Ekşi Sözlük Debe Listesi

Rastgele
Hepsini aç
  • 1. 27 aralık 2015 beşiktaş torku konyaspor maçı

    az evvel alman gomez barajin kurulacagi mesafeyi kendi ölctu.

    bunu gururuna yediremeyen hakem sari kart verdi. ulan sen kimsin de almanin ölçtüğüne inanmiyorsun??

  • 2. 27 aralık 2015 kayserispor galatasaray maçı

    taraftara yazık lan, futbolcunun sikinde mi?

    alıyo 3 milyon €, hem de senelik.

    ben taşeron işçiyim. maaşım 1278 tl.

    400 sene çalışıp 50 kuruş harcamasam, yani su bile içmesem eleman benden yine karlı.

    böyle hayatın anasını avradını sikeyim, 2 senedir maça gitmiyorum.

    bi de diyorlar ya hani, "taraftarların desteğini bekliyoruz" diye.

    deli olacam lan. sen bana bugüne kadar ne destek verdin lan kaypak? geçen hafta sabahtan akşama 1 tl bile olmadan işe gittim ben. simit alamadım. sen bana neyin desteğinden bahsediyorsun?

    ben 2 fakülte mezunuyum, yuksek lisans diplomam da haziranda elimde. yaşım 32.

    432 yaşına gelince senin 1 yıllığını kazanmış olacağım.

    işini yap, paranı zaten alıyosun.

    asıl desteği sen yap, para isteyen yok, adam gibi oyna ve moral ver.

  • 3. ali koç'un tayyip erdoğan'a gülmesi

    bayramda malın bayrak taşıyanı akrabalarını dinlemek zorunda kalan gençlerin gülüşünü hatırlatır.

  • 4. ateistlik gerizekalılık mı psikolojik sorun mu

    cevap veriyorum; ateistlik ananızın amıdır arkadaşlar.

    böyle bir giriş yaptığım için özür dilerim, bugüne kadar bu tür tartışmalara girmekten kaçındım, girmek durumunda kaldığımda da insan gibi anlatmaya çalıştım ama artık böyle davranmamaya karar verdim. hadi şimdi gidip peygamberinizin cinsel hayatına yarım sayfa ayrılan kutsal kitabınızı yüksek bir yerlere koyun.

  • 5. lauren cohan'in kainatın en güzel kadını olması

    (bkz: saat de erken halbuki)

  • 6. regus'la ilgili başlıkların google'dan silinmesi

    sözlüğün sansür konusundaki son marifeti.

    asıl başlık ''regus'la ilgili açılmış ''sadece olumsuz başlıkların'' google'dan da silinmesi olacaktı.
    konuyu bilmeyenler için olaylar ilk böyle başladı: ilk yazım

    denemek için google'a regus yazdım. işte google sonuçları sözlükte çok daha az görüntülenmesi olan regus başlığı google'da yer alıyor, ama regus'la alakalı rezalet başlıkları dün oradayken bugün uçmuş gitmiş. diyelim ki konu popülerlikten çıktı. e peki regus başlığı daha mı popüler ki sözlükteki o başlık ilk sırada çıkıyor? ya komple silindi ya da bilerek 6.240.000 sonucun en sonuna atıldı.

    belli ki bu olayı önemsemiyor görünüp, aslında çok ciddiye alıyorlar. bu arada ilk başlığın açıldığı gün hürriyet gazetesi ekonomi servisinden bir gazeteci, hem regus'a hem bana ulaşıyor, olayı haber yapmak için. ancak haber hala yapılamıyor, gazeteyi de 3 gündür oyalıyorlarmış. yine bu konu için şirketi arayan show anahaber ekibine de açıklama yapmayı reddetmişler.

    kısaca sanırım bunlara dokunan yanıyor. adamlar da haklılar ofis başına ayda 50 bin tl tatlı para tabi. ama olay artık buradaki herkes için gurur meselesi oldu. bunu bilseler iyi olur. unutmadım, peşlerindeyim. regus'a selamlar.

    not: eğer google sonuçlarında sözlükteki regus başlığının çıkıp, rezalet başlığının çıkmaması google'dan değil sözlük'ten kaynaklıysa ki muhtemelen öyle gibi, özgürlüklerin savunucusu çok saygıdeğer ekşi sözlük yönetimini bu sinsi hareketlerinden dolayı bir kez daha kınıyorum. muhtemelen beni de uçururlar yakında bunu ortaya çıkardığım için.

    sırf sözlüğün bu yaptığı için bir başlık daha açtım (bkz: ekşi sözlük sansür rezaleti 2. perde)

    aşağıdaki küresel regus yöneticilerinin tamamına linkedin'den mail attım. üşenmeyip destek veren olursa ve olayı küresel yöneticiler de duyarsa bu sefer ortalık fena şenlenecek.

    you must see the scandal of regus company in istanbul - turkey link

    mark dixon
    chief executive officer at regus plc: linkedin

    stephen farley
    ceo at regus corporation: linkedin

    charlotte harris
    global hr director at regus group plc: linkedin

    paulo dias
    ceo southern & western europe at regus: linkedin

    rudy lobo
    group coo at regus group plc: linkedin

    filippo sarti
    ceo - middle east and africa at regus: linkedin

  • 7. fernando muslera

    --- spoiler ---

    ________________
    |. . . . . . . . . . . . . . |
    |. . . . . . . . . . . . . . |
    |. . . . . . . . . . .\. . . |
    |. . . . . . . . >==o_@

    ________________@
    |. . . . . . . . . . . ._o/|
    |. . . . . . . . . . . . // .|
    |. . . . . . . . . . . .// . |
    |. . . . . . . . . . . . . . |

    --- spoiler ---

  • 8. mario gomez

    barajı da mı ben sayiim amk demiştir sfşljvsfkşnvsşfknvşksrv

    olm o son adımdan sonra hakeme dönüşü efsaneydi.

    ek olarak oğuzhanın maestro gol sevincinde oğuzhanın yanına gidip dans etmesi de bambaşkaydı.

    bir kez daha, dünya almanın daşşağını yesin. bu adam gerçekten farklı bi insan

  • 9. 27 aralık 2015 ne2000 uyumlu rezaleti

    #57267515 nolu entry ile gün yüzüne çıkmış rezalettir. şahsen bir karar almış ve "bilmem ne rezaleti" diye başlık açanları uçuracakmış. bildiğim kadarıyla başlık açma konusunda bir sınırlama yok, isteyen de istediğiini format dahilinde yazıyor. neye dayanarak insanları uçuracakmış merak etmekteyim

    *****alıntı******

    "gücüm yettiğince, yetkim olduğunca başlarına gelen her skim sonik olayı "13 teşrinisani 1364 xxx rezaleti" diye buraya aktaranları uçuracağım yer, sonradan vay bilmiyodum vay duymadım olmasın...

    edit : iş bu karar şahsıma aittir, ekşi sözlük yönetimini ve / veya diğer yetkili arkadaşları bağlamaz, tüm sonuçlarını da peşin peşin kabulleniyorum."

    *****alıntı*****

    buyur arkadaşım, ilk beni uçur bu skim sonik rezaletten dolayı

    edit: aaaah, ah gitmiş entrysini silmiş. nadem arkasında duramayacaktın, neden yazdın? silinir mi o entry internetin hafızasından sence? http://i.hizliresim.com/5m4zml.png (ekran görüntüsü için krslnerc'e teşekkürler)

    edit 2: ne2000 uyumlu uçurulmuş. kendisi rezalet başlığı açan iki kişiyi uçurup, sonra "böyle başlık açanları uçuracağım" diyince kendisinin rezalet başlığı açıldı ve nihayetinde uçtu. rezaletception oldu resmen :)

  • 10. reis-i cumhurumuz isterse onun zevcesi olabilirim

    başkası yapsa evli adamın metresi derker, kapatma derler, kevaşe derler, kahpe derler...

  • 11. alevilik

    zihinsel engelliler tarafından iran uşağı olmakla, şiddeti körüklemekle, terör estirmekle suçlanan insanlar. alevilerin şiddetle, terörle filan işi olmaz. kimsenin güdümüne de girmezler. hatta devletin "sizi dede olarak imam statüsü gibi bir statüde dini görevli olarak atayıp maaş bağlayalım." teklifini "biz böyle bir şeyi kabul etmeyiz, din devlet tekline giremez." diyerek ellerinin tersi ile itmişlerdir.

    kimlerin neyin uşağı olduğu, suriye'de işid'e katılanlardan, işid'e destek verenlerden bellidir.

    edit:imla

  • 12. beyaz futbol

    ahmet çakar: " ilk 20 dakika sarı kırmızılı takım çok iyi, mustafa denizli takımı toparlamış dedim. meğer o takım kayseriymiş. "

  • 13. gs'nin bjk'nin 11 puan gerisinde kalması

    başlığı açılacak kadar önemli bir olay değildir.

    not: bjk

  • 14. doktor egosu

    geçenlerde sabah 5 gibi babamı bir üniversite hastanesinin aciline getirdik. işlemleri yapınca beni dışarı sürdüler tabi. orada burada sürüne sürüne ettim sabahı. dokuz gibi poliklinikler falan açıldı. uykusuzluk, yorgunluk, gerginlik derken kafam bi dünya. dokunsalar ağlayacağım. tuvaletin birine girip elimi yüzümü yıkayıp çıktım. koridorun diğer tarafından gelen mavi önlüklü genç bir doktorla yanyana aynı yönde ilerliyoruz. arkamızdan soluk soluğa kalmış yaşlı bir kadının sesi duyuldu:

    -evladım bakar misin?

    bana seslendiğini zannederek döndüm ama bana değil yanımda yürüyen doktora bakıyordu. doktor oralı bile olmamıştı. dönüp devam ettim yoluma. bi kaç adım atmadan aynı ses yeniden duyuldu:

    - temizlikçi çocuğum, heyy, ameliyathane ne tarafta aceba?

    yine oralı olmamıştı arkadaş. duymadığını zannedip "size sesleniyor galiba" dedim. yüzüme umarsızca bakıp "olabilir ama ben temizlikçi değilim, doktorum" dedi.

    öylece kaldım. hastanedeki temizlik görevlileri de dahil olmak üzere herkes benzer önlükler giydiği için belki ki kadıncağız karıştırmıştı. arada ben bile karıştırıyorum. hayır o kadar belli ki bunun yanlışlıkla söylendiği. onu da geçtim temizlikçi olsan ne olur doktor kardeş? ne değişir, ne kaybedersin? onlar insan değil mi? ıki saniyeni ayırıp koridorun solunda diyeceksin en fazla. ama dünyadan insan olmaktan o kadar uzaklaşmış ki dönüp bakmadı bile.

    dedim, gel teyze ben götüreyim seni. eşi kalbinden ameliyat olmakta olan, başka bir şehirden apar topar gelmiş güler teyzenin koluna girip ameliyathaneye kadar götürdüm ve hiçbir şey kaybetmedim.

    edecek çok küfür vardı içimde ama bu zihniyet ve egodaki insanlara o bile fazla. umarım o ego ve yalnızlıkları içinde kaybolup giderler bu ülkeden. yazıklar olsun ne diyeyim.

    edit: böyle egoları olmayan güzel yürekli doktorlar elbette var. zaten sorun doktor olması da değil insan olması. kendilerini tenzih etmememin nedeni de budur. olması gereken bu. insan olmak.

    bir de tek bir olay diyenler olmuş. buna benzer en az on olay anlatabilirim. siz nerede yaşıyorsunuz bilmiyorum da bu ülkede yaşayan herkes anlatabilir. "tekrar kolonoskopi gerekir mi hocam?" diye soran hastasına gülerek "alışkanlık yapar kolonskopi dikkat et haa" diyen doçentte gördü bu gözler ama yazmadık.
    evet bu son olmayacak ama en azından bir duyarlılık yaratabilir. derdimiz bu. kimseleri linç etmek değil.

  • 15. bağdat baharat

    bu şirkette çalışmak istiyorum ama bir şartım var. ilk ay işe gitmeyeceğim ve bana maaş ödeyecekler.

    bir bakayım, verdikleri para yetecek mi? eve 5 yumurta fazlasını alabilecek miyim? beğenirsem, ikinci ay gider çalışırım.

  • 16. 20 cm'lik tarağı yiyen kadın

    (bkz: yaran yanlış okumalar)

    debe editi: bu debe kaç kişiye ulaşıyor diye hep merak etmişimdir. bu entry'e debe'den ulaştıysanız aşağıya bir tıklayın, debe'yi kaç kişi okuyor öğrenelim.
    http://strawpoll.me/6378546 / anket nerden esti diye soranlara: #57278474

  • 17. şenol güneş

    takımı;

    2003-2004 sezonundan sonra ilk defa ilk yarıyı lider bitirmiş
    2003-2004 sezonundan sonra ilk defa ilk yarıda 40+ puan toplamış
    2002-2003 sezonundan sonra ilk defa ilk yarıda oynadığı iki derbiyi de kazanmıştır ancak sarı kartı ve geçmişinde birçok kırmızı kartı olan kuerejmayı 60.dakikada oyundan çıkardı diye ondan bi bok olmaz :((((((((((

  • 18. akıllı ile zeki arasındaki fark

    zeka ile okulda, akıl ile hayatta başarılı olunur.

    edit: harf

  • 19. soyadı gil ile bitenlerin asilzade olması

    (bkz: dingil)

    arabanın en asil parçası hakkaten.

  • 20. sadece götü sayesinde meşhur olmuş kadınlar

  • 21. selahattin demirtaş

    duruşunu sağlam bulmadığından dolayı demirtaş'tan da siyasi çizgisinden de pek haz etmem ama hakkında "türkiyelileşme" üzerinden yapılan yorumlar çok komik.

    evet "türkiyelileşme" üzerinden bir işe girişti, yüzde 13 gibi bir oy aldı, akp'nin 40'lara inmesinde büyük katkısı oldu. peki sonra?

    önce suruç'ta, sonra ankara'da türkiye'nin gördüğü en büyük terör saldırıları gerçekleşti. 40'lara inmeyi sindiremeyen akp millliyetçi oyları almak için hdp üzerine oynadı. sonuç noldu? kendini akp muhalifi sanan ne kadar salak varsa akp'nin kollarına koştu.

    aylardır da akp doğu'da patır patır sivil öldürüyor. "türkiye"nin ne kadar umrunda? hendek, terörist zart zurt. o hendekler zaten akp'nin yaptıklarına karşı kazıldı. aynı gezi'deki barikatlar gibi. iki yıl önce "atatürk'ün piçleri" diye sokakta kovalanan tipler şimdi milliyetçi salaklıklarından ötürü aynı polislerin daha da radikal versiyonlarına alkış tutuyor.

    "türkiyelileşme" konusunda çook böyük umutları olan ama şimdi hayal kırıklığına uğrayan saflar, kürtler tamamen sindirildikten sonra sıranın izmir'e, edirne'ye, istanbul'a, ankara'ya gelmeyeceğini sanıyor. çünkü bu kesim devlet şiddetini tam olarak görmedi henüz. mesela dilek doğan'a yapılanlar kitlesel olarak yapılamayacak şeyler gibi geliyor. tekbir diye böğürüp sağa sola sıkan adamları size karşı kullanmayacaklarını sanıyorsunuz.

    batı'yla anlaşmış siyasal islam türkiye için, özellikle siyasal islam karşıtı kesim için en büyük tehlikedir. akp en büyük tehlikedir. milliyetçi reflekslerle hdp'ye, rusya'ya, esad'a karşı akp tarafına geçtikçe kendi sonunuzu hazırlıyorsunuz.

  • 22. rus uçağını fethullahçı pilotlar düşürdü

    başbakanlık genelkurmay'a angajman kurallarını uygulayın, giren uçağı düşürün demiş mi? evet.
    genelkurmay "vurmayın" emri vermediğimiz sürece yetki sizde demiş mi? evet.

    pilot paralel olsa ne fark eder, ak troll olsa, yossi cohen olsa ne fark eder?

    (bkz: #57258012)

  • 23. tsk üretimi 40 ayaklı akrep

    güya bu akşam cizre'de şehit olan askerlerimiz için alay eden vatansız bir piçin bahsettiği akreptir. bu orospu çocuğu pkklılar öyle mahluklardır ki dünyada ne kadar küfretsen boş. şehitlerle dalga geçirten sözlüğe de, yönetimine de selam olsun.

  • 24. n11.com kitap rezaleti

    bende hayal kırıklığı yaşatan rezalet. beklentileri yüksek tutmadan okuyun.

    6/10

    edit: başlık başa kalmış.

    edit 2: başlığı açan arkadaş uçurulmuştu, yazarlığı iade edildi birkaç saat sonra.

  • 25. whatsapp'ta okunan mesaja cevap verilmemesi

    okudu.
    tam tamına üç ay sonra hey yazarak yanıt verdi.

    gel de bu ilişkiden hayır bekle.

  • 26. tuncay şanlı

    fenerbahçede 50 sene oynayıp anca volkan demirel kadar efsane olacakken futbolcu olarak bol para kazanmış, ingiltere, almanya, katar ve hindistan görmüş. deli paralar kazanırken harika kültürler tecrübe etmiş, gençliğinde hayatını yaşamıştır.

    emekliliğinde de gelir televizyon efsanesi olur çok lazımsa. ne sikime yarıyorsa efsane olunca.

  • 27. ekşi sözlük

    hâlâ sansür uygulayarak, keyfi biçimde entry silerek bir şeyleri gizleyebileceğini düşünen yöneticiler varsa, kendilerine bir anımsatmada bulunmak istiyorum;

    https://twitter.com/…ssey/status/681030844115501058

    25 aralık 2015 regus ofis rezaleti başlığını açan querrery'nin silinen entry'sine dair istatistik sonuçları bu. keyfi olarak silinen entry'nin ekran görüntüsünü aynı gece twitter hesabımda, ilk entry'nin metnini de blog sayfamda paylaştım. 38 saatin sonunda ulaşılan sayılar;

    tweet'in görüntülenme sayısı 28.256, toplam etkileşim sayısı 7.008
    blog yazısının görüntülenme sayısı 8625

    inanmayan falan olur diye yukarıdaki linkte istatistik sonuçlarının ekran görüntüsünü paylaştım. şu entry'i yazdığım an itibariyle blog sayfamda 43 kişi o yazıyı okuyor. facebook'ta epey paylaşılmış o yazı, trafik kaynaklarından öyle görünüyor.

    twitter hesabımı takip edenler arasında gazeteciler de var -ki sanatçıları, diğer ünlüleri vs saymayalım hadi. ne oldu? ekşi sözlük entry'i sansürledi. sansür sözcüğünü özellikle kullanıyorum, çünkü querrery'nin paylaştığı ekran görüntüsüne göre entry "hatalı" olarak silinmiş ve tekrar canlandırılacakmış.
    ekran görüntüsü: http://hizliresimyukle.com/image/tyh
    kaynak entry: (bkz: #57228956)

    artık bir şeyin anlaşılması lazım; sözlükte sansür uygulamak, istenmeyen sesleri kesmek vs eskiden gerçekten hem kolay, hem de mümkündü. sözlükten bir kez uçurulan yazarın tekrar sözlüğe geri gelmesi 1-2 yıl sürerdi, diğer sosyal medya araçları bu kadar yaygın değildi ve yazarlar arasında bu kadar gelişmiş bir iletişim yoktu. oysa şimdi çoklu hesap kullanımının da serbest olmasının avantajı var, sözlük hesabına ulaşmak çok kolay. şimdi uçurulsam, 10 dakika sonra farklı bir nick'le yazabilirim örneğin. üstelik de artan yazar sayısıyla beraber sözlükte çok daha büyük tepkiler oluşuyor bu tür durumlarda.

    sözlük yöneticileri çeşitli nedenlerle (genelde arkadaş kayırma amaçlı oluyor bu) entry sildiklerinde, daha büyük tepkiyle karşılaşıyorlar. en klasik ama en önemli örnek webrazzi olayı. siteyi eleştiren entry'nin sahibi, sözlükte pek de tanınmayan, pek takip edilmeyen biriydi hatırladığım kadarıyla ve eğer o entry silinmesiydi, okuyan sayısı çok çok az olacaktı. arkadaşa kıyak geçmek için entry silme işi, üzerinden 4 sene geçmesine rağmen unutulmayan bir skandala dönüştü. üstelik de tüm bunlar yine burada, sansür uygulayan ekşi sözlük'te, sansürü delerek yapıldı. olayın skandala dönmesini sağlayan bilkentlikizaraniyor'u uçurarak susturmak da işe yaramadı. adam gitti inci sözlük'te yazdı aynı şeyleri ve oradaki entry'si yine burada paylaşıldı.

    hatırlayın yenibiris.com üzerinden dolandırıldığını anlatan yazarı ve entry'sini. o entry debe'ye girince, başlıktaki "yenibiris.com" ibaresi değiştirilmiş ve "iş ilanı" olarak güncellenmişti. ne oldu sonra? ertesi gün debe listesinde bir entry: (bkz: 12 aralık 2014 ekşi sözlük yenibiris.com rezaleti)

    görüldüğü gibi, artık sansürle, susturmaya çalışmakla bir şeylerin önüne geçmek mümkün değil. üstelik bu uygulama, yazarların daha da büyük tepkisine neden oluyor. normalde birbirine selam vermeyecek kadar farklı uçlardaki yazarları bile bir araya getirebilen bir dayanışmaya dönüyor bu sansür sevdası.

    yani burada görülmesini istenmeyen bir şeyin tamamen gizlenebilmesi için, yüzlerce yazarın peş peşe uçurulup deli gibi entry silinmesi lazım. e, bir yerden sonra bununla başa çıkabilmek de mümkün olmuyor. gördük işte regus konusunu. silinen entry, ertesi gün 3 farklı başlıkla debe listesinde yer aldı. üstelik de sözlük tarafından sansür uygulandığını cümle alem gördü. bu daha mı iyi? sözlük'ün imajı açısından daha mı olumlu, daha mı hoş?

    "falanca sitenin sahibi arkadaşım, tanıdığım, müşterim vs... eleştiren entry'i silmezsem ayıp olur" diye düşünen yöneticiler varsa, kendilerine bir öneride bulunayım: arkadaşlarınıza, müşterilerinize vs deyin ki; "biz o entry'i oradan silersek, bu kez yazarların daha büyük tepkisini çeker ve konunun üzerine daha çok gidilir. dört sene önce webrazzi başlığındaki entry'i silmeseydik kimse hatırlamıyor olacaktı bugün; ama sildik diye hem her olayda önümüze konuyor, hem de webrazzi'ye yönelik büyük bir antipati oluşturduk." zaten siz bunu söyleyince, aklı başında olan firma sahibi size yalvarır "aman kardeşim, hiç dokunma, kalsın öyle" diyerek.

    yazarlarınızı sözlük'e küstürmenin, onları soğutmanın size hiçbir yararı yok. "nasıl olsa binlercesi var, bir o kadarı da sırada bekliyor" diye düşünüyorsanız, bunun doğru bir bakış olmadığını söyleyeyim. her durumda bir kişi eksik olmanız neyse de, mevcutların bir kısmının durumu ortada, sırada bekleyenlerin entry'lerini de "çaylaklar" kanalından görebiliyoruz. daha kötüsü şu; yarın sözlük herhangi bir siyasi baskı ve sansürle karşılaşırsa, yanlarında yürüyecek bir tek yazar bulamayabilir sözlük yöneticileri. özellikle bunun üzerinde düşünmek gerek.

    velhasıl; şu sansür merakından vazgeçilse iyi olacak. ben entry'i yazıp bitirene kadar;

    blog görüntüleme: 8.782
    tweet görüntüleme: 28.492 - etkileşim: 7.042

    birkaç saat sonra:

    blog görüntüleme: 10.059 (hâlâ da deli gibi trafik alıyor)
    tweet görüntüleme: 30.739 - etkileşim: 7.300

    ekleme: adaletsizliğin, çifte standardın dibine vurulmuş ayrıca: (bkz: #57281189)

  • 28. beşiktaş

    ilk yarıyı 41 gol ve 41 puanla lider bitirmiştir.

    41 kere maşallah

  • 29. 170 cm uzun kızların giderek tipsizleşmesi

    dedi boyu 150 cm olan çıtı pıtı kızımız.

  • 30. ilkbal gülpınar'ın paralel yapı açıklaması

  • 31. uzay boşluğunda görüntülenen ölü astronot bedeni

  • 32. tercih edilmiş yalnızlığın bokunun çıktığı an

    bir anlık hevesle tercih edilmiş yalnızlığın artık vazgeçilmez yalnızlığa dönüştüğünün farkına varıldığı andır.

  • 33. gs muslera ve sneijder'i satarsa olabilecekler

    (bkz: maç trt'de izlenir)

  • 34. köy enstitüsü diploması

    aşağıdaki diplomayı görünce köy enstitülerinin neden kapatıldığı daha iyi anlıyor insan.

    https://pbs.twimg.com/media/caxtvjnwyaarh1j.jpg

    şu eğitimi alan bir köylü günümüz sıradan üniversitesinden mezun birinden daha verimli olabilirdi.

    bindiğimiz dalı kesmişiz!

    düzeltme: ruhbilim dersinin içeriğini bilen varsa aydınlatsın lütfen.

  • 35. türkiye'nin euro'ya geçmesinin gerekliliği

    bir allahın kulu da çıkıp düzgün bir cevap vermemiş.

    ben mesela ekonomiden zerre anlamayan bir insanım.

    yazar oturmuş doğru olduğunu düşündüğü şeyi yazmış. salak salak konusacagina sen de neden olamayacağını otur da yaz be kardeşim.

    bir sözlük okuma keyfimiz var onun da içine ediyorsunuz yeminle. anca lise 2. sınıfa giden kızlar gibi laf sokma yarışı.

  • 36. yaran inci sözlük entry'leri

    henüz 8 yaşında iken

    benden 3 yaş büyük olan abim ile evde tektik annemin dikiş takımlarının yerini keşfettik elimize aldığımız iğnelerle önce 3 silahşörler oynayalım dedik ama 2 kişi olduğumuz için oynayamadık ondan sonra her şeye her yere iğneleri batırmaya başladık çılgınlar gibi tüm evi delik deşik ettikten sonra sıra yatak odasına geldi sonra komodinin üst çekmecesinde babama ailt ambalajlar buldum ambalajları ellediğimde içinde yuvarlak bişey vardı dedim herhalde haptır babam içiyordur ama bi insanın yutabileceğinden çok daha büyük bir haptı bu bende kırıp içiyordur diye bi akıl yürüttüm hemen ve tüm ilaçları ambelajlarından deldim bu olaydan 4 ay sonra annemin hamile olduğunu öğrendik 6 ay sonrada 3. kardeşimiz doğdu meğersem ilaç sandığım şey babamın prezervatifleriymiş onları delmişim ve 3. kardeşimin yolunu yapmışım şuan çok mutluyuz artık her gün 3 silahşörler oynuyoruz ama dartaryanımız eksik

  • 37. kürt bebeği öldürmek

    kundaktaki bebek üzerinden bile ırkçılık yapmak nasıl bir insanlıktan uzaklaşmadır lan?
    ölmüş bebeğin ırkı, dini, dili mi olur? bir de yetmemiş üstüne bunun üzerinden siyaset kasmış.
    bir de savunmaya çalıştığı oluşumun halk arasında en bilinen 3 sıfatından biri bebek katili, bak türk bebeği ya da kürt bebeği değil, sadece bebek katili.

  • 38. herbalife

    iyi bir pazarlamacı öne korkuyu satar derler. bu doğalcı satıcılar da gördüğüm en iyi pazarlamacılardan. bakın ne diyor: " sebzelerde ve meyvelerde eski vitamin oranlari kalmadi. " kanıtınız nerde sayın satıcı? oysa yapılan araştırmalarda organik sebze meyveler ve geleneksel tarımla yetiştirilen sebze meyveler arasında herhangi bir vitamin ve besin değeri farkı olmadığı görüldü popomdan sallamıyorum, harvard öyle diyor:

    http://www.health.harvard.edu/…wn-food-201209055264

    korrku satar dedik ya, bakın organikçilerin korkuyu nasıl sattığına dair güzel bir yazı: http://academicsreview.org/…-and-marketers-know-it/

    en iyi pazarlamacılar ise korkudan sonra size hayal satar. bakın o da var: "esimin kuzeni (bkz: ertan uyanik) 3,5 yildir bu isin icinde. fabrikada isciyken suan herbalife saglik kocu oldu 1000 den fazla müsterisiyle viyana nin 35% herbalife satisi ondan soruluyor"

    yani diyor ki pazarlamacı kişi, "isterseniz siz de zengin olabilirsiniz". nasıl? çocuğunuza bile yedirebileceğiniz ürünleri yüksek fiyatlarla pazarlayarak. çocuğunuza bile! yani sizin en duygusal yerinize oynuyor pazarlamacı arkadaş. ay yoksa siz çocuğunuza pazardan aldığınız sebze meyveyi mi yediriyorsunuz? ıyyy, yaşasın herbalife

    inşallah azalarak biter bu umut ve korku tacirleri, paralarını sağlıkla yemek nasip olmasın

  • 39. yılbaşı adı altında hıristiyanlaşmak istemiyoruz

    ilkokullarda ilk 2 yıl okuma yazma öğretildikten sonra 3. yılın ilk dersi olarak çocuklara "noel ile yılbaşının farklı şeyler olduğu" öğretilmeli.

    tamam biraz zaman alacak ancak uzun vadede topluma faydalı bir iş yapılmış olacak. aksi halde tüm dünyanın kutladığı her yılbaşında, hristiyan bayramı olan "noel"i kutladığımızı sanan bu cahillerden başka türlü kurtulamıcaz.

  • 40. soktuktan sonra adeta oh denilen şeyler

    (bkz: sözlük formatı)

  • 41. beşiktaş'ın tt arena'da atacağı şampiyonluk turu

    galatasarayli olarak alkislarim. ıpneler gibi isiklari kapatmam.

  • 42. ankara

    şu deniz muhabbetinin gerçekten baygınlık verdiği şehir. aminakoyim sanki herkes istanbul'da boğazın dibindeki yalısından denize bakarak viskisini yudumluyor. lan 20 milyon insan yaşıyor şehirde hayatının yarısı trafikte geri kalanı da çalışmakla geçiyor ama adam gelip ankara'da deniz yok bok gibi diyor. senin şehrin de var da sen görebiliyosun sanki.

    en azından bizim hayatımızın yarısı trafikte geçmiyor. metrolara binmek için hindistan'a dönmüyor duraklar. kışın götün donduğunda diğer soğukları siklemez oluyosun yazın da sıcaktan bıkıp tatile giderek denizden; senin şehrinde olmasına rağmen daha fazla yararlanıyoruz.

    bi tepeye arabayı çekip ankara'yı izlemek yerine deniz olsa emin ol daha fazla zevk almayız. kışın ortasında, gecenin 1'inde taksicinin biri yanında durup, ' nereye gidiyosun ' sorusunun ardından yolumun üstü gel üşüme diyerek para almadan bıraktığı şehirdir ankara. vicdanlı olmanın da denizle alakası yok yani. al bozkırın ortasındaki insanlığı gör. 25 yıldır melih gökçek'in başkan olmasına rağmen hala güzeldir ankara.

    şimdi 20 milyonluk her yerinden insan fırlayan, hayatını trafikte geçiren sikik şehrine tekrar dön bi bak ve ankara'yı da bize bırak. zaten siz sevmeyin ankarayı.

  • 43. olcay şahan

    ben bu kulüpte veli ile olcay'dan aldığım tadı hiçbir şeyden almadım amk. belki ahmet hassan... yok lan olcay ile veli daha güzel.

    ayrıca zart zurt eleştirmeyin artık. biz bu adamın muhteşem topsuz oyununu izlemek için stadlara gidiyoruz akıllı olacaksınız lan.

  • 44. hayata dair iç burkan detaylar

    turkiye'den yunan adalarindan birine gelen kacak motordan inerken sirilsiklam olan bir aileyi calistigimiz odaya aldilar dun. birisi yasli bir anne, uc genc kadin, iki cocuk, ve bir genc adam, sonradan anlattilar, o da evin tek oglu, cocuklar buyuk ablasinin. adam uyusturucu bagimlisi oldugu icin bosanmislar.

    coculklar 5 ve 6 yaslarinda, bir kiz bir oglan, tir tir titriyorlar. hepsine ic camasirina kadar giysi bulmamiz gerekiyor. cocuklar coraplarini ayakkabilarimi cikariyorlar, cocuklara giysi ve ayakkabi hemen buluyoruz, sorun kadinlarda ozellikle yasli annede. elbise gonderenlerin arasinda onlarin giyinme stilini dusunen olmamis. yasli kadina pembe pelus bir palto buluyoruz. evet cirkin ama en azindan biraz uzun ve bol. onlari giydirmemiz cok uzun suruyor, ama sonunda eski islak elbiserini odanin artasina birakip gidiyorlar.

    ama daha sonra teker teker gelip eski islak elbiseri geri istiyorlar, elbiselerin birinin cebinde kalan bir seye ihtiyaclari var ve onu bulmalari gerekiyor. bizler bu arada nijerjali bir gurup kadin ve erkegi giydirmege calisiyoruz, oda kucuk, gelen gurup buyuk, erkeklerin ayaklarina ayakkabi bulamiyoruz, elimizdeki erkek ceketleri de onlara gore kucuk. afganistanli kadinlar aglamakli, kocaman nijerjalilarin arasindan suzuluyor, odanin arkasindaki elbiselini biraktiklari bolgeye girmeye calisiyorlar. fransiz gonullu franchie onlara kiziyor, onlari bagirarak disariya cikariyor. boyunlarini bukup geri gidiyorlar, ama bir muddet sonra gene geliyorlar. dillerini bildigim icin olmali benimle konusmak istiyorlar. yok, bulamiyoruz eski elbiselerinizi, atmis olmalilar burada degil, diyorum ama, sesim tiz mi cikiyor yoksa? kadinin yuzundeki ifade icime kaziniyor, ama yapacak birsey yok, odada bir suru islak nijeryali var, onlara kuru elbise bulmak lazim.

    herkes giydirilip gittikten sonra gene stoklama isimize donuyoruz, gelen kutulari acmak ve elbiseleri kadin, erkek, cocuk ve beden olarak ayirmak bizim isimiz. kutulardan birinden islak bir naylon torba cikiyor. ufacik. ıcinde birkac madeni para, yesil plastik bir tespih, siilerin dua ederken alinlarini dayadigi, kerbaladan geldigine inanilan kirmizimsi toprakla yapilan ufak, kenari kirik bir namaz tasi. arkadasim bu ne diyor. hemen anliyorum, o kadinlarin aradiklari bu olsa gerek diyorum. kadin herhalde giyinirken sonra alirim diye onu oraya koydu, veya baska birisi islak elbiseleri toplarken onu oraya dusurdu. aile hala disarda bekliyor, endiseli. islak plastik torbayi kapiyorum onlara gosteriyorum. bu mu kaybettiginiz? diyorum. baslarini salliyorlar, gozleri doluyor, bana sariliyorlar, sanki onlara amerika vizesi vermisim gibi mutlular. ama anliyorum, yaban ellerinde bir daha kimbilir ne zaman ellerine gececek namaz tasi ve tesbih onlari birakip gittikleri topraklara baglayan seylerin su anda en onemlisi. ve o kucucuk torbanin ne oldugunu bildigimiz, onlari anladigimiz, ve hatirladigimiz icin minnetarlar.

    bazen birilerinin seni dinlemis olmasi hayattaki en onemli sey olabiliyor.

  • 45. profesör maaşının 5 bin 656 lira olması

    çalıştığım şirkette topoğraflar* 4000 ile 6000 lira arasında maaş alıyorlar. böyleyken bir insan niye kıçını yırtıp profesör olsun ki? hadi oldu diyelim, bu durumda o prefösörden nasıl bir hizmet, bir eğitim bekleyebilirsinki?

    tanım: içler acısı bir durumdur.

  • 46. ricardo quaresma

    gole sevinmiyor... o oynamayınca sanki maç bitti. akıl yaşı 10...

  • 47. toplu taşıma araçlarında dudağını oynatan tipler

    vay arkadaş, dudakları oynayan adamdan rahatsız olan da çıktı. bir sonraki başlığı da ben açayım:

    (bkz: gözünün üstünde kaşı olan şerefsiz iğrenç insan)

  • 48. umut bulut

    fırsatçı golcü deniliyor, sanırım bu galatasarayda oynama fırsatını bulmasından kaynaklanıyor.

  • 49. galatasaray

    bizim elimizdeki yedeklere sahip olsa bugün şampiyonluk yarışına ortak olabilirdi diye düşündüğüm takım. harbiden taşşak geçme niyetinde değilim. hasan ali, şener, ozan, volkan şen, abdullaye ba, robin van persie gibi adamlar sınıf atlatırdı g.saray'ı.

    düşünsene misal şöyle bir kadroya sahip olduğunu;

    muslera
    şener-ba-chedjou-hasan ali
    ozan-selçuk
    volkan şen-sneijder-podolski
    robin van persie

  • 50. 2015 yılının tek cümlelik özeti

    bir ciğersiz uğruna heba edilen 365 gün.

    bakalım 2016yı hangi dangalağa adayacağız..