keşke şöyle öğrencilerin çeşitli kitapları ödünç alıp okuyup iade edeceği kurumlar olsaydı. şey gibi... hmm kütüphane!!! öğrenciler kendi üniversitelerinin olduğu gibi çevre üniversitelerin kütüphanelerinden de faydalanabilirler. ayrıca il halk kütüphaneleri de var. bazı istekleri anlıyorum, sınav hazırlık kitapları gibi. ama diğerleri bence biraz garip.
ek: "okuyunca ben de ihtiyaci olan baska birine verecegim." deseler yine bir parca sempati duyacagim da cogu evde biriktirme derdinde. zaten kutuphaneye de bu yuzden gitmiyorlar muhtemelen.
Ekşi Sözlük Debe Listesi
Hepsini aç
-
1. öğrenci yazarlara kitap hediye ediyoruz kampanyası
-
2. bedelli askerlik
bakaya suresini ezberledik bekliyoruz.
-
3. bakar mısınız siz vatan haini can dündar mısınız
bir adet ağır çomar içerir.
-
4. kendilerini madene kilitleyen iki bin madenci
özelleştirmeye karşı çıkan 2000 ( iki bin ) madencinin gerçekleştirdiği eylem;
"zonguldak'ta türkiye taşkömürü kurumu'nda (ttk) çalışan maden işçileri, kurumun özelleştirilmesinin önünü açan torba yasa tasarısını protesto için 'maden ocağından çıkmama' eylemi başlattı
madenciler, bugün de tasarıya tepki için maden ocağından çıkmama eylemi başlattı. kuruma bağlı müessese müdürlüklerine ait maden ocaklarında gece 24.00-08.00 vardiyasında çalışan işçiler, sabah mesaileri bitmesine rağmen yer üstüne çıkmadı.
gündüz 08.00.16.00 vardiyası için iş yerlerine giden madenciler, arkadaşlarının yukarıya çıkmaması üzerine ocak önünde beklemeye başladı. gmis genel başkanı ahmet demirci, sendikanın eylem kararı almadığını, işçilerin kendilerinin örgütlenerek böyle bir eylem başlattığını söyledi. kaynak"
ayrıca 17 ekim 2017 şırnak maden kazası gerçekleşen maden'in ruhsatsız ve kaçak çalıştırıldığı tespit edilmiş, sekiz ( 8 ) işçi ölmesine rağmen gözaltına alınan işletmeci ve yöneticiler serbest bırakılmıştır.*
edit : sendika başkanının açıklaması akıllara maden filmindeki sermaye uşaklarını hatırlatmıştır. -
5. 6 kasım 2002 fenerbahçe galatasaray maçı
fenerbahçe spor kulubunun tarihindeki en büyük başarı. dillerinden düşürmemeleri cok normal.
tebrik ediyorum bir galatasaraylı olarak. -
6. yeni akm projesi
güzel görünüyo lan. ama hayat boyu tecrübelerim bana şunu öğretti ki siyasal islamcının ne söylediği lafa, ne vaatlerine, ne de gösterdiği projeye inanacaksın. sadece yaptığı işin reel ve somut sonucunu görünce yorum yapacaksın. yoksa siyasal islamcı sana öyle bir proje sunar ki, bugün kendini alkışlattırır, yarın da alkışladığın için seni pişman ettirir. hatta sonra da alkışladığın sahneleri kesip biçip seçim propagandasında kullanır, "bakın falanca kesim de bizi alkışladı, teşekkür ediyoruz," falan der. bunun en güzel örneği yetmez ama evetçilerin içler acısı hazin sonlarıdır. ha bir de bu akpli tayfanın malum restorasyon projeleri var biliyorsunuz; adam sana öyle bir proje çizip gösteriyor ki, ooo yeee harika, çok güzel lan diyorsun, sonra proje bitiyor, bi bakıyorsun, adam güzelim kaleyi sünger bob'a dönüştürmüş. bunun gibi bir sürü vaka var.
o yüzden hemen heyecanlanmayın, sonucu bekleyin.
eğer cidden bu şekilde yapacaklarsa baya güzel olmuş ben beğendim. akm'nin yıkılmasına karşıydım ama bu aklıma yattı. çomar stayl değil en azından. proje bu şekilde biterse, sigara yasağından sonra akp tarafından geliştirilip tarafımca desteklenen ikinci proje olacak bu. -
7. kibar insanların kullandığı küfürler
(bkz: yarrağım)
bizim gibi ı yerine 2 a ile ağız dolusu söylemiyorlar. bebişim der gibi söylüyorlar. -
8. türkiye'nin gelişimi önündeki 4 engel
kalan üçünü bilemem ama ilk sırada talas savaşı gelir.
-
9. hayal edilen meslek vs sahip olunan meslek
vizyonsuz ibneler sizi... neymiş bilgisayar mühendisliği hayaliymiş de mühendislere iş veriyomuş. neymiş ünlü markanın endüstriyel tasarımcısı olacakmış da yine "ünlü" bir markanın mühendisi olmuş.
geçin gençler bunları. hayal farklı bişey. eminim bu başlığın açılma amacı da sizin karı kaldırmanız değil burdan. olmaz zaten.
ha ben söyliyim.
rock star olucaktım. film yıldızı olucaktım. esnaf oldum. dükkan açtım.
allah bereket versin. yılbaşına özel kampanya var lokumda ve sucukta. türkiye'nin her yerine kargo bedava amk. -
10. 5 kasım 2017 teksas saldırısı
oncelikle olenlere rahmet diliyorum. vahim bir olay.
birisi bu basligin alina "bize yapilan saldirilarda kiciyla gulenlerin basina gelmistir" yazmis, su an icin 6 tane dangalak da bunu begenmis.
uzun yillardir abd 'de yasiyorum. henuz bir kisinin bile bize veya baska bir ulkede yapilan teror saldirisina ne kiciyla ne agziyla guldugunu gormedim. aksine arayip soranlari, taziye dileyenleri gordum.
dunyada abd'den nefret ulkeler icinde 3. siradayiz. bunun abd hukumeti kaynakli belli basli sebepleri var, bunu herkes anlayabiliyor. amerikan halkinin en az yarisi bu sebepleri onaylamiyor ve karsi duran bir yigin insan var. herkesi ayni sinifa koymak, onlarin, olenlerin uzerine bu nefreti kusmak yanlis. ayni mantikla yola cikarsak, o zaman turkiye'de yasayan herkese erdogan destekcisi dememiz gerekir. bu da cogumuzun hosuna gitmez.
artik biraz akli selim hareket etsek. bu nefretten nemalanan gruplarin sayisi cig gibi buyudu. ozellikle egitimsiz vatandaslarimizi oldukca kolay kullanabiliyorlar. biraz metanet gosterin artik gencler.
edit: o entry'i giren yazar ucagimben duzeltme yapti. teror kurbanlarini degil, terore sebep olanlari kast ediyormus. daha dogru bir tanim oldu sagolsun. -
11. daha kolay dışkılamak için tavsiyeler
müshil içip betona oturun.
(bkz: apollo roketi kalkış anı) -
12. abd'den rusya'ya türkiye'yi bölüşelim teklifi
iflah olmaz bir rus sempatizanı olarak derim ki, böyle şeylere hemen atlamamak lazım. dugin namlı arkadaş zaten bu tür şeyler söyleyip duruyor, ayrı mesele de, olan olay şu: idlip konusunda rusya ile türkiye arasında bir anlaşmazlık var. rusya türkiye'nin idlip olayını "bir şekilde" halletmesini istiyor, yani orası suriye'ye teslim edilecek, ya çok kanlı olacak, bunu kimse istemiyor, ya da bir şekilde anlaşılacak, bu iş de türkiye'ye havale edildi. türkiye ne yaptı? orayı elinde tutan cihatçılarla anlaştı, gidip afrin için iki üç noktada konuşlandı, o kadar. kısaca "bizim derdimiz cihatçılarla değil, kürtlerle" mesajını çaktı. rusya da yapılacak suriye halkları kongresi'ne pyd'yi davet ederek karşılık verdi. bizimkiler (ve iran) bu kez "olmaz öyle şey" diyerek toplantıyı erteletti. şimdi de rusya "bakın, 15 temmuz'da sizi biz kurtardık, unutmayın" diyor, "madem ihaleyi aldınız, görevinizi yapın" diyor, "öyle kendi kendinize köylü kurnazlıkları yapmayın, yemiyoruz" diyor, "dötünüz başınız ayrı oynamasın" diyor. bir de tabii, son paragraf mühim, kürtlere ilişkin yeni bir stratejisi var sanki rusların, bunun yolunu yapıyorlar.
-
13. mahalli yerleştirme sistemi
yaklaşık 15 sene önceki sistemin aynısı işte. fen ve anadolu liselerine sınavla giriyorduk. olmazsa da mahallendeki süper veya düz liseye gidiyordun. tek farkı o zaman bu kadar imam hatip yoktu (bkz: imamhatipler kapatılsın) ve rant malzemesi değildi o zamanlar.
-
14. dünyada bir milyon erkek kalsa olabilecekler
bu virüsün, geriye kalan 1 milyon erkeği niye öldüremediğini araştıran bir komisyon kurulurdu.
-
15. kasım 2017 sonar seçim anketi
mhpnin oy oranını %7.78 göstermesiyle beni şaşkınlığa boğan anket. kuzum gerçekten mhp o kadar oy alabilir mi?
-
16. ekşi itiraf
astım hastası diye sigara içmeyi bıraktığım sevgilim, kanser tedavisi gördüğümü bile bile beni terk etti. üstelik az kalsın evleniyorduk. şaşkın, kızgın ve mutsuzum. uzun zamandır bu kadar değersiz hissetmemiştim. resmen nikah masasında terkedilmiş gibiyim. gitti yıllar çöpe gitti. anlatmazsam delirecektim. belki de delirdim.
geç oldu ben yatayım en iyisi. -
17. 60 bin tl sermaye ile kurulabilecek en karlı iş
kredi çekerek iş yapmaya kalkan ama ne iş yapacağını bilmeyen birisi maalesef batmaya mahkumdur.
-
18. çorba içmenin çok sıkıcı olması
birazdan işkembeciler, beyrancılar, kelle paçacılar başlığı açan yazarı haşat edecekler.
-
19. aykut kocaman
2 sene önce ramazan ayıydı. hatta sanırım ramazanın da son günü falan.
ertesi gün 9 günlük tatile girecektik ve çok heyecanlıydık.
mesainin bitmesine dakikalar kala patronla tartıştık. sebebini hatırlamıyorum ama ciddi anlamda birbirimize girdik.
kafaya koydum, işi bırakıyorum.
istifa dilekçemi yazdım, mesai arkadaşlarımla falan vedalaştım. ciddi ciddi gidiyorum.
bir arkadaşım vardı, oktay. tam bir donanım haber ölücüsü.
“aga sen mal mısın amk” dedi ve gülmeye başladı.
- niye lan?
+ aga bence yarın istifa et.
- yarın tatil.
+ o zaman ertesi gün istifa et amk.
- aga o gün de tatil.
+ olsun lan. sen de 3 gün sonra istifa edersin.
- 9 gün tatil oğlum.
+ nihayet kafan çalışmaya başladı amk. 1 saat daha bekle. zaten 9 gün tatil, hiç çalışmadan para alacaksın. tatil bitince de gelir, istifanı verirsin.
- oğlum ayıp lan, hiç etik değil.
+ sen mi kurtarıcan şirketi, sanane amk?
oktay’ın tavsiyesini dinledim ve istifa etmek için bayram tatilinin bitmesini bekledim. 9 gün boyunca çalışmadan para aldım. ben mi kurtarıcam şirketi banane amk?
bunu bizim oktay bile düşünebiliyorsa; aykut her türlü düşünmüştür.
milli maç arası var bu hafta. nerden baksanız 15 gün resmi maç yok. aykut mal mı amk istifa etsin. adam ayda zilyon tl para kazanıyor. 15 gün boyunca çalışmadan para almayı kim istemez?
aykut mu kurtaracak kulübü, ona ne amk? -
20. fb doğuş'un milli takıma basketçi göndermemesi
fiba uleb kapışması sonrası olandır. sadece fenerbahçe değil, herhangi bir euroleague takımının göndermesi pek mümkün değil. hele ki ortak olan bir takımın.
fiba bunu kendisi zorla istedi resmen. önce euroleague'e dalmaya çalıştı ve saçma sapan gelir paylaşımı önerdi. doğal olarak ciddiye alınmadı. daha sonrasında federasyonları tehdit edip, fiba champions league'e katılamayan ve hatta euroleague'e takım gönderen federasyonların avrupa şampiyonasına almayacağını söyledi. tam 17 federasyonu men etti.
sonra seve seve(!) geri adım attı. gitti maç takvimini euroleague'e zarar vermek için sezon içine aldı ki, milli takımdan vurma şansı olsun. euroleague takımları da elbette euroleague'i tercih etti. dikkat edilirse fiba hep zorla bir şey yapmaya çalışıyor fakat euroleague takımları diyor ki 'sen bana daha fazla para versen ben euroleague'i bırakırım' ancak fiba bir tek bunu yapmıyor.
kulüplere adam gibi para verse her kulüp fiba şampiyonlar liginde oynamak isteyecek zaten.
başındakinin türk olduğu çok belli.
dolayısıyla ortada bir tercih yok. bu bir zorunluluk. ortada savaş var ve euroleague takımlarının tercihi doğal olarak belli. olacak olan da belli. zaten nba'den oyuncu getiremeyen fiba bu konuda da geri adım atacak.
zira o turnuvayı kimseye izletemez. maç takvimi tekrar değişecek. fiba bir kez daha kaybedecek. -
21. demet akalın'ın eski evinde 1 milyon lira unutması
geçenlerde eşi hakkında çıkan icra-iflas olayını örtbas etmek için tezgahlanmış bir olay gibi geldi bana. bizim o kadar paramız var ki unutuyoruz hesabı. yoksa kim unutur lan o kadar parayı evde. ayrıca zenginler daha pintidir arkadaşlar evden demir paraları bile toplamışlardır merak etmeyin.
-
22. iphonedo
apple'ı övdüğü zamanlarda çok iyi ama samsung'u övünce çok reröreröre. amerika'da çokça yapılan eleştirileri güzel bir dille tercüme etmektedir, ancak bunları türkiye'de söylemek zor, zira türkiye'deki apple fanatizmi kesinlikle batıda yok.
ayrıca iphone x incelemesinin 3 açılı özet cümlesi: "kat kat iyi note 8 ve benzeri cihazlar varken epılın çocuk masallarına hülya avşar şov modunda şaşırmış hareketler yapmak bize yakışmaz".
(bkz: shiftdelete) -
23. bitcoin
bitcoin trenini kacirdim, herkes zengin oldu ben mal gibi ortada kaldim diyecek arkadaslara ufak bir yatirim tavsiyesi olmayan tavsiyem var. herkes yazilim mühendisi falan olmadigi icin basit yazicam.
bitcoin $u an da tamamen arz/talep olayindan dolayi yükselen, yarin talep olmadiginda degeri de olmayacak bir coin. bunun disinda bitcoin su an teknolojik olarak öyle cok ahim $ahim bi durumda degil. eskidi ve ciddi sorunlar var. o yüzden zaten zirta pirta soft fork, hard fork bilmem ne fork olaylarini duymaniz. tikanma var ve buna da cözüm arayislari var.
bakmayin siz bitcoin i övmeye calisanlarin "blockchain" lafini agizlarindan düsürmediklerine. evet blockchain dünyayi degistirecek, ama blockchain bitcoin e muhtac degil. etrafta öyle bi algi yaratilmaya calisiliyor. 5 tane firlama bi araya gelip yeni bir coin cikarabilirler.
evet dogru, dijital paralar cok kisa bi süre sonra kagit paranin yerini alacak bu bir gercek, ama bu neden bitcoin olsun? neden mesela usdcoin olmasin? eurocoin? bitcoinin ne özelligi var?
en ba$ta bahsettigim, yatirim tavsiyesi olmayan tavsiyeme geleyim.
blockchain teknolojisi ortaligi kasip kavuracak arkadaslar. yeni bir cag aciliyor teknoloji dünyasinda ve bu dünyada treni kacirmak istemiyorsaniz, blockchain "hizmetleri" sunan ya da "blockchain tabanli" projeler üreten $irketlerin hisselerini/coinlerini satin alin. bakin burda bahsettigim bir balon degil, "ba$arili" olacagini dü$ündügünüz bir $irkete ortak olmanizdan bahsediyorum. blockchain e yatirim yapmak istiyorsaniz bu yoldan yürüyün.
son olarak, yazilim ve ekonomi egitimi almami$ ki$ilere bitcoin hakkinda yorum yapmak yasaklanmali. fena kafa sikip, insanlarin umutlariyla oynuyorsunuz. -
24. 2017 miss earth güzeli
unvanının içinde earth vs. gibi coğrafi terimler kullandığı için yüzü kraterli olan adaylardan seçilmiştir.
edit: ünvan değil unvanmış. -
25. roma denince akla gelenler
titus pullo
thirteen! -
26. ilk türk kripto parası için isim önerileri
(bkz: adını siz coin)
-
27. iyi parti'ye oy veren chp'li
-chp'nin atatürk çizgisinden uzaklaştığının farkındadır
-ulusalcıların partiden birer birer tasfiye edildiğini bilir
-bu zamana kadar sezgin tanrıkulu gibi bölücülerin içinde bulunduğu bi topluluğa istemeyerek oy vermiştir ve bundan bıkmıştır
-son 15 senede hükümeti devirmeye yaklaşabilecek tek partinin iyi parti olduğunu bilir. -
28. madem ışık sonsuz uzay niye karanlık
cevabı; ışığın görünmez olmasında saklı olan soru. çünkü ışık görünmez, ışığın temas ettiği objenin yüzey özelliklerine göre verdiği tepki görünür.
havada hafif bir hüzme, tozlu havada puslu görüntü, metalde parlama, aynada tam yansıma gibi. eğer ışık görünür olsaydı evren bembeyaz oldurdu ve başka bir şey seçemezdik.
bu arada aklına takılan soruyu ortaokul öğrencisi ayağına aptal etiketi yememek için kamufle ettiğini fark ettik ve şimdi linç gelecek.
ekleme; gelen mesajlar üzerine ışığın görünmez olması nedir izah edeyim; küçük bir borunun içinde fener yakıp duvara yöneltin, duvar aydınlanır ama ışığın izlediği yol yine karanlıktır. en fazla un, toz serperek amerikan filmlerindeki lazer gibi görüntüyü elde edersiniz. eğer ışık görünür olsaydı fenerle duvar arası konik şekilde ışık hüzmesi ile dolardı. sonuç; ışığı değil etki ettiği teması görüyoruz, bunun olbert paradoksundaki olgu ile alakası pek yok, o başka bir konu. -
29. 5 kasım 2017 göztepe beşiktaş maçı
göztepe tribünü beşiktaş 'ın fersah fersah önündedir diyen arkadaş ;
eğer göztepe 200 tl. ye bilet satıp, stadını 40.000 kişi ile doldurabiliyorsa ve o 40.000 kişi maç boyunca takımını destekliyorsa,
o zaman göztepe tribünü beşiktaş'ı ancak yakalamış olur. -
30. 5 kasım 2017 suudi arabistan helikopter kazası
sultan iii. mehmed'in tahta çıktığı günün gecesinde 19 tane kardeşini boğdurduğunu bilmeyen ya da unutuveren osmanlı torunlarının "kaç tane prens var amk bu suudi arabistan'da" diye meraklara gark olduğu şüpheli kaza.
para bol, karı bol, dinen de caiz...e tabii prensler de bol olur normal olarak. -
31. saç dökülmesini engellemenin yolları
kalkan balığının sırtındaki pulları götünüze sokun.
not: kelim. -
32. göztepe taraftarı
zamanında bir takım yeşil formalı eziklerin yaptığı gibi beşiktaşla didişerek kendini adamdan saydırmaya çalışma gibi aksiyonlara ihtiyacı olmayan taraftar grubu.
birader siz zaten tribün anlamında kendini kanıtlamış, saygı gören adamlarsınız. böyle salakça şeylerle uğraşmanıza gerek yok. kasmayın, kendinize gelin. -
33. 6 kasım 2017 dolar kuru
mb müdahalesiyle 3.8815'ten 3.8743'e gelmiş kur.
(bkz: ameliyat çok başarılı geçti ama hastayı kaybettik) -
34. ümit özat'ın fenerbahçe teknik direktörü olması
hadi inşallah dediğim durumdur.
ümit özat olmadı, yılmaz vural. o olmadı bülent uygun oldu o da olumlu.
hadi aziz yıldırım patlat bir hata daha. -
35. fenerbahçe u17 oyuncusunun insanlık dışı faulü
olayın mağduru galatasaraylı futbolcu mustafa fettahoğlu'nun ne kadar adam olduğunu gördüğümüz insanlıkdışı olaydır. hattâ hayatımda gördüğüm en naif oyuncu statüsüne yükseltiyorum bu aslan parçasını. ulan ayağın kırılacak, belki futbol hayatın bitecek, hakemin twitter paylaşımları infial yaratmış taraflı tarafsız herkes öfkeli küfür gırla, hakem bildiğin haksızlık yapmış, 17 yaşında kanı deli akan bir adamsın; sen ermiş misin, sufi misin ki şöyle bir demeç verebiliyorsun:
"futbolda böyle şeyler olabiliyor. ben o faulü yapan arkadaşın kötü niyetli olduğunu zannetmiyorum. hakem de başka bir takımın taraftarı olması da doğal sonuçta sahada hepimiz profesyoneliz. ben de şaşırdım paylaşımlara ama kötü bir şey düşünmemiştim, hakeme tek dediğim şey 'ne sarısı hocam ya!'. dediğim gibi futbolda böyle şeyler olabiliyor sonuçta. "
bu güne kadar bunun kadar iyi niyetli bir demeç duymadım. böyle bir olay abilerinin başına gelse gör bakalım nasıl kıyamet kopuyor. nasıl küfürler, ortamı gerecek demeçler geliyor.
ama sen... sana ne desem, seni ne kadar övsem azdır çocuk... aşk olsun sana aşk olsun... -
36. hayattaki en büyük motivasyon kaynağı
(bkz: am)
kaba oldu ama böyledir. -
37. kocasının her şeyini ailesine anlatan kadın
eski eşim
-
38. hemcinsi ile cinsi münasebette bulunan erkek aslan
bahsi geçen videodaki dişi aslan nadir görülen yeleli butch bir ablamızıdr. burada açıklaması mevcut.
-
39. the red pill
müthiş bir aydınlanma yaşamamı sağlamış olan öğreti. teşekkürler redpill, yaşayın redpillci erkekler. kadın olduğum için yapım gereği gerçekleri görmeye meyyal olmayan, mantıklı düşünemeyen, solipsist bir canlı olmama rağmen benim bile gözümü açtınız. artık doğama uygun davranacak, davranmayanları uyaracağım. sayenizde aile yaşamım değişti.
size aydınlanma yaşadığım günü anlatayım. bir akşam eve geldiğimde annem mutfakta bizzat gidip kasaptan aldığı eti pişiriyordu. işten gelmiş haliyle bir de bize yemek yapmasına üzüldüm. yine bir şeylere şikayet ediyor, söyleniyordu fakat ben iflah olmaz bir feminazi olduğum için annemin şikayetlerini tüm gün çalışıp bir de akşama yemek yapmasına bağlamıştım. yemeğimizi yerken bu konu üzerinde derin derin düşündüm. annemin ne kadar mutsuz olduğunu, bizim ona yetemediğimizi, babamın daha fazla ev işleri sorumluluğunu alması gerektiğini düşündüm.
sofrayı topladık ve herkes kendi köşesine çekildi. kimimiz televizyon izliyor, kimimiz internette takılıyorduk. o mutlu aile tablosundan eser yoktu. derken babam, türk babalarına özgü bir tavırla mutfağa gidip bir sepet dolusu meyveyle geri döndü ve meyveleri soyup dilimlemeye başladı. o meyveleri soyuyor, ben de dikkatle onu izliyordum. o meyve soydukça benim de onun otoritesine olan inancımın azaldığını hissettim. neden böyle oluyordu? neden annem sürekli bir şeylerden şikayetçiydi?
derken bu başlık altında okuduklarımı hatırladım bir anda. kafamda şimşekler çakmaya başladı, artık her şeyi daha net görüyordum. kırmızı hapı yutmuştum. bir elimle annemin bir elimle babamın kolundan tutup ikisini karşı karşıya getirdim.
"anne! baba! ne yapıyorsunuz siz?" diye isyan ettim. şaşkın şaşkın suratıma bakıyorlardı, hiçbir şey anlamamışlardı. tabii her ne kadar aydınlanma yaşamış olsam da feminazilik, erkek düşmanlığı iliklerime işlemişti bir kere ve alışkanlığın getirdiği bir refleksle ilk önce babama saldırdım. "baba," dedim, "niye meyveyi sen soyuyorsun? bu senin görevin mi?" babam şaşkın şaşkın bakıyordu. "vitamin alasınız diye soydum kızım," dedi. anneme döndüm, "anam, kadın anam, anacığım" dedim. "binlerce yıl önce atalarımız böyle mi davranıyordu? avcılık erkeklerin, toplayıcılık kadınların işiydi. sen... sen... senin genlerine çilek kokusu işlemişken o narin ellerine et kokusu yakışıyor mu anacığım?" dedim. babama döndüm, "babam," dedim, "evimin direği, ailemizin reisi babam... bu güçlü eller meyve bıçağı tutmak için değil, et bıçağı tutmak için evrimleşti," dedim. bir anda ikisinin de gözleri doldu. babam ağlamaya başladı, annemse şaşkın şaşkın bakınıyordu etrafta. "görüyor musunuz?" dedim, "bu hayat tarzı sizi ne kadar bozmuş. normalde annemin ağlaması babamın dimdik durması gerekirdi," dedim. artık annemin neden sürekli şikayet halinde olduğu ortadaydı, bu evde erkek erkekliğini kadın kadınlığını bilmiyordu. derhal birilerinin bu işe el koyması, bir ucundan tutarak yavaş yavaş düzeltmeye başlaması gerekiyordu.
o akşam keyfimiz yerine gelmişti. annemin doğal bir içgüdüyle, içine sevgisini ve şefkatini katarak soyduğu meyveleri iştahla yiyorduk. babamın soyduğu meyveler hiçbir zaman bu kadar lezzetli olmazdı. modern hayatın baskılamaya çalıştığı erkekliği meyve soyarken ortaya çıkar, meyvelerle adeta kanlı bir savaş verirdi. neticede herkesin doğasına uygun davranması hepimizi mutlu ediyordu artık.
ertesi akşam babam yine her zaman olduğu gibi televizyonun karşısında kucağında kumanda ile uyuyakalmıştı. spor programı açıktı ve tabii ki evdeki üç dişi olarak hiçbir şey anlamıyorduk, sıkılmıştık. babamın kucağından kumandayı almaya karar verdik. daha kumandaya dokunduğumuz anda babam irkildi, uyandı ve cevap vermeye başladı: "hnsss.. iz.. izliyorum ben onu değiştirmeyin" dedi ve uyumaya devam etti. annem söylenmeye başladı, "bari o uyuduğu zaman istediğim şeyi seyredebilsem, sanki şimdi seyrediyor'" dedi. annemin shit test yaptığının farkına vardım o anda.aradan 30 yıl da geçse kadın kadındı ve shit test yapmaya devam edecekti. gerçi ben de bir kadındım ama kırmızı hapı yuttuğum için gerçekleri görebiliyordum. "anne," dedim, "erkekler milyonlarca yıl boyunca avlanıp kabileyi korumuşlar. bu zaman zarfında elbette ki uyurken bile etrafı izleme yetisi geliştirmişler. sen kadın olduğun için anlamıyorsun ama o şu anda gerçekten izliyor," dedim. bir anda düşündü, hak verdi. her ne kadar modern hayat baskılamış olsa da babamın gerçek bir alfa olduğunun bilincine vardı. gözleri doldu, "d-demek... demek o yüzdendi..." nihayet redpill sayesinde sevgili babam 30 yıllık shit test'i geçmeyi başarabilmişti.
şu an gerçeği görmeye başladığımız hayatımızın ilk günlerini yaşıyoruz ve her şey yolunda gidiyor. söyledikleri zaman inanmazdım ama redpill gerçekten 100% çalışıyor arkadaşlar. evimize huzur geldi. siz de benim yaşadıklarımdan ibret alın ve kırmızı hapı yutun........,,, -
40. magandaların saldırısına uğrayan gazi
2 yaşında bebeğe bile vurabilecek kadar canavarlasmis bu namussuzlarin ismini istiyoruz.
memurlar gerekeni yapmazsa gaziler şikayetçi olup kimlik bilgilerini internete cikarsinlar gerisini aziz milletimiz halleder.
bu mezopotamya essekleri cok simardi. -
41. serkan inci'nin feryadı
(bkz: amın feryadı)
-
42. mustafa tuna
ankara'yı parselleyecek yeni başkan.
-
43. üstteki yazarın nickinin düşündürdüğü
2 kitap oku bir cümle yaz.
-
44. ekşi sözlük dertleşecek insan veritabanı
o veri madeninde yokum yazmayım bana. gidin derdinizi kendizine saklayın benim derdim almış başını yürümüş zaten.
-
45. aynı filmde iki farklı rolde oynayan oyuncular
de grønne slagtere filminde nikolaj lie kaas hem bjarne hem de eigil rölünde oynar. üstelik eigil karakteri zihinsel engellidir. filmdeki hatunun adına bakmak için casta baktığımda şans eseri anladım iki rolün nikolaj abimiz tarafından oynandığını, hatta filmden sonra epey şaşırdım.
sadece aktör ismi yazıp çıkanların ne yaptığını anlamış değilim bu arada. -
46. bekar kadın evi
elalemin evini kerhane ile karıştıranları göstermiştir.
ev dediğin özel alandır, kafana göre gidemezsin. ancak o ister ve davet ederse sen de istersen gidersin. öncelik o kadının istemesinde ve davet etmesindedir. -
47. sözlük yazarlarının rumuzlarının hikayeleri
konar göçer bir şahsım
-
48. ucuz et satışının yalan çıkması
günlerdir medyaya pompalanan ucuz et satılacak haberlerinin külliyen aldatmaca olduğu gerçeğidir. gıda, tarım ve hayvancılık bakanı ahmet eşref fakıbaba'nın bugün yaptığı açıklamada bim ve a101 marketlerine toplam 6 ton et verildiğini ve gerekirse bunun 10 tona çıkarılacağını, tüm türkiye'de et satışının yapıldığını ve sabah saatlerinde etin tükendiğini açıklamış. ha keza bim de kap'a yaptığı bildirimde tüm türkiye'de et satışına başladıklarını söylemiş.
bugün 4 tane bim ve 2 tane a101 mağazasına gidip et sordum, hiç birinde yoktu. çalışanlara ne zaman gelecek dediğimde bir teki bile cevap veremedi, biz de bilmiyoruz dediler. bu da bence gayet normal bir durum. 6 ton et 2 markete veriliyor ve bu marketlerin toplam şube sayısı 14000 civarında. bakanın açıklamasına göre bu marketler tüm türkiye'de ve tüm şubelerde et satışı yapacak şartı ile ihale verilmiş. 6 ton eti 14000 şubeye bölersen şube başına 1 kilo bile gelmiyor. yani bim ve a101 hakkari'den edirne'ye her mağazaya en fazla 1/2 kg et verebilir. bunun içinde soğuk zincir kurup dağıtım yapacaklar. insanların aklıyla böylesine alay etmek akp hükümetlerinin hobisi zaten de ben ahmet eşref fakıbaba'ya hiç yakıştıramadım. peki bu 6 ton et bu şartlarda satışla çıkamayacağına göre ne olacak? bence kağıt üzerinde satılmış gösterilip toptan biçimde yemek fabrikalarına ve catering şirketlerine satılacak. ortamlarda ucuz et sattım dersin, kim bilecek meselesi yani.
edit: rakam konusunda 6 ton değil 6 bin ton diye düzeltmeler geliyor. başlığı açmadan 4- 5 haber sitesine baktım hepsinde 6 ton yazıyordu. bir bim çalışanı attığı mesajda mağaza başına 12 kıyma 6-7 kuşbaşı dağıtıklarını belirtmiş. yani 6 kilo kıyma, 3 kilo kuşbaşı. -
49. 6 kasım 2017 abd'nin vize kararı
buyrun size ekşi sözlük isimli bilgi(çöp) kaynağı. espriler şakalar, zeka dolu tesbitler. bir tane bile bilgi verici" sınırlı olarak" tan kasıt nedir açıklaması yok. varsa yoksa komiklikler şakalar.
bir fikriniz yoksa her başlığa yazmak zorunda değilsiniz embesil sürüsü sizi. -
50. yabancı sayısının 5-6'ya düşürülmesi
kalıcı olan kulüpler yabancı sınırı istemiyorken yasakçı kafalarıyla her şeyin ebesini siken bir partinin çabası.
ama bu saatten sonra insanlar o decoderleri almazlar. türk futbol izleyicisi bundan böyle çomar türk futbolcularını izlemez.
futbol uyuşturucusundan da vazgeçerlerse insanlar biz niye et yiyemiyoruz diye düşünmeye başlayabilirler. yani akp için bile saçma bu tavır...