(bkz: eppur si muove)
efsaneye göre galileo idam kararıyla yargılanırken kendi teorisini reddetmiş, fakat kısık sesle eppur si muove yani "yine de dönüyor" demiş.
istediğiniz kadar yüzsüzleşin, pişkinleşin sizler sattınız bu ülkeyi. sadece bir üç harfli değil, hepiniz yaptınız! tek başına olsa gücü hiçbir şeye yetmeyecekti sizler onu yücelttiniz. sizler çaldınız çırptınız ona ortaksınız. eliniz onun kadar kirli. sizler kendi insanınızın üzerine bombalar yağdırıp, silahlar doğrulttunuz. sizler yobaz cemaatler besleyip kadrolaştırdınız.
sizler piyasalar alt üst olduğu halde "geleceğimiz için" yalanını ağzınıza doladınız.
sizler "kral çıplak" demek yerine vicdanınızı, ruhunuzu, onurunuzu sattınız.
sizler korkularınıza hapsoldunuz. kişiliğinizi, karakterinizi yitirdiniz.
bugün hdp'liler içerde, akşener baskı görüyor. onca cemaat yakınlığına rağmen bir akp'li içeri alınmadı. görevden alınmadı.
onca facia yaşandı biri bile istafa etme onurunu göstermedi.
sıra chp'ye geliyor. sonra da mhp'ye gelecek.
ülkeyi kara bataklığa sürüklediniz. seneler önce söylendi "tehlikenin farkında mısınız" değilsiniz.
tv izlemiyorum, senelerdir gazetelerini okumuyorum. irfan değirmenci'yi de bir kez bile izlemedim. ama yapabileceğim tek şey yüzlerce lira harcadığım d&r'dan alışverişi kesmek. onu da kestim şu an itibariyle.
ama istediğiniz kadar susturun;
"yine de dönüyor"
ve siz de en az ama en az kral kadar çıplaksınız gözümüzde.
Öncelikle, sitemize gösterdiğiniz ilgi ve destek için hepinize teşekkür ederiz. Sizlerden gelen geri bildirimler ve beğeniler bizim için büyük bir motivasyon kaynağı oldu.
Sozlock olarak tam 9 senedir her gün ekşisözlük'den okumaya değer içerikleri filtreleyip günlük listeler oluşturduk. Bu işi yaparken kişisel davranmadık, günün en popüler başlıklarının en beğenilen entrylerini aldık listelerimize. Üstelik bu gayretimiz hiç bir zaman ticari bir kaygı taşımadı. Yayına başladığımız ilk günden beri en ufak bir reklam yayınlamadık, sponsorluk anlaşmaları yapmadık. Sozlock üzerinden tek kuruş kazanmadık.
Bütün bunlara rağmen, ne yazık ki son dönemde ekşisözlük yönetimi tarafından alınan bot koruma önlemleri nedeniyle, ekşisözlükten entry çekme ve beğenilen entryleri listeleme hizmetimizi maalesef devam ettiremiyoruz. Bu durum ekşisözlük yönetiminin aldığı bir karar olup, tamamen bizim kontrolümüz dışında gerçekleşmiştir. Bu zorunlu durumdan ötürü yaşanan aksaklık nedeniyle anlayışınıza sığınıyoruz.
Sozlock Ekibi
Ekşi Sözlük Debe Listesi
-
1. 11 şubat 2017 irfan değirmenci'nin işten atılması
-
2. doğan medya grubunu boykot ediyoruz
-
3. tuğra acil kalp nakli bekliyor
burada bu başlığı "iyi niyetle" up'layan sevgili arkadaşlar...
tüm ülkelerde ülkenin yetkili otoritesi tarafından belirlenen bir "kalp nakli sıra listesi" vardır. hastaların nakil sıraları, kalp naklinin aciliyet derecesine göre belirlenir. en acil hastalar, nakil olmadığı taktirde birkaç gün içinde kaybedilecek olan hastalardır. hasta nakil sırasına bir kez girdikten sonra, diyelim en acil listede ise, vefat eden ve ailesi tarafından organları bağışlanan hastaların (donör denir) organları - kan grubu ile boy ve kilo uyumu olmak koşulu ile - ilk olarak en acil listedeki (ulusal acil) hastalara sunulurlar. başlık up'layarak bu sıralamada herhangi bir değişikliğe yol açamazsınız. verilme sırası da ailelerin isteklerine göre belirlenmez (aksi taktirde organların ticareti ya da zorla alınması söz konusu olurdu ki, bu da suç teşkil ederdi), bu nedenle başlık up'lamak ile tuğra'ya (veya bir başkasına) daha erken kalp bulunmasını sağlayamazsınız. kalp nakli kan nakli gibi değildir, nakil için birisinin vefat etmesi, ailenin organları bağışlaması, yetkili otorite tarafından organın hastaya sunulması ve hastanın doktorunun kalbi onaylaması gereklidir.
ancak başlığı yine de up'layın. en azından organ bağışı konusunda bilincin bir nebze artmasına katkıda bulunmuş olursunuz ki, bu durum tuğra'ya olmasa da en azından gelecekteki tuğra'lara yardımcı olabilir. -
4. hayır demek 15 temmuz'un yanında yer almaktır
15 temmuzcularla hiç bir zaman iş birliği yapmadık, hep bunlara fırsat verilmesin diye yazıp çizdik. ne istediler de vermedik diyenler düşünsün.
hayırcıyım ne teröristim ne vatan haini. bu iddiada bulanların alnını karışlarım.
herkes haddini bilsin.
edit: alnını karışlamak olacakmış. uyarı için teşekkürler -
5. 12 şubat 2017 sur'un ikinci kez üflenmesi
peygamberliğin hayırlı uğurlu olsun kardeş
-
6. 12 şubat 2017 galatasaray kayserispor maçı
dakika 80'e yakın, deplasmanda gassaraya karşı 2-0 önde olan sergen, oyuna forvet alıyor. çok güzel adamsın sen sergen.
-
7. survivor 2017 kurgu görüntüleri
evet acuncum ellerinle kurguladığın survivor'ı bu akşam kendi görüntülerinle kanıtladın bize. hemen olayı anlatıyorum:
bireysel dokunulmazlık oyunu oynanıyor, herkes ellerinde uzun hilal şeklinde bir çubuk tutuyor ve o çubuğun ortasına da top konuyor. çubuk o kadar hassas ki ufak bir denge kaybında top düşüyor ve herkes de tek tek eleniyor...
amanin o da nedir? oyun bitiyor, tuğçe kazanıyor ve elindeki çubuğu bir o yana bir bu yana sallıyor ama top kımıldamıyor bile. yani bildiğiniz topu yapıştırmışlar ve herkes düşürene kadar kazanmasını beklemişler.
şuradan malum anları direkt izleyebilirsiniz. tuğçe çubuğu bıraktıktan sonra bile topun o hassas dengede nasıl durduğunu ve fizik kurallarına nasıl kafa tuttuğunu görmüşsünüzdür.
oyunun tamamını izlemek isteyenler şuradan bakabilirler.
bu adama para kazandırmaya, hala sms atıp cebini boşaltmaya hevesliler varsa da artık akıllanın amk.
(bkz: acuncum sen komiksin, türk halkı ise aptal)
edit: acun bey instagram'dan video yayınlamış bazı sazanlar da atlamış. zaten japon yapıştırıcısıyla yapıştırsalardı aptallık olurdu. hafiften yapıştırmışlar ki hafif denge kaybında herkes gibi tuğçe de elenmesin diye. kandıramazsın acun efendi bizi. -
8. survivor 2017
adem'in erdi'ye "kolpaçino" diyerek yardığı yarışma. *
-
9. türkiye'nin en iyi beş üniversitesi
ya bi siktirin gidin artık ya. bi bitmediniz harbiden yok top beş yok cart curttan iyi. ego mastürbasyonundan başka bi açıklaması yok bunun artık yeter.
-
10. bahçeli'nin devlet kelimesi içinden evet çıkarması
"devlet"in üstünü karalayıp " evet"i çıkarması da apayrı bir mesaj.
-
11. ekşi itiraf
bütün 14 şubat'lara tek başıma girdim.
-
12. referandumda hayır oyu verecek ak parti seçmeni
bu referandumda olacaktır. etrafımda ak partili olan binlerce insan kararnamalerle işten atıldım mı diye internette ismini aratıyor. hepsi korkuyor ve korktukları için hayır diyecekler.
(bkz: esenyurt'taki devasa referandum röportajı) bu videoyu izleyin. adam "tek bayrak, tek dil, tek vatan, tek bayrağa evet ancak tek adama hayır" diyor.
başka bir videoda bir adam "ben bunlara oy verdim ama baktım bölüyor bizi, ben komşumla bozuğum akrabamla bozuğum artık vermiyorum" diyor.
seçim geceleri "haydi bir daha" diye şarkı söyleyen insanlar hayır diyor.
"recep tayyip erdoğan kandırıldı da biz kandırılmadık mı" diyen adam hayır diyor.
en önemlisi %10'luk demokrat ak parti seçmeni olduğunu 7 haziran'da gördük. o seçmen korkuyor, hayır diyeceklerdir.
kararsız bilgilendirmeyen seçmen de muhtemelen hayır diyecektir.
insanlara güzelce anlatmak bize düşüyor. tarafsızları ve korkanları hayır'a teşvik edelim. -
13. cinsel organlar avuç içinde olsaydı olabilecekler
bir şey değişmezdi yine elimizi sikmiş olurduk
-
14. irfan değirmenci
kendisiyle gurur duyuyorum. böyle bir zamanda işsiz kalırım, kariyerim mahvolur diye düşünmeyip fikirlerini korkusuzca açıklayıp kendisine yakışanı yapmıştır.
iyi ki varsın irfan değirmenci! -
15. çemberin imkansız olması
çember matematiksel bir tanımdır. kağıda çizdiğin şey çember değil çember kabul ettiğin bir şekildir. sonsuza giden paralel doğrular için sonsuza kadar çizgi mi çiziyoruz.
-
16. 12 şubat 2017 çanakkale depremi
izmir değil çanakkale depremidir.
kimsenin umrunda olmadığı 500'den fazla evin yıkıldığı deprem fırtınasından biridir. -
17. türkiye'nin 1923 ruhuyla devamı mümkün değildir
en az pkk'lilar kadar vatan haini olan bir adama ait laflar, ciddiye almamak gerek.
1923 sayisindan 40cm cikar ve götüne sok -
18. blutv
masum dizisi için üye olmuştum, az önce üyeliğimi iptal ettim. dizisini de sikeyim, platformunu da sikeyim. baskıysa baskının kralını yapacağız, boykot edeceğiz.
-
19. jan olde riekerink
bizim takımın taraftarı gerçekten skor taraftarı, ben bunu bu sene kabul ettim artık.
tolga'yı degil de josue'yi oynatsa "neden josue oynuyor da tolga oynamiyor" der. şimdi "top çıkaramayan tolga'yı oynatıp josue'yi oynatmıyor" diye eleştiriyor. hakan - semih ikilisiyle çıktı, "neden ahmet çalık oynamıyor?" diyor, ahmet oynasaydı şimdiki ikilinin birisinin yerine "birbirine daha uyumlu hakan - semih varken neden ahmet oynuyor?" derdi. adam hava topu zaafını bildiğinden devre arası uzun boylu stoper isteyip durdu, alınan 1.80 m'lik ahmet çalık. ben adım gibi eminim şu anda aslında chedjou'yu karodaki defans oyuncularının herhangi birine tercih eder ama yönetim iyi oynar da taraftarın gözüne girerse gönderemeyiz düşüncesiyle kadroya almasını engelliyor. hayır bir de sanki adamın elinde ilk 11 için çekişen 30 oyuncu vardı da böyle bir ilk 11 çıkardı. elinde olan bu kadar. şu anda sahadakilerden, muslera hariç, hiçbirisinde "ruh" yok. adam ne yapsın? -
20. ismail saymaz
adam gibi adamdır. her daim adamdır. ulan alayınız iki gün irfan değirmenci diyecek, ertesi gün unutacaksınız karaktersizler! bu adamlar mesleğini kaybettikten sonra hanginiz sahip çıkacaksınız? nerede emin çölaşan, uğur dündar, bekir çoşkun, soner yalçın, ahmet şık, hüsnü mahalli? hanginiz bahsediyorsunuz hala bu adamların harcandığından?
hani meltem cumbul ilk hayır diyen kadındı, ikinci gün unuttunuz. popüler kültür ve gündemde hızla kayan maddeler o kadar sulandırıyor ki beyninizi, başlıklardaki rakam çokluğuna göre hareket ediyorsunuz, sonunu düşünmeden birilerini ortaya atıp, hedef gösterip; kuracağı iki kelime ile yıllarca yaptığı gazeteciliği yargılamaya kalkıyorsunuz. siz kimsiniz pardon?
işinden gücünden olsun o an bizim için kahraman sonra da ne olursa olsun mantığındasınız. aynı şey herkes için geçerli. ahmet hakan da, nevşin mengü de ve diğerleri de.
siz istiyorsunuz diye birileri kurban olacak değil. eğer, baskıyla hayır diyecekse zaten o insan, elalem ne der düşüncesiyle yazacaksa iki kelam hiç ağzını açmasın. istemem öyle tribüne oynayan insanı.
işte biz muhalifler, böyle böyle kendimizi azalttığımız için başarı elde edemiyoruz. iyi kötü ana akım medyasında sesimizi duyuran, düşüncelerimize tercüman olan az da olsa bir takım gerçek gazeteciler var. bırakın onlar da o ekranda kalsın da, bizleri temsil etsin. ama yok amk herkes bir anda ben de varım desin, işinden olsun medya tamamen yalakalara kalsın istiyorsanız devam edin zan altında bırakmaya... -
21. geceleri uyutmayan şeyler
eski sevgilinin ayrıldıktan sonra sizin yapma dediğiniz her şeyi yaptığını öğrenmeniz. sevmediğiniz bir kız arkadaşın fotoğrafını beğenmesi, kaldırttığınız fotoğrafı tekrar paylaşması, sürekli çevrimiçi olması, hatta yoluna devam ediyor olması... bir kalanı uyutmaz bunlar, giden kim bilir kaçıncı rüyasında.
-
22. nevşin mengü
kendisi kabadır. ama cesur değildir.
irfan naiftir. ama cesurdur. -
23. fırat kalkanı operasyonu
bataklığı kurutmaya falan gitmediğimiz operasyonlardır.
adam gibi sınırlarımızı korusaydık sınırları yol geçen hanına çevirmeseydik zaten bu batağın içine hiç girmeyecektik.
sen ülkeyi suriyeli'lerle doldur sonra onlar için git savaş böyle bi saçmalık görülmemiştir tarihte. -
24. 12 şubat 2017 galatasaray'ın verilmeyen golü
yalnız yönetimden iki kişi çıkıp ve teknik heyetten bu pozisyon üzerine tüm maçı yıkarlarsa ve bunu gs taraftarı yerse kusura bakmayında sahadaki futbol size layık derim.
ayrıca pozisyon faul olabilir ama çok net değil gol verilse kimse neden verdin demez. -
25. şevket çoruh
mesut komiseri senaryo geregi nereye sureceklerini merak ediyorum.
-
26. 16 nisan 2017 anayasa değişikliği referandumu
evet diyen rıdvan dilmen ntv'de yorumcu ve atılmıyor. hayır diyen irfan değirmenci kanal d'de sunucu ve işten atılıyor.
cnn türk'e sera kadıgil, adnan küçük çıkıyor. hayır diyen sera kadıgil tutuklanıyor.
gerçekten berbat bir seçime gidiyoruz. her türlü çirkefliği beklerim.
hz. muhammed'in hadisi "zulme karşı susan dilsiz şeytandır" hadisini hatırlatmak lazım. -
27. türk insanının en büyük yeteneği
beyni olmadan yaşamını sürdürebilmesidir.
-
28. 12 şubat 2017 kasımpaşa medipol başakşehir maçı
bu maçı kasımpaşa alır, akşama da kayseri kazanırsa, fenerbahçe haftanın en karlı takımı olabilir (swh)..
edit: bileydim iddia oynardım... -
29. ahmet hakan'ın beni de kovun demesi
"degerli kardesim irfan mesajini aldim. guclu bir turkiye icin benide kovun. abdulkadir selvi sende var misin?"
-
30. #hayırıyapıştır
epey mantıklı öneridir. maliyetsiz ve uygulanabilir. en önemlisi fişlenme gibi bi tehdit yok.
her seçim öncesi yaratılan iktidar kazanacak algısıyla beraber, muhalif insanlar oy vermenin faydasızlığına inanıp sandığa gitmiyor. en azından bu algıyı kırar diye düşünüyorum.
velhasıl; #hayırıyapıştır. -
31. çalışmayan bir erkekle evlenmek
bu konuyla ilgili ara ara mesaj alıyorum. o yüzden yıllar sonra bir güncelleme eklemek istedim.
4 yıldır birlikte olduğum, 6 aydır da birlikte yaşadığım erkek arkadaşım çalışmıyor, evimizin maddi giderlerini ben karşılıyorum. zamanında niye böyle bir başlık açıp da bir de "en büyük hayallerimden biri" dedim, bilmiyorum. 5,5 yıl olmuş, insanlar değişiyor, deneyimler artıyor hayatta. ancak çalışmayan bir erkekle evlenmek konusuna hala çok benzer bakıyorum. sadece, ilişkinin "ben stresli eve geleyim de beni rahatlatan biri olsun" olmadığını öğrendim.
evlenmemiş olsak da, evlilik hayatı yaşıyoruz. erkek arkadaşım amerikan futbolu oynuyor, benim için taşındığı ülkenin dilini öğreniyor evde ve yemek yapmaktan hoşlanıyor. ilk zamanlarda da tezini yazıyordu, dil öğrenmek yerine. ben de bir şirkette beyaz yaka olarak, gayet sevdiğim bir iş yapıyorum. aylık ev masraflarını oturup hesapladık, alışveriş onun sorumluluğu, her ay toplam tutarı veriyorum, evin alışverişlerini o yapıyor. yemekleri çoğunlukla o yapıyor. akşam yemekleri sonrasında, mutfağı toparlamak benim görevim. evin günlük derlenip toplanmasını o hallediyor, ama 1-2 haftada bir toplu temizliği benim liderliğimde, beraber yapıyoruz. çöpleri her zaman o atıyor, tuvaleti her zaman ben temizliyorum. şimdiye kadar aramızda bir kez bile para ya da iş bölümü tartışmaması olmadı (çöp atmak hariç, onu da tuvaleti ben temizliyorum kartıyla, çok şükür ben kazandım. :) ). yani ilişkide birisi çalışmadığında evin bütün işini o kişinin üstüne yıkmak, hizmetçi gibi davranmak "olması gereken" durum değil. kadın ya da erkek bir tarafın hizmetkar olarak görülmesi ilişkideki saygı dengesi için iyi değil gibime geliyor.
demek istediğim evlilikte/ilişkide çalışmayan kadın/erkek konusunu konuşmanın anlamsızlığını çok iyi anladım. mutlu bir ilişkide birinin çalışıp çalışmaması önemli olmamalı, zira işimi kaybettiğimde ya da çalışma kabiliyetimi bir şekilde yitirdiğimde kaybetmekten korkacağım bir ilişkim olmasını istemezdim. ancak, gündelik hayatta parasal kazancı olsun olmasın insanın bir meşguliyeti, ilgi alanı olması şart, bunu da görmüş oldum. her iki tarafın da bir sosyal çevreye dahil olması da gerekli gibi.
erkek arkadaşım şimdilerde iş hayatına geri dönmeyi planlıyor (çalışmayı ülke değiştirdiğinde bırakmıştı), belki birkaç ay sonra bir de çalışan erkekle beraber yaşama tecrübem başlar. iyi ya da kötü anlamda fikrim değişirse yine güncellerim burayı. :)
ekleme: gelen mesajlarla hayatımla ilgili kimseyi ilgilendirmeyen kısımları anlatıp, yoruma açmış olduğumu fark ettim. ancak devamında yazılanların çoğu cevap niteliğinde olduğu için de silmek istemedim.
işin garibi, benim aslında bugün bunu yazma nedenim 5,5 yıl önce başlığı açarken düşünüp, betimlediğim ilişki türünün anlamsız ve gereksiz bir kategori olduğunu fark etmemdi. şimdiki halime uzak olduğum başlığı "evlenmek" üstünden açmamdan da belli aslında. bugün yazdığımın özü şu: çalışan ya da çalışmayan kadın/erkek ile ilişki yaşamak isteyenlerin hiçbirini anlamıyorum. bu durumların tamamı insan için ve hayatın belli dönemlerinde ihtiyaç duyulabilecek şeyler.
ben iş hayatında hep başarılıydım, hala da öyleyim, ancak yakın zamanda ailemden birini kaybedince "çalışmak istiyor muyum?" diye düşündüm. ileride çocuğum olursa tekrar "çalışmak istiyor muyum?" diye düşünebilirim. büyük ihtimalle bu sorulara cevabım uzun bir süre de "evet" olacak, ancak buna "hayır" dememin sorun olacağı, yıkacağı bir ilişki içinde de yer almak istemezdim.
hayatı boyunca asla çalışmamış, hiç de çalışmamaya karar vermiş bir insanla (kadın ya da erkek bağımsız) bazı konularda ne kadar anlaşılabilir, iş hayatı problemleri, bütçe sorunları nasıl aşılır bilmiyorum. hiç böyle biriyle karşılaşmadım. ancak burada anlattığım, zamanında, neden bilmiyorum, kafamda kurup anlattığım şeyi, ülke değişimi nedeniyle 6 ay gibi bir süre de olsa deneyimleyip, bir sorun çıkarmadığını görmem. bunun da sorun olmamasını karşılıklı anlayış, paylaşım ve çalışmayan tarafın düzenli bir sosyal hayatı olmasına bağladığım için bunu açıkladım. demek ki pek açıklayamamışım. -
32. dahi anlamındaki de'yi ayrı yazmayan cahildir
"hemde" olmaz "hem de" olacak. kıps.
-
33. 12 şubat 2017 adil gür referandum anketi
(bkz: atma recep din kardeşiyiz)
-
34. hayırcıları mağdur gösterme çabası
(bkz: başlıklarını engelle)
-
35. ekşi sözlük dertleşecek insan veritabanı
eksi sozluk askerlik subesi tadindaki baslik.
-
36. sisteme evet erdoğan'a hayır
-
37. mudo'nun sahibinin rte'ye aşırı yağ çekmesi
-
38. mars'a gidecek ilk markalar
(bkz: lays) %10 patates, %90 hava. ikisine de çok ihtiyaç var.
not: işbu entry marslı filmine yapılan bir caps baz alınarak girilmiştir. -
39. kız arkadaşına kahvaltı hazırlayan erkek
yıllarca yaptık.bunlar eskıdendi arkadaşlar.eskıler anlar bu duyguları en ıyı.artık kıymetı olan şeyler değil.şimdi kız uyandığında sosyal ağlarını bir dolaştıktan sonra yüzüne bakarsa gene iyisin.
-
40. bir uzaylıya dünyanın yerini tarif etmek
-
41. gandalf'ın abartılmış bir büyücü olması
okumadığım ama tamamen katıldığım önerme.
adam millete umut verip "5. günün şafağında doğuya bakın" diyor. sanki büyük bir büyü yapacak falan sanıyoruz. meğerse bizimki gitmiş adam toplamış da kavgaya gelmiş.* -
42. google yahoo bing'in torrent'i yasaklaması
cok net soyluyorum sikerler. bi dunya alternatif arama yontemi var. en basiti ahan da bu chrome eklentisi cok sik kullanmamakla beraber tek yaptigim filmi imdb den aratip bu eklentinin iconuna tiklamak. ayni seyleri oyun icin de yaptigini iddia edioyo ama ben kullanmadim.
-
43. john wick 2
• son yıllarda izlediğim açık ara en iyi aksiyon filmi. john wick de dahil evet.
• öncelikle senaryo ve hikaye anlamında ilk filminden daha doyurucu. ilk filmde safi aksiyon varken bu filmde safi aksiyona çok güzel bir hikaye yedirilmiş.
• filmde beni en çok mutlu eden sürprizler filmin başında yan karakter olarak giren peter stormare ve sonunda giren laurence fishburne oldu. bu iki oyuncuyla adeta constantine ve the matrix'e selam çakılmış. evet selam çakma lafını da cümle içinde kullandığıma göre tam bir ekşici piç gibi yazmaya devam edebilirim.
• filmdeki silahlı çatışma sahneleri harika olmuş. gerek koreografiler, gerek seçilen mekanlar (roma'da alt geçitler, new york'da müze vs) gerekse gerçekçi silah tepkileri muazzam olmuş. hele bir sekans var ki akıllara zarar. arkada çalan enfes klasik müzik eşliğinde john wick'in headshot rekoru kırdığı sekans evet.
• hikayeye gelirsek; continental ve yüksek şuranın iç yüzüne dair daha fazla şey öğrendiğimiz için merak duygusu perçinleşiyor. bir yerden sonra "bakalım şimdi john wick kimin ağzına sıçacak?" diye beklemek yerine continental ve yüksek şuranın reaksiyonlarını yani diplomasiyi merak eder hale geliyorsunuz.
• sinemada müzik kullanımına pek sıcak bakmasam da bu filmde müzik kullanmamak olmazdı şahsım adına ve yönetmen de bunun farkına varmış olacak ki mükemmel müziklerle mükemmel sahneleri eşleştirmiş. çoğu zaman tüyleriniz diken diken oluyor bu sahnelerde.
• filmin benim açımdan eleştirilecek tek yönü polis ve güvenlik güçlerinin hiç olmamasıydı. sanki film kendi evrenini yaratmış ve o evrende kolluk kuvvetleri hiç yokmuş gibiydi. ama hikaye sizi o kadar sarıyor ki bu durumu küçük bir kusur olarak değerlendiriyorsunuz bir yerden sonra.
• son olarak keanu reeves'in ebleh ebleh koşması hiç değişmeyecek sanırım. speed'den the matrix'e kadar tüm film kariyeri boyunca adeta bir imza olarak taşıdığı ebleh koşması bu filmde de karşımıza çıkmış.
• sonu itibariyle ucu açık biten bir film olmuş ve keanu reeves 3. film olursa seve seve oynayacağını belirtmişti
bence bu malzemeyle değil 3. film 4'ü 5'i bile çekilebilir. çünkü halen filmde bilinmeyen ve merak uyandıran pek çok nokta var. mesela john wick'in geçmişini, bu işlere nasıl ve neden girdiğini halen bilmiyoruz. continental'ın örgüt yapısını bilmiyoruz. john wick'in kız arkadaşıyla olan ilişkisini ve bağlarının ne kadar güçlü olduğunu bilmiyoruz. ailesi var mı varsa ne olduğunu bilmiyoruz. continental'ın başındaki adamın geçmişine ve o noktaya nasıl geldiğine dair hiçbir şey bilmiyoruz. peter stormare'ın nasıl bir psikopat olduğu ya da olmadığına dair hiçbir şey bilmiyoruz. gibi gibi çoğaltılabilir. bence bu tüm bu soru işaretleri çok iyi bir yazar kadrosuyla şekillendirilmeli. nakış nakış işlenirse muazzam bir john wick portresi ve dünyasıyla karşı karşıya kalabiliriz.
tüm bu etmenler göz önüne alındığında bence ilerleyen yıllarda hikaye çift yönlü devam edecek. bir yandan john wick'in geçmişini öğrenirken öte yandan geleceğini göreceğimizi düşünüyorum. ya da öyle olmasını diliyorum diyelim.
• sonuç itibariyle güzel vakit geçirmek için izlenebilecek filmler arasında kendisine üst sıralarda yer bulan bir film oldu benim için. ethan hunt, james bond ve türevlerinin hallaç pamuğuna dönmüş hikayelerinden bıkmış biri olarak; john wick'in, klasmanında yeni bir kapı açtığını düşünüyor ve o kapının hiç kapanmamasını diliyorum. -
44. galatasaray
sen sampiyon olacaksin..
-
45. isveçli bakanların iran cb'si için türban takması
çıkıp dini hassasiyetlere hoşgörü ile savunulamayacak rezil ve acizce hareket.
iranlı kadın bakan seninle görüşürken başını açıyor mu ki sen onunla görüşürken başını örtüyorsun. diplomasinin temeli mütekabiliyettir. diplomaside hoşgörü falan yoktur.
bizim rte dini hassasiyet ayağına yurt dışına gittiğinde kilisede günah çıkarsa olur mu? ne alaka?
esas dini hassasiyetin varsa bu inanç özgürlüğü noktasında olmalıdır ki, bu durumda da isveçli bakanlar müslüman olmadığına göre türban takmaları özgürlük ve demokrasinin tamamen tersine bir harekettir. -
46. sözlükçülerin hayat felsefesini özetleyen şarkılar
canım fuckleberry linn bu başlığı gözüme sokarken aynı zamanda "bu başlıkta senin entry'ni göremedim, geçen pazar seni kilisede de göremedim?" de diyerek beni sıkıntıya soktu. hep müzikli entry yazıyoruz ya, görev oldu değil mi aq müzik anketlerini doldurmak, hayret bi'şey ya? alala... (olm çok boku çıktı sözlüğün diye iyice forum gibi kullanırken mis gibi bir rahatlık çöküyor yeminlen ama bir gün çaylak yapılırsam çok kötü bozuşacağız.)
benim "en sevdiğim şarkı" seçmem bile çok zordur ki hayat felsefem de pek de yoktur, gelişine vuruyoruz ama ona da bir nevi sesli düşünürken aklımdaki en baskın şarkı pearl jam'in all or none'ı oldu. hiçbir zaman tam anlamıyla tatmin edemeyeceğim tek kişi benim ve kendimle olan savaşlarımda kendimi kabullenip teslim olmam da çok zaman almaz. başladığım yerden daha kötüsünde bulunsam da "eh işte ne yapalım, hayat devam edecek..." diye bir şeylere devam etmeye çalışırım, ne demişler, hep denedin hep yenildin (bak bu dolu bakınız mesela, sizlere yine küçük sürprizler hazırladım), yine de en başından başlamaz mıyız, öyle bir şeyler. başladığım işlerden kendim memnun kalmayacaksam ya da o işi bitiremeyeceksem o işe başlamayı sevmem ki yine de zorla başladığım ve sürekli kendimle kavgalı olmak zorunda kaldığım, yarım kalan birçok işim vardır. eddie vedder da tam olarak bunu, kişinin kendisiyle olan kavgasını çok da içe işleyen bir melodiyle sakin sakin anlatırken durunamaz isyanlar eder, işte ben de sakin sakin "başa gelen çekilir," derken tam da öyle bir yerlerde durunamaz, ağlaklaşarak isyanlar ederim, tam da öyle bir şeyler. pek havalı bir entry olmadı ne yazık ki ama hayat da bana hiç bir zaman gül bahçesi vadetmedi, ona rağmen miyazaki karakterleri gibi kaderci kaderci all or none diye diye bugünlere geldik. fuckleberry linn'in gözlerinden öper, "bu olmadı, ben bu entry'i kesin sonra geçmiş entrylerimde gözüme çarpınca editlerim lan," diyerek satırlarıma son veririm. (yok lan mis gibi de oldu bence, ne editleyeceğim, ya heb ya hiç.)
https://www.youtube.com/watch?v=cbhib1u3ljk -
47. beşiktaş
cas tarafından şikeyle suçlanmayan futbol takımına sahip jimnastik kulübü. ülkenin en pislik iki kulübünden birinin yediği bokları hafifletmek için "beşiktaş'ı sürekli kollayan" federasyon tarafından olaylara figuran edilmiştir. beşiktaş'ın uefa'dan aldığı ceza finansal uyuşmazlıklardan dolayıdır. ayrıca transferde usulsüzlük yapmıştır. ama hiç bir takıma gidip "bu maç bize yenil de biz de sana para verelim" ya da "falanca takıma ekstradan oynayıp kazanın helalinden sakalınız hazır" gibi bir şerefsizliğe bulaşmamıştır. madem şike yaptı, neden fenerbahçe 2 yıl ceza alırken beşiktaş 1 yıl aldı?
beşiktaş'a şike iftirası atan fahişeden çıkmaları 1996-2000 yılları arasında oynanmış ligleri de yorumlamaya bekleriz.
(bkz: fetö)
(bkz: himmet)
(bkz: dua)
(bkz: maklube)
ayrıca;
(bkz: beyoğlu yosması)
hayat kadınlarına bir lafım yok, o yola nasıl düştükleri hakkında hiçbir fikre sahip değilim muhakkak bir hikayesi vardır ancak çocuk yapıp yapıp bizim başımıza salmazlarsa çok minnettar olacağım. -
48. günde 90 bardak çay içen adam
haberin videosu için link günde 90 bardak çay içen, 2 evliliği de bu sebeple biten adam. aynı anda 2 bardakla çay içmesi de beni bayağı güldürdü.
''beni sevecek olan çayımla sevsin'' diyerek noktayı koymuştur. -
49. 5 ayrı ölü dil bilen insan
söz konusu insanlardan biri de benim fakat türkiye'de bu iş üzerine çalışanların neredeyse tamamı alman olduğundan üzülerek, kısmen başka bir iş yapmaya çalışırken, akademik hayata devam etmek için geceleri uyumayı unutuyorum. öğrenmek isteyenlere tavsiyem, hayalet olarak yaşamayı göze alıyorsanız 3000 yıllık metinleri okumak çok keyifli ve değerlidir.
-
50. düşün ki o bunu okuyor
kayyumlara gelesin, inim inim inleyesin.