eritme peynirleri kaşar peyniri ambalajı gibi satışa sunan firmaların yaptığı sahtekarlıktır. bilindik en baba firmalarda bu sahtekarlığın içindedir.
öncelikle 1 kg kaşar peyniri elde edebilmek için tahmini 10-11 kg süt kullanılmaktadır. protein ve kalsiyum açısından çok zengindir. eritme peynir içinse yaklaşık 5-6 kg süt kullanılmakta 1 kg için.
eritme peynirin yapımında 2. kalite peynirler, marketlerden iade dönen peynirler, üretim hatası ve sorunlu ürünler fosfat ve sitrat tuzlarıyla ısısal işlem sonucu eritelek kaşar peynirine çok benzeyen ürünler yapılmakta. ısı işleminden sonra ortaya çakma kaşar peyniri çıkıyor. ambalajını da kaşar peyniri gibi yuvarlak veya baton yapıyorlar ki görüntü olarak insanlar alsın ve kullansın diye. ambalaj üzerine ise "tost görselini " ekliyorlar ki insanlar kaşar peyniri sansın. ama içindekiler kısmında ürün adına "eritme peynir" yazıyorlar.
şimdi görsellerle bu yazımızı destekleyelim. lütfen görsellerdeki içindekiler bölümünü iyi okuyun, bir ben eksiğim içinde amk.
önsöz editi sözlükten birkaç hukukçuyla görüştüm. firmaların ilgili görsellerini paylaştığım için hukuki sonuçlar doğurabileceğinden bahsettiler. şimdilik ilgili görselleri kaldırdım. marka isimlerini kapatıp tekrar editleyeceğim.
ayrıca belirtmeliyim ki; tüm üçgen peynirler ve krem peynirler de bu eritme peynirlerin içine giriyor. yani krem ve üçgen peynirler de kalitesiz veya iade edilen peynirlerin ısısal olarak işlenmesiyle elde ediliyor.
edit 0 ilgili görseller ankara'da onlarca şubesi olan altunbilekler, yunus marketler ve çağdaş marketlere ait. ürün etiketlerin de görüleceği üzere adamlar bunu kaşar peyniri diye satıyor. bu üretici firmayı bağlamaz veya üretici firmanın haberi yoktur diyenler olabilir ancak aksine haberi var firmaların. çünkü her hafta sipariş almak için personelleri gidiyor ilgili mağazalara. hatta haftanın birkaç günü firma mörşleri raftaki ürünleri düzeltmek için markete uğruyorlar.
edit 1 türk gıda kodeksinin eritme peynir mevzuatı : "eritme peyniri: telemenin, bir veya bir kaç çeşit peynirin, doğrudan dogruya veya bu ürünlere gerektiginde süttozu, peynir altı suyu tozu, tereyagi, krema gibi süt ürünleri ile emülsifiye edici tuzlar ilave edilerek elde edilen karışımın pastörizasyon normunda veya daha yüksek sıcaklıklarda ve sürelerde ısı işlem uygulanmas ile elde edilen, dilimlenebilir veya sürülebilir nitelikler gibi çeşidine özgü karakteristik özellikler gösteren peynirdir"
yani bakanlık demiş ki elinde değerlendirebileceğin ne kadar artık malzeme ıvır zıvır varsa eritme peynir yapabilirsin.
edit 2 aşağıda bilimsel verilerin olmadığından bahsedilmiş. kısa bir araştırma yaptıktan sonra: ege üniversitesi ziraat fakültesi süt teknolojileri bölümü'nün türkiye 9.gıda kongresinde yapmış oldukları araştırma ve makaleye ulaştım. fiziksel olarak iki ürünün çok benzer olduğu ama içerik bakımından çok farklı olduğu belirtilmiş ve eritme işlemi sırasında %15 20 ye yakın iade ürün eklendiğinin altı çizilmiş
edit 3 bir arkadaş yazmış aşağıda; adamlar bunu kaşar peyniri diye satmıyor, çok istiyorsan git kaşar peyniri al diye. şimdi sen bir peynir üretiyorsun, görselinden ürünün rengine kadar kaşar peyniriyle bire bir aynı yapıyorsun, sonra market rafında kaşar peynirlerinin arasına bu eritme peynirleri yerleştiriyorsun, ürünün üstüne de tost, erimiş kaşar görseli koyuyorsun, sonra da sik kadar içindekiler yazısıyla eritme peynir yazıyorsun, sonra efedim adam bunu sana kaşar peyniri olarak zorla satmıyor diyorsun. ulan bu kadar emeği kaşar peynirine harcasalar firmalar bizde bu kadar götümüzü yırtmayız insanlar bilinçlensin, bu konuya dikkat çeksin diye.
edit 4 birçok mesaj geldi hangi marka kaşar kullanalım diye. sek ve sütaşın eritme tost peyniri adı altında ürünleri yok. direkt olarak kaşar peynirleri mevcut. kaşar peyniri olarak bu markalar tercih edilebilir. ( öğrendiğim kadarıyla bu markalarında eritme peynirleri mevcutmuş, dikkat edip taze kaşar yazan ürünleri tercih edebilirsiniz)
ben biraz daha yerelci olduğum için peynir çeşitlerinde trakya bölgesinden bir marka tercih ediyorum. marka ismini yazmıştım ama reklam olduğunu düşünmüşler, bu sebeple kaldırdım. merak eden olursa mesaj yoluyla söylerim.
edit 5 "siz kaşar peynirinin ne kadar pahalı olduğunu biliyor musunuz. kaşar peyniri eritme peynirden çok pahalı " olduğunu söyleyenler var. bu görseller onlara geliyor.
i
çoğu yer de kaşar peyniri ile kaşar görünümlü eritme peynirlerin fiyatı başa baş. ancak tahminime göre firmaların birim miktardan ettikleri kâr, eritme peynirde daha yüksek, maliyet ise daha düşük.
edit 6 başlığı sahtekarlık olarak açmama takılanlar olmuş. kusura bakmayın ama siz görsel olarak bire bir aynı ürün yapın, algı oluşturun, kaşar peynirlerinin arasına dizin sonra sahtekarlık nerede diyin? yap o zaman hafız bu eritme peynirleri silindir şeklinde, görselini kaşar peynirine benzetmek için bu kadar uğraşma ve özenme. biz de diyelim "helal olsun, adamlar yeni güzel bir peynir yapmışlar" diye.
Öncelikle, sitemize gösterdiğiniz ilgi ve destek için hepinize teşekkür ederiz. Sizlerden gelen geri bildirimler ve beğeniler bizim için büyük bir motivasyon kaynağı oldu.
Sozlock olarak tam 9 senedir her gün ekşisözlük'den okumaya değer içerikleri filtreleyip günlük listeler oluşturduk. Bu işi yaparken kişisel davranmadık, günün en popüler başlıklarının en beğenilen entrylerini aldık listelerimize. Üstelik bu gayretimiz hiç bir zaman ticari bir kaygı taşımadı. Yayına başladığımız ilk günden beri en ufak bir reklam yayınlamadık, sponsorluk anlaşmaları yapmadık. Sozlock üzerinden tek kuruş kazanmadık.
Bütün bunlara rağmen, ne yazık ki son dönemde ekşisözlük yönetimi tarafından alınan bot koruma önlemleri nedeniyle, ekşisözlükten entry çekme ve beğenilen entryleri listeleme hizmetimizi maalesef devam ettiremiyoruz. Bu durum ekşisözlük yönetiminin aldığı bir karar olup, tamamen bizim kontrolümüz dışında gerçekleşmiştir. Bu zorunlu durumdan ötürü yaşanan aksaklık nedeniyle anlayışınıza sığınıyoruz.
Sozlock Ekibi
Ekşi Sözlük Debe Listesi
-
1. markaların kaşar peynirinde yaptığı sahtekarlık
-
2. çalışılan pozisyonlar ve maaşları
çok deli paralar kazanıyorsunuz arkadaşlar, bunları bi ara oturup arkadaşlarınızla yiyin.
-
3. yanlış eve uyuşturucu baskını yapan polis
videodan göründüğü kadarıyla polisin büyük bir travma yaşattığı ailenin evinden bir özür bile dilemeden, yerde ağlayan vatandaşa el uzatmadan öküz gibi çekip gittiği olaydır... işte bu tam da polis devleti belirtilerinden biridir...
-
4. 6 mayıs 2017 galatasaray kasımpaşa maçı
seyircisiz oldugundan semih'in de sahada olmadigi mac.
-
5. doğa için çal 8
o kadar rizeliyi görünce ulan acaba sıradaki o mu? diye gerilmekten keyifle dinleyemediğim.
-
6. 10-15 yerinden bıçakladım bıçak kolay girip çıktı
tek ses çıkaranın ekşi sözlük olduğunu gördüğümüz, medyanın, kamuoyunun duyarsız davrandığı acı olay. gencecik bir çocuk; bir zengin piçinin bir anlık öfkesinin kurbanı oluyor, önce köpekleriyle birlikte çocuğu yerlerde sürütüp dövüyorlar sonrada zengin bebesi tarafından kalbinden bıçaklanıyor.
ekşi sözlükteki dayanışma; hala iyi insanların olduğuna inandırıyor. herkesin başına gelebilecek türde bir adaletsizlik sözkonusu, sessiz kalmayın. para pul olmayınca adam yerine koymuyorlar bari birlik olalım aileye destek olalım. -
7. 6 mayıs 2017 selin sayek böke'nin istifa etmesi
selin sayek böke kimmiş?
odtü'yü birincilikle bitir, duke'de doktora yap, massachusetts teknoloji enstitüsü'de ders ver, ımf'in washington dc'deki ekonomisti ol, kaltaban herifin biri gelip sen kimsin diyebilisin.
sözlük olarak maşallahımız var. bir tek biz bi boka yarıyoruz, diğer herkes kim ki amk? -
8. sıla abalay'ın öldürülmesi
18 yaşındaki sıla abalay'a "en üst düzey" diyen aklınız süpermiş. marxizm leninzme dair 18 yaşına kadar kuş kadar şey okuyan insana üst düzey denildiğine göre, devlet baya zor durumda demektir.
-
9. jack daniel's
büyük anlamlar yüklenmemesi gereken sıradan bir viskidir.
"herhangi bir viski" olamayacak kadar kaliteli değildir. eğer bunu birçok viskiden çok daha farklı yere koyuyorsanız kaliteli viskiyle hiç tanışmamışsınız demektir.
en basitinden jack'in kendi serileri olan single barrel veya silver select'i içtikten sonra bile normaline ağzınızı sürmek istemezsiniz. -
10. ekşi itiraf
bir gün yeni tanıştığım, sanatla ilgilenen biriyle şiirlerden ve şairlerden sohbet ederken en sevdiğim şaire 'o biraz amatör kalıyor diğerlerinin yanında' dedi. 'evet ama ben seviyorum' dedim. hep bir şeyin iyisini mi sevmemiz gerekiyor? bazı şeyler kötü olsa bile sevme özgürlüğümüz de mi yok? hep en iyi insanları mi sevmemiz lazım? iyi değilsek sevilmeyelim mi? keşke orada 'siktir lan ordan sen sobada sucuklu yumurta pişirip yiyen yoksul bir aşkın güzelliğini nereden bileceksin' deseydim. amatörmüş. götüm.
-
11. deniz gezmiş
şu adama sscb'li terörist (!) diyebilecek ergenler yetiştirebilmek akp'nin başarısı olmalı.
sscb'li terörist he mi. tükettiğiniz oksijen israf. -
12. türkiye yılda 100 bin ton kuru çay ithal edecek
(bkz: nerde eski çaylar)
tarım politikaları olmayan ülkelerin yuvarlanacağı hazin sonun son örneği.
üç yanımız deniz, balığımız yok.
avrupanın en büyük yüz ölçümüyüz, tarımımız yok.
başkan çobanlığıyla övünür, hayvancılığımız yok.
öyle çok büyüdük ki; sanayimiz yok.
her sene öğrencinin üçte ikisi takdir teşekkür alır. eğitimimiz yok.
sandık her işi çözüyor, seçimimiz var. sayımımız yok.
ohalimiz var ama demokrasimiz yok. -
13. 7 mayıs 2017 beşiktaş fenerbahçe maçı
bakın, ben fenerliyim ve burada karamsar bir tablo çizen tüm beşiktaş taraftarına çok gülüyorum. lan olm, siz denyo musunuz? takıma güvensenize lan. "maçı kaybedersek şampiyonluk gider", "kazanamazsak siki tuttuk" mentalitesiyle bu iş olmaz amk, çok ciddiyim. ulan bari yarıştığınız takım formda bir galatasaray veya fenerbahçe olsa. altı üstü taraftarsız, mazisiz, ne idüğü belirsiz bir takım.
kulübünüzü bu loserlık durumundan kurtaracak olan sizsiniz. siz topluca böyle düşünürseniz takım n'apsın lan? son haftada 2 kez şampiyonluk kaybettik, yine de hayatımda bu kadar kötümser fenerbahçe taraftarı görmedim.
tanım: hangi sonuçla biterse bitsin 90 dakika bittiğinde şampiyonluk konusunda iplerin hala beşiktaş'ta olacağı maç. -
14. zeki olmanın dezavantajları
gerçekte zeki olmamak. zeki insanlar başlıktaki zırvaları yazmazdı.
-
15. 2117 yılında google'da aratılacak ilk şey
(bkz: öldü mü)
-
16. boyu 1.65'ten kısa olan kadının var oluş sebebi
1.80 lik kızlarda senin için sıradaydı zaten, bir adana deyişi vardır, "bakmaz kıçının samsağına, çıkar dağın yünseğine" seni doğuran ananın boyu kaç delikanlı, saygılı ol biraz
-
17. eser yenenler
espri anlayışı karşısındaki kişinin cümlesini tekrarlamak olan kişi. böyle yapınca ülkede komedyen olunuyormuş.
e=eser
x: kişi
x: naber napıyorsun?
e: naber ne mi yapıyorum (nihahahahaha)
x: sinemaya gidelim mi ?
e: sinemaya mı gidelim (puhahahahaha)
x: adın ne ?
e: adım mı ne ( ehehemehehe) -
18. 1.55 boyundaki türk kızı
yüzük halen kendisinde midir merak ettirir.
-
19. survivor 2017
benim gibi, genel olarak ünlüler takımını destekleyipte gönüllülerden sadece "anıl" kardeşimize desteklerini sunan arkadaşlara selamlarımı ilettiğim acun paramatiğidir.
-
20. istanbul başakşehirspor
bu sezon şampiyon olamayacaktır.
eğer beşiktaş bu vaziyet altında dahi şampiyonluğu kaybederse kendisine büyük takım demesin.
büyük takımsan büyük takım gibi hareket edersin,öyle 3-5 yedik diye lige havlu atma triplerine giremezsin. -
21. 7 mayıs 2017 ales
yüzbinlerce kişinin yarın gireceği lisansüstü programlara kabulde önemli bir yer tutan sınavdır. ben de daha önce 3 defa girip hepsinde de 90 üstünde bir not almış klasik ekşici olduğumdan bazı önerilerde bulunabilirim sanırım. zira biliyorsunuz 90 üstü not alan yazarların maaşlarında da iyileştirme yapılıyor. tabi hemen at yalanı sikeyim inananı triplerine girmemeniz için şu sınav sonuçlarını aşağıya koyayım.
2015 ilkbahar
2015 sonbahar
2016 sonbahar
öncelikle şunu bilmelisiniz ki bu bir zeka testi değil. yani düşük alırsanız ve buradaki çalışmadan şu notu aldım diyen arkadaşları görürseniz üzülmeyin. ancak lys gibi sizin çalışma seviyenizi ölçen bir sınav da değil. yani çalışmadan 90 aldım diyen arkadaşlar genelde haklılar. peki o zaman bu notların böylesine değişmesinin sebebi nedir?
ilk olarak bu sınavın en önemli kısmı zaman yönetimi. emin olun çıkan soruları evde oturup süre tutmadan çözseniz fulle yakın bir sonuç alırsınız. ancak sınav anında zaman yetişmediği için ve zamanın yetişmeyeceği anlaşıldığında stres yapıldığı için boş ve yanlış sayıları artıyor ve sonuç hüsran oluyor. bu yüzden benim önerim moralinizi yükselteceği için sınava en iyi olduğunuz alandan başlamanız. eğer sınav hakkında hiç bir fikriniz yoksa ve sayısalınızın sözelinizden iyi olduğunu düşünüyorsanız sayısal-1, aksi taktirde sözel-1'den başlayın.
başka bir önemli nokta ise bir soruyu iki defa okumamak. soruyu bir defa okuyun ve o okuyuşunuzda anlayıp çözüme girişin. eğer çözemezseniz boş bırakın ve zamanınız kalırsa geri dönün. eşit ağırlık veya sayısalda 30 boş ve az sayıda yanlışla 85 üstü bir not alınabilir, bu yüzden boş bırakmaktan korkmayın. özellikle matematik sorularında bir soruyu anladıysanız, o soruyu atlasanız bile bilinçaltında soruyu çözmeyi deniyorsunuz zaten. inatlaşıp 3-4 dakika çözümünü bulamadığım sorulara sonradan geri döndüğümde saniyeler içerisinde çözdüğüm çok oldu. buna ek olarak sayısal bir bölümde okuyan bir öğrenciyseniz, bir matematik problemini okurken kafanızda denklemi veya tabloyu kurmaya başlamanız size oldukça zaman kazandıracaktır. soru bittiğinde tek yapmanız gereken denklem çözümü olur. uzun zamandır matematikten uzak kalmış arkadaşlar bunu denemesinler.
bunun dışında, eğer çabuk sıkılan biriyseniz sık sık bölümler arasında mekik dokuyun. örneğin ben sayısal-1in geometriye kadar olan kısmını çözüp daha sonra sözele geçip ilk 15 soru ve mantık sorularını çözerim, ardından sayısal 2'nin geometriye kadar olan kısmını çözüp sözel-1'e geri döner ve onu bitiririm. kalan sürede de boşlarıma ve geometriye yardırırım. tabi benim gibi götünde kurt olan birisi değilseniz bunu yapmak zorunda değilsiniz. hatta yapmamalısınız.
son olarak, istediğiniz puanı alamazsanız çok üzülmeyin. her zaman bir alternatifiniz vardır. ve sanılanın aksine bu alternatifler genelde aslından daha çok tatmin eder insanı(tecrübeyle sabittir.).
iyi sınavlar. -
22. salavat getirerek okula giren öğrenciler
demokrasi ve insan haklarının bölgedeki son kalesi türkiye'de asla ve asla normal olmamalıdır. türkiye şeyhler, dervişler, müritler ülkesi olmamalıdır.
görüntü bana her türlü şeyhin, müritin kol gezdiği; din ve vicdan özgürlüğünün olmadığı, her gün insan hakları'nın ihlal edildiği orta doğu ülkelerini; radikal islamı, köktendinciliği anımsatıyor. ülkemin şeyhler, dervişler ve müritler ülkesi olmasını değil; bilim insanları, düşünürler, sanatçılar ülkesi olmasını istiyorum. bu yüzden böyle bir entry girdim, rahatsız olanlara duyurulur. vatana ve millete bağlılığın müritlikle olmadığı; sorgulamayla, bilimle, insanlıkla, iyilikle olduğu da iyi bilinmelidir. -
23. giresunlular yapmış be abi dedirten ürünler
güngören'de sülalecek oturdukları, mimari ve mühendislikten nasibini almamış apartmanlar
-
24. ekşi sözlük dertleşecek insan veritabanı
aslinda amaci gerçekten dertlesmek olanlar için eksi sozluk yazarlarinin tamamıdır. ben senelerdir mesaj attigimda yardımını esirgeyen bir sözlük yazarı gormedim.
eksi sozluk gerçekten büyük bir aile gibidir. hani abimden, kardeşimden birsey rica ederken ne kadar rahatsam burada da o kadar rahatim. sokaktaki insanlar gibi degil buradaki insanlar birbirlerine karsi. sözlükte nickleriyle atip tutanlar iletişime geçtiğin anda gercek kimliğine bürünüverir ve elinden geleni yapar binlerce kisilik ailesi icin. ben yıllardır bunun aksini gormedim. fikir ayrılığının, bakis acilarinin farkli olmasi da durumu degistirmiyor.
sözlukte genel olarak güzel insanlar var. belki güzel yazabilmek için guzel bir insan olmak gerekiyor, belki guzel yazabilmek icin belli bir olgunluğa erişmis olmak gerekiyor. nedenini tam olarak bilemiyorum ama sözlukteki insanlar kapi komsumdan bile daha yakin, daha samimi geliyor bana.
ha tabi ki (bkz: her ailede bir manyak vardir.)
fakat kim ne derse desin, sözlükte bir aile samimiyeti var. gerçekten bir derdin varsa dene gör. -
25. 35 yaşına kadar evlenmezsem seninle evlenirim
size bunu söyleyen bir kadın varsa yine şanslısınız, bende o da yok.
-
26. ateist olmak istemiyorum ne yapmalıyım
kul hakkı ye..
çal,çırp..
vs vs..
tanıdığım ateistler bunları yapmıyor.. -
27. fiyatı 105 bin tl olan fotoğraf makinesi lensi
o parayla manzarayı satın alırım dediğim lenstir.
-
28. dursun özbek
seni o lisede derslerden geçirip mezun eden idarenin anasını sikeyim.
-
29. rum tarafına mehterli yanıt veren kaptan
tek kelimeyle harika. pratik zekalı bir kaptan. saatlerce yok sen ne diyorsun 3 mildi 12 mildi tartışıp ortamı daha da gerip askeri gemileri karşı karşıya getireceğine direkt sözün bittiği yere getirmiş. bence kriz yönetimi için güzel bir örnek.
-
30. aslı enver'i bahar candan'la aldatmak
ağzını yarı açık tutmak, sürekli saykodelik hareketler yapmak, cümlenin başını kıçını alıp kapak yapmalara çalışmak, haplanmış gibi dans etmek, göt açık gezmek, bir ton makyajla dolanmak, türkçeyi götünden konuşmak, evet yerine "-eheeeee" diye moron bir kalıpla cevap vermek, ölü balık gibi bakmak sözlük erkekleri * tarafından seksapalite olarak adlandırılmış.
arkadaşım doğru düzgün biz escort seviyoruz diyin de şu amip kendini nimetten saymasın!
ha bir de aslı enver'e oh olmuştur. o ses türkiye'de murat hadiseyle resmen yiyişirken geniş geniş takılırsan olacağı o..
ohhh canıma değsin. -
31. şu anda çalan şarkı
https://www.youtube.com/watch?v=bmbqhupl32i
ar galon digor ( version longue ) / annie ebrel feat: gilles le bigot & davy spillane -
32. yıldız teknik üniversitesi kampüsüne el konması
yahu adam gençlere önem veriyoruz derken okuyan, kafası basan, soru soran gençlerden bahsetmiyor, hadi canım denince sokağa çıkıp bağırıp, çağıracak, gösterdiğine saldıracak, hiç bir şeyi sorgulamayacak gençlerden bahsediyor. sen neden üstüne alınıyorsun ki canım benim?
son sekiz senedir zaten ben dediği hiç bir lafı üstüme alınmıyorum çünkü benden bahsetmiyor. burada da durum aynı, üniversite okuyan çocuk umurunda değil ki adamın, bina hoşuna gitmiş, almış işte. ne de olsa babasının çiftliği ülke. -
33. sosyal deney yapan gençlerin gözaltına alınması
başarılı bir sosyal deney.
-
34. avustralya'da domatesin tanesinin 3 tl olması
avustralya'da kirazın kilosu 20 dolar, üzüm 10-12 dolar domates de 4-7 dolar arası değişiyor. türk mutfağında domates olmazsa olmaz iken avustralya'da öyle değildir. üretimi zor veya ithal olan ürünler pahalı olacak tabii ki. muz, ananas, mango, elma, armut ise ucuzdur. cımbızla seçip bu ülkede bu şu pahalı demek manipulatifliktir
-
35. #pınarürünleriboykot
sanalmarket alışverişimde indirime gire gire neredeyse bedava olan pinar salam yerine, markasi "at etiyim" gibi bir sey olan baska bir urun tercih ettim. pisman miyim? hayir! bok yerim daha iyi. evet cirkinlestim.
-
36. darıca hospital park rezaleti
sanırım hastanenin yöneticileri yalnızca sağlık hizmeti vermiyorlar. tıbbi müdahale gerektirecek dayak hizmeti de veriyorlar.
karı koca olan o çiftten bir ricam var, 33 yaşındayım hiç dayak yemedim. 3-5 itinizi yollasanız, beni güzel bir dövseler çok hoş olur. isterseniz topuklarıma da sıktırabilirsiniz. söz gelip sizin hastanede yatarım. hatta ambulans da gönderin itlerle birlikte.
şu dünyada ne kadar iyi kalpli insanlar var ya. önce dövdürüyorlar sonra kıyamayıp tedavi ediyorlar. bir yandan da sapık 31'ci çalışanlarını da evermeye çalışıyorlar.
kalp darıca hospital park kalp. -
37. whatsapp yoluyla cinci hocayı trolleyen genç
-
38. fi
kendisinden yaşça baya küçük öğrencisiyle beraber yaşayan gavat bir üniversite hocasını anlatan dizi.
kızın da anası babası bişe demiyor. bu ne genişlik amk. -
39. igor tudor
galatasaray'a tek yararı juventus'dayken 1998 yılında, suat kaya'ya kafayla yaptığı asisttir.
-
40. deniz gezmiş'i kemalist sanmak
1938'in ardından, solcu - sağcı demeden gelen herkes ülkeyi abd'ye kul ettiği için, teknik olarak mustafa kemal'in değil, abd'nin ordusuna silah sıkmış birisidir. ha deniz gezmiş kesin kemalisttir demiyorum, ancak tarihi doğru yorumlamak gerekir. yoksa aynı hatalı mantığa göre, gezi direnişi'ne katılan tüm kemalistleri de "hayır onlar kemalist değil, mustafa kemal'in devletine karşı eylem yaptılar" şeklinde de suçlayabiliriz ki aptalca olur.
-
41. kanser hastası amcam için acil kan ihtiyacı
gecmiş olsun ve up.
allah yardımcısı olsun, umarım en kısa zamanda bütün vücudundan izi tozu silinir hastalığın.. -
42. selin sayek böke
chp'nin içerisindeki dinozor tayfanın içinde güneş gibi parlıyordu. chp kadar anlamsız işlerin döndüğü bir parti daha olamaz. hala fikri sağlar partide mesela. ulan biz el kadar çocukken de o adam var baykal vardı. aferin cehape böyle saçmala.
-
43. fitness salonu basan sarıklılar
3 rekat bench farzdır diyecekler sandım.
-
44. türk feministinin nafaka hakkında düşünceleri
ufak bir edit: paylastigim fikirler ve olaylar, gercek olaylardan yola cikilarak yazılmıştır. hukukta tek cozum, tek fikir, tek karar yoktur. baska sehirlerde, baska mahkemelerde yazdiklarimin tam tersiyle karsilasmaniz da elbette mumkundur.
bir feminist olarak degil de hukukcu olarak cevap vermek isterim. kulaktan dolma, uydurma, hicbir gerekcesi ve gecerliligi olmayan entryleri kasanlari gorunce dayanamadim.
her davanin mahiyeti farklidir. hukuki çözüm, her olayin, her davanin ozelliklerine gore degerlendirilir.
hukukta cocuga verilen nafaka (istirak nafakasi) ile ese verilen nafaka (yoksulluk nafakasi) ayri ve farklidir.
kanunumuz diyor ki; yoksulluk nafakasi isteyen es, agir kusurlu olmamalidir diyor. bu ne demek? mahkeme, nafaka isteyen eşi kusursuz veya az kusurlu veya eşit kusurlu bulmalıdır demek.
bu durumu bir kisim siniflandirmalarla ve bosanma davalarindaki mahkeme uygulamalariyla (burada caps lock acik) yoksulluk nafakasi isteyen esin agir kusurlu olmadigini var sayarak (caps lock kapali) aciklayacagim:
1. kadin ile erkegin calistigi, cocuk sahibi olduklari bir aile:
calisan eslere nafaka baglanmaz. cocuk anneye verildiyse baba, babaya verildiyse anne, cocuk icin nafaka oder.
cocuga odenen nafaka icin taraflarin calisip calismadigina bakilmaz.
erkek vekili oldugum bir bosanma davamda mahkeme, cocugun velayetini ve nafakasini isteyen erkegin, her iki talebini kabul etti. yani velayet babada oldugundan, calismayan kadin, cocugu icin nafaka odeyecek. davamiz yargıtay onayindan gecerek kesinlesti.
2. kadin ile erkegin calistigi, cocuksuz bir aile:
calisan esler birbirlerinden nafaka isteyemez. istese de mahkeme kabul etmez.
tipki boyle, her iki tarafin calistigi, kadin vekili oldugum zina (aldatma) nedeniyle bosanma davasında kazanamayacagimizi bilerek nafaka istedim. mahkeme nafakayi kabul etmedi fakat iyi bir tazminat kazandik. aldatan es, kusurludur ve tazminat odemekle mukelleftir.
3. kadinin calismadigi, erkegin calistigi ya da erkegin calismadigi, kadinin calistigi cocuksuz bir aile:
calismayan esin, nafaka talebi kabul edilir. fakat verilecek nafaka, taraflarin sosyal ve ekonomik durumuna gore tayin edilir. örneğin her ilde, her mahkeme uygulamasinda farkliliklar olmakla birlikte asgari ucretle calisan esin, ortalama 150 ile 300 tl arasi nafaka odemesine karar verilebilir.
yine erkek vekili oldugum bir bosanma davamda, dava açılmadan evvel karsi tarafla anlasmali bosanma gorusmeleri yaptik. calismayan kadin, asgari ucretle calisan erkekten 750 tl nafaka odemesini istedi. bu miktarin hayatin olagan akisina aykiri oldugunu belirtip sartlari kabul etmedik ve cekismeli dava goruldu. dava sonunda 200 tl nafakaya karar verildi. dosya hala yargıtay'da.
buraya kadar okuyan olduysa helal olsun diyor, tebrik ederek tokalasiyorum kendisiyle.*
hemcinsim kadinlara sunu agir bir sekilde tavsiye ederim. bosaniyorsaniz, bosandiysaniz, cocugunuz yoksa ve tabi sartlariniz elveriyorsa calisin. ayaklarinizin uzerinde durun ve eski esinizin nafakasina muhtac olmayin. birilerine yük olmak, zamanla insani asalaklastirir. calisin. calisan, kendini geliştiren kadin gucludur.
bir baska hukuk forumunda gorusmek dilegiyle. esen kalin. -
45. sıla abalay
bak bak cahil köpeklere bak, suç örgütü üyesi olunca öldürülmesi normalmiş. fetö den yargılanan polislerden 1 tanesi bile niye öldürülmüyor?? darbeye kalkıştılar amk insanların bedenlerine kol gibi mermileri pilotlarıyla sapladılar görmediniz mi?? hem de halkın parasıyla alınan malzemelerle halkı öldürdüler hacılar!
sizin bu cahilliklerinizi gidermemiz için nereye para yatırmamız gerekiyor acaba ya? küfür etmek istemedikçe zorla küfür ediyorum çok acayip. cahil olan kim varsa her olayda hep aynısını yaşıyoruz, aşırı sıkıldım. cahiller 2 dakikada hukuku yok sayıyorlar.
"üst düzey yönetici öldürüldü" diyen hürriyet gazetesi silopi'de çocuklar uykusunda öldürülürken bunu nasıl haber yaptı, neye inanıyorsanız lütfen bi bakın; burda silopi’de polis panzeri eve çarptı: 2 çocuk hayatını kaybetti
panzer eve çarpar mı amk? aklama dili işte budur. 6 ve 7 yaşında 2 çocuk yataklarında uyurken ezilerek öldüler, duydunuz mu?? silopi nasıl olsa amk kesin biişi vardır diyenleri duyar gibiyim, sizlere ağız dolusu küfür ettim. ya çok açık bi olayda bile devlet hiçbir sorumluluk üstlenmiyor, hiçbir bedel ödemiyor, yalan söyleyip geçiyor. bu kadar basit... sizler bu kadar aptal olduğunuz için bu kadar basit.
sizleri devlet öyle aptallaştırdı ki, her önüne geleni rahatlıkla öldürdükçe bunu normalleştirdikçe sizler de gelip bu saçmalığı burada savunur oldunuz. bu rahatlığınız nerden kuzum? spartacüsü bile hiç duymadınız mı? köleler bile hak ve hukuk istedi, siz 2017 yılında nasıl bu kadar hukuktan vazgeçtiniz?
lan it, örgüt üyesi ise, yargılarsın ceza verirsin. bunun da cezası 7-10 yıl. bunun nesini anlamadınız?? öldürmüşler, daha hakikati anlamadan gencecik bir insan ölmüşken nasıl "oldu, bitti" dersin'ya?
uludere katliamı ya da roboski katliamı da denebilir, hatırladınız mı? ben, kendi kulağımla bu katliamdan sonra avukat olan arkadaşlarımdan neler duydum... 'öldürülebilirler, kaçakçılık yapıyorlar' dediler. aç bak piç kaçakçılığın cezası neymiş, 15 yaşında vücudunun paramparça olması mıymış cahil köpek diye bağırdım. hukuk okuyanlara bile insan haklarına dair, ceza hukukuna dair, genel kamu hukukuna dair 1 tane şey öğretmeyen hocalara da kafam girsin, insan olamayanları avukat yaptılar.
her olayda aynı terane. hukukun yok sayılması...
ya bi durun bakalım, yargısız infaz mı olmuş ne olmuş? yahu her ay emniyetten binlerce polis 'örgüt üyesi' olduğu için işten atılıyor, tutuklanıyor fetöden?? binlerce polis fetö denen terör örgütünün üyesiymiş yavşaklar, ya bu kıza yargısız infaz yapılmışsa bunu fetöcü polisler yapmışsa?? ergenekon-balyoz vs bunları kim yaptı? ne zamandan beri polisin hiçbir delil göstermeden birini öldürmesine 1 dakikada inanır oldunuz? kime, neden güveniyorsunuz ya neden?? hem de böylesine günlerden geçerken nasıl 1 kez dahi sorgulamazsınız??
halkın hakikati öğrenme hakkı var. bu yüzden, sıla abalay nasıl öldürüldü şeffaf bir şekilde devletin açıklamasını isterim.
ayrıca; (bkz: dilek doğan) nasıl öldürüldü?? annesinin yanında, sırf ayakkabıyla eve girmeyin dediği için öldürülmedi mi? videolarını izlemediniz mi? sizler insan mısınız?
eğer olay büyümese, bizler sahip çıkmasak o öldürülme anı videoları ortaya çıkmayacaktı ve herkese hürriyet gazetesi "bir terörist operasyon sırasında öldürüldü" diyecekti. her gün her şeyi yaşıyoruz, hala nasıl bu kadar aptal olabilirsiniz aklım almıyor. -
46. deniz baykal
ak-it'lerin aşık olduğu ve övgü yağdırdığı devlet bahçeli vol. 1'dir. devlet bahçeli ise devlet bahçeli vol. 2'dir.
-
47. selge antik kenti'nin beyin yakan tanıtım filmi
"siz antik tiyatroyu görme heyecanı içinde yürürken, sizin paranızı almak üzere ellerinde hiçbir anlamı olmayan eşyalarla yalvararak sizi taciz eden bu kalabalıkla karşılaşmak tüm neşenizi kaçırıyor."
müthiş bir gözlem.türkiye'nin herhangi bir yerindeki turistik bölgenin yöre halkını eksiksiz tanımlamış teyzem. -
48. nilgün yönten
evli mi bekar mı olduğunu merak ettiğim kişi. bekarsa "yürümeyi" düşünüyorum. umarım rahatsız etmemişimdir kendisini. hayır yani evliyse açıkça söylesin, fotoğraflarına baktım da anlaşılmıyor, biz nerden bilelim di mi ama.!
-
49. insanların mutsuz olmasının tek sebebi
mutlu olmak kavramına çok büyük anlamlar yüklemeleridir bence. hem insan denen canlı türünde varolup hem de mutlu olunmuyor.
mutluluk diye birşeyin gerçekte varolmadığını farkedemiyor çoğu insan. insanın doğasında mutluluk yok, tatmin var, rahatlık var, garantide hissetmek var, konforlu ve sağlıklı olmak, yaşamında olması gerektiğini düşündüğü şeylerin yerli yerinde olduğunu bilme durumu var. bunların tersini de mutsuzluk olarak adlandırıyoruz. kendimize hedefler koyup bunları başardığımızda, istediklerimizi elde ettiğimizde dahi o mutlu olmak hissi çok kısa süreli oluyor. sonra başka bir heves, başka bir istek, başka bir hedef oluşuyor, ve yine mutsuz, tatminsiz ve sıkıntılı oluyoruz.
bitmez tükenmez bir can sıkıntısı duygusuyla doğuyoruz aslında. ve o sıkıntı hiçbir şeyle tam olarak giderilemiyor. herkesin ama herkesin canı sıkılıyor. dünyada insan yaşamı dahilinde olup biten herşey, insanların can sıkıntısı yüzünden oluyor. icatlar, savaşlar, para, siyaset, dedikodular, kurallar, sanat, bu sözlüğün varlığı.... hepsinin kaynağı can sıkıntısı ve onu giderme çabalarından ibaret. insan neye kavuşursa kavuşsun, asla o kafasında yarattığı, hissetmeyi hayal ettiği mutlak mutluluk duygusuna erişemiyor, erişemez.
gerçekte mutluluk, sadece mutsuz olmak için bariz bir sebebin olmaması durumudur. yani canın acımıyorsa, temel ihtiyaçlarını giderebiliyorsan, aşırı üzücü travmatik bir olayın içinde değilsen, o gün mutlusun demektir. yarın olmayabilirsin yani. mutluluk denen şey bu şekilde çalışıyor.
mutluluk laylaylom acayip mutluyum çok neşeliyim içim içime sığmıyor hissi değil. o his insan hayatında sayılı kez olur ve ömrü kısadır.
hayatın çoğu acayip derecede sıkıcı çünkü insanda alışmak diye bir default özellik var. alışılan herşey sıradanlaşıp, tatmin etme, heyecan verme yetisini kaybediyor ve insan herşeye alışıyor, özellikle pozitif güzel şeylere ışık hızında alışıyor. -
50. finans iş ilanı adı altında eskort
2000 ile 10000 arasını anlamadım. performansı sikiş sayısına göre mi değerlendirip prim ödeyecekler acaba?