çocukken belirli gün ve haftalar kitabında 12 ayı anlatan ve 15 adet ikili dizeden oluşan şiiri halen ezbereyim.
bir gün doğru insanı bulursam ona okuyacağım. çünkü ezbere bildiğim tek şiir bu. *
edibüdü: little water, bu şiirin rakım çalapala‘ya ait olduğunu hatırlattı. teşekkürler.*
sekkahve6 profili
-
ekşi itiraf
-
ekşi itiraf
"bazen günün sonunda bir insanın başardığı en büyük şey, intihar etmemiş olmasıdır."
diyor albert camus.
bu da burada dursun. -
sinemada seyredilen ilk film
ortaokulda olduğum yıllarda, abim, ablam ve ben bir gün bir çılgınlık yapıp ilk kez sinemaya gidelim dedik. biriktirdiğimiz harçlıkları bir araya getirdik, bilete yeter para çıkınca sinemaya gitmek üzere yola koyulduk.
sinemaya vardığımızda afişleri gözden geçirirken, korku filmi olsun deyiverdim bizimkilere. o yıllarda korku filmlerine kafayi takmistim. e ailenin en kucugu olunca da istediğimi yaptirmam bir ispiyonuma bakardi. *
bizimkileri de ikna edince afişlerde bir film gözümüze takıldı: korkunç bir film hah iste bu korku filmi, kesin müthiş korkunçlu bir film deyip biletleri aldık.
salona gittik, abim ve ablam beni ortalarına aldı, oturduk. film başladı ve nefesler kesildi.
amerikan pastası tadında müthiş (!) bir ergen filmini, ortaokul yıllarımda cinselliğin c'sini bilmezken ve üstelik abim ve ablamla izledim!
şöyle bir sahne hatirliyorum: kadin, elleriyle gömleğini şırank diye acarken, e tabi gogusler ortaya cikacak diye bekliyoruz, bir erkegin kıllı igrenc gogusleri cikti dankkk diye. boyle de seviyesiz, kötü, igrenc sahneler.
abime bir ara baktım, pis pis sırıtıyordu ibnetor. o yıllarda kendisi lise ikide falandı, film tam onun yaşına ve homoergenusluğuna hitap ediyordu haliyle. hehe.
yıllar sonra trajediyi anmak adına o filme bir göz atayım dedim, beş dakikasına dahi tahammül edemeden kapattım. 2 saat süren bu filme katlandığım için çocukluğuma buradan özür gönderiyorum:/ -
türk feministinin nafaka hakkında düşünceleri
ufak bir edit: paylastigim fikirler ve olaylar, gercek olaylardan yola cikilarak yazılmıştır. hukukta tek cozum, tek fikir, tek karar yoktur. baska sehirlerde, baska mahkemelerde yazdiklarimin tam tersiyle karsilasmaniz da elbette mumkundur.
bir feminist olarak degil de hukukcu olarak cevap vermek isterim. kulaktan dolma, uydurma, hicbir gerekcesi ve gecerliligi olmayan entryleri kasanlari gorunce dayanamadim.
her davanin mahiyeti farklidir. hukuki çözüm, her olayin, her davanin ozelliklerine gore degerlendirilir.
hukukta cocuga verilen nafaka (istirak nafakasi) ile ese verilen nafaka (yoksulluk nafakasi) ayri ve farklidir.
kanunumuz diyor ki; yoksulluk nafakasi isteyen es, agir kusurlu olmamalidir diyor. bu ne demek? mahkeme, nafaka isteyen eşi kusursuz veya az kusurlu veya eşit kusurlu bulmalıdır demek.
bu durumu bir kisim siniflandirmalarla ve bosanma davalarindaki mahkeme uygulamalariyla (burada caps lock acik) yoksulluk nafakasi isteyen esin agir kusurlu olmadigini var sayarak (caps lock kapali) aciklayacagim:
1. kadin ile erkegin calistigi, cocuk sahibi olduklari bir aile:
calisan eslere nafaka baglanmaz. cocuk anneye verildiyse baba, babaya verildiyse anne, cocuk icin nafaka oder.
cocuga odenen nafaka icin taraflarin calisip calismadigina bakilmaz.
erkek vekili oldugum bir bosanma davamda mahkeme, cocugun velayetini ve nafakasini isteyen erkegin, her iki talebini kabul etti. yani velayet babada oldugundan, calismayan kadin, cocugu icin nafaka odeyecek. davamiz yargıtay onayindan gecerek kesinlesti.
2. kadin ile erkegin calistigi, cocuksuz bir aile:
calisan esler birbirlerinden nafaka isteyemez. istese de mahkeme kabul etmez.
tipki boyle, her iki tarafin calistigi, kadin vekili oldugum zina (aldatma) nedeniyle bosanma davasında kazanamayacagimizi bilerek nafaka istedim. mahkeme nafakayi kabul etmedi fakat iyi bir tazminat kazandik. aldatan es, kusurludur ve tazminat odemekle mukelleftir.
3. kadinin calismadigi, erkegin calistigi ya da erkegin calismadigi, kadinin calistigi cocuksuz bir aile:
calismayan esin, nafaka talebi kabul edilir. fakat verilecek nafaka, taraflarin sosyal ve ekonomik durumuna gore tayin edilir. örneğin her ilde, her mahkeme uygulamasinda farkliliklar olmakla birlikte asgari ucretle calisan esin, ortalama 150 ile 300 tl arasi nafaka odemesine karar verilebilir.
yine erkek vekili oldugum bir bosanma davamda, dava açılmadan evvel karsi tarafla anlasmali bosanma gorusmeleri yaptik. calismayan kadin, asgari ucretle calisan erkekten 750 tl nafaka odemesini istedi. bu miktarin hayatin olagan akisina aykiri oldugunu belirtip sartlari kabul etmedik ve cekismeli dava goruldu. dava sonunda 200 tl nafakaya karar verildi. dosya hala yargıtay'da.
buraya kadar okuyan olduysa helal olsun diyor, tebrik ederek tokalasiyorum kendisiyle.*
hemcinsim kadinlara sunu agir bir sekilde tavsiye ederim. bosaniyorsaniz, bosandiysaniz, cocugunuz yoksa ve tabi sartlariniz elveriyorsa calisin. ayaklarinizin uzerinde durun ve eski esinizin nafakasina muhtac olmayin. birilerine yük olmak, zamanla insani asalaklastirir. calisin. calisan, kendini geliştiren kadin gucludur.
bir baska hukuk forumunda gorusmek dilegiyle. esen kalin. -
öğrenciliğin iş hayatından daha stresli olması
universite son sinifta finallerin stresiyle geçici yuz felci gecirdim. iki hafta ilac kullanimiyla ancak iyilesebildim.
is hayatina başlayınca is stresinden sigaraya basladim, alkolu arttirdim, uykusuzluk kroniklesti, depresyonlar atlattim.
ikisinin stresini yaristirmak anlamsiz. ikisi de nefretlik. -
oğlunun adını beşiktaş koyan baba
18 yasini tamamlayinca isim duzeltme davasi acacak olan cocugun fanatik babasi.
besiktas yine hadi neyse, ya şöyle olsaydi:
muhammed ali medipol basaksehir
hey yavrum hey.