albert kamü şeklinde değildir. alber kamü’dür.
fransızca’da sondaki sessizler ekseriyetle okunmaz.
diğer olası ihtilaflara yönelik;
jean-paul sartre: janpol sartr
marion cotillard: maryon kotilyar(burada l belli belirsiz bir l’dir, çok sert okunmaz, çift y gibi)
rousseau: ruso
françois: fransua
paris: pari
truffaut: trüfo
ek: telaffuzlardan marion hanımın adı için birkaç mesaj geldi. türkçe karakterler kullanarak tam telaffuzu mümkün değil arkadaşlar yabancı sözcüklerin. elimden gelenin en iyisini yapıp en azından türk aksanıyla telaffuz etmek için makul harfler kullanarak belli okunuşları örnek verdim. türkçe’deki sesler fransızca’da olmayabildiği üzere, tersi gibi türkçe’de olmayan sesler var.
yanlışlık var diyorsanız eğer, fransızlarla gayet anlaşıyorum kendi telaffuzumla. fransız değilim ki muntazam konuşma iddiam olsun. hadi yatın artık amk saat 3 olmuş o öyle yazılmaz diye mesaj geliyor.
kuvorti7 profili
-
albert camus'un okunuşu
-
bir laptopu 3 yıl kullanabilen insan
2009da aldığım laptop halen duruyor. el ısıtıcısı özelliği var.
-
kadınların yalancı olması
kimsenin götü yememiş heralde bu tespiti yapmaya.
kadınlar yalanlarını birçok doğruluk ve dürüstlüğün arasında kamufle eder
kadınlar machiavéliste yalanlar söyler. hiç mecbur olmadıkları durumlarda oyun kurup avantaj elde etmek için yalanlarla oyun kurarlar. oyuna hileyle başlarlar.
kadın gerçeği söylemez, gerçeği gizler. sorulana kadar da açığa çıkması gerektiğini bilmesine rağmen söylemez. sorulduğunda da gerçekleri büker. bir örnek vereyim;
sevgilim bir erkeğin kendisine yazdığını kendisinin engellediğini söylemişti. ben de ne alaka nereden tanıyorsun bunu diye sorduğumda "cep telefonum bozulmuştu bi facebook grubunda sormuştum, o zaman numaramı vermiştim" dedi. yalan söylemedi. ama ne yaptı anlatacağım. sonra olay kapandı. işin enteresan tarafı bu olayı böyle anlatınca kız bi konuda birinden yardım almış, sonra yardım eden taraf kıza yazmış, kızın ne suçu var diyorsunuz. sonra ortaya çıktı ki o zamandan beridir tanışıyorlarmış, her türlü yakınlaşmanın içine girmişler uzaktan uzağa. birbirlerine fotoğraflar bilmemneler göndermedikleri mi kalmamış skype konuşmaları mı neler olmuş amk. bunu da sıkıştırınca öğrenebildim. bunun gibi kaç tane daha olay yaşadım. bunlar gerçeğin bir kısmını anlatarak bir izlenim vererek hem yalan söylememiş hem de dürüst davranmış olduklarını sanıyorlar.
erkek bir milyon kadınla da sevişse çocuğu olup olmayacağı garanti değildir. hepsinde yumurtlama dönemini kaçırabilir. kadınsa aksine birinde denk getirecektir. bu nedenle kadında saflık aranır, çünkü kadın aldatırsa bizzat kendi çocuğunu doğurduğundan emindir ancak erkek bunu bilmez. bu nedenle erkeklerce hep bekaretin peşinde koşulur. erkek çocuğunu bilmez, ana bilir. bu nedenle kadın törelerce kıskaca alınır. kadın bunların sonucunda da yalan söyleyebildikçe hayatta kalır.
kadın saf görünmek zorundadır ama erkekten daha saf değildir, bu nedenle erkekten daha iyi ve daha fazla yalan söyler. -
antalya'da gökdelen bulunmama sebepleri
çünkü antalyada dağlar denize paralel uzanır, evet o yüzden.
-
alman zdf'nin türk muhabire yaptığı işkence
(bkz: şahan skeci)
-
kırmızı olsun üç kuruş fazla olsun'un ingilizcesi
let it be red, let the price be 3 cent more than usual
-
tc kimlik numarasını tek seferde söyleyen insan
öss, oks vs zebil gibi suruyle sinava ve bunlara hazirlanirken zilyon tane dersane denemesine girerken tc noyu her defasinda kodlayan turk genci icin gayet dogal bir yetenektir.