eğitim öğretim adına hiçbir eğitimi olmamasına rağmen (kendisi kamu yönetimi mezunu ve öğretmen değil çünkü) taa müsteşarlık zamanlarından beri bir şekilde meb içinde yer alan bakan. meb bakanı olduğundan beri de aldığı tüm kararlar facia. buraya defalarca yazıldı zaten, mülakat inadı hatta mülakatı daha da zorlaştırma inadı, yeterli atama yapmaması, atamaları ha bugün ha yarın diyerek 1 sene geciktirmesi, getirdiği mülakatın da ha bire içeriğinin değişmesi hatta mülakatta kesinlikle olmayacak dediği şeylerin birkaç gün sonra mülakata dahil edilmesi vb. derken daha atanamamış öğretmenlerin bile illallah etmesine sebep olurken çoktan atanmış öğretmenlere de yaptıkları en az bu kadar var. kendi atadığı öğretmeni milli eğitim akademisi diye bir yerde asgari ücretin bile altında (şu an 14 bin) 2 sene çalıştıracak bir işin peşinde kendisi düşünün artık. herkes ücretli öğretmenlik rezaleti kaldırılsın isterken bakan kalkıp atadığı bütün öğretmenleri ücretli öğretmene çeviriyor resmen. zaten yeni getirdikleri "türkiye yüzyılı maarif modeli" denen ortaçağdan kalma garabet eğitim modelini hayata geçirmesi başlı başına rezalet.
görevden alınma iddiaları bugün çok dillendirilse de ben 22 yıldır bu kadar eleştirilen birisinin daha görevden alındığını duymadım görmedim. eğer ortada gerçekten bir sorun varsa akp ve erdoğan önce asla geri adım atmaz, ortalık durulunca ansızın bir gece khk ile gönderir ama iş işten çoktan geçmiş olur, yaratılan mağduriyetle kalırız halk olarak. şahsen bu gece görevden alınmayacağını düşünenlerdenim ama görevden alınsa dahi yerine ne iyi birisi gelecek ne de mağdur edilen öğretmenlerin mağduriyetleri giderilecek. olan, 2023 yılında kpss ye girmiş öğretmenlere ve halihazırda ataması yapılmış öğretmenlere olacak.
tek arkadasi kiz olan adam9 profili
-
yusuf tekin
-
dünya sefalet endeksinde türkiye'nin 10. olması
filistin sefalet endeksinde bizden daha iyi durumda. atatürk'ün 7 düvele karşı savaşarak kurduğu 100 yıllık koca türkiye cumhuriyeti'nin geldiği hale bak.
-
cb'nin asıl çıkışımızı 2024'te başlatıyoruz demesi
-
müşterinin aracıyla kaza yapan vale
arabayı valeye vermemek gerektiğinin en büyük göstergesi. o vale dediğiniz tipler genelde ehliyeti bile olmayan ipsiz sapsız sabıkalı veya belalı keko tipler oluyor, en fazla ehliyeti olan keko tipler oluyordur. milyonluk aracınızı tas kafalı 20 kiloluk elemanın birine verip gitmek gerçekten büyük risk almak. en iyi ihtimalle arabayı sağa sola sürtüp çiziklerle size getirirler. en kötü ihtimalle de arabanız siz mekanda otururken içinde 3 4 tane keko ile cadde cadde dolaşırken haberdeki gibi perte çıkabilir. eğer arabanızı sürtmüşlerse veya bir yere vurmuşlarsa size çaktırmadan vermeye çalışırlar, siz kontrol edince de daha önce vardı bizim üzerimize mi yıkmaya çalışıyorsun lan diye yalan söyleyip üzerinize yürürler. kavga etseniz tüm mekan çalışanları saldırır, bıçak falan bile takmaya çalışanlar çıkar. dava açsanız aylar yıllar sürer sonuç çıkmaz arabanıza verdikleri hasarla kalırsınız. arabayı kendinizin koyma imkanı varsa koyun, yoksa gidin başka yere park edin. yeter ki bu tiplere güvenip aracınızı teslim etmeyin.
-
faiz artışına rağmen doların düşmemesi
1. sebep bizzat sistemde ve isimlerde. "faize karşıyım" ve güya bağımsız olması gereken merkez bankası başkanına "adam laf dinlemiyordu görevden aldık" gibi laflar derseniz o saatten sonra başa iktisat biliminin kurucusu olan adam smith'i de getirseniz düzeltemezsiniz. o bağımsızlık baştan gitti bir kere. aynı durum faiz arttırımında da geçerli. faizi ne kadar arttırırsa arttırsınlar dolar düşmüyor tam tersine yükseliyor çünkü senin faiz arttırımını kimse şeyine bile sürmüyor çünkü biliyor ki hiçbir halta yaramayacak o artış. çünkü sorun senin türk liranda, ne yaparsanız yapın kimi getirirseniz getirin yönetim yüzünden değer kaybetmeye mahkum. bu da enflasyonu falan da tetikliyor zaten.
2. sebep faiz arttırımının zamanında yapılmaması. ekonominin iyice bozulmaya ve doların artmaya aşladığı zamanlar (yani 1 2 sene öncesi) herkes faiz arttırın bu böyle gitmez demesine rağmen nas dolayısıyla faiz indirerek ateşe benzinle gittik. şimdi ise bir halta yaramıyor faiz arttırımı. şöyle düşünün, bir adamın tansiyonu düşmüş ve sizin yapmanız gereken adama tuzlu bir şeyler vererek normale çıkarmak. ama ne yapıyorsunuz adama tansiyon düşürücü ilaç veriyorsunuz. adam sonradan komaya giriyor. diyoruz ki bakın bu adam (yani ekonomi) komada, bunun için bir şeyler yapmamız gerek (yeterli faiz artırımı) yine yapmayıp tansiyon düşürücü ilaç vermeye devam ediyorsunuz. arada bir de vermeyerek kendi haline bırakıyorsunuz ( bu da faizi sabit tutmak) adam en sonunda ölüyor. şimdi kalkıp adama tuzlu ayran vermeye kalkıyorsunuz da adam öldü gitti artık. o tuzlu ayranı (faiz) litre litre de verseniz bir halta yaramıyor. işte size ekonominin bir metaforu.
hep diyorlar ya "ulan ekşiciler faiz arttırılsın diyorsunuz arttırınca neden arttırdınız diyorsunuz size yaranılmaz" , hah işte o faizin zamanında artırılması gerek diyordu herkes. şimdi yanmış kül olmuş ormana müdahale etmeye çalışıyorlar.
ne mi yapılmalı peki? bilmiyorum. hiçbir şey düzeltemez artık yani yaptıkları düzeltme hamleleri bile daha da kötüye sokuyor ekonomiyi. bu haldeki ekonomiyi nasıl toparlayacaksın aq? ben düz sıradan vatandaşım. düzeleceğine dair umudum da yok zaten. -
10 yıldan uzun süre aynı cüzdanı kullanan erkek
pintilikle veya duygusal yakınlıkla alakası olmayan durum. cüzdan eskimemiş ve yıpranmamışsa adam niye cüzdan değiştirsin ki? yıllardır aynı cüzdanı kullanıyorum ve işimi görüyor. siz hiç dur hele pinti olmadığımı göstermek için gideyim de zaten halihazırda elinizde var olan ve bu yüzden ihtiyacım olmayan bir şey alayım diyorum musunuz?
-
trabzon'da ulaşıma %55 zam yapılması
trabzon halkı zamma olan tepkisini yerel seçimlerde akp'ye %85 oy vererek gösterecektir. bu sayede kudüs, mekke ve medine düşmeyecektir.
-
essalamü aleyna ve ala ibadillahissalihin
bunu araplar bile söylemiyordur anasını satayım. araplardan daha arapçılık anca bizim ülkede olur zaten.
burada en güzel sözdür vs diyenlere bakmayın bu kelimeyi hayatında ilk defa duydular emin olun. ama onlar için biatçılık bunu gerektiriyor. -
kılıçdaroğlu'nun ince'ye masamıza gel çağrısı
bakın arkadaşlar, muharrem ince alacağı %3-5 oyla hiçbir şey yapamaz, aldığı oy oranıyla kalır ama kılıçdaroğlu o %3-5 oyla iktidar olabilir. 2018 de göğsümü gere gere ince'ye oy vermiş biri olarak diyorum bunu. bu seçim artık hayat memat meselesi anlamıyor musunuz? başkasına gidecek 1 oy bile eksi yazacak muhalefete. sayın ince de biliyordur elbette kendisinin oy oranını. ve eminim ki kendisi de görüyordur alacağı maksimum oyun 3 5 bir şey olacağını. zamanında %30 oy alarak çok uzun bir süre sonra chp'nin oy oranını %30 un üzerine çıkarmış bir isimdi ancak günümüzde bunun böyle olmayacağı aşikar. mesele artık ince-kılıçdaroğlu meselesi değil türkiye meselesi. eğer bu ülkeyi seviyorsak taşın altına elimizi koyup yapmamız gerekenleri yapmamız lazım. hipertansiyon muharrem denilirdi sayın inceye 2018 seçimlerinde; şimdi ise o günlerin hatrına, o gençlerin hatrına doğru olanı yapması gerektiğini düşünüyorum.