Ekşi Sözlük Debe Listesi

Rastgele
Hepsini aç
  • 1. hitler almanyası türkiye ile neden savaşmadı

    türkiye yenilirse almanya da yenilmiş sayılacağı için hitler bu riski almak istemedi.

  • 2. rte'nin damadının robert kolej mezunu olması

    nereden mezun olursa olsun, uzunun sahte diplomasının yanında hiçbir önemi yoktur. ayrıca bülent ecevit'in robert mezunu olmasını es geçen kişilerin damadın diplomasıyla övünmesi dinci ikiyüzlülüğüne verilebilecek en güzel örnektir.

  • 3. fenerbahçe'nin euroleague finalini yayınlamamak

    torrent-tv.ru adlı emek hırsızı siteden izlemekten iyidir. utanmadan hd yayınlıyorlar. bir de engellemeye karşı zenmate diye bir başka şerefsiz chrome eklentisi bulmuşlar, çatır çatır maç izletiyor alçaklar.

  • 4. cemaatin mhp'yi dizayn etme girişimi

  • 5. kupayı anıtkabir'e götürme tuhaflığı

    ne yapsınlar kral salman bin abdülaziz'e mi götürsünler.

  • 6. anons kadıköy'den duyulmadığı için tekrarlandı

    (bkz: berlindeyiz duymadık)

  • 7. oya aydoğan

    desenize hüsnü hüsniye'sine kavuştu...

    allah rahmet eylesin, oğluna soğuk sabırlar versin. gerisi lafügüzaf.

  • 8. veganların çektiği mangal klibi

    beni etkilemeyen kliptir. çünkü ben et yerken hayvanın ölüsünü yediğimin bilincindeyim, bu yüzden de gerçekler tokat gibi yüzüme çarpmıyor. neden böyle çünkü toprak görmüş, köy görmüş bir insanım.

    çocukluğumda kurban bayramlarında kasap hayvanı keserdi, babamız hayvanın kanını alnımıza sürdükten sonra hayvanın etini keser kavurma yapardı, biz de mevtanın yanında yerdik o kavurmayı.

    ıyy iğrenç değil mi, köydeki bütün çocuklar bunu bilir haberiniz olsun. annelerinin sabah tüylerini yolduğu halis mulis tavuğu akşama midelerine de gömerler, üç gün önce bahçelerinde otlayan şirin koyunun yahnisine ekmek de banarlar.

    modern hayatla birlikte toprağa, ağaca, hayvana, yaşama, ölüme yani kendisine yabancılaşan insan böyle saçma sapan duyarlar yapıyor. doğa bu, böyle işliyor, kendi yaptığınız o çelik ve beton yığını peteklerinizden uzaklaşıp toprağa elinizi değdiğinizde anlarsınız zaten bunu.

  • 9. new york times'ın yeni türkiye haritası

    boş yere eleştirilen harita.

    eğer haritanın referans olarak verildiği times makalesini okursanız, bu haritaların güncel değil, 100 sene öncesinin alternatif planları olduğunu anlarsınız. bunlar sadece tarihi belge... bunlar birinci dünya savaşı sonunda ingiliz-fransız işbirliği ile geliştirilen sykes-picot haritasına (zamanında) alternatif olarak düşünülen haritalar, ki bunların arasında abd başkanı wilson'un haritası da var.

    bu arada, times'ın kapanış yorumu da aynen şu:

    "bunlar uygulanmış olsa bile, bölge bugün aşağı yukarı yine aynı halde olurdu."

    bu haritanın bugün ortaya çıkmasının sebebi de, sykes-picot haritasının (ya da fransız-ingiliz antlaşmasının) 100. yıldönümü haftasında olmamız. ama en büyük beşiktaş, yaşasın fenerbahçe erkek basketbol takımı.

    başımızın ucunda olan biteni times araştırıp sunuyor, onu bile anlamaktan aciziz.

  • 10. eurocup şampiyonluğu vs euroleague ikinciliği

    eurocup şampiyonuna ödül olarak euroleague'e katılma hakkı verildiği düşünüldüğünde yapılması komik olan mukayese.

  • 11. halkla salon arasına beyaz çarşaf germek

    çarşafın arkasındakiler "bu işte bir yanlış var" demediği sürece bu ülkede hiçbir bok değişmez.

  • 12. erdoğan bayraktar'ın site güvenlikçisine saldırısı

    size bu özgüveni verenlerin allah belasını versin!

  • 13. fenerbahçelilerin basketbolla ilgilenme çabaları

    biz ersun yanal'ın olduğu sezonda bayan voleybol takımının avrupa mücadelelerini de hatırlarız. cev kupası maçlarında saracoğlu'ndaki scoreboardda voleybol maçının skorlarının yazdığı günleri de hatırlarız. basketbol bile değil bak mesela bu. voleybol. memleketin en ilgisiz olduğu spor dallarından birisi.

    ersun yanal'ın olduğu sezon diyorum. hatırladınız mı hani şu nisanda stsl şampiyonu olduğumuz sezon.

    "spor kulübü"nün ne olduğunu kavrayamamış insanlardan bunu anlamasını da beklemiyoruz gerçi.

  • 14. 15 mayıs 2016 fenerbahçe cska moskova maçı

    fanatik fenerliyim, şunu söyleyeyim, türkiye'nin en loser takımıyız. şu ömrümde bir tane final maçı niteliğindeki maçı kazandığımızı göreyim vallahi 40 fakiri doyuracağım. yeter be! bu da çok büyük başarı, hepsinin eline yüreğine sağlık, fakat ben bir taraftar olarak her türlü finali kaybetmekten sıkıldım!

    seri eksileri ve küfürleri bekliyorum.

  • 15. bulgaristan'ın pazarcık şehrindeki burka yasağı

    (bkz: burka o amin evladı tesettür değil)

    güney bulgaristan neresi amk, olum düştük mu lan yoksa? entriyi de silemeyiz.

    edit: başlık değişmiş, bulgaristan olmuş, tesettür burka olmuş, bizim entry de böyle mal gibi kalmis:)

  • 16. tehlikenin farkında mısınız

    o zamanlar "bu ne be ?" tepkisi verenlerin suçluluklarını kabullenerek bir savunma refleksiyle hala çamur atmaya çalıştığı haklı bir tepkidir. diyorsun ki "şeriat korkusu değil, gücün tek elde toplanması asıl tehlikedir", eh be kardeşim, güç tek elde hangi araçla toplandı 15 senedir sen bana bunu izah etsene. imam hatipleri arka bahçesi olarak gören bir zihniyet, devletin içinde devlet yaratmaya çalışanlar tarafından ne için 'kandırıldı' ? ne için 'ne istiyorlarsa verdik ?' dedi. devlet teamülleri ve toplumdaki hakim sözleşmeye, devlet ideasına inanmayanlar neye inanarak önemli kilit noktalarda kadrolaştılar ? o zamanlar bunları bas bas bağırarak yazan cumhuriyet veyahut sol fikirli diğer basın/yayın kuruluşlarını hiçe sayarcasına "amma baydı bu be, ne tehlikesi ?" diyenler bu olayı 'şeriat korkusu' olarak algılıyorsa, bu onların kendi sorunudur, kendi cehaletidir.

    1980 senesinden sonra cumhuriyet tarihinin en büyük yozlaşması cereyan etti. ekonomik olarak kendi elitlerini yaratan bu yozlaşmanın yan etkisiyle, gittikçe fakirleşen bir ortasınıf, eskinin sol sempatizanlarını duadan başka hiçbir şeye sığınamayacak kısmen dindar ve muhafazakar babalara çeviren bir yıkıcı güç, dev çark geniş halk kitlelerini sindirdi. bu sindirilmiş kitlelerin hayata, umuda, güzel şeylere olan inancını yıkan bir görgüsüz zenginlik, hayali ihracatlarla zengin olmuş dönemin 'prensleri', onları makul bir mantıktan çok, çaresizlikle merhamete iterken, bir yardım kuruluşu gibi çalışanlar çocuklarını bir güzel devşirdi.

    sen bunları izlememiş olabilirsin, bu senin sorunundur. bu devşirmelerin içinden akıllı olanları da burslarla, ve dini bir disiplinle kademe kademe yerleştirildiler. bunlara göz yumanlar ne sebeple göz yumdu ? dinin geniş kitlelerde önemli bir siyasi araç olduğuna güvenerek, yani laikliğin pratikte alaşağı edildiği bir süreç sayesinde bugünlerin yatağı oldu dün.

    tehlike elbette güçler ayrılığı ilkesinin pratikte işlevsizleşmesi, anayasanı defalarca delinmesidir. bu tehlikeyi mümkün kılan şey de devlet ideasına inanmayan, hukuğa inanmayan, tüm bunları gelip geçici görerek sistemin içinden sistemi ele geçirmeye çalışan insanların varlığıdır. bu insanları yetiştirenler, dini yasaların üzerinde bir tabu olarak kullanmışlar, ve bu şekilde yüzlerce, binlerce insanın beynini yıkamışlardır.

    belki senin baban seni fransız lisesine gönderdi, belki çevren, ailen gerçekten sana güzel bir entellektüel miras bıraktı, iyi bir gelecek hazırladı ve sen bunları göremedin. inönü kafasındaki bürokratik oligarşinin ekmeğini yiyen son nesilin özal meyvesiydin ya da. ama kapitalist elitler, batılı züppelerden yeşile çalmaya başladığında, herkes tehlikenin farkındaydı, küçük şehirlerin işçi çocukları, ortasınıf, öğretmen çocukları, hepsi etraflarında olup biten dönüşümün farkındaydı. görmek isteyen görüyordu bunları.

    şimdi hala "yobazlık tehlikesi" diyerek eleştiriyorsun ya, sırf geçmişteki hatanın, körlüğün suçluluk kompleksiyle savunmasını yapmak için bir çırpınıştır bu. tehlikenin aracı dindir, tehlikeyi yaratanlar dini kullanarak kendi kadrolarını ve elitlerini yaratmışlardır. geniş halk kitlelerinin gerçekleri görmesine mani olmak için, tanrının kutsalını kendi günahlarına paravan yapanlardan bahsediliyordu, ama her şeyi çok iyi bilenler, bunlardan bahis eden dinozor kesime "git artık" dediler. onlar gitti, cumhuriyet gazetesi artık eski cumhuriyet değil şimdi. ulusalcılar içeri girerken kıçlarına kına yakanlar gibi, sizler de attila ilhan ile ölen kemalizmin mezarı üzerinde tepiniyorsunuz, tarih sizi, körlüğünüzü ve ihanetinizi asla unutmayacak.

  • 17. şehitler varken şampiyonluk kutlayan beşiktaşlı

    öncelikle "şehitler neden var" sorusuna cevap vermesi gerekenlerin, üzerinden siyaset yapmaya çalıştıkları beşiktaşlı.

  • 18. 15 mayıs 2016 mhp olağanüstü kongresi

    ilberortaylı nickli akyavşak... evet aq evet, dış mihrakların işi bütün bunlar.. dış mihrakların başka işi yok sikik bir kurultayla uğraşacak. öyle mi? iç mihrak da dış mihrak da sizsiniz lan.. siz varken başka hiç bir mihraka gerek yok.. sözlük yönetimine sesleniyorum. sözlüğün kalitesini yerlere seren bu beyinsizleri ne zaman şutlayacaksınız? akp devri bitince mi? yeter aq! vasatlığı ve namussuzluğu bu kadar korumaya gerek yok! atın artık sözlükten şu ağzı iltihap ve yalan kokan maaşlı trolleri..

  • 19. entelektüel kadın bulmanın oldukça zor olması

    bir boşanma, iki çocuk, bir uzun ilişki ve bir araftan sonra kadın-erkek ilişkilerine bakış açım tamamen değişti.

    bin kişiye "bu kadın kimdir?" diye sorsan bin bir farklı cevap alırsın. annem çok inatçı olduğumu söyler, sözlükteki yazılarımı okuyan biri komik olduğumu, en yakın arkadaşım çok duygusal olduğumu söyler, reddettiğim adam çok katı, duygusuz olduğumu. biri der ki çok güçlü bu kadın, neler yaşamış, mücadeleyi bırakmamış, diğeri der ki drama queen. çocuklarıma sorsan çok kafa dengi olduğumu söylerler, bir diğerine sorsan eski kaflı olduğumu... ama sanırım herkesin uzlaşacağı bir nokta var: çok okur, çok merak eder, çok sorgular.

    okumak, sorgulamak, hiç bitmeyecek bir yol olan öğrenmenin içinde olmak beni entelektüel yapar mı bilemem ama standardın dışında tuttuğunu biliyorum. büyükbabamın evindeki yemek masasının altına uzanıp sobanın üstünde kahverengi kabartma harflerle yazılmış "auer" yazısını çözdüğümden beri okumak en büyük tutkum oldu. daha sonra da yazı yazmak geldi ki o da bir başka tutku.

    uzun ilişki insanıyım, kısa flört girişimleri de oldu tabii. daha 15 yaşındayken, okuduğum kitapların, düşüncelerimin beni daha çekici ve istenen biri yapmadığını fark ettiğimde çok şaşırmış, büyük memeli kızı tercih eden lise arkadaşımı sığlıkla suçlayarak onu hor görmüştüm.

    yıllar yılları kovaladı. öğrenme isteğime dair değişen bir şey olmadı ama hazmetmeyi öğrenmeye başladım, bak o iyi oldu.

    liseyi gökçeada'da okudum. orada 5-6 bin insan yaşardı. seçenekler az olduğu için karşına kim çıkarsa onu severdin. aslında o zaman hayat çok daha kolaydı. 20 yıl sonra geldiğim noktada görüyorum ki hayatı kendimize zindan etmişiz.

    karşılanması imkansıza yakın beklentilerle, ıssız bir adaya düşsek bir sike derman olmayacak etiketler arasında sıkışıp, hak ettiğimize inandığımız daha iyiyi ararken kendimizi gerçekleştirmeyi erteleyip duruyoruz. geleceğe manasız bir mutluluk misyonu yüklemişiz. gelecekte daha güzel, zayıf, akıllı, zengin olduğumuzda hak ettiğimiz mutluluğu bulacağız. tabii ki yakışıklı, fit, entelektüel ve zengin adamları hak ediyoruz, o da gelecekte gelecek... al bu sözlerimi, kadını erkeğe, erkeği kadına uyarla. ya da dur daha entelektüel görünsün: vice versa!

    okuyarak, gezerek, izleyerek insan kendine yatırım yapıyor ve hayatına dahil olanlar bundan bir paye almıyorlar. şahsen son yıllardaki partner seçimimi daha realist bir bakış açısıyla yapmaya çalışıyorum:

    "ıssız bir adaya hangi adamla düşsem mutlu olurum?"

    saatlerce berger'in estetik anlayışı üzerine tartışacağım ama kuru odun toplayamayacak kadar doğadan kopuk biri mi? zannetmiyorum. sanırım tökezlediğimde beni tutacak, ayağı takılıp düştüğünde onu kaldırmama ses etmeyecek, yıldızsız gecelerde karanlıktan korkarken komik hikayelerle güldürecek, beraber saçmalayabileceğim, ciddi davranabileceğim, maceraya atılabileceğim, evde oturup çay içebileceğim, sarhoşken hunharca dans edebileceğim, defalarca aynı çocukluk anılarını dinlemekten usanmayacağım, izin almadan istediğim kadar sarılacağım biri olmalı. vicdanlı, insaflı, gözünün içi gülen biri. herhangi bir kriz anında yanıma almayı unuttuğumda allerji ilaçlarımı cüzdanından çıkaracak kadar güven veren biri.

    hayat, biz onu zorlaştırmadığımız sürece basit. sözler değişir, öze ve göze odaklanmak lazım.

  • 20. 15 mayıs 2016 beşiktaş osmanlıspor maçı

    hayatımda ilk defa kehanette bulunacağım. beşiktaş maçı 2-0 alacak. gollerden birini marcelo atacak. at fava bekle.

  • 21. 2015-2016 sezonu şampiyonu beşiktaş

    bu sezon beşiktaşı şampiyon yapan kesinlikle bira lobisidir. ulan çarşıdayım şu an. kabataş-beşiktaş arasında belki bir milyon kişi var. herkesin elinde de tabii ki bira var.

    bir kişi en az üç bira içerse toplamda 3 milyon bira eder. bu sadece beşiktaş ilçesi için böyle. tüm türkiye'yi düşünün bir de.

    sanırım en son bu kadar bira 2009'da beşiktaş şampiyon olduğunda içilmişti. ondan önce de 2003'te.

    neyse ben üçüncü biramı içeyim de ortalamayı düşürmeyelim.

  • 22. beşiktaş'ın bir sonraki şampiyon olacağı sezon

    (bkz: kudurun ibneler)

  • 23. devlet hastanesiyle özel hastane arasındaki fark

    grip olduğunuzda devlet hastanesi doktoru size bir antibiyotik yazar yollar, özel hastanede ise olabilecek her türlü kan testi, röntgen, mr istenir. sonunda doktor bir antibiyotik yazar gönderir.

    not: antibiyotik gribin tedavisi değildir. sözlükteki doktorlar uyardı. bunun ben de farkındayım ama antibiyotik yazıp gönderen doktor sayısı bi hayli fazla. ama benim burda eleştirmek istediğim şey doktorlar değil, özel hastanelerin daha çok para kazanmak adına yaptığı testler.

  • 24. şenol güneş

    58.maddeyi değiştirip fenerbahçe'yi ligden düşürmediler. fenerbahçe'yi şampiyonlar ligine gönderemediler. kulüp tüzüğündeki ''kötü şöhretli kişiler yönetimde yer alamaz'' maddesini değiştirdiler ve aziz yıldırım'ın başkanlığına devam etmesini sağladılar. uefa'ya gittiler, eli boş geldiler. cas davası onurumuzdur dediler, onun bile arkasında duramadılar ve davayı geri çektiler. başı kesik tavuk misali ortalarda dolanıyorlardı. sonra akp ile cemaat savaşı başladı. erdoğan gün geçtikçe her olumsuzluğu cemaate yüklemeye başladı. aziz baktı gördü, işin içinden sadece şike sürecini paralele yaslayıp sıyrılmak kaldı. öyle ya, yolsuzluk operasyonlarını yürüten polisler ve savcılar bile içeriye alınıyorken, şikeyi mahkum edenler de yargılanabilecekti. öyle de oldu zaten. süreç böylece sonlanmıştı.

    şimdi bunca hengamenin ortasında ve sikik ülke futbolunda, bunca satılmışın bunca yolsuzun bunca hırsızın bunca arsızın tam ortasında, bu adam çıktı ve ''adalet herkese lazım'' dedi. bunu dedi ve mandıra filozofu oldu!

    eline mikrofonu alıp maç esnasında kadınları aşağılayan ve azarlayan adam, göstermelik cezaevinde yattığıyla kaldı. tarihlerindeki çıkarabildikleri en yetenekli futbolcuyu milyonların önünde rezil edebilen adam, başkanlık koltuğunda kaldı. çaldığı şampiyonluğu tescil edercesine, ben yaptım dercesine, şampiyonluk kutlamalarında tribünlere dönüp paralı köpekler diye bağırabilen bir adam, el üstünde kaldı. teknik direktörü de kovdu, sonra gelen ve yine şampiyon yapan teknik direktörü de kovdu. yönetimde eli ayağı düzgün kim varsa hep kovdu. bunca kibir, tek adamlık, ben yaptım oldu tavırları birini hatırlatıyordur. neyse, konuyu saptırmayalım şimdi.

    şenol güneş yılmadı. teknik direktörlüğe devam etti. bu kokuşmuş, bu boktan düzende, iyilerin de söz sahibi olabilmesi adına seçilmiş kişi gibiydi beşiktaş için. stadı olmayan bir takımı aldı ve bu akşam şampiyon olacak. fenerbahçe medyasının son bir aydır yapmadığı kalmadı. takım içindeki küçük tartışmalar büyük olaymış gibi lanse edildi ama yemedi. o futbolcu gidiyor, bu futbolcu ayrılmak istediğini söyledi denildi ama yemedi. hatta ezeli rakiplerine bile öyle bir gaz verdiler ki, galatasaray sezonun en iyi futbolunu beşiktaş'a karşı oynadı. son kozlarını da dün oynadılar ve şampiyonluk arifesinde, tesisleri basıp doping kontrolü yapacak kadar alçaldılar.

    bunların tek bir sebebi var. 3 temmuz'dan bu yana fenerbahçe yeni yeni ayağa kalkmaya başlamıştı ve sezon başında, şimdiye kadar hiçbir sezonda harcamadıkları parayı harcadılar. nasıl olsa şampiyon olacaklardı. geçen sezonun bitik galatasaray'ı ve güç bela göçebe top oynamaya çalışan beşiktaş mı rakip olacaktı fenerbahçe'ye. keser döndü sap döndü gün geldi hesap döndü. tarihe bakalım, hep böyle oldu bu işler ve iyiler daima kazandı.

    bu adam bu akşam şampiyon olacak. sivasspor ve eskişehirspor ile arasındaki husumet, ilahi adalet sayesinde kendiliğinden çözüldü. bu akşam son düdük çaldığında ise, elinden şampiyonluk çalanlara karşılık yumruğunu havaya kaldırarak yarım kalmış hesabını kapatmış olacak. hemde ilahi adalete bırakmadan ve alnının teriyle..

    şimdi, hepimiz fazlasıyla beklediğimiz ve özlediğimiz güneşli bir güne uyanıyoruz.

    dün ''adalet herkese lazım'' demişti. dinlemediniz.

    bugün adalet ne demekmiş öğreteceğiz.

    dün ''çocuklar inanın inanın çocuklar' demiştik.

    bugün motorları maviliklere süreceğiz.

  • 25. kars'ta dağ yamacında deniz kabuğu çıkması

    sanırım bunu benden daha iyi açıklayacak çok sayıda coğrafya ve jeoloji konusunda bilgili yazar arkadaşımız vardır.

    şuan üzerinde tepişmekte olduğum topraklar, (yanlışsam lütfen düzeltin) arabistan levhası ve avrasya levhasının çarpışması neticesinde yükselmiş, yeni oluşumlu topraklar.

    peki nereden yükseldi? denizin altından. demek ki:

    tanım: şaşırtıcı olmayan olay.

  • 26. meral akşener

    anasi porno yıldızı olan eksiciler tarafindan porno kasedi oldugu iddia edilen, yakin zamanda mhpnin basina gecip akpnin türklügun üzerine serdıgi ölü topragini kaldırip atıcak ve islam dinini arac olmaktan cikarıp anadolu insanini islam dinini kullanarak sömurenleri ortadan kaldiracak topuklu efedir

  • 27. survivor 2016

    oyunları alp kırşan oynattığında dersine asistan girmiş üniversite öğrencisi gibi hissediyorlar mıdır acaba?

    bir acun programı. bu akşam kafayı taktığım.

  • 28. euroleague finaline çıkıp ilk yarı 20 fark yemek

    euroleague finaline çıkıp ilk yarıda 20 fark yemek için önce euroleague finaline çıkmak lazım. sonra loser da olursun winner da.

  • 29. sefa kalya

    kendisini 7-8 sene önce bir maç öncesi kızıltoprak'ta gezerken görmüştüm.

    manzara komikti. sefa önde tek başına yürüyor, 20 metre arkasından yaşları 12 ile 18 arasında değişen 50 kişilik bir grup bunu takip ediyor; sefa durunca bunlar da duruyor yürümeye başlayınca onlar da yürümeye başlıyordu ve kesinlikle 20 metreden fazla yaklaşmıyor takip mesafesini koruyorlardı.

    bu 20 metre herhalde o 20 metre. arkasından yürüyen bebe belik de bugün büyümüş sözlüğe yazıyor olmalı.

  • 30. tavukları asker gibi eğiten çocuk

    aslında yeme gelen tavuklarmış. beyler dağılalım bence. militer bi durum yok ortada.

  • 31. galatasaray

    türk futbolunun dünyadaki tek markası.

    (bkz: bak şurdan siktir git)

  • 32. kitap okumuyorum eksikliğini hissetmiyorum

    bir de yemeyi dene belki selüloz ihtiyacını karşılar.

  • 33. devlet bahçeli

    27 aylık oğlum kendisinden daha zekidir..
    git deyince gitmesi gerektiğini anlıyor en azından..

    aklını püskevitle yemiş bitirmiş yancı..

  • 34. beşiktaş

    sene sanki metin ali feyyaz...

    tarih 11 mayıs 91. kadıköy şükrü saraçoğlu'nda beşiktaş sahaya çıkıyor. puan farkı dört. beşiktaş ise evsahibi fenerbahçe'den daha fazla taraftar ile gelmiş.

    ilk 11; engin, recep, kadir, gökhan, ulvi, walsh, feyyaz, rıza, mehmet, ali, b.metin.

    yedekler; mutlu, hamit, zeki, turan, k.metin.

    galatasaray ile şampiyonluk mücadelesi veriyoruz, fenerbahçe ise 5. sırada. kimse çıkıp da fenerbahçe yatar, şampiyonluğu beşiktaş'a bırakır demiyor çünkü bir önceki sezon da beşiktaş fenerbahçe'nin elinden şampiyonluğu söküp almış.

    maç başlıyor. 8.dakikada recep sağdan ortalıyor ve ulvi kalenin önünde tamamlıyor. beşiktaş 1-0 önde. dakikalar 87'yi gösterdiğinde kontraatakta zeki sağdan iniyor ve topu feyyaz'a bırakıyor. feyyaz da temiz bir ayak içi ile golü atıyor ve şampiyonluk geliyor.

    feyyaz attı şampiyonluk geldi.

    onursal başkanımız süleyman seba* rakibe ayıp olmasın diye, üstelik rakipten fazla sayıda taraftarla deplasmana gelmiş olmamıza rağmen kadıköy'de tur attırmıyor, kupa kaldırtmıyor. bir türlü sevilemeyen beşiktaşlı duruşu gereğidir diyor derviş süleyman.

    sene sanki metin ali feyyaz. türk telekom arena'da beşiktaş sahaya çıkıyor. deplasman yasağından dolayı beşiktaş'ı statta destekleyen kimse yok.

    ilk 11; tolga, beck, tosic, marcelo, ismail, olcay, atiba, oğuzhan, sosa, quaresma, mario.

    yedekler; boyko, delgado, necip, serdar, kerim, gökhan, cenk.

    fenerbahçe ile şampiyonluk mücadelesi veriyoruz. galatasaray ise 5.liği zorluyor. ağzı zift dolu medya ve gözü dönmüş holiganlar galatasaray şampiyonluğu fenerbahçe almasın diye beşiktaş'a yatar diyor çünkü galatasaray bir sezon önce fenerbahçe'nin önünde dördüncü yıldızı almış.

    maç başlıyor. 76. dakikada oğuzhan sol içten ceza sahasına inerken topu cenk'e bırakıyor. cenk altıpas üzerindeki mario'ya topu çıkarıyor ve mario topu boş kaleye bırakıyor. bir sonraki gün fenerbahçe ibfk'ya 2-1 yeniliyor ve iki hafta kala puan farkı altıya çıkıyor.

    mario attı şampiyonluk geldi.

    beşiktaş başkanı galibiyeti kutlamadan önce galatasaray'ın son haftalardaki en iyi topunu oynayarak bütün şaibeleri ve ağzı zift kokan kitleyi susturduğunu ifade ediyor. beşiktaşlı duruşu gereğidir diyor ve kimseyi üzmeden sözünü bitiriyor.

    tarih tam 25 yıl sonra ufak detaylarla tekerrür ediyor. sene sanki metin ali feyyaz, dillerde yine aynı beste.

    şampiyon kartal yazacağız.

  • 35. çok pis dedikodu dönen yerler

  • 36. bahçeli'nin istifa etmeme sebebi

    istifa edeceğime onlar kovsun tazminat alayım demektedir.

    edit: düşündüm de, bunca yıl sonra kovulsa ne tazminat alır ha. 97'den beri orada oturuyor herif. mhp ekonomik yönden batabilir.

  • 37. seküler laik beyaz türkün neye güvendiği sorunsalı

    damarlarındaki asil kana güveni...şaka lan . sizin angutluğunuza güveniyoruz. sizin bir bok beceremeceğiniz o kadar belli ki, güven veriyor insana.

  • 38. insanın bir rus uçağı daha düşüresi geliyor

    kilis için kılını kıpırdatmayan ak parti mensubu milletvekili şamil tayyar'ın saçması olan tweet.

    https://twitter.com/…ar27/status/731946265290932224

    efendi efendi avrupa şampiyonluğuna oynamışız ve kaybetmişiz. ulan deyyusun evlatları, ulan beynini siktiğimin çomarları, sizin neyinize yorum yapmak.

    lanet olsun bu tipler yüzünden hiçbir ulusal başarıya sevinemeyecek hale geldik. allah belanızı versin be.

  • 39. hatunların göbek gösterme merakı

    "göbeğim böyleyse, düşün devamı nasıl!" deme ihtiyacıdır.

  • 40. bakmak taciz midir sorunsalı

    kız sizi beğenmediyse tacizdir. kız hoşlandıysa ayy ne tatlı çocuk'tur.

  • 41. 15 mayıs 2016 akhisar belediye galatasaray maçı

    banane ulan şampiyonluktan falan, oturup galatasaray'ın maçını izleyeyim diye açtım televizyonu. maç öncesi topçular ısınıyor. ortalama 1000 kişi falan var tribünlerde. müzik olarak da dale don dale çalıyor. o kadar uzağız gündeme falan. dale ne lan?

  • 42. avrupa'dan kupa getirebilecek türk takımı

    "rakamlarla konusursak fenerbahcedir"

    sghaahahahahshgsgshaahahhshahsha
    iste bunlar hep tramva.

  • 43. sevgili için şehir değiştirmek

    boş iş. sevgilim için değil şehir değiştirmek, şişli'den mecidiyeköy'e taşınmam lan. ben de böyleydim,
    hayatımın merkezine olur olmaz insanları koyar, kendimi onlara göre şekillendirmeye çalışırdım. sonradan anladım ki, aslında onlara göre yaşamaya çalışırken sadece kendime değil, karşımdakine de haksızlık ediyormuşum. sen elmayı seviyorsun diye elma seni sevmek zorunda mı? hayır. ben onun için şunu yaptım, bunu yaptım, şehir değiştirdim, galaksi değiştirdim, ama o benim için bir şey yapmadı ://// so fucking what? yapmasaydın arkadaşım.

    aynaya bak, hayattaki en önemli varlığı orada göreceksin. bunun dışındaki bütün düşüncelerin de amına koyim.

  • 44. orta çağ medeniyetlerini gösteren dijital atlas

    roma imparatorluğu'nun ve orta çağ medeniyetlerinin hamamından mezarına, kilisesinden manastırına, surundan kalesine, barajından köprüsüne kadar her türlü ayrıntısını gösteren atlastır. üzerinde vakit geçirmek oldukça zevkli. insan doğup büyüdüğü yerin eski çağlarda daha popüler olduğu gerçeğini görünce dumura uğramıyor değil.

  • 45. mario gomez

    fak dedi

  • 46. entelektüel olmak icin gerekli nitelikler

    entellektuel yerine entelektüel yazmak bunlardan birisidir.

  • 47. beyaz futbol

    ahmet çakar'ın beynini sinan engin'e, kalbini apo'ya, dalağını erteme şener'e ve yarağı rasim ozan'a bırakmıştır.

    rasim ozan bunun üstüne "yedek kuvvet olarak kullanırım" dedi ya :)

  • 48. burcunu bahane ederek yapmadığı itlik kalmayan tip

    tam bir soyka, tam bir musibet tip. yapmadığı itlik uğursuzluk kalmıyor, lan sen niye böylesin amınakoyım diye sorunca da "hafız ben akrep burcuyum, o yüzden böyle yavşak yavşak hareketlerde bulunuyorum kusura bakma" diyor. lan at siki ne alakası var şimdi burcunla, götlük senin içine işlemiş akrep burcu olmanla ne alakası var. hadi hepsini geçtim, baba seni zaten nüfusa altı ay geç yazdırmış amınakoyım, akrep burcu bile değilsin normalde. yalandan ne artislik yapıyon bilmiyoruz mu sanıyon. akrep burcuymuş da karakteri böyleymiş de. lan olm insan akrep burcu diye uyuyan insanın götüne yumurta akı döküp sabah da "abi gece uyku sersemi sana kaydım galiba ben ya" şakası yapar mı, sonra dayak yiyince vay efendim ben şaka yaptım. hayır boşuna yumurta israfı, omlet yapardık onunla. evet.

  • 49. 2016 eurovision şarkı yarışması

    bu sene kazananı aslında cemile isimli bir türk. okuduğu şarkı da türkçe bir ağıt. içeriğinde rusya'nın (sscb sisteminde, stalin iktidarında) 1944 yılında türklere yaptığı zulümler anlatılıyor. ve bu olay hiçbirimizin dikkatini çekmiyor. ne medyamızda ufak bir haberi oluyor, ne de sosyal medya kullanıcıları bir tane yorum yapıyor. kendi acılarımızı ve çıkarımızı göremeyecek kadar aciz bir topluluk olmuşuz.

  • 50. 13 mayıs 2016 kobra helikopterinin vurulması

    işin bir diğer acı tarafı da mesela şuradaki yorumları okumaktır: http://www.liveleak.com/…223055&comments=1#comments

    evet liveleak zaten sağcı, ırkçı falan tiplerin yoğunlukta olduğu bir site, ama artık tüm dünyada genel görüş bu yönde. türkiye ışid destekçisi terörist bir ülke, kürtler ise ışid'e karşı kahramanca direnen savaşçılar olarak görülüyor. o yüzden de buradaki yorumlar "ışid hava kuvvetleri helikopterini düşürmüşler, helal olsun" minvalinde.

    işte rte'nin türkiye'nin itibarını getirdiği nokta bu. tüm dünyada ışid destekçisi terörist bir ülke olarak hafızalara kazınmak, ordun zarar görünce insanların bayram etmesi.