galatasaray'a yapılan operasyon dediğiniz zannımca var sisteminin gelmesi.
var sayesinde hakemler gördüğünü çalmak zorunda kalıyor, adil yönetime alışkın olmadığınız için siz de operasyon yapılıyor sanıyorsunuz.
ciddiyet4 profili
-
galatasaray'a yapılan operasyonun sebebi
-
beşiktaş
olmuş aralık, bu takım biri şampiyonlar ligi olmak üzere 3 kulvarda hala namağlup, ligde de tüm derbiler bitmiş.
hala bunu şansa, hakeme, kozmoza bağlayan dalyaraklar var. -
beşiktaş
sabah başlığı açtığımda önüme çıkan ilk entry şu (#63665781):
"vodafone arena inşaatında çalışan ve yaptığı şaka sebebiyle işten atılan inşaat emekçisini kovan/kovduran kulüp.
ucuzsunuz, kalitesizsiniz."
merak ettim, gerçekten o işçiyi ve emeğini mi düşünüyor, yoksa tek gayesi beşiktaş'a çamur atmak mı diye, geçmiş entrylerine baktım.
eğer ararsanız, son entry'lerinin tamamı beşiktaş'la ilgili olan bu arkadaşın galatasaraylı olduğuna dair yazılar bulabiliyorsunuz.
hangi galatasaray hatırlatalım. rıza hoca sivasspor'un başındayken, şeref tribününden ona aklı sıra "kapıcı çocuğu" diye bağırarak hakaret etmeye çalışan bir zatı (serdar eder), 4 senedir hala sicil kurulu başkanlığında tutan bir galatasaray. emeğe ve emekçiye verdiği değeri böyle haysiyetleri üst makamlarda tutarak gösteren bir galatasaray.
ve "kapıcı" kelimesini hakaret olarak kullanan adamların koltuklarında oturmalarından tutun da, terör örgütünün takımı ele geçirmesine kadar kendi kulüplerinde yaşanan herşeyi görmezden gelip; sırf beşiktaş'a laf edebilmek için emek sömürüsü yapacak kadar alçalan galatasaray taraftarı.
bir kulüp ve taraftarı birbirine ancak bu kadar yakışır.
dipnot: söz konusu inşaat işçisi, taşeron firmanın personeli olarak inşaatta çalışmaktayken, beşiktaş aleyhine yaptığı paylaşımdan dolayı firmanın diğer şantiyelerinden birine gönderilmiştir. işsiz filan bırakılmamıştır. ama size ne ki bundan? sizin derdiniz hak - hukuk değil, beşiktaş.
dipnot 2: şu efendi beşiktaş'ı da kim bulduysa helal olsun. kudurtuyor hepsini, nasıl saldıracaklarını şaşırıyorlar. -
vodafone arena
hasta hasta yatıyoruz amk, bari amme hizmeti yapalım, şu kapasite mevzusunu bir anlatalım.
stad, bulunduğu araziye yapılabilecek en büyük şekilde yapılıyor. belki zemini biraz daha aşağı çekip, tribünleri biraz daha dikleştirerek 1-2 bin daha koltuk kazanılabilirdi, o kadar. ama bu haliyle dahi stadın zemini (futbol oynanacak çim) deniz seviyesinin 3 metre civarı aşağısında olacak zaten. maliyet etkinliği hesaplanmış, bu şekilde yapılmasına karar verilmiş.
kapasiteyi arazinin yanında yükseklik de sınırlıyor. deniz tarafında tribün eski tribünle aynı yükseklikte. aynı şekilde çatı için belirlenmiş bir üst limit de mevcut, o geçilemiyor. yönetimi de bu sınırlamaları kaldıramama konuda eleştirmek yersiz, zira o araziyi bu kadar borç içinde elde tutmak başlı başına büyük başarı. çatıya 18 milyon euro verilmesinin sebebi de bu yükseklik sınırı. tt arena'daki gibi yüksek çatı yapmaya kalksan, stad kapasitesinin yarısını kaybedeceksin neredeyse. bu arada söylemeden geçmeyelim; yönetim ilk baştaki kapasite 35.000'i geçemez, yeni açığın üstü kapatılamaz gibi yasakları da aşmayı başardı.
şunu unutmamak lazım, stad içinde loca - koltuk dağılımı yaparken baskı unsuru, gelir, görsellik ve fonksiyonellik gibi temel kriterler var. stada 147 değil, 74 loca koyulsaydı ciddi sayıda koltuk kazanılır, kapasite belki 4-5 bin kişi arttırılırdı. ama o zaman da gelir ciddi anlamda azalırdı. yukarıda bir arkadaş asıl önemli olanın loca gelirleri olduğunu, 10.000 kişilik kapasite farkının yaratacağı gelir kaybının aşağı yukarı 20 locaya denk geldiğinden bahsetmiş. aynen öyle. loca sayısı artsaydı da hem tasarım, hem de seyirci sayısı bakımından ciddi kayıp yaşardık. bir de arz-talep dengesinde locaların fiyatları ister istemez düşerdi. ben loca sayısının da, kapasitenin de yapılabilecekler arasında en doğru seçim olduğunu düşünüyorum.
gelelim diğer stadlarla gelir kıyasına. vodafone arena sayesinde 2 sene içerisinde beşiktaş'ın stad gelirleri galatasaray'a yaklaşır, feneri de localardan gelecek gelirlerle geçer.
yukarıda yine bir arkadaş kalkmış, 3 sene sonra bitecek stadın loca satış fiyatlarıyla bitmiş stadın loca satış fiyatlarını karşılayıp tt arena'yı yüksek çıkarmış. bu stad değil de apartman olsa, müteahhit 3 sene sonra bitereceği daireyi bugünden en fazla yarı fiyatına verebilir, hatırlatalım. onu da geçtim, beşiktaş'ın göbeğindeki locayla seyran'ın tepesindeki locanın fiyatı arasında takdir edersiniz fark olacaktır. zira bu localar sadece maç zamanı açık olmuyor, ofis olarak da kullanılabiliyor.
sonuçta beşiktaş loca gelirinde galatasaray'ı yakalar. stadın konumunun getirdiği avantajla da 10.000 kişilik kapasite farkının yaratacağı gelir kaybını restoran kiralarından tut da, otopark gelirlerine kadar pek çok kalemden büyük oranda karşılar. başta da söylediğim gibi tt arena'yı geçeceğini düşünmüyorum ama yıllık gelir farkını 50-60 milyon tl'den 3-5 milyon tl'ye indirir.
stadın bitmesiyle beraber borçlarda ilk 1 yıl içinde çok ciddi bir azalma da yaşanacak. vodafone'un şu ana kadar verdiği para toplamda 10 milyon dolar. stad bittikten sonra yıllık 10 milyon gelmeye başlayacak. demirören'e olan borç hala finansal tablolarda ekside gözüküyor. beklenti tribün sponsorluğuyla bu borcun kapatılması yönünde. stad açılış maçı, ilk resmi maç, ilk derbi derken en azından ilk 1 sene dolu tribünlere oynayacaktır. son yıllarda yıl boyunca yaptığımız hasılatı hemen ilk 2-3 maçta yapabileceğiz. daha bunun kira gelirleri, tribün sponsorlukları, reklam anlaşmaları, kartal yuvası gelirleri, kulübün stada taşınmasıyla boşa çıkacak bjk plaza kirası var.
yönetimi kaleci veya stad bulma konusunda eleştiriyoruz da, 300 milyon tl'lik stad maliyetinin neredeyse 250 milyon tl'si kulübün öz kaynağından harcandı. yola çıkıldığında da zaten 600 milyon tl'lik borç vardı. yönetim stad gelirleri dahi olmayan bir takımda borçlanmayı stad maliyetiyle sınırlamayı başardı. bu, 5 yıl öncesinde stad geliri varken dahi yılda ortalama 50'şer milyon tl borçlanan bir kulüp için çok büyük başarı. unutmamak lazım.