öğretmeni dövme sebebi de sınıfa alınmıyor oluşuymuş.
yani sınıfa girse aslında hedefi çocuğuyla sorunu olan öğrenciyi dövmek
kendibilir13 profili
-
19 aralık 2023 hamile öğretmene saldıran hanzo
-
pkk 1500 sivil vatandaşımızı katletse ne olurdu
heralde şırnak ta hakkari de giriş çıkışları kapatıp, elektriği suyu kesip hastane,okul ve ev bombalamazdık.
ekleme:
arkadaşlar beni niye tehdit ediyorsunuz? şehir isimleri tam sınırda oldukları için temsilidir. benim hakkarili ile şırnaklıyla niye bir sorunum olsun? -
sana vurana sen de vur diyen ebeveyn
bunu liseden bir örnekle anlatayım.
lise akran zorbalığının zirve yaptığı dönemlerdir. sınıfımda bir kız vardı. o aralar liseler arası tekvando turnuvasında türkiye 1. si olmuştu. aman allah ım o havalar, afralar tafralar. öğretmenler de sürekli gaz verirlerdi buna. yok uçan tekme at, yok şu hareketi yap, vay efendim nasıl vurulur. derslerin bir kısmı bu goygoyla giderdi. ben de ergen ve salak olduğum için yeter dedim bıktım bunun goygoyundan. bir ingilizce dersinde kendisiyle dalga geçtim.
her şey böyle başladı. kız beni düşman belledi. böyle insanların yanında avaneleri de vardır. kız bildiğin okulda mafya gibi gezerdi. önde bu arkada 7-8 tane daha. onlar da tekvando yapıyordu. okulun en popüler işi tekvandoydu. babasının da tekvando kursu vardı. onun da avrupa şampiyonlukları vardı.
düştüğüm ölüm grubunu düşünebiliyor musunuz?
çevremde arkadaş kalmadı. insanlar benimle gezmeye korkar oldu. bu kişi kendini bana denk görmediğinden yarenlerinden biri ikisini bana yollayıp dövdürmeye çalışıyordu.
ağzım biraz laf yapması ve korkudan strateji dehasına dönüşmemden tüm tartışmalar bir şekilde bir idareci ya da öğretmene denk geliyor ve son anda dayaktan kurtuluyordum.
kavgayı hocalar ayırdığı için kuyruğu dik tutuyordum ama geceleri kabuslarımda senkronize dayaklar yediğimi görüyorum.
karşımdakini bakışlarla, sözlerle dövüyordum ama fırsat bulup bir tane çaksalar tüm havam kaybolacaktı.
bu arada başka dayaklar da duymaya başladım. bunlar okulu haraca bağladı. geleni geçeni dövüyorlardı. millet korkudan şikayet bile edemiyordu ama kulaktan kulağa destansı dayakları anlatılıyordu.
bu arada bilinen en meşhur düşman olarak dayak yememiş olmak beni daha da popüler hale getiriyordu. ödüm kopuyordu.
bir derste hiç unutmam bu kızla laf dalaşına girdik ve iki sıra öteden uçarak üstüme geldi. tüm sınıf ve öğretmen kızı zor tuttular. sonra dedi ki seni ben dövüceğim ve gerekirse okuldan atılacağım. ama seni sakat bırakacağım.
kardeşlerim diz bağlarının çözülmesi nedir bilir misiniz? ben olduğum yerde çöktüm kaldım. insanlar bu tehdidi ciddiye almadım zannetti ama ben ayaklarım tutmadığı ve dilim lal olduğu için olduğum yerde öylece kaldım.
teneffüste çatı katının penceresine gittim. ciddi ciddi kendimi aşağı atmayı düşünüyordum. pencereye de çıktım. o an bu işten kurtulmanın en doğru yolu intihar gibi görünüyordu.
işte akran zorbalığı budur. çocuğu yeri gelir intihara sürükler. bir bk yersin, geri de dönemezsin, çıkışın da olmaz.
o zaman tüm okulun önünde hunharca dayak yemektense ölmek çok daha mantıklı geliyordu.
neyse sonra arkadaşlar beni buldu. zaten bu ergen mafyasından canları da yanmıştı. gel hep birlikte kavga edelim, biz daha kalabalığız korkma dediler. işte beni ipten alan nokta burası oldu. o an intihar düşüncesinden uzaklaştım. bu arada karşı taraftan öğle arasında kavga teklifi geldi. şimdi düşünce salakça geliyor ama o an yeniçerilere karşı kurulan nizam ı cedid ordu kumandanı oluvermiştim. bunlar teneffüslerde bahçede antrenman yapıyor, bize göz dağı veriyorlardı. ben de askerlerimle bahçede turluyordum.
dayak zamanı geldi çattı. hepimiz dayak yiyeceğimizi biliyorduk ama bu onurlu bir kaybediş olacaktı. mağrur mağrur olay mahalline giderken bir de ne göreyim. sap gibi tek başıma kalmışım. evet, evet o bana gaz veren, benden bir ordu kumandanı yaratan arkadaşlarım beni cılız bir fidan gibi yapayalnız bırakıp kaçmıştı.
üstelik artık geri dönüş de yoktu. okul resmen çekirdeğini almış, sumo güreşçileri arasında kalan vitaminsiz fukaranın ütopik dayağını yemesini bekliyordu.
kardeşlerim vallahi sallamıyorum. bu mecrada anlattığım hiçbir olayı uydurmadım. vurmayın, trol değilim. yemin ederim anlattıklarımda eksik var fazla yok.
karşılıklı yürüyoruz. onlar kendi aralarında konuşup gülüşüyor kafamda tek bir ses var “keşke intihar etseydim.” içimden ılık ılık bir şeyler akıyor, ömrümde ilk kez avuçlarımın terlediğini hissediyorum.
biri geldi sonunda bana bir omuz attı.
fakat aptal ve kibirli olduğumdan- ki aslında kibir hak edilen bir şeydir- benden bu kadar mı korkuyorsunuz? nedir bu kalabalık, nedir bu tantana dedim.
sevgili dostlar, siz yüzdeki o yavşak gülümsemeyi korumak ne zordur bilir misiniz? içiniz kan ağlar, ayaklarınız titrer ama ama gülümseme size psikolojik bir üstünlük sağlar.
demiştim, korku beni strateji dehası yapmıştı.
bunlar bir bozuldular, mırın kırın ediyorlar ama o zoraki yavşak gülümsemeye karşı da bir şey diyemiyorlar. aslında direkt dövseler hiç sorunları kalmayacak. sonra asıl unsur olan tekvando birincisi sınıf arkadaşım öne çıktı. bu benim kişisel meselem kimse karışmasın dedi ve bana bir tek salladı. can havliyle ben de bir tane vurayım dedim ama denk geldi mi inanın bilmiyorum.
işte o an, hikmetinden sual olunmaz rabbimin mucizelerinden biri daha oldu. ibrahim in çocukları için koç yollayan allah bana da nöbetçi öğretmeni yolladı.
nöbetçi öğretmen elindeki sopayla bir ona bir bana vurdu. nasıl ki ibrahim ateşe atıldığında gül bahçesine düştü, hoca bana sopayla vurdukça sanki üstüme ipek şallar, kaftanlar atıyordu.
bu kavga böylece nihayete ermiş oldu. ne mağluptum ne de galiptim. artık eşittik. sonra idareye gittik öpüşüp barıştık.
kız da hakkımı teslim etti. helal olsun, son ana kadar kaçmanı bekledim dedi.
uzun uzun yazmışım konudan da kopmuştum. kusura bakmayın, fazla ısrar mesajı gelince hepsini yazayım dedim. hakkınızı helal edin.
özetle akran zorbalığı çok tehlikelidir ve çocuklar kendilerini korumayı bilmelidir. çocuklar arasındaki ilişkiler gerçek hayatın simülasyonu gibidir. çocuğunuza biri vuruyorsa o da vursun. korkan, sinen çocuk pısırık olur. ensesini vurup lokmasını alırlar. haklarını hududunu savunmayı bilsin. sonra idareye falan şikayet edersiniz.
edit: devamı istendi diye yazdım. uzun ve bağlamdan kopuk diye beni dövmeyin. -
önü kesildiği düşünülen şarkıcılar
(bkz: seden gürel) bu kadının kocası sanırım aranjör falan gibi bir şeydi. ardı ardına klipler çıkarırdı ki çok beğenirdim. sesi vardı, klipleri güzeldi. ne olduysa kocası bunu aldattıktan sonra boşadı sonra kadını bir daha göremedik.
kendi mi bıraktı, boşadığı kocası mı önünü kesti bilmiyorum. bilenlerden mesaj beklerim.
ayrıca (bkz: vega)grubu da eklenmeli. eskiden ne güzel şarkılar yapıyorlardı. onlar da karı kocaydı sanırım. onların da mı arası bozuldu bilemem. -
sakarya üniversitesi festival programı
vay be! ben okurken kuzey avrupa'dan rock grupları 3 gün boyunca sabah akşam sırayla çıkıp kafeteryada performans sergilerdi.
dışarıda özlem tekin konseri olurdu.
ana etkinliklerden vs bahsetmiyorum. sadece kafeteryadaki etkinlikti bu. ciddi ciddi kuzey avrupa'dan grupları çağırmışlardı. onlar da her konser sorası cdlerini dağıtıyordu. nereden nereye! -
2022 konut krizi
kriz yok ev beğenmemek var diyenlerin akıl sağlığı konusunda şüpheye düşüren başlık.
65 m2 de yaşıyorum. ayrıca ev beşgen, yer yer altıgen olan kısımlar da var. sence benim ev beğenmeme gibi bir durumum olabilir mi? ama yine de en kötü daireyi bile alamıyoruz. insanlar 30 yıllık dökük daireye 650 bin lira istiyor. insaf! bu kadar pahalı mezar olmaz. -
havalar soğukken kedileri gizlice apartmana almak
evinize alarak daha konforlu bir yaşam sürebilirsiniz. apartmanda kediye alerjisi olan ya da hoşlanmayan biri olabilir. toplu yaşam alanlarında kafanıza göre canlı besleyemezsiniz.
-
okullarda covid 19 patlaması
bunu daha önce de söylemiştim. öğrenci takır takır öksürüyor, üstelik bunu yaparken maskesini çıkarıyor. uyarıp sorduğun zaman yemin billah edip hasta olmadığını iddia ediyor.
çok güzel bir şey var. hes kodlarını isteyin. istiyorsun vermiyor,geçiştiriyor. verse bile test yaptırmadığı sürece hasta kabul edilmiyor. böyle bir süreç. aşı hala ortada yok.
bunu uzaktan eğitimden nefret eden biri olarak söylüyorum. tamamen verimsiz, yıpratıcı ve günlük hayatınızı mahveden bir şey. tarihin pis tarafına denk gelmek üzücü. -
tupac şarkısını birebir cover'layan türk
ekşide bu kadar beğenildiği ve herkesi aynı fikir altında topladığı için (bkz: işin içinde bir kahbelik olabilir) diyorum.
-
göktürk alfabesi seçmeli ders olsun
gerçekleşmesi durumunda onu da ilahiyat mezunlarına verdirirler.biliyorsunuz alakası olmamasına rağmen (bkz: osmanlı türkçesi) dersini ilahiyat mezunları veriyor. halbuki dil ve alfabe dersleri (bkz: türk dili ve edebiyatı) bölümlerinin sabit dersleridir.
-
saadet partisi'nin gönül işi dediler reklamı
saadet ve akp yi aynı kefeye koyan arkadaşlar belli ki olaydan çok uzaklar.
bir kere iki tarafta birbirini sevmez ama bir saadetli akp ye geçmeye kalksa önce maaş bağlar sonra makam verirler. yiyici tayfa kaçalı çok oldu zaten. şu an saadet partisindekiler bir fikir etrafında toplanmış samimi kişilerdir.
siz çalışmıyorlar mı sanıyorsunuz?
bir yerde izin alıp stant açmaya kalktığınızda belediye izin vermiyor,verse de sürekli taciz ediyor. akpliler stantlara gelip olay çıkartmaya çalışıyor.
ama yine de bu samimi grup cebinden para harcayarak (babamdan biliyorum) bir şeyler yapmaya çalışıyor.
seçim zamanı bayraklar depolardan çıkar evlere dağıtılır;yıkanır ütülenir tekrar teslim edilir. bir yerlerde ikram dağıtılıyorsa dağıtanlar kendi paralarıyla bu işi yapar. bir yere gidilecekse 3-5lira para toplanıp benzin alınır,çay bile imece usulü alınır.
bu insanlara akp nin alt kısmı olarak görmek büyük hakarettir.
kapalı kapılar ardında akp ye geçin diye nasıl yalvardıklarını görseniz şaşarsınız. şu an karamollaoğlu başkanlığı bırakıp akp ye geçse ekonomi bakanı olur mis gibi yaşar.
ama bazı insanlar onurludur ve onları parayla satın alamazsınız.
kör siyasi anlayışınızla da birbirinizi ağırlamaya devam edersiniz.
koca muhalefet partilerinin temsilcileri sandık başına parayla lütfen gelirken bu insanlar sabah 6 da toplanır sandık başında beklemeye başlar. üstelik devletin verdiği üç beş kuruşu da partiye bağışlar, sandık başında diğer siyasi partiler yemek dağıtırken bu insanlar ceplerinden köfte ekmek yer.
mesnetsiz iddialarla ancak kör siyasetinizi beslerseniz. iyi ki saadet partisi var. -
iki çocuğu öldürülen kadının feryadı
elim ayağımı titreten kadın. o kadar aklı başındaki kadın insan şaşırıyor.
çocuk öldürmek nedir? kendi çocuğunu öldürmek nedir?
sebep: karını aldatıyorsun,boşuyor ve barışmıyor.
hm o zaman önce çocuklarımı yapabiliyorsam karımı kaçamazsam da kendimi öldürürüm,tamam.
zihniyetinize sıçayım.
ya şu erkek çocuklarını adam gibi yetiştirin diyeceğim ama sözlükte bile okumuş seküler kesim derler yok şöyle kadın,yok böyle kadın yahu nedir bu kadın nefreti.
başlığı okudum kan beynime sıçradı.
ulan bu durumda bile kadına suç bulan beyinsizler var. vicdanınıza tüküreyim sizin.
daha dün babası kızına “kapımız sana her zaman açık “ dediği için babaya gavat evine kerhane deniyordu. -
#pdrcilerhatalitaslagakarsi
5 yillik ogretmenim.
ogrenci gelmesin diye teneffuste kapisini kilitleyen rehber ogretmeni gordum.
meslek secimi icin mudur zoruyla grup rehberligi yaptiktan sonra "bunlarin hepsi salak" diye siniftan cikanlari gordum.
evden kacan ogrencim bile ilk buldugu telefonla bizi arayip yardim istedi.aile bireylerini kaybeden ogrencilerimizi neredeyse zorla rehberlik servisine gonderdigimizde agizlarini acmadan geri donerlerdi.
rehber ogretmenin diger ogretmenler gibi olamayacagi argumani brans ogretmenligine hakarettir.
okula giden herkes bilir ki; ogrenci bir derdi oldugunda kendini yakin gordugu bir ogretmene icini acar. ogretmen gerekli gorurse rehberlik servisine yollar ve ogrenci de tanimadigi birine derdini anlatmak istemez.
en ala ornek ise kendi ogrenciligimden vereyim de kaymakli olsun.
lisede arkadasim hala sebebini bilmedigim bir nedenle kavga ediyordu. ergenlik telasiyla ben de kavgaya bulasmis oldum. nihayetinde hepimiz rehberlik servisine sevk edildik.
yemin ediyorum tam olarak rehber ogretmen soyle dedi:
-ben de lisede cok olayli bir ogrenciydim ama boyle durumlarda kendini dusunmen lazim.
mesela biz bir olaya karisirdik ben hemen kendimi geri ceker,hanim hanimcik dururdum ceza almazdim. sen de boyle davran tamam mi.
rehber ogretmenim bana lise 2 de ogrenciyken yakalanmadigim surece her halti yiyebilecegimi, yakalanirsam da siyrilmak icin yanimdaki insanlari satmami ve yalan soylememi tembihledi.
ulkemizde ogretmeninin tecavuzune ugradigini rehber ogretmenine anlatan ve rehber ogretmenin idareyle birlikte olayi gizlemesi nedeniyle intihar eden bir genc kiz vardi. ne cabuk unuttunuz.
velhasili,
eger islerini layikiyla yapacaklarsa nobette tutmasinlar,diger ogretmenlerden fazla para da alsinlar,daha da az calissinlar.
ama maalesef okullarda rehber ogretmen; az calisan,genelde ortalarda gorulmeyen,iki ogrenciye uyduruktan pano hazirlatan,bepli ogrencileri bile takip etme zahmetinde bulunmayip yil sonunda ogretmene hesap soran bir avuc issizden ibaret.