sorun sende degil bende4
profili

  • ne olursa olsun rte'ye oy vermeyen kitle

    sizin kalbinizdeki hidayetten mümkün mertebe kaçan tiplerdir. yüzde 31'lik kitlenin içindeyim ama 16 senedir aday olan şeytana hiç oy vermedim.

  • tuncay özilhan

    tipik bir burjuva, tipik bir sömürücü asalak, tipik bir patron temsilcisi. bira satışları yüzde 5,7 düştü diye hemen besleyip büyüttükleri siyasi iktidardan olaya el atmasını isteyecek kadar da utanmaz.

    boşuna demiyoruz; kapitalizmle, kapitalistlerle, patronlarla, asalak sınıfla uzlaşılmaz. boşuna demiyoruz; daha ılımlı, insancıl kapitalizm diye bir şey yoktur. boşuna demiyoruz; bunlar engereklerdir, çıyanlardır. boşuna demiyoruz; kavga!

  • bütün cemaatler kapatılsın

    her cemaatin hedefi yayılmak, çoğalmak, iktidar olmaktır. yaşadığı toplum düzenine hakim olmaktır. hiç bir cemaatin fetullah gülen cemaatinden bir farkı yoktur. hepsi oluşturdukları insan havuzundan gelir kaynağı, çıkar ilişkisi ağı ve devlette kadrolaşmayı hedefler. gelir, çıkar ve devlet kadrosu hedefleri ana hedef olan çoğalmayı ve yayılmayı destekler.

    "yıllarca kandırılmışız" diyenlerin, "allah" lafzına kandık diyenlerin samimiyetini görelim. bütün cemaatler kapatılmalıdır. dinin kullanılarak insanların suistimal edilmesi önlenmelidir. devlet kaynaklarının belirli cemaatlere aktarılması, belirli cemaatlerin çıkarları için belirli siyasilerle ilişki içerisinde olması; hem cemaatlerin inanç anlayışıyla, hem de devletin laikliği ilkesiyle büyük bir tezat oluşturmaktadır.

    hakkında neredeyse marşlar yazıp, türküler okuyacağınız 15 temmuz'dan çıkarılması gereken yegane ders varsa, o da; bütün cemaatlerin kapatılmasıdır.

  • motosiklet sürücülerine duyulan antipatinin sebebi

    her ne kadar motosikletlilerin çoğu kabul etmese de, haklı ve geçerli sebeplerdir.

    yılın 8-9 ayı her gün işe motosikletle gidip gelen bir motosiklet kullanıcısı olarak yazıyorum. istanbul'da yaşıyorum. evim anadolu yakasında, iş yerim avrupa yakasında.

    motosiklet sürücüleri için zaten kurallar konusunda belli başlı esneklikler ve denetime tabi tutulmayan hususlar var. emniyet şeridi kullanma, hız sınırlarını aşma, şerit dışı sürüş, plakası olmayan motosikletler, kasksız kullanan motosikletçiler ve artçıları, motosikletlerin ruhsata işlenmeden şeklinin/renginin ve bütünlüğünün değiştirilmesi gibi konular zaten büyük oranda denetim dışı. ama bizim motosikletli arkadaşlarımıza bakıyoruz, bunlara rağmen yetinemiyorlar. o kadar ayrıcalıklı hissediyorlar ki kendilerini, aşağıda saydığım maddeleri sanki hakmış gibi görüyorlar.

    1-istedikleri herhangi bir yere motosikletlerini park etmek
    2-kaldırımı yol haline getirmek
    3-kaldırımda konvoy oluşturmak
    4-kaldırımda yürüyen yayalara korna çalmak
    5-trafik ışıklarına uymamak
    6-yan aynaları kullanmamak hatta o kadar gereksiz bulmak ki, aynalar içe katlanmış bir şekilde trafikte yol almak
    7-trafiğin akış yönünün tersine yol almak
    8-dünya üzerindeki herkes ve her araç kendisine yol vermek zorundaymışçasına korna çalmak
    9-sigara içerek motosiklet kullanmak
    10-bir elde telefonla konuşarak motosiklet kullanmak
    11-bir elde telefonla uğraşarak/yazarak/ekranına bakarak motosiklet kullanmak
    12- araçları aşırı yakından takip etmek

    bu listeye yazmayı unuttuğum eksikler olabilir, ama katiyen fazla ya da abartı bir madde maalesef yoktur. üstelik tüm bunlardan bir motosiklet sürücüsü olarak rahatsızlık duyuyorum. yani herhangi bir empati eksikliğinden bahsedilemez. her gün kullandığım güzergahta, yolun dar olmasından ve trafik yoğunluğundan dolayı trafiğe de takılan ender motosikletlilerden olduğumu da belirteyim. otomobillerin 1 saatte geçtiği bir yolda ben trafiğe takılıp en fazla 5 ya da 10 dakika etkilenirken, o kadar dahi beklemeye tahammülü olmayan motorlu arkadaşlar kaldırımlarda vızır vızır yol yapıyorlar.

    şunu bir kere aklınıza sokun arkadaşlar: motosikletle kaldırıma çıkıp ordan sürmek ciddi derecede saygısızlık, kabalık, hayvanlıktır. kaldırımda motosiklet sürmenin hiç bir açıklaması veya mazereti olamaz. trafik ışıklarına uymama konusunda motosiklet-otomobil ayrımı yapılamaz. belki motosikletlerin emniyet şeridini kullanmaları gibi kimseye ve hiç bir şeye -neredeyse- etkisi olmayan konularda müsamaha gösteriliyor olabilir fakat bu gibi iyi niyetli uygulamaları kendine hak gören motorcu haddini aşıyor demektir.

    show tv idi sanırım, bir haber yapmıştı, "kaldırımlarda motosikletli terörü" diye. aman allahım, sosyal medyada motosikletli arkadaşlar nasıl tepki nasıl tepki! "ben yaz kış hava şartlarına maruz kalıyorsam, o kadar da kaldırımdan giderim" diyenler mi, "sen arabanın içinde klimayla serin serin giderken ben güneşin altında motor üstündeyim" diyenler mi, "trafiğe takılmamak için motora biniyoruz" diyenler mi, "vay terörist demişsiniz, kaldırıma park eden otomobilleri görmüyorsunuz" diyenler mi, ne ararsanız var ama, "arkadaşlar kaldırımdan sürmek yanlıştır" diyen yok. sürekli tekrara düştüğümden eminim, defalarca kez yazılmıştır, söylenmiştir ama arkadaşlar, siz daha kaldırımdaki yayaya, önünüzdeki motosikletli arkadaşınıza saygı göstermiyorsunuz, kimden neyin saygısını bekleyeceksiniz?! toplumda yavaş da olsa bir motosikletli hassasiyeti gelişiyorken, inanılmaz antipatik bir topluluk olma yolunda hızla gidiyor motosikletliler.

    not: motosikletliler de toplum ortalamasının dışında değerlendirilmemelidir. toplum budur. "aralara giriyorsunuz!" diye konuşan neredeyse tüm otomobil sürücüleri, fırsat gördükleri ve araçlarının sığdığı her boşluğa, her araya zaten girmektedirler. kaldırıma çıkabilseler, en önce otomobil sürücülerinin de çıkacağından eminim. zırvalamam bu kadar.