torku milliyetçiliği bir vakıadır. bunu kabul etmekle beraber, torku markasının yaklaşık 1,5 milyon ortaklı bir kooperatif olan pankobirlik'e ait bir marka olduğunu da bilmemizde yarar var. dolaylı bağlarla da olsa bu kadar ortak ve bu insanların aileleri torku markasının bir nevi sahipleridir. o nedenle ben bu vakıayı garipsemiyorum.
kooperatifler, birlikler, sendikalar gibi kalabalık ortaklıklar anlamına gelen örgütlenmeleri ve genel anlamda örgütlenme fikrini baş tacı eden kimselerin bu vakıayı yadırgamasını, küçümsemesini ve daha ileri giderek siyaseten ayıplamasını ise elbette garipsiyorum.
öte yandan torku tabiatı itibarıyla ticari bir markadır. yani işin ticaret ve piyasacılık tarafını konuşacaksak da şunlardan bahsetmekte yarar vardır:...
torku gıda piyasalarının belli prensiplerle çalışan yeni aktörlerinden oldu. bir girişim olarak torku markasının ve genel anlamda pankobirlik girişimlerinin temelinde bir ürün yatar. stratejik açıdan çok önemli; ulusal kalkınma açısından da asla vazgeçilmemesi gereken bir ürün: şeker. ama türkiye mısır glikozu ve pancar şekerine göre çok daha ucuza maledilen kamış şekerinin ithalatına neredeyse hainlik düzeyinde inanılmaz kolaylıklar getirmiş bir ülkedir. bunu da buraya bırakıp, devam edeyim...
şeker başlıca iki hammaddeyle üretiliyor; kamış ve pancar. kamış şekeri dediğimiz şeyin kalitesi pancar şekeriyle yarıştırılamayacak düzeyde düşüktür. fiyatı çok daha ucuzdur. sağlık açısından karşılaştırırsanız da sağlıksızdır. torku sadece pancar şekeri kullanır. hiç bir ürününde mısırdan elde edilmiş glikoz şurubu kullanmaz.
şurup deyince şu çok önemli detayı da paylaşmam lazım; pankobirlik, bilimsel araştırma programı çerçevesinde pancardan sıvı şeker elde etmeyi başarmış bir kuruluştur. bunun ürünlerde kullanılmaya başlaması hususunun detaylarını bilmiyorum. ama bu türkiye için önemli bir gelişmedir.
şekerin önemini gösterebilen iki önemli tarihsel örnek var. biri cumhuriyet kadrolarının savaş bittikten sonra sınai kalkınma çalışmalarını şeker fabrikaları kurmakla başlatmasıdır. ikinci önemli adımı da şeker fabrikası kurulurken ihtiyaç duyulan makine ve teçhizatı üreten bir fabrika kurarak attılar. bu fabrika ihtiyaç halinde askeri teçhizat da üretebilecek şekilde tasarlanmıştı. bu altyapı oluşturulduktan sonra o dönemde sovyetler birliği üyesi olan bazı ülkelerde de türkler gidip şeker fabrikaları kurdular.
ikinci önemli örnekse küba örneğidir. küba da şeker konusunda kendi çapında kendi ihtiyacına çözüm olacak şekilde şeker üretimi konusunda atılımlar yaptı. çok detay bilmiyorum ama meraklısı kendisi açıp inceleyebilir.
mısır glikozu konusunu da herkesin bir açıp okumasında fayda olacak bir husus olarak görüyorum. türkiye'de bunun dünyadaki en büyük üreticisi olan cargill ile ortaklığı bulunan veya zamanında bulunmuş torku rakipleri var. o nedenle torku ürünlerinin fiyatları emsallerine göre biraz yüksek. çünkü pahalı hammaddeyle üretiyorlar ve rekabeti başka alanlarda deniyorlar. milli duygulara ve sağlığa atıfta bulunan sloganlarının kaynağı bunlar. bence fena değil.
piyasadaki durumla ilgili de bildiklerimi paylaşayım; ulusal market zincirlerinde istedikleri başarıyı henüz yakalamış değiller. rakipleri, raflardaki üstün konumlarını korumak ve torku'nun çıkışını bastırmak için marketlere yönelik her türlü ticari tehdidi de kullanacak şekilde davranıyorlar. o nedenle torku enerjisini daha çok yerel marketler ve özellikle de mahalle bakkalı gibi küçük perakendeci işletmelere odaklamış durumda. bence akıllıca bir strateji. bunun tek handikapı, varlıklı müşterinin torku markasını benimsemesi nispeten zaman alacaktır.
hasılı, torku milliyetçiliği denen olgunun değerlendirilmesi konusunda kolaycı görünen yaklaşımlara pek itibar etmemek lazım, derim. birliğin eski başkanı şimdi akp milletvekilidir, marka ve birlik de hükümete yakın falan gibi söylemlerle, birliğin ürettiği ulusal faydalar arasında, olguyu değerlendirirken birazcık mesafe koyulabilir. biraz düşünerek davranmakta yarar var.
edit: bu arada torku, paketlenmiş et de dahil olmak üzere aklınıza gelebilecek her türlü gıdayı ürün gamına eklemek üzere çalışıyor. yumurtadan, zahireye kadar aklınıza gelebilecek her şeyi üretip işleyecek ve satacaklar. hayırlısı olsun.
trabuko2 profili
-
torku milliyetçiliği
-
1 ekim 2015 mehmet barlas'ın köşe yazısı
barlas'tan sonrasını okumadığım yazı.