sui fidelis5
profili

  • beşiktaş

    yıl 2015. avrupa kupası'nda yolumuza devam ediyoruz. rakibin belli olacağı gün bütün beşiktaşlılarda aynı güç var; liverpool gelecek ve onları eleyeceğiz. o gün herkesin kendince yaptığı bu istek gerçek oluyor ve liverpool geliyor, eliyoruz. intikam alınıyor.

    bir sonraki turda en zayıf rakip gelsin diye dualar ediyor tüm taraftar. club brugge gelince fikret orman da dahil herkesin yüzü gülüyor. ilk maçtan umutlu bir skor alınsa da tolga'nın hataları sebebiyle herkes kızgın, olimpiyat yollarında herkesin dilinde aynı söz var; tolga ile imkansız. o gün öyle inançsız bir taraftar var ki, 1-0 öne geçtiğimiz maç 1-3 gidiyor. başrolde tolga.

    vodafone arena açılıyor ve şampiyonluk kutlanıyor açılır açılmaz. nice maçlar dönüyor bu statta şimdiden. taraftarın inancı tam; bizi bu statta kimse yenemez. 2-0'dan, 3-0'dan maçlar dönüyor bu inançla. taraftar her daim takıma ve stada güveniyor.

    2011 yılında 1-0 önde olan beşiktaş, bugünkü rakibi dinamo kiev karşısında nice hayatların yitip gittiği o karambolden sağ çıkıyor maçı kazanıyor. o gün taraftarın takıma inancı tam.

    o maçın üzerinden tam 5 yıl 1 ay 3 gün geçiyor. yine rakip kiev. şampiyonlar ligi kuraları çekilmeden önce tüm taraftarın "o kurada kiev varsa beşiktaş kiev'i çeker" diye diye grubuna düşürdüğü kiev. daha önce galip gelemediğimiz yer, nice kırılma maçlarında galip gelemediğimiz gibi. yine de arada bir fark var.

    taraftar bu defa beraberlik dahi düşünmüyor. galip geleceğiz diyor. şimdiye kadar gönülleri temiz bu insanların gönüllerinden geçenler oldu. galibiyete inanmış milyonların bu talepleri yadsınamaz.

    tarih tekerrür de etse, o top 90+3'te o kalenin çizgisinin üzerinde dolanıp nice canlara daha sebep de olsa; biliyoruz ki bu gece galip biziz. dün gece heyecandan uyuyamayan bünyeler, bu gece sevinçten uyuyamayacak.

    hem, belki bu turu köyiçi'nde kutlayacağız. allah yardımcımız olsun. saldır beşiktaşım.

  • beşiktaş

    öncelikle; engellenecekler listesi güncellendi.

    manuel fernandes beşiktaş'ı 2013-2014 sezonu bittiğinde bedelsiz kaçarak bıraktı. o günden beri gün yüzü görmedi.

    hugo almeida takımı 2013-2014 sezonu bittiğinde bedelsiz kaçarak bıraktı. o günden beri 5 takım değiştirdi. kendisine 2.25 milyon euro teklif etmiştik. en son 250.000 euro bedelle oynuyordu.

    2014-2015 sezonunda talip olduğumuz diego, fenerbahçe yüksek bedel önerince fenerbahçe'ye imza attı ve iki sezon sonunda 5 milyon euro'dan fazla zararla teneke bağlanarak ülkesine yollandı.

    bu süreçte diego yerine aldığımız sosa, 2015-2016 sezonunda asist kralı olarak beşiktaş'ta altın sezonunu yaşadı. milan'a gitmek isteyince de 6.5 milyon euro'ya satıldı. milan'da formaya hasret kaldı. gol ya da asisti yok.

    2014-2015 sezonunda chelsea'den gelen demba ba, iki katından fazla bedelle ve bir kamyon gol attığı sezonun sonunda çin'e gitti. orada bacağının kırılması büyük şanssızlıktı.

    slaven bilic beşiktaş'ı iki sezon çalıştırdıktan sonra, 2014-2015 sezonunda şampiyonluğa giden takımı epl uğruna yarıda bırakmış ve çoktan yeni takıma west ham united'a konsantre olmuş şekilde ortada bıraktı ve şampiyonluğu alamadı. west ham ile geçen sezon vasat bir görüntü sergilerken bu sezon dibi gördü.

    2012-2013 sezonunda, 27 ocak 2013 galatasaray beşiktaş maçı'nda para komidinin üstünde #100$ feda pankartı açan galatasaray, ffp yüzünden 2016-2017 sezonunda transfer kısıtlaması almış, şu sıralar ödenek olmadığından riva'yı satma projeleri yapmaktadır.

    2015-2016 sezonu hazırlıkları başladığında rvp'ye kanca taktı. rvp ise kendisine yüksek bedel ödeyen fenerbahçe'ye imza attı. sezon sonunda rvp mi fernandao mu tartışmaları ardından yok oldu. bu sezon tam geri dönmeye çalışırken gözünü yırttılar. allah acil şifalar versin.

    2015-2016 sezonu hazırlık günlerinde rvp yerine gomez'i alan beşiktaş, gomez'in attığı 26 golle şampiyonluğa uzandı. gomez hayatının sezonunu geçirdi ve yeniden die mannschaft kadrosuna dahil edildi. 2016-2017 sezonu başlarken sevgilisi için almanya'ya geri dönmek istedi ve wolfsburg'a transfer oldu. ligde 9 haftada 3 golü var. son milli maçta, 8-0 yendikleri san marino'ya da gol atamadı.

    2015-2016 sezonunda beşiktaş ile şampiyonluk yaşayan ismail köybaşı, 2016-2017 sezonunda biraz para için fenerbahçe'ye imza atınca, hasan ali kaldırım'ın arkasında kalarak formayı unuttu. beşiktaş, sezona barcelona'nın sol bekini, ardından da inter'den hülle yoluyla fenerbahçe'nin sol bekini alarak başladı.

    2016-2017 sezonunda kendisine sağlı sollu saldıran aspor'a henüz bir zeval gelmemiştir. akıbetleri merakla beklenmektedir.

    beşiktaşla uğraşanın çocuğu olmaz.

  • beşiktaş

    sene sanki metin ali feyyaz...

    tarih 11 mayıs 91. kadıköy şükrü saraçoğlu'nda beşiktaş sahaya çıkıyor. puan farkı dört. beşiktaş ise evsahibi fenerbahçe'den daha fazla taraftar ile gelmiş.

    ilk 11; engin, recep, kadir, gökhan, ulvi, walsh, feyyaz, rıza, mehmet, ali, b.metin.

    yedekler; mutlu, hamit, zeki, turan, k.metin.

    galatasaray ile şampiyonluk mücadelesi veriyoruz, fenerbahçe ise 5. sırada. kimse çıkıp da fenerbahçe yatar, şampiyonluğu beşiktaş'a bırakır demiyor çünkü bir önceki sezon da beşiktaş fenerbahçe'nin elinden şampiyonluğu söküp almış.

    maç başlıyor. 8.dakikada recep sağdan ortalıyor ve ulvi kalenin önünde tamamlıyor. beşiktaş 1-0 önde. dakikalar 87'yi gösterdiğinde kontraatakta zeki sağdan iniyor ve topu feyyaz'a bırakıyor. feyyaz da temiz bir ayak içi ile golü atıyor ve şampiyonluk geliyor.

    feyyaz attı şampiyonluk geldi.

    onursal başkanımız süleyman seba* rakibe ayıp olmasın diye, üstelik rakipten fazla sayıda taraftarla deplasmana gelmiş olmamıza rağmen kadıköy'de tur attırmıyor, kupa kaldırtmıyor. bir türlü sevilemeyen beşiktaşlı duruşu gereğidir diyor derviş süleyman.

    sene sanki metin ali feyyaz. türk telekom arena'da beşiktaş sahaya çıkıyor. deplasman yasağından dolayı beşiktaş'ı statta destekleyen kimse yok.

    ilk 11; tolga, beck, tosic, marcelo, ismail, olcay, atiba, oğuzhan, sosa, quaresma, mario.

    yedekler; boyko, delgado, necip, serdar, kerim, gökhan, cenk.

    fenerbahçe ile şampiyonluk mücadelesi veriyoruz. galatasaray ise 5.liği zorluyor. ağzı zift dolu medya ve gözü dönmüş holiganlar galatasaray şampiyonluğu fenerbahçe almasın diye beşiktaş'a yatar diyor çünkü galatasaray bir sezon önce fenerbahçe'nin önünde dördüncü yıldızı almış.

    maç başlıyor. 76. dakikada oğuzhan sol içten ceza sahasına inerken topu cenk'e bırakıyor. cenk altıpas üzerindeki mario'ya topu çıkarıyor ve mario topu boş kaleye bırakıyor. bir sonraki gün fenerbahçe ibfk'ya 2-1 yeniliyor ve iki hafta kala puan farkı altıya çıkıyor.

    mario attı şampiyonluk geldi.

    beşiktaş başkanı galibiyeti kutlamadan önce galatasaray'ın son haftalardaki en iyi topunu oynayarak bütün şaibeleri ve ağzı zift kokan kitleyi susturduğunu ifade ediyor. beşiktaşlı duruşu gereğidir diyor ve kimseyi üzmeden sözünü bitiriyor.

    tarih tam 25 yıl sonra ufak detaylarla tekerrür ediyor. sene sanki metin ali feyyaz, dillerde yine aynı beste.

    şampiyon kartal yazacağız.

  • beşiktaş

    öncelikle ve her zamanki gibi; engellenecekler listesi güncellendi.

    üç hafta kaldı ligin bitimine. şöyle bir hafızalarımızı yoklayalım istedim. ikinci yarı başlarken beşiktaş için henüz çok erken yorumları yapılıyordu. sezon ilerledikçe ve beşiktaş'ın maç eksikliğinden dolayı psikolojik baskı kavramı ortaya atıldı. eksik maçları olan beşiktaş, eğer fenerbahçe'nin 8 puan gerisine düşerse psikolojik baskı hissedeceğinden dolayı puan kaybedecekti. tabii öyle olmadı. beşiktaş "karar maçımız" parolasıyla çıktığı maçlarda ezici üstünlükler kurdu.

    haftalar ilerledi, beşiktaş puan farkını açtı. son haftalara girildikçe beşiktaş'ın baskıyı kaldıramayacağını söylediler. fark 5 puana çıkmıştı ama hiçkimse de çıkıp beşiktaş bu beyler, büyük takım. buradan şampiyonluk bırakmaz demedi. herkes beşiktaş baskıyı kaldıramaz demeye devam ediyordu. vodafone arena açılış maçı bursaspor ile oynanırken beşiktaş puan kaybedebilir dendi. akhisar deplasmanı şampiyonluk maçı ve beşiktaş bu baskıyı asla kaldıramaz dendi. bir allah kulu da çıkıp demedi ki beşiktaş bu maçta bireysel kötü performans yüzünden berabere kaldı, yoksa 0-3 gibi bir skor alırdı. işin hakkaniyeti bu olması gerekirken, baskı kaldıramıyor oldu. serdar'ın gözyaşları da işte bu stresin en büyük kanıtı olarak manşetlere taşındı. birkaç hafta önce rakibin orta saha oyuncularının saha ortasında ağlaması ise şampiyonluk isteğinin en büyük alametiydi.

    kısa günler sonra, gazetelerde her gün beşiktaşlı futbolcuların birbirleri ile kavga ettiği haberleri çıktı. öyle ki, kadro dışı bıraksak sahaya 11 kişi çıkaramazdık. bu sırada rakip kulüp de ligin dibindeki takımlara ikişer üçer atarken şampiyonluğun en büyük favorisi olarak gösteriliyordu. kayserispor maçı geldi ve kayserispor zor durumda, maça asılır ve beşiktaş'tan vodafone arena'da puan alabilir dendi. kayserispor beşiktaş'tan üç gol az yediği için beşiktaş'ın işinin imkansız olduğu falan iddia edildi. kavga edenler, antrenmanı terk edenler hep birlikte sahaya çıktı ve yine bir karar maçı oynadı. net bir mesaj gönderildi. maç bittiğinde güncellenen istatistiklerle birlikte kayseripsor'un beşiktaş'tan daha fazla gol yemiş olduğu yansıdı.

    son günlerde de galatasaray beşiktaş'a yatacak denmeye başlandı. gomez'i çoktan epl'ye gönderdiler. osmanlıspor'un ne kadar zorlu bir deplasman takımı olması ve konyaspor'un bu yıl maç kaybetmemesi ile ilgili olarak elde edilen veriler doğrultusunda ve rakibin başakşehir'den çıkabilecek güçte olması, artık puan kaybının imkansız olması nedeniyle şampiyonluğun en büyük favorisi olduğu söylendi. şampiyonluğun en büyük favorisinin taraftarı ise tribünlerinin yarısını doldurmadı. üzerindeki baskıdan dolayı top oynayamayan 10 numaralarını ıslıkladılar. her nasılsa bütün bunlar şampiyonluk alametleri olarak gösterildi. rakip geride olmasına ve son haftalarda kaybettikleri şampiyonluklar ile meşhur olmasına rağmen; beşiktaş'ın statsız ve parasız, üstelik hakemler yordamıyla kaybettirildiği puanlardan sonra kaçan şampiyonlukların nedeni baskı olarak gösterildiği için beşiktaş daha az şanslı görülmeye devam edildi.

    bir allah kulu da çıkıp beşiktaş ilk yarıda son dört haftada 12 puan topladı, şimdi neden yapamasın diye sormadı. gol kralı, asist kralı bu takımda, en çok gol atan, en fazla galibiyet alan takım bu demedi. coşkulu ve müthiş oyunu ile herkesin şampiyonluğu hak ettiğini düşündüğü takımın beşiktaş olduğu kimse tarafından söylenmedi. bunun yerine gomez gidiyor dendi.

    şimdi çıkacak beşiktaş ve tt arena'da topla oynamayı çok seven galatasaray'a topu bırakacak. quaresma, olcay*, oğuzhan ve sosa ile kontra arayacak. galatasaray kontrollü oyun için yan pas yaptıkça önde şok pres ile top kapacak ve atağa kalkacak. belki de bu ataklardan birinde top sol kanada açılacak ve quaresma'nın ortasında gomez golü atacak. selçuk yine hızlı hücum yerine istatistik uğruna yanındaki adama top çıkardığında beşiktaş topu kapacak. bir duran top olacak sosa atacak. bir korner olacak ön direkten arka direğe olcay topu kaldıracak, arkada marcelo gol atacak. bilal'den nefret eden hoca sayesinde orta sahamız rahat olacak. sneijder top kullanmak ve kaleye uzaktan isabetsiz şut çekmek sevdasından kaleyi tutturamayacak. poldi'ye yasin pas atmayacak, poldi yine çıldıracak. taraftar bu rezil oyun ve fenerbahçe'nin şampiyon olmasını istemediğinden dolayı takımı ıslıklayacak. beşiktaş rahat bir galibiyet alacak. topu poldi ile az buluşturalım yeter diyeceğim ama bu konuda galatasaraylı futbolcular bizden daha istekli olacak zaten.

    sonuç olarak beyler bu takım 33. haftaya 5 puan önde lider girecek. o çok kızdığınız en ucuzu 160 tl fiyatla çıkan biletlerin yoğunluktan dolayı satışının imkansız olduğunu göreceksiniz. neyse ki kombine sahipleri olarak önceden yerimizi ayırttık.

    15 mayıs 2015 pazar günü köyiçi şampiyonluk kutlamalarına bekleriz. biz statta olacağız.

  • beşiktaş

    selamlar. uzun bir ara vermek durumunda kaldım ama yine de engellenecekler listesini güncelledim. biraz fazlaca sayfa kontrol etmek zorunda kaldım tabi.

    ben siz değerli kardeşlerime teşekkür ederim entry'mi takip ettiğiniz için. yazmayı da çok özledim doğrusu. açıkçası mezuroro'nun entry'sinden haberim olmasa yine yazabilecek durumda değildim ama kendimi kötü hissederdim eğer güncelleme yapmasaydım.

    elbette ki mevzumuz beşiktaş. yokluğumda yeni bir dergi çıkardı telefon uyumlu, birkaç maç kazandı falan. klasik, beşiktaş'ın her zaman yaptığı işler işte. bazı hal ve tavırlarında ilkleri hayatımıza sokarken, diğer yandan bizleri sevindirmeye devam ediyor. stadın yanından geçerken her gün biraz daha heyecan hissediyoruz ve sessizce bitimini bekliyoruz. iyi sabrettik ve dayandık. artık çok az kaldı. hem şampiyonluğa, hem de mabedimizi şampiyonluğa açmaya çok az kaldı. ünlü bir beşiktaşlı düşünürümüzün söylediği gibi, vodafone arena beşiktaş'ın şampiyon olmadığı yıla açılmayacak. açıkça belli ki uzun yıllar başarılara ambargo koyan bir takım izleyeceğiz. burada tek faktör takım kurmak değil elbette. değişik etkenleri var bu sürecin. gelenler ve gidenler olacak. kulüp bu sayede para kazanacak. belki bazı başarılardan vazgeçmek zorunda kalacağız. yani yolun hala başındayız ama diğer kulüpler bu yolu ne şekilde şekillendireceklerini dahi bilemediklerinden çok daha ileride bir yerlerdeyiz.

    başkan ise an an uzun yıllar üzerine kurduğu planını işliyor. hepimizden çok o sabretti doğrusu. güzel günlerini yaşamak istemesi de normal. yine de başkanlık sürecini iki döneme indirmesi kendisini biraz daha yükseltiyor.

    pazartesi günü gençlerbirliği maçı var. gençlerbirliği, ibrahim üzülmez ile muazzam bir ivme yakaladı. yine de beşiktaş ile boy ölçüşecek durumda değil. maçın hakemi taraftarda endişe yaratsa da, beşiktaş hepsini yener. sorun yok. hakem futbolcumuzu cezalı duruma da düşürse, fenerbahçe maçına 11 kişi çıkacağız. fenerbahçe'yi de çok rahat yenecek bu takım. hepiniz göreceksiniz. 1 mart günü beşiktaşlılar yataklarından şampiyon edasıyla uyanacak.

    son sözüm taraftarımıza. siz eğer hakemler bizi doğrayacak, herkes bize düşman edası ile hareket etmeye devam ederseniz; kimse takımı desteklemez ve belki de doğru olabilecek olan bu inanışlarınızın gerçeğe dönüşmesi daha kolaylaşır. bize düşen, pazartesi günü rakibe ve hakeme kabus gibi çökmektir. işimiz gücümüz baskıyı arttırıp işlerini çabucak bitirmek olmalı.

    beşiktaş taraftarı artık boğulmak üzere olan birinin çırpınışlarından ziyade, okyanusu içip karaya koşarak gidebilecek kudrette bir kuvvet sahibi gibi davranmalı. yapalım bunu.