(bkz: kütahya) nın ege bölgesinde olmasına 35 senelik bir kütahyalı olarak hala şaşırıyorum. doğru önermedir.
miskinim4 profili
-
iç ege'nin pek de ege olmaması
-
kütahya denince akla gelenler
bilmem kütahyalı olduğumdan mıdır, bilmem yakıştıramadığımdan mıdır 10 tane filan göt dağı entrysi gördüm, bastım eksiyi afedersiniz.
matah bir şehir değiliz eyvallah ama götdağına indirgenecek kadar da değil be. (memleketcilik modu açık)
biz de isterdik barbados sahillerinde doğup büyümeyi ama kütahya be kardeşim.
gidilesi
(bkz: enne barajı)
(bkz: aizonai)
(bkz: dumlupınar)
(bkz: eynal)
(bkz: yoncalı)
(bkz: ılıca)
(bkz: döner gazino)
yiyilesi
(bkz: sıkıcık)
(bkz: tosunum)
(bkz: haşhaşlı pide)
(bkz: cimcik)
(bkz: göveç)
şivesi
gidimiyoz - gidiyor muyuz?
enkini ve - elindekini verir misin?
gidem gali - gidelim artık.
şu gadag - şu kadar
dipsos: ne çok kütahyada olan, kütahyalı varmış sözlükte. -
sözlükçülerin lisedeki lakapları
liseden beri miskinim.
(bkz: adımız miskindir bizim) -
hayatını plazada sabit maaş uğruna hiç etmek
plazalarda da çalıştım, son 2 senedir 17.000 metrekare bir deponun sorumlusuyum. yazı kışı hep soğuk. 3 kat giyim, içlik, kurtarmıyor yine soğuk. neyse, gelelim sadede, istifa ettim, yoğun stres; mesai ücreti ödenmeyen, gecelere kadar süren mesailer, cumartesi pazar çalışma. bulundugum şehrin ortalamasının nispeten üstünde bir maaş. fakat haftalar aylar geçtikçe farkettim ki, yeteneklerim, kişiliğimle uymayan bir pozisyon, sadece sabit bir maaş biraz da kurumsal bir kimliğin ardında çalışma uğruna, çekilmeyecek bir eziyet. işyerinde son 1 haftam, 1 hafta sonra özgürlük. bir süre dinleneceğim, bünyeyi toplantı set edelim'lerden, yanlış sevkiyat olmuş'lardan, stok sayımlardan arındıracağım. 7/24 susmayan telefon, yönetici baskıları (azaminin de üstünde), gece 3 sabah 5 dinlemeyen talepler. boyumu aşan bu iş hayatını sonlandırmak elzemdi.
son damla yöneticimin odasına çağırıp bana bir güzel kalay atması oldu, kendini savunamayan ben, orda kendimi savundum dışarı cıktım bi posta düşündüm, ben bu işi bırakırsam nolur diye, en büyükbaş, altını, o onun altındakileri, o da kendi altındakileri kalaylıyor bu düzende. biz de en altta kalanlar olarak, 3-5 liraya anamızı siktiriyoruz genel manada. geri döndüm, odasına girdim, işten cıkma kararımı açıkladım.
her gün 06.30'da çıktığım eve, 20.00'de dönüyorum, günümüzün yarısından fazlasını bu kurumsallara kiralıyoruz ve elimize geçen koskocaman bir sıfır. bizden giden ise çok fazla.
istifa ettim. bakalım kahramanımızın başına ilerleyen günlerde neler gelecek.