alternatif pr çalışması önerilerim;
-parayla tuttuğu adamlar seçmenin yolunu kesip taciz ederken davutadam çıkıp adamları döver.
-birileri köpeklere kışt derken davutadam çıkıp köpekleri sever, mama verir.
-ağaca çıkan kedi inemezlen davutadam uçarak ağaca yükselir ve kediyi aşağı indirir.
....
pomolilik9 profili
-
davutoğlu'nun köprüde adam kurtarması
-
yeliz yeşilmen
-
alişan'ın nişanlısını gömmesi
-
donanımhaber ölücüleri
geçen akşam avea prime'a geçmeye çalıştım. zaten faturalı avea müşterisi olduğum için 69 tl'lik paket seçmem gerekiyormuş. sonra baktım avea'da daha düşük internet kotası ile 59 tl'lik bir paket var. ona geçmeye çalıştım, olmadı.
sonra internette avea, turkcell, vs. uğraşırken donanımhaber forumuna denk geldim. çok basit bir taktik öneriyordu. ara avea'yı, faturasız hatta geçmek istiyorum, de; gör sonucunu, diyordu.
aradım ertesi sabah. mevcut paketim pahalı geliyor, yetmiyor, faturasız yap beni dedim. anında %50 indirim teklif ettiler. aylardır meğer boşuna ödüyormuşum o parayı. sonra ben yetmiyor bu internet vs. dedim. tak iki katına çıkarttı interneti. çok para dedim, tak %15 indirim yaptı yıl sonuna kadar.
durduk yere daha ucuza, daha çok internet kotasıyla ve avea prime avantajıyla paket değişikliği yaptım.
tüm sebebi de bu ölücü arkadaşlardır. ne diyim, çok yaşasınlar! -
avukatlık mesleğinin insana kattıkları
4 yılın sonunda geldiğim noktayı kendi adıma söyleyeyim;
*artık pek kimseye güvenmiyorum.
*her şeyden şüphe ediyorum.
*korkuyorum. kendi adıma olandan çok kardeşim, annem, babam, sevgilim, arkadaşlarım vd. adına korkuyorum. 16-17 yaşlarında 2-3 çocuk silah çekip 20 yaşındaki bir genci sokak ortasında kurşun yağmuruna tutuyorsa, 12-14 yaş aralığındaki erkek çocuklar, oyun arkadaşları tarafından apartman girişinde tecavüze uğruyorsa, en ufak bir laf veya sözlü münakaşa üzerine ölümden dönebiliyorsa insan, gel de korkma kardeşim. kimde bıçak var, kimde silah var, kim arkanı döndüğünde sana yapıştıracak... o bilinmezliği biliyor olmak korkutuyor.
*evden çıkarken kapının önüne dağınık şekilde eski ayakkabılar koyuyorum. (hırsız ssç'lerden öğrendim)
*hukuka inanmıyorum. kanunlar saçma geliyor. yargı bence bitmiş durumda. hatta adalet duygum neredeyse sıfırlandı! hukukun olmadığı bir toplumun herkes için daha iyi olabileceğini bile düşündüm bir ara.
*avukatların yüzde 90'ının salak (evet, bildiğin salak) olduğunu düşünüyorum.
*saçta beyaz sayısı yüzde 100 arttı, dökülme kim bilir ne derecede.
*sağ ayak kas yırtılması, menisküs bilmem ne, sol ona yakın. birkaç seneye kalmaz yürüyemez duruma gelirim. gözler desen pert gibi duruyor. doktora gitsem bel fıtığından, kolesterole, strese bağlı daha bilmem kaç tane hastalığa yakalandığımı söyler. oysa daha 30 olmadım ben.
*hani gazetelerde haber yaparlar ya günde 5-6 saatten fazla telefonla konuşmak tehlikeli, vs. diye. sonra okurken dersin ya, ulan zaten kim o kadar konuşuyor telefonla. hah işte o benim galiba.
*okul bittikten sonra 20 kilodan fazla almışım. sportif değildim zaten de gittikçe şişiyorum sanırım.
*artık ofiste içki de içmeye başladım. çok sürmez birkaç seneye bir kliniğe yatarım diye umuyorum. belki o zaman kafayı dinlerim.
*avukat olarak ölmek istemiyorum. şu an geleceğimle ilgili tek beklentim sadece bu.
özetle, maddi veya manevi getirisinden ya da mevcut halimden yana değil de daha çok benim kendi beklentimle ilgili sanırım. -
behzat ç'nin yeni sezonda tekrar başlaması
en güzel tarafı da eda karakterini oynayan seda bakan'ın şu an başka bir dizide yer alması ve son dönemdeki popisi sebebiyle ücreti tavan yaptığından behzat ç'de muhtemelen konuk oyuncu olarak dahi yer almayacak olmasıdır.
harun'a yine pavyon yolu gözüktü. -
meltem banko'nun sildirdiği entryler geri gelecek
hepimizin bildiği üzere meltem banko tarafından yapılan bilmem kaçıncı başvuru neticesinde ankara 3. sulh ceza hakimliği'nin 14.06.2016 tarih ve 2016/3411 d.iş sayılı erişimin engellenmesi kararı verilmiş ve onlarca entry silinmişti.
ancak bu kararla benim de bir entry'm ilk defa mahkeme kararıyla silinmiş oldu böylece.
ben de sen misin avukat, ben miyim avukat diye sinirlenerek karara itiraz ettim.
bunun üzerine ankara 4. sulh ceza hakimliği'nin 2016/3366 d.iş nolu kararı ile itirazım kabul edilmiş ve ankara 3. sulh ceza hakimliği'nin entry'lerin silinmesi yönündeki kararı kaldırılmıştır. böylece 14.06.2016 tarihli ve 3411 d.iş sayılı karar ile silinen entry'ler geri gelecek!
karar da şudur; http://i.hizliresim.com/r322yj.jpg
benim entry de aynen şuydu zaten;
"muhtemelen ticaret, gayrimenkul, iş, icra hukuku gibi alanlardan anlamadığı için kendini bilişim hukukçusu olarak lanse ediyor.
bilişim hukuku avukatı ne ya? iki entry sildirip, twitter'da iki erişim engelleme kararı alınca bilişim hukukçusu mu olunuyor? zannedersin google, yahoo'ya dava açıyor da bu hanım yürütüyor davayı.
not: sildir bakalım, sildir bakalım. avukat kim bakalım!"
edit: tebrik eden, mesaj atıp kutlayan arkadaşlara teşekkür ederim.
karar bugün tebliğ oldu bana da. bugün yarın erişim sağlayıcısına da ulaşır, böylece sözlük yönetimi de yasal yoldan haberdar olup gerekli işlemi yapar. bunun teknik olarak nasıl yapılacağı ise tamamen benim bilgim ve alakam dışında.
bu karar, 14.06.2016 tarihli karar ile silinen tüm entry ve başlıkları kapsıyor. çünkü itiraz neticesinde verilen kesin karar, 14.06.2016 tarihli kararla verilen erişim engellemeyi tümüyle kaldırıyor.
bu entryler için bundan sonra erişim engelleme istendiğinde hakim bu karardan haberi olmadan erişim engelleme verse bile bu karar ile veya yeniden benzer gerekçelerle yapılacak itiraz neticesinde hata giderilecek; erişim engellemeler kaldırılacaktır.
ayrıca karar gerçek değil ya da uff aman ne yapalım ee, işsiz avukat, ergen tartışması vb. şekilde entry yazan arkadaşlar var. bazı insanları anlamak zor. oturduğum yerden söylenip, yeniden entry yazıp tekrar silinmesini beklemem mi gerekiyordu? senin silinen entry'n, yani engellenen ifade ve düşünce özgürlüğün de bu kararla korunmuş oldu arkadaşım. olay sadece bundan ibraret.
**************************************************************************
bu not size ekşiciler;
hakim itirazı kabul etti ama aranızda bazılarınızın kaba ve nezaket sınırını aştığını ama bunun sizin psikolojiniz, eğitim ve kültür seviyenizle ilgili olduğunu yazmış. biraz dikkat etsenize yazdıklarınıza, oğlum niye utandırıyorsunuz bizi lan!! -
serkan inci
ssg olucam derken yanlışlıkla melih gökçek olan adam.
-
erkan tan
http://alkislarlayasiyorum.com/…-tukuruyorum-demesi
zaten tiksinirdim kendisinden, bir de hükümeti yalayıp, seyirciye tükürmesini izleyince iyice sinirlendim.
burada boy boy laf saymayacağım sana erkan tan.
sadece şunu söylemek istiyorum;
gün gelir, devran döner. devran döndükçe biliyorum sen de dönersin elbette. lakin ne kadar dönersen dön arkada ne kalır biliyor musun?
hayır, hayır, onu demiyorum.
arkada çocukların kalır. bu ülkenin geleceğidir elbette senin çocukların da. ve bir gün onlar senden bunun hesabını soracaklardır.
seninle gururlandıklarını sanıyorsun değil mi! belki onlar da öyle sanıyorlardır şimdilik. ama sen sanma da gururlanma da.
gün gelir de ekmeği birilerini yalayarak değil, öldürerek kazanmaya muhtaç olursak, o zaman senden de hesap sorar evlatların. hiç mi gururun yoktu, bunu söylerken, yaparken, diye.
inşaatta veya madende iş kazası adlı facialar yaşanınca, müteahhit, inşaat-maden sahibi, iş güvenliği uzmanı, taşeron patron, nasıl ki sorumlu tutuluyorsa;
okulda çocuğunun başına bir şey gelince okul müdürü, öğretmen nasıl ki sorumlu tutuluyorsa;
bu ülkede yaşanan her terör saldırısında da hükümet sorumludur.
bunu ben söylemiyorum. hukuk söylüyor. danıştay'ın boy boy kararları var. pkk'nın herhangi bir saldırısında zarar gören bir insanın zararını bile hükümet yani devlet karşılamak zorundadır.
çünkü hukuken sosyal risk sorumluluğu bulunmaktadır.
sen hukuk nedir bilmezsin, eyvallah. ama elbet hukuku, adaletin ne demek olduğunu, anayasanın ve kanunların ne olduğunu öğreneceksin.