"yoldaş öğretmen martyshin'e
vasily stalin'in yaptığı yaramazlıklarla ilgili yazdığınız mektubu aldım. haber verdiğiniz için teşekkür ederim. cevabım geciktiği için üzgünüm, işlerden ötürü çok yoğunum.
vasily yetenekleri ortalama olan, biraz yaramaz ve zaman zaman yalan söyleyen bir çocuk. bir çok zaman küstahça konuşur ve güçsüz "öğretmen"lere şantaj yapmaktan hoşlanır. onun zayıf - ya da daha doğrusunu söylemek gerekirse- dağınık bir iradesi var.
zamanında birçok "manevi anne" ve" babaları" ona stalin'in oğlu olduğunu vurguladılar ve şımarttılar. vasily'ye diğer herkesle eşit davranacak ve küstah bir çocuğa okul kurallarına uymasını talep edecek kadar kendine saygısı olan bir öğretmen bulunduğunu bilmek beni mutlu etti. vasily bahsettiğiniz müdür gibi, okullarda yeri olmayan paçavra insanlar tarafından şımartıldı ve de küstah vasily henüz kendini paramparça etmediyse bunu ülkemizde hala sizin gibi bu küçük gösteriş düşkününe fırsat vermeyen öğretmenler sayesinde yapmıştır.
benim önerim: vasily'den daha katı taleplerde bulunun ve yalandan "intihar" tehditlerine kulak asmayın. benim desteğim yanınızdadır.
maalesef vasily ile uğraşacak vaktim yok, ama zaman zaman yakasına asılacağım.
hoşçakalın."
orjinal metin
reddit thread'i
çeviri: ben
sevgilerle maurice2 profili
-
stalin'in oğlunun öğretmenine yazdığı mektup
-
big brother türkiye
farklı bir şey yapıp yarışmacılara psikanalitik yönden bakacağım:
onurun seda'ya aşkı o kadar ödipal ki. ortada annesi ve babası ayrı, babası ile yaşayan bir adam evde yemek bulaşık temizlikten sorumlu, kendinden 10 yaş büyük anne figürüne aşık oluyor. kadın düşmanlığının bir çok sebebi olabilir. ama ben bunun gelişimsel değil ergenlikle alakalı olduğunu düşünüyorum. keşke bir arkadaşı olsa da face'den eski bir resmini atsa. prognatisi, bozuk dişleri olan ve akneli bir obez olduğuna %80 eminim. ergenlikte kadınlar tarafından reddedilme, anne tarafından terk edilme, düşük öz güven hepsi mizojiniyle sonuçlanabilir.
seda bence tipik basıtılmış türk kızı. tabii bu da birçok konversiyon bozukluğu ve psikosomatik rahatsızlıkla kendini gösteriyor. koluna princess bile yazdırması aslında manalı. neden queen değil? aşağılık kompleksi olduğu aşikar. kendi özdeğeri, karşıdaki insanların algı ve ifadelerien çok bağımlı. bu nedenle herkesi memnun etmek için yemek yapıyor ve ikili konuşmalarda konuştuğu insanları (çoğu zaman çelişkili olsa ve iki yüzlü görünse bile) onaylamak zorunda hissediyor. onur'un ondan hoşlanması tabii ki çok ihtiyaç duyduğu bir ego boost veriyor kendine. ama onur ne kadar ödipal ise seda da o kadar elektral. kendine bir baba arıyor (bkz: princess), bir çocuk değil.
gökçen aşırı defansif. geçen hafta finalde şiddete uğradığını ima etti. ama bu kadar kişilik arazı olması benim kanıma göre erken yaşta olmuş bir şeyi düşündürüyor. bir çocukluk çağı travması yani. annesi babası da üstüne çok titriyor, bu da geçmişinden kaynaklanıyor olabilir. başına ne geldiği konuşunda spekülasyon yapmayacağım. ama olan olay utanç verici olabilir, çünkü neredeyse body dismorphic disorder tanısı alacak. saçları, kaşları, dudakları, ten rengi, gözleri hepsiyle oynaması, aynada baktığında gördüğü kişiden hoşlanmadığı anlamına geliyor.
rezan şu an ortayaş bunalımı yaşıyor. gözlerinin çekikliği aslında estetik ameliyat olanlarda sık görülen bir şey. örnek bir iki ve üç. şimdi bir spekülasyon yapacağım kafasına taktığı bantlar hakkında. alın gerdirme. coronal suture ile yapılan alın germe operasyonlarında, alnın üstünden, saçlı deriden geniş hilal şeklinde bir kesi atılır ve buradan alın gerilerek kırışıklıklar azaltılmış olur. ancak bazı insnalarda hem saç seyrek olduğundan hem de aşırı skar doku geliştiğinden bu kesi yeri belli olabilir. bunu gizlemeye çalışıyor olduğunu düşünüyorum. programa katılmasının, kendinden genç birine aşık olmasının ve başarısızlığı aşırı tepkiyle karşılamasının hepsinin sebebi ortayaş ile gelen başarısızlık hissi, aşağılık kompleksi ve hayat beklentilerinin karşılanmamış olması.
çağla'nın onura aşkı tamamen projeksiyon. kendisi, doğurgan yıllarının riskli yıllarına giren, öksüzlüğü tatmış ve de meslek olarak yüzme eğitimi veren bir kadın. çocuk özleminin projeksiyonu onur olarak çıkıyor karşısına. istediği sevgi ve ilgisini verebileceği muhtaç ve naif bir figür ve evdeki opsiyonlardan en uygunu onur.
[to be continued]