sihirli papatya3
profili

  • kendin hakkında gereksiz bir bilgi bırak

    ben telefonculara girerken tedirgin oluyorum yaşım kaç olursa olsun.
    çünkü küçükken uzun süreli bir travmaya maruz kaldım bu konuda.
    biraz değinebilirim(biraz olmayabilir);
    bir ablam; annem hasta ve abim de engelli olunca okulu bırakmak zorunda kaldı.
    sonra buralarda okumayan kızlara her şey yasak. telefon alamazdı. sevgili asla yapamaz( hiçbirimiz yapamazdık), dışarı bile çıkamaz, ev işi yapar sürekli köle gibi.
    tabi o mehmet adında bir çocuğu sevmiş. iletişim için ise bir şekilde parasını biriktirip, çocuk da yardım edip tuşlu bir telefon almışlardı.
    e tabi kontörlü telefon ve yenilemek için evden çıkması gerekiyordu.
    ama evden çıkamazdı. bende küçük olduğum için bana git derdi. annemlere de söylemeyeceğimi biliyordu küçük olduğum ve onu sevdiğim için.
    gizlice telefonculara girerdim. çarşıya giderken biri görse " kırtasiye" diyordum. ama telefoncunun içinde görse....yandım. üstelik sahibinin de beni tanımaması gerekir. telefoncular çarşıda ve herkes oralarda...
    bu korku ile 3,4 yıl gidip geldim.
    annemler bir keresinde onu. telefonunu yakaladı.....
    çok sonra bir gün her şey düzelmeye başladı...
    ama ben 7,8 yaşlarımda korkarak girdiğim, gizli işlerin yapıldığı, kötü şeylerin yapıldığı bir yer olarak kazımışım aklıma.
    yıllar geçti büyüdüm, bir sorun için gittiğimde aynı hissi yaşıyorum....
    kimsenin anlamadığı o hissi hissediyorum..
    ekleme; soran güzel yazarlar için teşekkür ederim. o ablamın hayatı film olur belki de anlatsam.
    mesela dayım onu kendi oğlu ile evlendirmek istedi 18 yaşında. o istemeyince " öldürmeyi" teklif ettiler. evet dayım dedi ki; bizde hayır diyemez kadın. hasankeyf'in sularında öldürelim dedi...
    kapı arkasında bunları duymak ölüm gibiydi.
    ben o gece odun sobasının arkasında uyuyordum. ablam evden kaçmak istemiş, fakat dayım onu yakalayıp öldüresiye dövdü. ben battaniyenin altıma girdikçe girdim. çünkü ablamın rapunzel gibi uzun saçları vardı ve hepsi kan olmuştu..
    korkudan ufacık oldum o battaniyenin altında.
    sonraki gün annem dayımları evden kovdu.
    "benim kızım istemiyor bu evden çık git." dedi.
    bir kadın aileisndeki erkeklere baş mı kaldırır?
    tüm sülale annemi sildi.
    ama o güçlü bir kadındı. çocuklarına sarıldı.
    ve başka olaylar da olmadı değil.
    ama şuan bir kızı var o ablamın:)
    kendisi eşi ile mutlu( maşallah).
    sevdiği adam ile evlendi.

  • urfa'da çamaşır suyu ile tavuk yıkayan lokanta

    edit; bir kaç yazar tarafından ismi alzain olarak söylendi.
    ismi açıklanmayan mı?
    o bölgede yemek yiyoruz ve öğrenciyiz bari gitmeyelim.
    açıkça iş yeri adı kamuoyuna paylaşılmalıdır.
    bu yapılan çirkin işlerin cezası para olmamalı sadece.
    iş yeri kapatılmalıdır bunun affı olmaz.
    ben urfa'da hiçbir mekana güvenemem artık.
    kampüs dışında da yemek yemeyeceğim.

  • ülkenin köpek sorunu yüzünden ikiye bölünmesi

    mevzunun köpek olmadığını herkes biliyor.
    köpekler insanlara isteyerek zarar vermez.
    her köpek insana vahşice saldırmaz.
    her insan köpeğe vahşice saldırmaz.
    fakat bir köpeğin kafasına kürekle vurulup susulmasını izlemek canilik olduğu gibi bir köpeğin bir çocuğu öldürmesini izlemekte caniliktir.
    köpekler kısırlaştırılmalı, gerekirse vahşi köpekler uyutulmalı, kafasına kürekle vurulamaz.
    köpekler sokaklarda başıboş gezemez.
    barınaklarda vahşice öldürülemez.
    köpek sorunu yok yönetim sorunu var.
    köpek sorunu değil karakter sorunu var.