yukarıda bahsedildiğinin aksine, gezi'den çok daha önce de cazibesini yitirmiştir. şimdilerde hayal etmek zor ama 90ların en cool ve alternatif mekanlarına sahiplik ederken, bilinçli ak parti politikaları ile öldürmüş semttir. (bkz: ahmet misbah demircan)
içki ruhsatlı mekanların azalması, dışarıya masa sandalye atılmasının önüne geçilmesi ya da bazı mahallelerin seçim sonucuna etki etmesi için çıkarılıp, eklenmesiyle bugünlere kadar gelindi. tabi bunların olduğu yerde rant ve betonlaşma da bundan nasibini aldı ki, gezi artık bunun son raddesiydi. bir de girişine (ayasofya'nın ibadete açılması gibi) politik bir savaşın kazanma emaresi olan bir cami dikildi. kullanışlı olarak bölgenin araplaştırılması da son dönemlere rastlar.
bugün beşiktaş, karaköy ve kadıköy'ün karması olan, şu anda çoğu yurtdışında yaşayan kariyerli erkek ve kadınların cuma ve cumartesi akşamları dışarı çıkmak için heyecanla beklediği bir yerdi taksim. gündüzleri bir avrupa şehri gibi dışarıda oturulan kafelerinde, müzik ve kitap satan dükkanlarında ya da barlarında vakit geçirilirdi. gece olunca önemli türk rock gruplarının canlı müzik yaptığı mekanlara gidilir, sokaklarında bazen dünyaca ünlü kişilere rast gelinirdi. geceleri suç, uyuşturucu ve fuhuşun (bkz: pürtelaş sokak) cirit sokakları da vardı; onu da es geçmeyelim (gerçi şimdi o durum tüm şehre yayılmış gibi görünüyor). o günler duvara karşı filminde fatih akın'ın gözünden bir kuple de olsa görülecektir zaten.
o zamanların taksim'i bugün bütün gece eğlenmeye çıkılan semtleri döver demiyorum, her ne kadar böyle düşünmeye meyilli olsam da. ancak o taksim bilinçli bir şekilde bastırılıp, yok edilmese; bugün istanbul avrupa'nın sayılı eğlence merkezlerinden biri olurdu. çoğu şeyde olduğu gibi, burada da ya potansiyeli kullanamadık, ya olanı bozduk ya da yapılanlara seyirci kaldık.
pezevenklerin elinden alan3 profili
-
istiklal caddesi'nin cazibesini kaybetme sebepleri
-
kadınların %95'inin mesleğe baktığı gerçeği
#161268931
debe'ye giren entry'de kadın kişi, havalimanından alınmayı bekliyormuş. eğer kendisi bir gün jest yaparak gidip adamı havalimanından alacaksa ya da aldıysa, (o da belki) bir yere kadar kabuldür.
ama net olarak biliyoruz ki, öyle bir durum olsa 'ama ben kadınımmm, onun ayağına gidemeeamm, erkekh dediğin güçlü olur bikeree' filan diyip, aradan sıyrılır da bu tipler.
ki öyle de olmuş; isteği yerine gelmeyince üstüne adama yol verirken de manidarlı gider yapmış kezban, 'ben avcı toplayıcı severim' diye. kafa zaten bu, 'beni mağarama kapatıp, mamutla besle mahmut' diyor adeta.
genç arkadaşlarım için yazıyorum, kendi hayatının sorumluluğunu başkasına yükleyip, asalak bir hayat yaşamayı içine sindirecek herkes, buna bir kılıf da hazırlar. yok iş bitiricilik der, yok ben bir kadınım tabiki beni hak edecek der, yok ben geleceğimi düşünmek zorundayım der. düşünmediği tek şey siz olursunuz.
dışarıda bir yerlerde sizi, mesleğiniz ya da paranıza bakmadan sevecek, kırılsa bile bunu derli toplu olarak anlatacak doğru düzgün kadınlar da var. gidip böyle saçma ve bencil insanlara prim verip, hayatınızı karartmayın. -
ben ayrılmak istiyorum diyen sevgiliye cevaplar
(bkz: alekta movik movik)