buradakilerin aklına uyup kimsenin elektriğini suyunu falan kesmeyin. bir de nur topu gibi ceza davanız olur.
madde 123- (1) sırf huzur ve sükûnunu bozmak maksadıyla bir kimseye ısrarla; telefon edilmesi, gürültü yapılması ya da aynı maksatla hukuka aykırı başka bir davranışta bulunulması halinde, mağdurun şikâyeti üzerine faile üç aydan bir yıla kadar hapis cezası verilir.
hatta geçen sene hatırlarsınız belki. kiracısının evine girip kavanozları atan falan bir adam vardı. şuan 25 yıl ile yargılanıyor. dün gece tv'de haberi vardı. eviniz çok kıymetliyse vermeyin arkadaşım kiraya. gidin başa bir yere yatırım yapın. bu ülke şartlarında kira ile geçineceğim diye ev mi alınıp kiraya verilir.
edit: kiracınızı sürekli telefonla, mesajla falan taciz ediyorsanız o da yukarıdaki suça girer.
delidir yakalayin7 profili
-
kiracının evden çıkmaması
-
deprem bölgesinde yağma yapan emniyet müdürü
evet bunu da gördük çok şükür. millettin malını, ırızını, canını korumakla görevli insanların başı böyle bir şey yapıyor ise diğer insanlar neler yapar siz hesap edin. sizin bu ülke ile ilgili umut kırıntınız varsa da bence bir an önce terk edin.
tekirdağ'dan görevli gittiği için haber şimdilik bölge gazetesinde çıkmış. buyrun;
https://www.corluhaber.com.tr/…-aciga-alindi/16580/
edit:
kaynak 2 ;
https://www.haberturk.com/…n-bircok-malzeme-3570903 -
askerde görülen en yüksek rütbeli komutan
muhafız bölük yazıcısıyım, tam devrelerin geliş gidiş zamanı. bırak fazla askeri nöbete gönderecek adam bulamıyorum. ordu karargah giriş kapısına görevli askerin de hasta olası tutmuş. revire gidecek. yerine adam bulamıyorum. ulan işim yok gideyim 2 saat takılayım dedim. iş aslında basit. kimliği kontrol et, kaydını işle, gelen komutanın telefonun al, çantaları x-ray'den geçir bu kadar. lan oturdum 5 dakika geçti. her zaman bir numaralı nizamiyeyi ve a kapısını kullanan ordu komutanı geldi benim durduğum c kapısına yanaştı. kim bu mercedesli, forsta niye yıldız yok ne forsu ki lan bu demeye demeye kalmadan karşımda bitti ordu komutanı. bakıyorum adama inanmıyorum. neyse ilk salaklığı atlatıp verdim kafa selamımı, çektim tekmilimi. "anlat bakalım neler yapıyorsun burada görevde " dedi. lan bilsem ne yaptığımı kendi kendimi 10 dk önce buraya atadım boş kalmasın diye diyemedim tabi ki. kuru sıkı salladım bir şeyler. "aferin oğlum, iyi görevler" dedi gitti adam. bir falso olmadı. ne iyi adammış kurtulduk derken 5 dakika sonra bir üsteğmen homur homur gelip yarak kafalı niye haber vermedin komutanın geldiğini dedi. ha dedim tamam normale dönüyoruz. bu üsteğmen o kapının nöbetçi subayıymış meğerse. tabi kendisi tüm gün arazi komutan kapıya gelince görevi aklına gelmiş götün.
-
alevilerin sünnilere kız vermemesi
vakti zamanında başıma gelmiş olan olay. anneannesi ve babaannesi nuh dedi peygamber demedi. bir daha köye gelemezsin dediler. benim hatun da tarafını orası olarak seçti. kıza bir şey diyemiyorum ailesi, kültürü onun için benden daha önemiymiş hayırlısı olmuş diyelim ama yok bizim köyümüzde bar var, tiyatro var, şöyle aydınız, böyle kültürlüyüz deyip böyle salak töre hikayeleri ile ortaya çıkmak komik.
edit: sünni'den sünni'ye değişir demişler. trakyalı seküler bir aileye mensubum. ailemi bırak sülalede bir tane bile bu din işlerine kafa yoran adam yoktur. aileyi tanımıyorlar deseniz ailecek 20 yıldır tanışıyoruz. gelişimiz, gidişimiz beraber yediğimiz içtiğimiz olan bir aile. bizim böyle işlere ailecek takılmayacağımızı, umurumuzda olmayacağını bilirler. hatta annelerimiz hala görüşüyor. son olarak evet ege bölgesi tahtacılar. -
sahildeki tarlaları kız çocuklara vermek
sahil değil ama eski dere yatağı olan kumul ve verimsiz bir tarlayı anneme gazlamıştı benim dayılar. çok kızmıştım o zaman. annem de "boşver, onlar çiftçilik yaparak geçimini sağlıyor verimli olan yerler onlara daha lazım" demişti.
gel zaman git zaman, bir projenin tam geçiş noktası bizim tarlanın üzeri oldu. tarlayı satmadığımız gibi neredeyse tarlanın ederinin x4 katını aldık devletten. peki ne oldu derseniz, dayılar büyük yüzsüzlük ile gelip bize gelen bu paradan hak talep ettiler. tabi babayı aldılar ama 5 senedir küs durumdayız. konuşmuyorlar bizimle.
ortak olduğumuz bir arsa daha var. arada gidip hava almak mahiyetinde haftasonları piknik tarzında takılıyoruz. çok eskiden kalan bir bir kümes vardı. çatısı yıkıldı yıkılacak. bende çoluk çocuk girer içine üstüne yıkılmasın diye kendim yıktım. çok da çaba sarf etmedim aslında iki tekme vurdum yıkıldı zaten. beni jandarmaya şikayet etmişler. evimizi yıktı diye. gittik ifade verdik. savcılık takipsizlik verdi.
insanların gerçekten para ve menfaat için yapamayacağı şey yok. akrabalık, dostluk hikaye işin içine para girince her şey değişiyor. -
demet akalın'ın eski evinde 1 milyon lira unutması
geçenlerde eşi hakkında çıkan icra-iflas olayını örtbas etmek için tezgahlanmış bir olay gibi geldi bana. bizim o kadar paramız var ki unutuyoruz hesabı. yoksa kim unutur lan o kadar parayı evde. ayrıca zenginler daha pintidir arkadaşlar evden demir paraları bile toplamışlardır merak etmeyin.
-
emlak balonu
oturduğum yerde iki sene önce üst katım satılıktı. 130 bin tl fiyat biçmiş ev sahibi. oturduk konuştuk 120 bin veririm dedim. başkası ile 125'e anlaşmış. geldik 2016 yılına alt katım taşındı daireyi satıyor. kaç istiyorsun dedim 230 dedi. lan nasıl bir dünya bu böyle. iki sene içerisinde 10 yıllık bir evin fiyatı nasıl ikiye katlanabilir ? petrol, altın falan mı çıktı evin arsasında haberimiz mi yok ? peki dostlar bu balon değil nedir ?