buraya gelip de, '' istanbulu yedirmezler, bunlar istanbulu bırakmaz, bu kadar farkla vermezler istanbulu'' gibi şeyler yazınca kendinizi çok mu zeki zannediyosunuz ondan mı yazıyosunuz ? yani kimse bunları düşünmemiş gibi hemen bitmişler başlık altında. yok tünelden önceki son çıkışmış, tekrar seçim olcakmış. bu tarzda yazanların yaptığı tek şey burayı okuyanları demoralize etmekten başka bi şey değil. artık şu kaybetme psikolojisinden, looserlıktan çıkın lütfen.
ankarayı, mersini, adanayı, antalyayı, hatayı, diyarbakırı, çanakkaleyi, boluyu, kırşehiri, ardahanı nası verdilerse öyle verecekler boşa kendinizi felaket senaryolarına sokmayın. milleti de daha fazla korkutmayın. allahtan imamoğlu ve chp ekibi buraya yazanlar kadar umutsuz ve isteksiz değiller. bunlara kalsa ilk günden kurulları bırakıp giderlerdi.
bu seçim kazanılmışsa imamoğlu ve onun muazzam ekibi sayesinde olmuştur. tebrikler.
bryantjames7 profili
-
17 nisan 2019 maltepe sayımlarının tamamlanması
-
gazi üniversitesi'nin parçalanmaya çalışılması
gündeme gelen son haberler doğrultusunda ortaya çıkan durum. habere göre ankara'da açılacak hacı bayram veli üniversitesine, gazi'nin rektörlük kampüsü dışında yer alan tüm birimleri yeni üniversiteye bağlanacak. tıp, dış hekimliği, hukuk, iibf öğrencileri hacı bayram veli üniversitesi öğrencisi olacak yani.
logosunda gazi mustafa kemal atatürk'ün imzası olan, bizzat atatürk'ün girişimleri sonucunda oluşturulmuş, köklü bir mazisi olan, yıllarca ülkeye çeşitli dallarda değerli insanlar kazandırmış bu üniversitenin; cumhuriyet değerlerini bir bir yok eden zihniyetin elinde bu duruma düşmesi tabiki şaşırtmadı.
ayrıca binlerce öğrencinin mağdur olacağı açık ve net bir şekilde ortada. fakat unutulmamalıdır ki mustafa kemal'in ve cumhuriyetin bir mirası olan bu üniversiteyi kolay kolay bitiremeyeceksiniz.
destek olmak için tivitleyebilirsiniz; #gaziyibitiremezsiniz #direngazi
haber: http://www.sabah.com.tr/…azinin-yarisi-haci-bayrama -
10 ocak 2017 muhaliflerin histeri krizine girmesi
ya kardeş ben anlamıyorum ya. bu nefret niye gerçekten anlamıyorum. aminakoyim kim küfür etmiş lan dininize. bi de dininize yazıyor. bizim dinimiz değil zaten. başımıza ne geldiyse bu din yüzünden geldi. gerektirdiklerini yapsalar, kitabı okusalar zaten bu durumda olmayacak ülke. o da ayrı bi konu.
vatanına sövdükleri demiş. ne zaman sövdük lan biz bu vatana ? siz fetoya peşkeş çekerken bu vatanı, biz bas bas bağırıyorduk. ergenekonda, balyozda silivri önlerindeydik. siz o sıralar fetoya laf ettirmiyordunuz lan sözde vatanseverler. siz amerikaya sırtınızı yaslarken biz yapmayın diyoduk. siz teröristleri davullarla zurnalarla içeri alıp, her türlü tavizi verirken biz bunun acısını öderiz diyorduk. ödedik. her taraf patlıyor farkındaysan. ama vatana söven biziz yine. anlamıyorum valla. çıldırcam sonunda.
bu sikik ülkeden biz siktir olup gidersek, başta kaçacak olan sizlersiniz lan. biz gittikten sonra burası yaşanamayacak ülke haline geldiğinde '' kandırılmışız '' diyip gideceksiniz.
buyur getir nisan ayında. sanki babası başkan olacak. getir buyur. hile hurda olmadan yapalım seçimleri sonuç ne görelim. -
19 aralık 2016 fenerbahçe gençlerbirliği maçı
ulan takım burda mençıstırı yenmiş, monaco'yu yenmiş yetmemiş galatasaray'ı yenmiş, ülkenin sözde barcelonası olan takıma şut çektirmemiş adamlar hala gelip fırat aydınus ve ümit özat goygoyu yapıyolar. ha bugün fenerbahçe yenilebir de ama bunların gözünde eşit şartlarda olmamız için fenerbahçe'nin hep kaybetmesi gerekiyor.
mal mısınız arkadaş sayıyla mı veriyolar sizi ? -
22 kasım 2016 ohal kapsamında khk'lar
ya arkadaş ne kadar kolay öyle tanımadıkların hakkında konuşmak. haspam oturmuş klavyenin başında, ana babası veriyor parasını ordan ahkam kesiyor. adam yılların solcusu diyorum, ergenekon davası sırasında silivride kamp kurmuştu herif o mağdurlara. tekel işçileri direnişinde ankarada sokaklarda yatmıştı adam işçilerle beraber, gezide en öndeydi. ankara'da tren garı patlamasında da ordaydı. ölümü en yakından hissedip, yaralıları hastaneye götürenlerden biriydi.
şimdi bu adam fetocu diye işsiz. bi gerizekalı da çıkmış, aihme kadar yolu varmış. ha götüm bu adamlar bilmiyo di mi aminakoyim aihmi falan. bi tek sen biliyosun bilgisayarın başında. kolaylıklar diliyomuş bi de. kolaysa başına gelsin. geçim derdi nedir, çocuklar ne yapar, ne yer ne içilir hiç sormak yok ama. mağdur olanlar var ama yapcak bi şey yok. aynen böyle düşünmeye devam.
başka biri, adamı hakim-savcı mülakatında elediler. üstelik yazılıda aldığı puan gayet iyiydi. mülakatta bulamadı torpil çünkü fetocu tanıdığı yoktu. adam şimdi fetodan işten atıldı. bugün suçlunun yanında suçsuzların da gittiğine en yakından şahit oldum. hiç öyle ahkam kesmeyin.
yani kısaca öyle tanımadığınız kişilerin arkasından atıp tutmayın. yaşananlar kolay şeyler değil. hele evde oturup, babanın verdiği paralarla hayatını devam ettirirken hiç kolay değil. bi gün yakınınıza gelir. bak kendinize demedim yakınınıza dedim, o zaman anlarsınız neyin ne bok olduğunu. sonra yazarsınız buralara şöyle mağdur böyle mağdur. -
arda turan
kendisiyle ilgili yakın bir arkadaşımın şöyle bir anısı olan top tepici; önceden belirteyim kesinlikle kendisine karşı bir sempatim olmamakla beraber yaptıklarını takdir ettim.
2014 yılı ekim ayı, yer ispanya. yakın arkadaşım ve onun arkadaşı erasmus vasıtasıyla avrupa'da. ekim ayında ise malaga'da kalmaktalar. 29 ekim'e 10 gün var. malaga'dan sıkılan iki arkadaş, paraları da öğrenci oldukları için fazla değil ne yapsak diye düşünürken içlerinden biri 29 ekim'in yaklaştığını fark ediyor.
lan belki elçilik bi şeyler yapar az para harcarız diyerek elçiliğe mail atarak, 29 ekim için resepsiyon olup olmayacağını sorarlar. 1 gün sonra hiç beklenmedik bir şekilde elçilikten mail gelir. aralarında olurlarsa çok mutlu olacaklarını, adreslerini vererek davetiyeyi göndereceklerini söylemişlerdir. inanılmaz şaşırırlar tabiki. hemen adreslerini verirler ve 2 gün sonra gerçekten de davetiye gelir.
29 ekim'in bir gün öncesinde madrid'e giderler. büyükelçi, kalcak yerleri olmayan bu arkadaşları kendi evine alır ve o gece misafir eder. sonraki gün sabah büyükelçinin ailesiyle beraber kahvaltı ederler. ardından resepsiyonun verileceği yere geçerler.
resepsiyonda salak salak takılırken, ki zaten en fazla 15 kişiler, bi anda içeriye arda turan girer. şaşkınlık tabi iki katına çıkmıştır. arda içerideki herkese selam verir, büyükelçi ile konuştuktan sonra bu iki gencin yanına gelir ve sohbet başlar. 2-3 saat boyunca ardayla selfiler, muhabbetler, yemeler içmeler havada uçuşur.
resepsiyonun bitmesine yakın arda, bizimkileri kalacak yeri olmadığı için evine çağırır, sabah da antrenmanına davet eder. bu arada büyükelçi devreye girer ve bizimkilerin onlarda kalacağını, çünkü gece büyükelçinin oğluyla beraber takılacaklardır, söyler. sabah da bizimkileri antrenmana götüreceğini belirtir. arda ile sabah görüşmek üzere ayrılınır.
bizimkiler tabi havalarda uçmaktadırlar. hiç para harcamadan madrid'de bir gün büyükelçinin oğluyla diğer gün ise arda turanla takılacaklardır. hayal ettiklerinin bile daha üstündeki bir olayla karşılaşmışlardır. elçinin oğluyla takılırlar ve ardından sabah olur.
arda'nın atletico tesislerinde antrenmanını izlerler. antrenman çıkışı arda, bizimkilerden birine imzalı antrenman formasını diğerine de yine imzalı maç formasını hediye eder. öğlen de bizimkileri alır ve yemek ısmarlar. yeniden tesislere gelip her ikisine de airmax ayakkabı hediye eder.
bizimkilerin o gün artık malaga'ya dönmesi gerekmektedir. arda dönüş biletlerini alır üstüne her ikisine de 300 euro harçlık verir. mutluluktan ölen ve inanılmaz şaşıran iki arkadaş, hayal dünyasında olduklarını düşünürler fakat bu anların her biri fotoğraflanmıştır. ve malaga'ya dönerler.
arda'yı her ne kadar sevmesem de bu yaptıkları gerçekten hoş hareketler. bazılarının bazı insanları sevindirmesi, mutlu etmesi bu kadar kolay işte. -
ankara
şu deniz muhabbetinin gerçekten baygınlık verdiği şehir. aminakoyim sanki herkes istanbul'da boğazın dibindeki yalısından denize bakarak viskisini yudumluyor. lan 20 milyon insan yaşıyor şehirde hayatının yarısı trafikte geri kalanı da çalışmakla geçiyor ama adam gelip ankara'da deniz yok bok gibi diyor. senin şehrin de var da sen görebiliyosun sanki.
en azından bizim hayatımızın yarısı trafikte geçmiyor. metrolara binmek için hindistan'a dönmüyor duraklar. kışın götün donduğunda diğer soğukları siklemez oluyosun yazın da sıcaktan bıkıp tatile giderek denizden; senin şehrinde olmasına rağmen daha fazla yararlanıyoruz.
bi tepeye arabayı çekip ankara'yı izlemek yerine deniz olsa emin ol daha fazla zevk almayız. kışın ortasında, gecenin 1'inde taksicinin biri yanında durup, ' nereye gidiyosun ' sorusunun ardından yolumun üstü gel üşüme diyerek para almadan bıraktığı şehirdir ankara. vicdanlı olmanın da denizle alakası yok yani. al bozkırın ortasındaki insanlığı gör. 25 yıldır melih gökçek'in başkan olmasına rağmen hala güzeldir ankara.
şimdi 20 milyonluk her yerinden insan fırlayan, hayatını trafikte geçiren sikik şehrine tekrar dön bi bak ve ankara'yı da bize bırak. zaten siz sevmeyin ankarayı.