of dream and drama2
profili

  • çalışmayan bir erkekle evlenmek

    bu konuyla ilgili ara ara mesaj alıyorum. o yüzden yıllar sonra bir güncelleme eklemek istedim.

    4 yıldır birlikte olduğum, 6 aydır da birlikte yaşadığım erkek arkadaşım çalışmıyor, evimizin maddi giderlerini ben karşılıyorum. zamanında niye böyle bir başlık açıp da bir de "en büyük hayallerimden biri" dedim, bilmiyorum. 5,5 yıl olmuş, insanlar değişiyor, deneyimler artıyor hayatta. ancak çalışmayan bir erkekle evlenmek konusuna hala çok benzer bakıyorum. sadece, ilişkinin "ben stresli eve geleyim de beni rahatlatan biri olsun" olmadığını öğrendim.

    evlenmemiş olsak da, evlilik hayatı yaşıyoruz. erkek arkadaşım amerikan futbolu oynuyor, benim için taşındığı ülkenin dilini öğreniyor evde ve yemek yapmaktan hoşlanıyor. ilk zamanlarda da tezini yazıyordu, dil öğrenmek yerine. ben de bir şirkette beyaz yaka olarak, gayet sevdiğim bir iş yapıyorum. aylık ev masraflarını oturup hesapladık, alışveriş onun sorumluluğu, her ay toplam tutarı veriyorum, evin alışverişlerini o yapıyor. yemekleri çoğunlukla o yapıyor. akşam yemekleri sonrasında, mutfağı toparlamak benim görevim. evin günlük derlenip toplanmasını o hallediyor, ama 1-2 haftada bir toplu temizliği benim liderliğimde, beraber yapıyoruz. çöpleri her zaman o atıyor, tuvaleti her zaman ben temizliyorum. şimdiye kadar aramızda bir kez bile para ya da iş bölümü tartışmaması olmadı (çöp atmak hariç, onu da tuvaleti ben temizliyorum kartıyla, çok şükür ben kazandım. :) ). yani ilişkide birisi çalışmadığında evin bütün işini o kişinin üstüne yıkmak, hizmetçi gibi davranmak "olması gereken" durum değil. kadın ya da erkek bir tarafın hizmetkar olarak görülmesi ilişkideki saygı dengesi için iyi değil gibime geliyor.

    demek istediğim evlilikte/ilişkide çalışmayan kadın/erkek konusunu konuşmanın anlamsızlığını çok iyi anladım. mutlu bir ilişkide birinin çalışıp çalışmaması önemli olmamalı, zira işimi kaybettiğimde ya da çalışma kabiliyetimi bir şekilde yitirdiğimde kaybetmekten korkacağım bir ilişkim olmasını istemezdim. ancak, gündelik hayatta parasal kazancı olsun olmasın insanın bir meşguliyeti, ilgi alanı olması şart, bunu da görmüş oldum. her iki tarafın da bir sosyal çevreye dahil olması da gerekli gibi.

    erkek arkadaşım şimdilerde iş hayatına geri dönmeyi planlıyor (çalışmayı ülke değiştirdiğinde bırakmıştı), belki birkaç ay sonra bir de çalışan erkekle beraber yaşama tecrübem başlar. iyi ya da kötü anlamda fikrim değişirse yine güncellerim burayı. :)

    ekleme: gelen mesajlarla hayatımla ilgili kimseyi ilgilendirmeyen kısımları anlatıp, yoruma açmış olduğumu fark ettim. ancak devamında yazılanların çoğu cevap niteliğinde olduğu için de silmek istemedim.

    işin garibi, benim aslında bugün bunu yazma nedenim 5,5 yıl önce başlığı açarken düşünüp, betimlediğim ilişki türünün anlamsız ve gereksiz bir kategori olduğunu fark etmemdi. şimdiki halime uzak olduğum başlığı "evlenmek" üstünden açmamdan da belli aslında. bugün yazdığımın özü şu: çalışan ya da çalışmayan kadın/erkek ile ilişki yaşamak isteyenlerin hiçbirini anlamıyorum. bu durumların tamamı insan için ve hayatın belli dönemlerinde ihtiyaç duyulabilecek şeyler.

    ben iş hayatında hep başarılıydım, hala da öyleyim, ancak yakın zamanda ailemden birini kaybedince "çalışmak istiyor muyum?" diye düşündüm. ileride çocuğum olursa tekrar "çalışmak istiyor muyum?" diye düşünebilirim. büyük ihtimalle bu sorulara cevabım uzun bir süre de "evet" olacak, ancak buna "hayır" dememin sorun olacağı, yıkacağı bir ilişki içinde de yer almak istemezdim.

    hayatı boyunca asla çalışmamış, hiç de çalışmamaya karar vermiş bir insanla (kadın ya da erkek bağımsız) bazı konularda ne kadar anlaşılabilir, iş hayatı problemleri, bütçe sorunları nasıl aşılır bilmiyorum. hiç böyle biriyle karşılaşmadım. ancak burada anlattığım, zamanında, neden bilmiyorum, kafamda kurup anlattığım şeyi, ülke değişimi nedeniyle 6 ay gibi bir süre de olsa deneyimleyip, bir sorun çıkarmadığını görmem. bunun da sorun olmamasını karşılıklı anlayış, paylaşım ve çalışmayan tarafın düzenli bir sosyal hayatı olmasına bağladığım için bunu açıkladım. demek ki pek açıklayamamışım.

  • kadınların iflah olmaz satılık bedenler olması

    şimdi burada yazarın ve "adam haklı beyler" diye gezenlerin derdi aslında kadınların parayla ilgilenmesi ya da yakışıklı erkeklerle ilgilenmesi falan değil. asıl derdin ne olduğu 3 cümleden fazla konuştuklarında verdikleri örneklerden anlaşılıyor. şikayet edilen ve başlıkta satılık beden olmakla ilişkilendirilen durumlar şu şekilde:

    - yazar erkeğin hoşlandığı kadının erkeği tipsiz olduğu için beğenmemesi,
    - instagram, snapchat, vs. gibi ortamlarda yazar erkeğin ilgi görmemesi,
    - instagram, snapchat, vs. gibi ortamlarda yakışıklı bir erkek fotoğrafı ile bulunulduğunda kızların ilgi göstermesi,
    - yakışıklı erkek fotoğrafı olduğunda kızların eski sevişmelerine dair anlattığı hikayeler (para karşılığında yaptıklarına dair bir belirti yok),
    - kadınların özellikle evlenecekleri zaman zengin erkeklerden yana seçim yapması,
    - yakışıklı ve/veya zengin olmayan erkeğin sevişememesi.

    şimdi şikayetleri sıraladık. bu şikayetlerin temeli ne? evet, bildiniz. yazan erkeklerin istedikleri kadınla sevişememesi. bir yazar harika özetlemiş şu cümleyle:

    "bugün tipsiz ol, ama dünyanın en ahlaklı erkeği ol, sana bir tane kız dönüp bakmaz kendini güzel sanan klasmandan. bakmayacak da. sen de çirkin olduğun için, çirkin birine fit olacaksın. bu böyle."

    eveeeeet. derdimiz neymiş? çok ahlaklı ama çirkin erkeğimizin çirkin bir kadın ile denk düşmesindeki inanılmaz adaletsizlik. burada çirkin olan kadının ahlakı ile ilgili bir bilgi yok çünkü o sorun değil, kadın zaten çirkinmiş.

    şimdi bu sinirden ağzı köpürmüş erkeklerin durumu ne? yakışıklı değiller ve/veya zengin değiller. ama aslında tanısan çok iyi, çok efendi çocuklar (kendi söylemleri). kadınlardan beklentileri ne? yakışıklılığın ya da zenginliğin bir beğeni kriteri olmaması. neden? çünkü bu yazarlar bu kriterleri sağlamıyor ama onlar da en güzel kadınları "hak ediyor". tipsiz ama çok efendi erkekler olmalarına rağmen, sadece çirkin kadınlarla beraber olabilecek olmaları çok adaletsiz. en güzellerini hak ediyorlardı oysa. burada haksızlık var, demek ki bu kadınlar tam orospu. instagramda da yapılan aşırı bilimsel teste göre kadınlar yakışıklı erkeklerle yatmak istiyorlar, orospulara bak. para bile istememiş, ilgilenince hemen fotoğraf falan göndermiş orospular.

    durumun özeti şu: dünya adil bir yer değil, bunu görmek için kadın erkek ilişkilerinden önce açlıktan ölen çocuklara bakmak yeterli. o nedenle tipiniz, varlık durumunuz, zeka seviyeniz, sağlık durumunuz bu hayatta elde edebilecekleriniz ile doğrudan ilişkili. bunun kadını ya da erkeği yok. sinirlendiren durum da tam olarak bununla ilgili: güzel kadınların tipsiz erkeklerle ek bir sebep olmadığında birlikte olmaması. erkekler ek sebep kısmını para olarak özetlese de, bu sebepler kişiden kişiye değişiyor. karizmatik bir duruş olabilir, kadına olan davranışı kadının beklediği gibi olabilir, etkileyici bir zekası olabilir, komik olabilir, vs. aynı şey yakışıklı erkeğin görece çirkin kadınla olan beraberliğinde de geçerlidir. kadının erkeğe karşı tutumu, hayat görüşü, ahlakı, iyi bir anne adayı olması gibi özellikler erkeği kadına çeker. ağzı köpüklü yazarlar ise istiyor ki onun beğendiği, sevdiği kadın onu istediği gibi kabul etsin. tipsiz olsa da, parasız olsa da istediği kadınlarla beraber olabilsin, yalnız kalmasın. çünkü bunlar efendi erkekler.

    ha bu arada bu kendilerini çok efendi, çok harika olarak tanımlayan erkeklerin, hayır cevabını aldıkları anda hemen kadınların aslında ne kadar orospu, ne kadar iflah olmaz olduklarından bahsedecek, ağızlarından köpük saçacak karakterde olmaları efendiliklerinden bir şey kaybettirmiyor tabii.

    neyse burada çalın, oynayın kendiniz. hayatta elde edemedikleriniz için kendinize bakmadan insanları suçlayın. kendi kokuşmuş kafanıza bakmadan, başkalarına iki yüzlü, çıkarcı, orospu demeye devam edin. toplanıp birbirinizi pohpohlayın. kolay gelsin.