denizcilikten ya da denizaltılardan anlamam o yüzden ahkam kesebileceğim konular değil ancak alkollü içkiler konusunda iddialı bir amatörüm. bu konuda yakaladığım bir ayrıntıdan yola çıkarak en azından belli noktalarda kafa yorularak çekildiğini söyleyebilirim.
--- spoiler ---
kos'tan araklanan içki metaxa. nasıl olsa her yerde var yapıştır jack'i kim itiraz edecek amk dememişler hakikaten yunan içkisi koymuşlar görüntüye.
önemli olmayabilir ama güzel işte.
--- spoiler ---
sinagrit5 profili
-
yakamoz s-245
-
kadın çaylaklar arasındaki beyin yakan atışma
(bkz: deep web)
-
kurulacak yerli vikipedi'ye isim önerileri
-
babaların mağara adamı ekmeği tutkusu
birçok babada gözlemlediğim, kahvaltı keyfini bok eden davranış.
normal şartlar altında fırından ya da bilumum bakkal türevi işletmeden satın alınması gereken ekmek isimli temel gıda maddesini kapıya kadar getirttiği beyaz fiorinolu bir adamdan satın alıyor babam. bu satın aldığı ekmek yaklaşık 35 cm çapında bir daire şeklinde ve sanırım titanyumdan yapılma.
babam çoğu insanın yediği normal insan ekmeğini değil bu viking kalkanı kılıklı şeyi yediğimiz için çok mutlu ve gururlu. ekmeği kesip içinin rengini bana gösterdiği an gözlerinde beliren "işte fark bu" temalı, biraz da övgü bekleyen bakış; başarılı bir aile reisi olma gururunu doyasıya yaşadığının bir göstergesi. eleştirilere de pek kulak asmıyor. sofraya ekmek diye koyduğumuz şeyin gayet jant kapağı, özel güvenlik görevlisi silahı ya da atletizmde yeni bir atma branşı malzemesi olarak kullanılabileceğini uygun bir dille anlattığımda beni apartman çocuğu olmakla, fabrikasyon gıda bağımlısı olmakla falan suçladıktan sonra bu mağara adamı ekmeğinin sağlıklı olduğunu eklemeden de geçmiyor.
optimus prime ya da chuck norris için sağlıklıdır belki de ağzı yumuşak dokuyla kaplı benim gibi bir normal insan evladı için hiç de sağlıklı değil bu köy ekmeği. -
daniel amokachi
3 eylül 2016 beşiktaş gaziantepspor maçı'nda vincent aboubakar'ı izlerken akla gelip gülümseten, anılar canlandıran futbolcu.
97 yılının haziran ayı, öğlen saati. düğün salonunun başköşesindeki sünnet yatağımda oturuyorum. mevlid okunuyor, ben sıkılıyorum. sünnetçi henüz gelmemiş. dedem, anneannem, babannem yanımdaki sandalyelerde oturmuş beni eğlendirmeye çalışıyorlar. allah üçüne de rahmet eylesin.
çok geçmeden geliyor sünnetçi. babamla bir şeyler konuşuyorlar. "git bakalım sünnetçi amcayla." diyor babam "sana hediyesi varmış." sünnetçinin arabasına doğru yürüyoruz. sırtımda sünnet kıyafeti, onun üstünde pelerin, gökte güneş, iklim bozkır. ter su içinde bırakan bir yürüyüş sonunda cami yeşili renkte bir renault 12' nin yanında duruyoruz. sünnetçi amca bagaj kapağını açıyor ve o anda benim için pandaların neslinin tükenme tehlikesi ortadan kalkıyor, ferhat şirin'e kavuşuyor, ibrahim tatlıses çocuğuna flüt alıyor.
bagajda onlarca beşiktaş, fenerbahçe ve galatasaray forması yan yana düzgünce yerleştirilmiş biçimde duruyorlar.
-hangi takımlısın?
+beşiktaş
-kimin formasını istersin?
+amokachi
-kaç numarayı giyiyor amokachi? (belli ki beşiktaşlı değil pezemek)
+on bir
sünnetçi 11 numaralı, beko reklamlı beşiktaş formasını bana uzatıyor. teşekkür ediyorum. yırtıp atasım var o sünnet kıyafetini. o düğün salonunun dört bir yanında amokachi formasıyla koşturasım var da olacak iş değil tabi. formamı babama gösteriyorum. "arabaya koy kaybolmasın." diyor. anahtarı babamdan alıp bu kez aynı yolu bizim arabaya ulaşmak için yürüyorum. bizim beyaz murat 131'in bagajına usulca yerleştiriyorum formamı, çok mutluyum çok.
neyse sonra işte kesim işlemi tamamlandı. etli pilav ve zerde yeyip ayran içtim. gece düğün oldu, insanlar dağıldı, eve gittiğim gibi giydim formamı. ne güzeldi lan, çakmaydı falan ama çok güzeldi. zaten biz orijinalmiş çakmaymış bilmezdik o zamanlar. adidas alman sol bek, nike sarışın sağ açık, puma kırda bayırda koşan hayvandı.
malumunuz, iyileşme sürecinde vücüdun belden aşağı kısmına mümkün olduğunca bir şey giyilmiyor. zaten evden de çıkmıyorum haliyle amokachi forması dışında bir şey olmuyor üzerimde bir hafta kadar. ben mutluydum, beşiktaş güzeldi, insanlar şimdikinden daha çok gülerdi.
(bkz: bu da böyle bir anımdır)
not: entryi yazmaya başladığım andan beri aklımda dolaşıp pis pis sırıtmama neden olan bir düşünce var.
(bkz: sünnet olmaya siyahi futbolcu formasıyla gitmek)