pembe maskara6
profili

  • akşama bana gel film izler şarap içeriz diyen kız

    ailesiyle yaşamıyodur ben şahsen ailemle yaşadığım için hiç öyle şeyler diyemiyorum.

  • ekşi itiraf

    sözlükte yazdıklarımı 161 kişi takip ediyormuş.
    kimsiniz bilmiyorum ama söylediklerimi görmek istemeniz beni mutlu etti.

    çok önemli şeyler yazıyormuş gibi hissettim.

    uygulamaya da bayıldım.
    profil fotosu olmamış.
    onu geri alın.

  • ekşi sözlük dertleşecek insan veritabanı

    yazın yazın yazın bana.
    yazın.

  • 1.55 boyundaki türk kızı

    çiçek gibi kızdır.
    kusur bulan dönsün de kendine baksın. erkeklerin 1.70 olanı kendini normal, 1.75 olanı kendini uzun sanıyor.
    sonra 1.55'lik kızlar öyle böyleymiş ya sen nesin derler insana.

  • ekşi itiraf

    onunla biz 4 aylık iken evimize giden sokakta karşılaştık. o kadar güzeldi, o kadar tatlıydı ki dayanamadım birazcık sevdim.
    peşime takıldı sonra tabii ki apartman kapısına gelince kıyamadım. aldım eve mama verdim, su verdim güzelce doyurdum karnını sonra tekrar saldım prensesi.
    ertesi gün yine geldi. dünyanın en güzel yavrusuydu o. aldık bir kaç gün daha baktık ona evin girişindeki küçük holde yaşadı.
    paramız yoktu. ikinci bir kedi bir sürü aşı demekti, yemek ve kum parası ikiye çıkacaktı.
    zavallı prensesimi tekrar sokağa bıraktım. çok küçük değildi ölmezdi sonuçta.
    aynı günün akşamı evden çıkarken dairemin kapısında gördüm onu. beni bekliyordu.
    camda değildi, apartmanın önünde değildi, prensesim beni seçmişti. aldım onu eve bir daha da asla bırakmayacaktım.
    veterinere götürüp ilk aşısını yaptırdım.
    iç ve dış parazitini.
    zaten tertemizdi ama bütün patileri beyaz olduğu için birazcık grileşen tüyleri de 1 hafta içinde bembeyaz kesti.
    dünyanın en güzel meleğiydi o. beni öyle çok severdi ki. bütün gün benimle oynar, geceleri gelir yanımda uyurdu.
    ben de onu çok severdim.
    yeni aldığım ve inanılmaz heves ederek aldığım çantamı 1 hafta takamadan tırnaklaya tırnaklaya perişan etmişti. çok üzülmüştüm ben ama ona hiç kızmadım. vurmadım ona, bağırmadım, içimden nereden aldım seni başıma dahi demedim.
    meleğimi öyle çok seviyordum.
    o kadar sağlıklıydı ki koşuyor, zıp zıp zıplıyor, sürekli bi yerlerde yuvarlanıyordu.
    bilen bilir profesyonel kedi mamaları çok pahalıdır.
    benim tatlı meleğim o kadar iştahlıydı ki her zaman diğer yetişkin kedimden daha fazla yer, kana kana su içerdi. çenelerinden damlardı bebeğimin sular tüyleri ıslak ıslak elime gelirdi severken.
    annemle konuşur birbirimize yakınırdık. bu prenses geldi geleli ne mama dayananıyor, ne kum derdik. meleğimi severken f sınıfı mısın sen azıcık az ye diye söylenirdik tatlı tatlı.
    nasıl bir aptalmışım?
    keşke yine öyle yemek yese, su içse de ben her gün kum değiştirsem, keşke kendi yiyeceğimden kıssam da ona haftada bir mama alsam.
    zavallıcığım benim bir deri bir kemik kaldı.
    ne yiyebiliyor, ne su içebiliyor. belki bu da benim cezamdır?
    benim gözüme battı 3.5 kilo hayvanın yediği içtiği. şimdi izlemek zorundayım. açlıktan susuzluktan bitap düşüşünü, zayıflamasını, tuvalete gitsin diye bekledikçe o kumun yanından bile geçmemesini izlemek zorundayım. prensesim aç biliyorum ben. karnı çok aç ama yiyemiyor, koşmak istiyor ama nefes alamıyor. evdeki diğer kediyle her sabah birbirlerini kovalar evin içinde deli gibi koşarlardı. yine onunla koşmak istiyor. kendini birazcık iyi hissettiği an 10 saniye için koşmaya çalışıyor ama koşamıyor ki kuzum.
    benim güzel kediciğim. sen bir kere bile beni ne ısırdın ne de tırmaladın. öyle melek kalplisin ki seni gördüğümden beri sana dua ediyorum ben. "allah seni sakınsın" diye dua eder gibi kedi mi sevilir? demek ki hissetmişim kuzum. içinde melek ruhu olduğunu zaten biliyorduk. annem sana hep demiyor muydu "bu kedinin içine yanlışlıkla melek ruhu koymuşlar, melek olarak yaratılacakmış son anda kedi olmuş." diye?
    kedi cenneti vardır değil mi? orada koşup oynadığın, canının hiç yanmadığı, her zaman en güzel hindi fümeleri yediğin bir yer olmalı. sen daha azına layık değilsin ki. ben sana ömür boyu bakacaktım. en az 15 yıl birlikte olacağız sanıyordum. eğer bilseydim ki 1 yaşını bile göremeden, asla tam olarak büyüyemeden bizi bırakıp gideceğini sana hiç karışmazdım. istediğin bütün fümeleri, salamları, sucukları, yaş mamaları verirdim ben. o kadar az fotoğrafın ve videon var ki.
    ben hep çok zamanımız olacağını düşünmüştüm melek ruhlu kuzum. keşke daha çok çekseydim anneciğim öyle pişmanım ki.
    içimden düşünür hep dertlenirdim. kısırlaştırmak gerekecek yaşını doldurunca bir sürü para tutacak diye sıkılırdım.
    şimdi sırf neyin olduğunu bileyim, azıcık iyi hissedebil diye en az iki katı para harcadım. ah be güzelim keşke bir çaresi olsa da bir şekilde gitmene mani olsam.
    seni çok sevdim. asla unutmayacağım. sözlük internette durdukça birileri de seni okuyacak. 3 renkli dişi bir kedi birinin hayatına 4 aylığına dahil olduğunu ve birbirimizi çok sevdiğimizi bilecek.
    sen dünyanın en güzel pamuğusun.
    seni asla unutmayacağım anneciğim.
    kısa ömründe beni babamdan bile daha çok sevdin. mümkün olsa senin yerine onun açlıkla, ateşle, nefes alamayarak ölmesini dilerdim.
    sen böyle korkunç bir kaderi hak etmedin melek ruhlu pisicik.

  • chai tea latte

    ne olduğunu bilmediğim şey.

    sanırım bu yüzden mutsuzum zira sözlüğün geri kalanı bunun yüzünden mutlu gibi.