robertmiles12
profili

  • 7 ekim 2023 hamas'ın israil'e çıkarma yapması

    hicaz-yemen cephesi'nde 1918 yılında esir düşen 16. tümenin 48. alayındaki osmanlı askerlerine karşı seydibeşir kampı'nda ingilizler içine bol miktarda (bkz: krizol) maddesi eklenmiş su dolu kazanlara mikrop kırma bahanesiyle sokulan 15.000 askerimizi kör etmişlerdi. (bkz: eyüp sabri bey)'in esaret hatıraları kitabını okuyabilirsiniz.

    bazı yazarların bahsettiği filistin cephesinde meydana gelen muharebenin adı ise (bkz: megiddo savaşı)dır.

    kur'an'a el basıp, peygamber üzerine günlerce kabile kabile yemin ettikten sonra yine de isyan eden arap milliyetçilerini şam sokaklarında darağacında sallandıran ve arap milliyetçilerinin bugün bile kasap cemal diyerek lanetle andığı (bkz: cemal paşa) hatıratında bu muharebeden bahseder. cemal paşa "her bir evden ateş edildi, havadan da ingilizler askerimizi bombaladı" der. bu muharebede takriben üç tümen yani otuzbin civarında askerimizi kaybettik. şehitlerimizin mezar yerleri bile belli degil. (bkz: hayfa)'da ki şehitliği biliyorum sadece. cemal paşa'dan öyle nefret ederler ki cemal ismi arapça olmasına rağmen çocuklarına asla bu ismi koymazlar. tabi muttefikler bütün bu işleri bölgedeki yerleşik ve isyankar malum millete mensup kabilelerle birlikte yaptılar. bu konuyla ilgili (bkz: cemal paşa)'nın hatıraları okunabilir.

    tarih önemlidir, ders almak gerekir. "ya unutalım bunları..." olmaz. ibret almayan ve ilişkilerini buna göre dizayn etmeyen ahmak toplumların başına her zaman aynı şeyler gelebilir.

    türklerin ve hatta kürtlerin tarihindeki en büyük şansı, ulular ulusu mustafa kemal paşa'nın enver paşa'ya ahmak dediği muharebe de megiddo'dur. yaşamının önemli kısmı postal cikarmadan cephede geçmiş ve binlerce insanın ölümüne şahit olan mustafa kemal paşa, türkiye cumhuriyeti'ni kurduktan sonra bölge ile bağlantıyı her anlamda neden koparmak istedi zannediyorsunuz.

    gelelim bugüne;

    hamas teröristleri, yahudiler için bayram olarak kutlanan (bkz: sukkot) ta ve kutsal bir günde saldırmış, sivil asker ayrımı yapmadan insanları vahşice katletmiştir.

    sukkot, yahudilerin mısır'dan çıkışı anısına yapılan ve sekiz gün süren bir bayramdır. 29 eylül-6 ekim arasında kutlanıyordu. tevrat'ta üç büyük hac bayramı olarak bahsedilir ve erkekler mabede gelip takdim ve kurban sunmakla yükümlüdür. hasat dönemine geldiği için 'hasat bayramı' da denilir. teröristler saldırmak için özellikle şabat gününü ve sukkot un bittiği günü seçmişler. erkekler mabedde dua ediyorlar ve saldırı gerçekleşiyor.

    malum ırkın tarih boyunca katliam yaptıkları iki halk, türkler ve yahudiler değil tabi. son olay da mutlaka arap milliyetçiliği ekseninde değerlendirilmelidir. ki arap milliyetçiliği islam'dan önce ne ise islam'dan sonra ve günümüzde de aynı şekilde devam etmektedir. türkler ve kürtlerin içindeki bazı ahmaklar malesef bunu görmek ve anlamak istemiyorlar.

    arap tarihi kaynaklarından bildiğimiz kadarıyla arap-yahudi yani iki kuzen topluluğun kavgası binlerce yıl önce kadın meselesi yüzünden başlamıştır. bitmez de. bu konuda türkleri ilgilendiren tek şey olayın insanî boyutudur. israil'de yaşamını kaybeden insanlara ve türk yahudi toplumuna başsağlığı diliyorum.

  • pakistan'da ezanla söndürülmek istenen yangın

    o da bir şey mi? biz sala ile darbe önledik. inançlarımız arasında pek fark olmadığını ispat eden durumdur.

  • kemalisttir bu aileler sanıyorduk namazlı çıktılar

    dinden uzaklaşmanın en önemli sebeplerinden biri (bkz: refah devleti)nin gelişimi. refah devleti insanın karşılaştığı riskleri azaltarak inançların zayıflamasına sebep oluyor. güçlü bir sosyal güvenlik sistemi, iyi işleyen ulaşılabilir sağlık hizmetleri, işsizlik ödenekleri, ücretsiz eğitim vesaire hayatın risklerini azaltıyor.

    insanın işinin allah'a kaldığı durumlarda iman kuvvetli oluyor. öngörülemez riskler inancı kuvvetlendirir.

    bu bir matematik denklemle de ifade edilebilir tabi. bilimin gelişmesi, bilgiye erişimin kolaylaşması ve refah devletinin dışında başka faktörler de var.

    1980'lerden başlayarak 2000'lerin ortalarına kadar birçok memlekette sağcılar iktidardı ve dini kurumlar dünyanın her yerinde bu iktidarların payandası haline geldi. üstelik insanların dine döndüğü bu dönemde beklentileri karşılayamadılar.

    dini kurumlar ve söylemleri ahlakı güçlendirmedi, yolsuzluğu ve yoksulluğu azaltmadı, hiçbir güncel soruna çare olamadılar. daha kötüsü rüşveti yolsuzluğu çocuk istismarını daha neleri görmezden geldiler. bu bütün dünyada oldu. bizde de oldu...

    simgesel olarak bile ciddi anlam kaybı var.

    mesela diyanet işleri başkanı'na bakınca bir din adamı gören var mı? onu bir din adamı olarak kimler kabul ediyor? o bir siyasetçi mi? yoksa siyasetin emrinde kötü bir bürokrat mı?

    ya da klasik kurumsal yapılar olarak tarikatlara cemaatlere dini yapı olarak mı siyasi yapı olarak mı bakıyoruz?

    bütün dünyada durum bu... evanjelik demek cumhuriyetçi demek abd'de, tarikatçı demek akp'li demek türkiye'de... biden evanjelikleri ziyaret etti üç beş oy kaparım diye, kılıçtaroğlu mesaj veriyor tarikatlara zaman zaman aynı amaçla...

    din zaten bilime ve refah devletine karşı mevzi kaybediyor. bilgiye ulaşımın kolaylaşması karşısında din adamının cephanesi yetersiz kalıyor. üstüne bir de din siyasallaşınca iktidara yönelik muhalefet dine karşı muhalefete dönüşüyor. iran'da muhalefet dinden nefret ediyor. türkiye'de henüz oraya gelinmedi ama klasik kurumların din anlayışı artık karşı partinin din anlayışı demek... bu yüzden o partiye uzak olanlar kendi din anlayışlarını geliştiriyorlar. deizm bunlardan sadece biri.

    emin olun malum şahıs ve partisi bunun farkında ve din konusunda yöntemini değiştirdi. eskiden dinini seven bizi sever diyorlardı. millet dinden soğudu, imam hatiplerde bile deizm ateizm patlaması yaşandığını gören malum şahıs ve partisi şimdi "türkiye'yi seven bizi sever, türkiye'nin kaderi bizim partinin kaderi ile özdeşleşmiştir" diyor. gençler ise "böyle kaderi seveyim" diyor. malum şahıs ve partisinin yeni amacı; milleti tıpkı dinden soguttukları gibi türkiye'den de soğutmak. peki bunu görmeyen var mı?

    din, tanrının dini. tanrı dinini, dinlerini korusun. onun gücünün yetmediği şeye ben ne yapabilirim? bu nedenle din konusu beni pek ilgilendirmiyor, ama bu ülkeyi kuran biziz. siyasal islamcıların oyununa gelmeyin! ne yaparlarsa yapsınlar ülkenizi sevmeye devam edin.

  • rusya ukrayna savaşı

    rusçu sinsiler başka orduların harekat merkezleri üzerinden de analiz kasmaya başladığına göre rusya için durum pek içaçıcı değil. ortada ülkesini terketmiş milyonlarca insan var. şehirleri bombalanan, kadınların çocukların güdümlü bombalarla öldürüldüğü bir ülke var, ama bu sinsiler rus saldırganlığına mazeret üretmek için dünyaya gelmiş gibi yazıyorlar. ayıptır be!

    gerekçeleri de batı emperyalizmi ve natoymuş. batı emperyalizmi var da rus emperyalizmi ve rusya'nın askeri, siyasi işbirliği yaptığı ülkeler ve rus emleryalizmi yok mu?

    kazakistan'da ülkeyi senelerdir sömüren diktatöre karşı halk hareketi olur bastırmaya rusya gider, libya'da diktatör olma heveslisi hafter'i desteklemeye de rusya gider. suriye'de diktatör esad ve ailesini destekleyen yine rusya'dır. iran'ın, çin'in karanlık, diktatoryal rejimi ile işbirliği yapan da yine rusya'dır.

    rusya hem kendi içinde hem dışında halk düşmanı bir devlettir. (bkz: holodomor kıtlığı) nda 8 milyon ukraynalıyı suni bir şekilde aç bırakıp öldüren, tatarları trenlere doldurup sürgüne gönderen de, milyonlarca insanı yerinden yurdundan eden ve ölümüne sebep olan da yine rusya'dır. kimse fare suratlı diktatör putin'in istediği gibi yaşamak ve ülkesini yönetmek zorunda değil. siz deli olup ayı sevebilirsiniz, ama biz deli değiliz.

    bildiğim net bir şey var. rus işgaline karşı, ukrayna halkının istiklalini ukrayna halkının azim ve kararı kurtacak. o azim ve irade de var. rus ordusunu paçavraya çevirdiler. yazık günah. olan zavallı rus askerlerine de oluyor. ama bu alçaklar için genç rus askerlerinin ölmesinin de önemi yok.

  • 20 mart 2022 almanya ayçiçek yağı krizi

    almanya'nin "türkiye'de ayçiçek yağı krizi oldu, bizde neden olmasın?" diyerek kıskanmak suretiyle bilinçli bir şekilde çıkardığı krizdir.

  • hayatın boktan olmasının en büyük sebebi

    (bkz: albert camus) un dediği gibi hiç doğmamış olmayı yeğlerdim. ama, bu artık mümkün değil. insan için bu dünya hayatını, yaşamı anlamlı kılan tek bir şey var. bütün yapıp etmelerimizin sonucunda istediğimiz tek şey: mutlu olmak. olsak bile bu ruh hali de kısa sürelidir. sürekli bir haz da mümkün değil.

    mutlu olmak amacı, insan için nihai amaç olsada son derece anlık bir ruh halini kapsadığı için kalan zamanlarda yine huzursuz olur, canımız sıkılır ve hayatı boktan görmeye devam ederiz.

    insan istemediği bir hayata doğdu. sırtımıza yüklenen yaşam bizim için ağır, pek acı, hayal kırıklıkları ve üstesinden gelinemeyecek pek çok görevi içerir. mutluluk olanaklarımız bünyemizle ve içinde yaşadığımız dünyanın fiziksel koşullarıyla sınırlı.

    en kolay olan ise aslında mutsuzluk. insanı mahveden şey; dış dünyadan ve diğer insanlarla olan ilişkiler ve bu ilişkiler sonrası gelen acıdır. hayatın en boktan anlarını bize yaşatan işte bu haricî acıdır. inzivaya çekilmek ve diğer insanlardan biraz uzak durmak iyi bir korunma yöntemi olabilir. sonuçta acı, bir duyumdan ibarettir. hissederseniz varolur. hayatın boktan olmasından uzaklaşmak için makul olan şey biraz inzivaya çekilmektir.

  • katar'ın türkiye'den 1 milyon togg alması

    bir milyon tane arabayı katar'a koysan ülkede insana, binaya yer kalmaz. katar ülke değil araba garajı olur. katar'ın nüfusu 2.7 milyon. katarlı nüfus 313 bin, nüfusun kalan kısmı orada çalışan yabancılarmış. ne yapacak bir milyon arabayı?

    saçma sapan, yalan bir haber. sayılardan da haberleri yok.

    edit: azıcık makul olun be kardeşim. arap, amerikan arabalarını bırakıp senin arabana bakar mı?

    edit2: birisi kıskanmayın mesajı atmış. yahu niye kıskanalım. biz de ülkemizin başarılarıyla, gelişmesiyle gurur duyup, mutlu oluruz. akıl işi mi bu?

  • azerilerin türklerden nefret etme sebepleri

    azerbaycan türklerinin şiîliği falan siklediklerini hiç sanmıyorum. türkiye'yi ve türkleri sevmeyeni de görmedim. hatta iki azeri türkü sevgilim oldu. türkiye'ye bildiğin tapıyorlardı.

    biz onları severiz onlar da bizi. bu nedenle de nefretini al ve şuradan git.

  • 3 kelime ile akpsiz olduğunu anlatmak

    (bkz: mustafa kemal atatürk)

  • 1 haziran 2019 yenikapı teravih mitingi

    “yazıklar olsun o namaz kılanlara ki, onlar namazlarını ciddiye almazlar. onlar (namazlarıyla) gösteriş yaparlar.”

    ma’un suresi 4-5-6

  • lise felsefe dersinden akılda kalanlar

    bilgi nedir? sorusuna verilen "suje ile obje arasındaki bağdır" cevabı ilk aklima gelen.

    kant, hegel, spinoza, ibn rüşd'e dair kalanlar cabası. eski türkiye'de liselerde felsefe vardı.

    edit: imla

  • 2018 krizinin resmen bitmesi

    domatesin kilosu 10 tl. he amk bitti.