi kurulmuştur. dakikalar geçer, siz derin bir uykudasınızdır ve zamanı geldiğinde saat çalmaya başlar. benim için de öyle olacağını düşünmüştüm ama öyle olmadı.
okula başladığım ilk günlerde kolejden gelmiş olmam korkunç bir dezavantaj oluşturmuştu. hem arkadaşlarım da hem hocalarım da, ailemin zengin olduğu benim 'tiki' olduğum düşüncesi uyandırmıştı. ancak alakam bile yoktu ve böyle bir şeyi ispatlamam gerektiğini bilmiyordum. 15 yaşındaydım, ergenliğin en zirve yaptığı yıllardı, okulun 3. haftasında yan sınıftan bir kızın etek altı fotoğrafları bir yavşak tarafından çekilmişti ve erkek yurduna dağıtılmıştı. bunu gördüğüm gibi insanlarla kavga etmeye başladım, asla kabul edemeyeceğim bir şeydi. 15 yaşıma kadar insanlara ve hayatlarına saygılı olmayı öğrenmiştim. başkalarının hayatlarına bu denli müdahale edip onları intihara sürükleyebilecek bir olayı kabullenememiştim.
çocuğu buldum, tuvalette sıkıştırdım, fotoğrafları sildirdim. tabiki daha kalabalık bir ekiple üzerime geldiler, disipline gittik. çocuğun ailesi, devlet okuluna 'bağış' yapan bir aile olduğu için ve okulun itibarı düşünülerek olay örtbas edildi. kimse ceza almadı. ilk defa o gün otoriteyi kötüye kullananan insanlarla tanıştım. ardından olaylar devam etti, bir kadının maruz kaldığı bu olayı savunduğum için önce erkek yurdunda adım 'yavşak' oldu ardından okuldaki kızlar tarafından 'popüler' çocuk ilan edildim. o yıllarda bu ikisi arasında çok büyük bir fark olduğunu zannediyordum ama yıllar sonra fark ettim ki niteliksiz insanlardan gelen ne bir övgü ne bir yergi arasında bir fark yokmuş.
kızlar benimle görüşmek istiyor, erkekler benimle kavga etmek istiyor, sıralara adımın yer aldığı küfürler yazılıyor, cemaatin en güçlü olduğu yıllarda öğretmenler beni sohbetlere davet edip huzuru ancak 'abi sohbetinde' bulabileceğimi söylüyordu. kafayı yemek üzereydim. bütün bunlara rağmen okul 2.si olmuştum yıl sonunda ve başarılı olmam cemaatçi öğretmenlerimin ve benden nefret eden kızlı erkekli bu grubun hiç hoşuna gitmemişti.
her şey lisenin 2.yılında daha da ağırlaştı. 16 yaşındaydım. okulun derece öğrencilerinin yer aldığı onur listesinde fotoğrafımı kapattılar, üzerine kocaman harflerle 'orospu çocucuğu' yazdılar, bunu gören müdürün yavşakça gülüşü ve 'olabilir böyle şeyler' demesi, şehrin dışında yer aldığı için otobüsle gidip geldiğimiz okulun tek otobüs durağına içinde adımın geçtiği sayısız küfürler yazılması gibi bir sürü saçma olayla bu zorbalıklar devam etti. başlarda müdüre, müdür yardımcısına gidiyordum şikayet için ama 'onlardan biri' değildim ve hiçbir zaman beni dinlemediler. hiçbir zaman da onlardan biri olmayı düşünmedim. inandığım tek doğru vicdanlı ve mutlu yaşamaktı. zamanla önce mutluluğumu sonra vicdanımı kaybettim. ama çalışmaktan ve öğrenmekten hiç vazgeçmedim. fakat pes ettiğim intihar etmeyi düşündüğüm ancak başaramadığım tek bir anım oldu. ne kadar şanslıyım ki o dönemde ailem içinde bulunduğum pisliğin farkına vardı, ve okula giderek yaşadığım sorunların çözümü için müdürle görüştüler. tabiki bir şey değişmedi, çünkü hatalı olan bendim, inançsız olan, sohbetlere gelmeyen, kızlarla konuşan, erkeklerle kavga eden! bendim. o dönem ailem beni dünyanın bu küçük insanlarda ibaret olmadığını farklı bir dünya olduğunu göstermek için beni yurt dışına eğitime gönderdi.
kolay değildi, benim daha iyi bir eğitim alıp kendime gelmem için birçok şeyden fedakarlık yapmışlardı ve beni tam 3 ay ingiltereye yaz okuluna gönderdiler. 3 ay brighton, londra, ve bournemouth'da kaldım. dünyanın ne kadar büyük, insanların ne kadar farklı olduğunu gördüm. olayların veya insanların değil fikirlerin ve çalışmanın bu hayatta ne kadar önemli olduğunun farkına vardım. döndüğümde küfürler, hakaretler devam ediyordu ama ben artık ne istediğimi biliyordum.
insanlar beni kışkırtmaya devam ediyorlardı ama ben artık hedefe odaklı çalışıyordum. yurt dışına gidecektim ve bana değer veren, insanların birbirine saygı duyduğu bir ortamda çalışacaktım. galiba en önemlisi de buydu. kendime bir hedef koymuştum ve herhangi bir 'insan' veya herhangi bir 'olay' beni bu hedefimden vazgeçiremiyordu artık.
6 yıl tıp, 5 yıl beyin cerrahisi okudum. bu dönemde benim adımı duvarlara küfürle yazanların birkaçının yakınlarının da ameliyat olmasını sağladım. hatta trafik kazası geçiren birinin babasını da ben ameliyat ettim. mezun olduğumda ister istemez kin tutuyordum ama dediğim gibi bir 'hedefim' vardı ve asla hedefimden beni şaşırtacak şeylere yönelmedim, kin tutmak da buna dahildi.
şimdi abd'nin en iyi hastanelerinden birinde beyin cerrahi olarak çalışıyorum ve bilin bakalım kayseri'nin akp milletvekili adayları, gençlik kolları vs gibi dünyanın en işe yaramaz topluluğunda kimler var? evet bildiniz! toplu olmanın verdiği gücü kullanan, paraya tapan, din kisvesi altında mürit toplayan, herhangi bir bilgi ve becerisi olmadığı halde sırf 'birilerini tanıdığı' için kendine bu hayatta bir yer edinmeye çalışan bir asalak sürüsü.
lütfen genç kardeşlerim, zorbalığa maruz kaldığınız zaman kendinize bir 'hedef' belirleyin ve hiçbir şey ama hiçbir şey sizi o hedeften şaşırtmasın.
tanım: kendine bir hedef koyup üstesinden gelebilirse hayatta her şeyi başarabilecek bir gençtir. -
19. sözlük yazarlarının en yaşlı özelliği
durduk yere, esneyerek allah çok şükür yarabbi diyorum
-
20. 15 nisan 2023 fenerbahçe maçında şike yapılması
daha önce maçlarda oyunun seyrini değiştiren, sonuca etki eden birçok yanlış hakem yönetimi gördüm ama bu maçta hakem adeta maçı ankaragücünden alıp fenerbahçeye verdi. leş futboluyla en iyi 10. olması gereken takım hakem ve mhk desteği ile zirve yarışına tutunduruluyor. yazıklar olsun.
-
21. mersinli 1 milyon ahmet'in gözaltına alınması
komedisiniz ayıp lan adama, adamın raporu var. 7-8 yaşında poliscilik oynayan bebe yapmaz bu yapılanı ,gidin gerçek suçluları yakalayın. ülke gotham oldu resmen.
-
22. bir sevgilim olsa her şey düzelecek hissi
sevgiliniz olduktan sonra bir süre her şeyin düzelmiş gibi gelip sonra eskisi gibi olduktan sonra sorunun kendinizde olduğunu farkedersiniz. kendi başına hayattan zevk alamayanın hayatı biri girince değişmez.
-
23. suriyelilerin kendi iç hukukunu yayımlaması
adamlar savaşmadan toprak kazanan ilk topluluk. teşekkürler akp
-
24. sevginin mi yoksa gururun mu peşinden gidilmeli
aşk için gururunu çiğnersen bu seni ancak karşı tarafta küçük düşürücü bir davranış olur. bu da ilişkiye bir şey katmaz, sadece ayrılığı bir süreliğine erteler.
seni, gururunu çiğnemen gereken bir duruma sokmayacak birini aramalısın. -
25. kendinle olan savaşta hangi aşamadasın
savaşmıyorum bolca seviyorum ki kimsenin sevgisine, şefkatine, merhametine tamah etmesin diye.(istikrarlıyım) annem bana diyo ki "dünyanın gtüne parmak atmışsın kim umrundaki senin?" * umursamazlık dozunuzu arttırırsanız hayat daha soft ilerliyor. böyle söyleyince şıp diye olabilecek bir şey olmadığını da biliyorum. zamanı var demek ki savaşı devam edenlerin. edin. daha çok yenilin, yenin sonra bitiyor zaten.
kendim dışında canım isterse herkesle ve her şeyle savaşabilirim. kendimi ise sadece sevmekle meşgulüm :) -
26. fenerbahçe
surekli hak yiyen ve ah alan bir camia dolayisiyla asla burnu boktan kurtulmayacak
-
27. arda güler
müptezellerin yeni hedefi.
en son marcao'nun kim min jae'den iyi olduğunu savunacak kadar kör ve gerizekalı şeyler söylüyordu bu aptal müptezel primatlar.
marcao bavulunu toplayıp köyüne döner yakında, ispanya gibi yumuşak bir lig bile 3 gömlek büyük geldi herife. küme düşecek takımda oynayamıyor. kim min jae'yse yazın 50 milyona reale gidecek muhtemelen. daha yüksek paralar da konuşuluyor ama 50 daha realist olur.
aynısını daha önce ndiaye ve eljif elması karşılaştırıp yaptılar. transfer şikesi diyecek kadar aptallaştılar. ndiaye 1 sezon plde küme düşen takımında yedek oturdu, şimdi adanada kebap gömüyor.
eljif elmas seria a şampiyonu, şampiyonlar ligi çeyrek finalisti takımın dinamosu oldu. uzun zaman sonra şampiyon kadroda banko oynayıp napoli tarihine geçecek bu oyuncular.
neyse efenim ardaya gelelim;
şimdi de aynı düşük zekayla ardaya sallıyor bu aptal müptezeller.
daha kaç defa göt olacaksınız oğlum.
bir futbol tanrısı olsa bunların ağızları ve götlerini yer değiştirecek kadar çarpmıştı. rezil olmaya doymadılar.
allahtan avrupa piyasası var da neyin ne olduğunu görüyoruz.
fenerbahçede şampiyon olur olmaz bilemem, başka bir bahtsızlık bir salaklık var bu kulüpte, kötü yönetiliyor o kesin, ama bildiğim tek şey var arda gittiği takımda şov yapacaktır.
primatlar ardadan 7 yaş büyük 25 yaşında "genç" yetenek hayri poterlarını övmeye gidebilirler. -
28. kocasını aldatan kadın
sözlük kadınlarına ve meriçlerine göre kesinlikle suçsuz olan kadındır.
kesin erkek ilgisiz bırakmıştır, bir şeyler kötü gidiyordur o yüzden yapmıştır. hep erkek suçlu değil mi?
edit: ahahaha ulan bir kere de şaşırtın be :) -
29. eş ile ayrı yataklarda yatmak
valla eşim (kadın) bazen öyle horluyor ki, kara tren düdüğü gibi ses çıkarıyor. ilk başta içeri kanepeye gidip yatıyordum. sonra bir baktım, yılın 2/3'ünden fazlasında kanepede yatıyorum. e dedim manyak mıyım kendime bu işkenceyi yapıyorum. gittim ayrı yatakta yatmaya başladım.
kendisi bu durumdan rahatsız oluyor. “valla git tedavi mi oluyorsun ne yapıyorsan yap, sesi kes o zaman gelirim” dedim. bizim de canımız var. -
30. bayilerde sıfır km araç bulunamaması
(bkz: #151336472)
evet ülkede bildiğimiz sıradan bir kriz yok. ülkedeki krizden başka bir şey. zenginler daha da zenginleşirken fakirler daha da fakirleşiyor. bahsedilen mekanlardaki kuyruk oluşturanlar başka bir mekanın sahipleri. kuyruk oluşan mekanın sahibi ise başka bir yerde kuyruk oluşturuyor. yani işin özeti zenginler birbirlerini daha da zengin ederken fakirler soğan fiyatını tartışıyor.
bugüne kadar hiç arabası olmamış birisi için artık araba almak hayalden de öte. bugün eli yüzü düzgün ikinci el bir araç 400.000 tl'den başlıyor. sıfır araçlarla ilgili olarak da bayideki 2 milyon liralık araç için kuyruğa giren kişinin işlettiği mekanın bir aylık kârı. -
31. melih gökçek-ankaralı okşan ilişkisi iddiası
meğer melihcimin ankara’yı amsterdam yapma planları varmış.
bilmediniz değerini*. -
32. kılıçdaroğlu nasıl %51 oy alacak sorunsalı
sayın kılıçdaroğlu,ondan çalınmış oylarla birlikte % 57 oy alacak.
-
33. donanımlı eski araç vs boş paket yeni araç
son parayla keyif satın alınmaz, son parayla ihtiyaç alınır, sonradan keyfin kaçar ;)
-
34. 16 nisan 2023 ales
dilini yazmaktan acizlerin ikilemde kalmadan 'full' beklediği sınav. lgs sınavıymış, hey allahım. şıkları işaretle geç ne güzel. memlekette yazım yanlışından anlatım bozukluğundan haberi olan bir avuç insan kaldı yemin ederim.
-
35. f ile başlayan en güzel şeyler
-
36. türk erkeklerinin zengin kız hayali
açılın zengin kızla 4 yillik evli olan adam geldi.
öncelikle o işler öyle yürümüyor arkadaşlar, biraz omurgali karakterli biriyseniz eşinizin malvarlığı size yük olarak biniyor.
bir kere ne yapsanız eşiniz şaşırmıyor, ben mesela eşime 3 ct tektaş almıştım evlenirken, ortalama bir hatun için çok büyük bir olayken bizimki çok normal bir tepki vermişti. ona göre herkes minimum 3 ct tektas alıyordu. çok normal bir olaydı. bir de gel bana sor.
babasıyla ister istemez sidik yarıştırmaya başlıyorsunuz bir yerden sonra batmaya başlıyor.
hiçbir kayınpederde ah damadım al şu 3/5 milyon doları lazım olur da demiyor. bu şekilde düşünüyorsanız yanılıyorsunuz. aksine senden beklenenler çok daha fazla oluyor.
ya o kadar çok şey var ki yazmaya ben üşendim. iyisi mi siz hiç o kafalara girmeyin beyler -
37. 16 nisan 2023 fenerbahçe çukurova basketbol maçı
erkek baskette anadolu efes'i, kadın voleybol'da vakıfbank'ı desteklediğini önceden idrak edebilmiş olsa da kadın baskette çukurova basketbol'u tuttuğunun farkına iki saat önce varabilen küçük kulüp taraftarlarının an itibariyle kanalı değiştirerek izlemekten vazgeçtiği müsabaka...
allah rakip takımın armasına göre bin farklı takım tutan zavallılara akıl fikir versin :) -
38. 2002 öncesi isviçre gibiydik algısı
35-40 yaşında tek maaşlı aileler egeden, akdenizden müstakil yazlık alabiliyordu. şimdi bu yaşta "çift" maaşlı aileler,yazlığı geç evi geç araba alamıyor.
-
39. kemal kılıçdaroğlu
saat 00:00 geçer geçmez 3 tane ince taraftarı görünümlü aktroll (çok da farkları yok zaten de) başlığına damlamış.
ekonomiden tarıma, göç sorunundan vizeye kadar her konuda programı ve eylem planı hazır cumhurbaşkanı adayı.
ince'nin de planı var tabi: kemal kazanamasın. -
40. kamp yapmayı seven kadın
kafa dinlemeyi seven kadındır. sadece yazın deniz kenarında değil kışın karlı dağlarda tırmanışlarda da kamp yapmayı seviyor olabilir. doğa ile başa çıkmayı öğrenmek istiyordur belki de. benim bu tutku üniversitede alpinizmle başladı her ne kadar vücudum bu spor için zayıf olsa da elimden geldiği kadar devam ettim ve kamp yapmak her zaman beni rahatlatan şeylerin başında geldi. ne zaman yabancı filmlerde ormanlık alanda kamp yapan birilerini görsem mutlu olurum. keşke ülkemizin de ormanlarına sahip çıkabilsekdik de kampçılarımıza alan açılsaydı.
-
41. evlenilecek erkek nasıl anlaşılır
karpuz beğenir gibi götüne bir iki şaplak vurun güzel ses çıkarıyorsa olmuş demektir. evlenebilirsiniz.
-
42. erkekler kapatılsın
şu haliyle espriden öteye gitmesi mümkün olmayan ve altında fazlasıyla cinsiyetçi metinlerin barındığı talep.
hani erkekliğin doğal bir nane değil, bütünüyle dişiliğin yadsınması üzerine kurulu bir yapı olduğunu söyleyen lacancı analizlerden yola çıkıp bir şeyler anlatsanız katılacağız bile ama bu şekliyle harbiden çok çiğ ve çok çirkin be arkadaşlar, üzüyorsunuz bizi.
bakın empati çok zor bir şey değil aslında ama cinsiyetler arası ilişkiler duygusal yoğunluğu en yüksek ilişkileri içerdiğinden bu noktada çuvallıyoruz genelde. yine de karşı cinsin bu tarz metinleri okurken nasıl hissedebileceğini anlamak konusunda özellikle başarısız oluyorsanız şunu yapabilirsiniz: "kürtlük kapatılsın" diye bir başlık açın, metindeki "erkek"leri "kürt", "kadın"ları "türk", işte "iyi dost"u "iyi vatandaş" falan olarak çevirin ve çıkan sonuca bakıp bunun ırkçı bir metin olup olmadığı konusunda dürüstçe bir özeleştiriye girişin. hatta isterseniz metni paylaşın ve olacakları izleyin. üzülmeyin, düzgün kürtler üzerlerine alınmamaları gerektiğini biliyor olacaklar* -
43. anne mi önce gelir yoksa eş mi sorunsalı
bu soru bile ne kadar hastalıklı hayatlar yaşadığımızı gösteriyor. baban mı kocan mı diye bir soru kalıbı çok fazla duyamazsınız. çünkü çoğu kadın babasıyla kocasının arasındaki ayrımı yapabiliyor. erkekler eşlerinin babasıyla yarışmıyor. babalar da babalığını bilerek evin içine müdahil olmuyor (çoğunlukla).
ama çoğunlukla anneler ve oğulları arasında annelerden kaynaklı hastalıklı bir ilişki olduğu için annen mi karın mı gibi garip hastalıklı sorular 2023 yılında hala tartışılmaya devam ediyor. histerik kadınlar, hastalıklı tartışmalar, laf sokmalar, garip yarışlar… öff yazarken bile midem bulandı.
başlığa yazılanları biraz okudum ve bu konuda doğru bir eş seçtiğimi anladım. diğer konuları bilemem ama bu konuda doğru insan sizi şu konuda herhangi bir terazinin bir kefesine koymayan insandır arkadaşlar. çünkü ne alaka… -
44. depresyondaki birine dışarı çık gez dolaş demek
boş durarak ya da aynı şeyleri yaparak insan gün yüzü göremez ve aynı süregelen düzeni değiştirmesi çok zaman alır.
burada çık dolaş demek illa sıkış tıkış insanların arasına karış değildir. yüzmeye gidilebilir, tek başına da olsa piknik yapılabilir hatta kendine verdiğin değeri ortaya koy sadece kendin için mangal yak, balık tutmayı dene, orman ya da doğa yürüyüşleri yap. yani çık gez dolaştan kasıt evet düşüncelere daldığın bunalımlı günlerdesin yine düşün ama bunları yaparak düşünürsen çok daha kısa zamanda hızlı yol alırsın. -
45. erkeklerden kadınlara sorular
bir tane normal soru yok mk
-
46. öğrenciyken ek gelir için yapılan şeyler
üniversite şenliğinde tuzlu salatalık satmak: bir arkadaşla çuvalını 10 tlye aldığımız salatalığı soyup tuzlayıp tanesi 1 tlye satmıştık. kazandığımız parayla da maddi durumu olmayıp da çok başarılı olan bir arkadaşımızın yüksek lisans parasını ödemiştik.
gizli müşteri: çeşitli yemek zinciri firmalarının gizli müşteriliğini yaptım. hem bedava yemek yedim hem de üstüne para aldım.
baskülle insanların kilosunu tartmak: eskiden hastanelerde ziyaret saatleri olurdu. sadece o saatlerde ziyaretçiler hastalarını görebilirlerdi. dolayısıyla da o saatlerde hastane bahçelerinde çok insan olurdu. işte oralarda " tartayım mı abi? tartayım mı abla" diye dolaşırdım. yaşım daha 12'ydi. hatta kilosunu bilenden ücret almıyorum derdim. öyle yapınca daha çok para kazanırdım. bedavayı duyunca bu millet hemen atlıyor.
kola kutusu satmak: boş kola kutularını toplar satardım. aliminyum olanların kilosu 25 milyon, teneke olanların kilosu 5 milyondu. artık o kadar ustalaşmıştım ki bir bakışta teneke mi aliminyum mu anlardım.
debe edit: kola kutusu anımı da buraya bırakayım
(bkz: #100807128) -
47. özür dilerim (film)
ulan ne güzel dünya be!
2-3 kötü espiri yapıp ergenleri güldürüp, ünlü oluyorsun ve disney'e film yapıp milyonları götürüyorsun!
gerçekten bazı insanlar bu dünyaya şanslı doğuyor. -
48. 21 yaşında memur olmak
bu kişiye tavsiyem düz memur olarak hayatına devam etmesin.ahmet yesevi üniversitesinde uzaktan öğretim olarak bilgisayar mühendisliği veya endüstri mühendisliği okuyup ileride mühendis kadrosuna geçsin.
28 yaşında kamu mühendisi oldum.eşim de kamu mühendisi.ne uzayıp ne kısalıyorsun.bazen zevkli bazen bunaltıcı.stabil hayat arayanlar için biçilmiş kaftan. -
49. çok sevip çok özlediği halde aramayan insan
sabahattin ali'dir.
"bir ümidim yok. bu sondu. artık hiçbir şeyin değişmesine imkan yok,
lüzum da yok...
demek böyle olması icap ediyormuş.
yalnız söyleyebilsem...
bir kişiye olsun içimdekileri dökebilsem...
bunu sahiden istesem bile
artık böyle bir insan bulmama imkân yok...
bende arayacak hal kalmadı...
kalsa da aramam... " -
50. georges-kevin n'koudou
sahip olduğu beyin kuşa takılsa, kuş ters uçacaktır muhtemelen.
edit: 90+2’de evlere şenlik bir orta açmıştır, tüyü dikmiştir. sahadaki 10 oyuncu üstüste çıkıp gol vuruşunu yapacak falan zannediyor herhalde, nankatsu muyuz lan biz?