sigaranın tek bir faydası bile yokken ülkelerin yeni nesillerini korumak için böyle kararlar alması çok doğru geliyor.
buna müsaade edilmesi bile aşırı saçma hatta. sigara firmalarının 1900 lerde aşırı büyüyüp piyasayı manipüle etmesi sebebiyle dünya hiç olmadığı kadar tütün kullanmaya başladı. insanların bağımlı olmasına bile isteye izin verildi. ben sigara bağımlılığımdan kurtuldum. darısı diğerlerine.
tanım: gelmesi doğru olan bir yasaktır. keşke ülkemizde de gelse ama oy kaybetme korkusuyla 3. sınıf ülkelerde asla gelmeyecek olan yasadır.
drevliyaoglu6 profili
-
ingiltere'de 15 yaş altına ömür boyu sigara yasağı
-
baharın geldiğinin anlaşıldığı an
hava güzel gibi deyip deri ceketle çıkarak üşüme riskini aldığın andır.
-
memur ve emekliye de %55 zam yapılması gerekliliği
asgari ücrete son zamla birlikte 2016 yılından beri yapılmış kümülatif zam %890'a ulaştı.
memur maaşlarına ise 2016'dan beri %408 zam yapıldı. şu tabloda %55 zam yapılsa bile %632 seviyesine gelmiş olacak. -
baban ne iş yapıyor diye soran ilkokul öğretmeni
meram fen lisesi'ne başladığım ilk gün…
uzak diyarlardan yatılı olarak gelmişim okula. dallama bi öğretmen birini kaldırdı tahtaya sınıfa girer girmez; evet kim hangi okuldan gelmiş annesi babası ne iş yapıyor yazalım tahtaya, dedi. bu ne biçim iş amk, ilkokulda mıyız diye soruyorum kendime. neyse başladı ön sıradan gözlüklü güzel bir kız:
-gündoğdu koleji, annem öğretmen babam doktor
ve devam etti yanındaki:
-koyuncu koleji , annem ev hanımı babam sanayici
-diltaş koleji, annem mimar babam doktor
.
.
.
liste böyle yazılıyor orta sıranın en arkasındaki bana yaklaşıyoruz ve bir tane devlet okulundan gelmiş olan yok. öğretmen kolejlilerle sohbet ediyor lafı uzattıkça uzatıyor, baban hangi hastanede? annen hangi firmada? babanı tanıyorum çok iyi esnaftır, demek ablan da savcı oldu vs…
herkesin ebeveyni ya öğretmen/doktor/asker/avukat yada sanayici fabrikatör. derken tahtaya yazan çocuğa geldi sıra:
-mareşal ilköğretim okulu(devlet) , annem öğretmen babam öğretmen,
yazdı tahtaya da söylerken. biraz rahatladım, tek devlet okulu ben çıkacağım diye çekiniyordum.
sonra yine özel okullardan devam. sıra bana geldi. ayağa kalktım :
-atatürk ilköğretim okulu, annem çalışmıyor babam işçi!
sınıfta sessizlik oldu bir anda. kimmiş bu işçi çocuğu gibi dönüp bakıyorlar bana. zaten neredeyse hepsi birbirini tanıyan bu özel okul öğrencileri, bir işçi çocuğunun 10 bin nüfuslu bir kasabadan bu okulu kazanmış olmasına şaşırıyorlardı. öyle ya, kendi odalarında ders çalışıp, servislerle okula giden, okul sonrası ders takviyeleri alan bu başarılı çocuklar başarının ailenin geliriyle doğru orantılı olduğunu kanıksamışlardı.
-hmm enteresan, demekle yetindi öğretmen ve yanımda oturan maden sahibinin oğluyla sohbete başladı.
sınıfta 2 tane devlet okulundan gelmiş öğrencilerden biri ve tek işçi çocuğu olarak oturdum, önüme baktım. öğretmenin yanımdaki maden sahibinin oğluyla esprili yaptığı muhabbete gülümsüyorum. bir yandan da derse giren her öğretmenin bunu yaptırıp yaptırmayacağını düşünüyorum. her seferinde ayağa kalkıp : annem çalışmıyor, babam işçi! mi diyecektim? neyse ki gerek kalmadı. çünkü bu bilgiler ders işlenmeye başlanan 3. güne kadar tahtada yazılı kaldı. her teneffüs sonrası sınıfa giriyor tahtaya bakıyorum ve gözümde büyüyen o yazı :
babası işçi!
silmek istiyorum, babamın işçi olmasından utanıyorum, bu okula geldiğim için pişmanım, bu insanların arasında benim işim ne? diyorum. kimseyi tanımıyorum, sene 2002 , birilerini arayıp mesajlaşıp içimi dökemiyorum. işçiyse işçi ne olacak, diyorum kendi kendime. oysa kimsenin umurunda değil artık babamın işçi olması. 3 saniye bana bakıp hayatlarına devam etti herkes ama ben edemiyorum. tahtada yazmaya devam ediyor o yazı, ne zaman silinecek bu tahta diye stres yapıyorum.
öğle arası babam aradı. biz dönüyoruz, gel aşağı vedalaşalım.
indim, annemle babam yatakhanenin önünde mutlu bi şekilde benim onlara yaklaşmamı izliyorlar. gözleri ışıldıyor. ee ne de olsa iyi bi okula yerleşmiş çocukları, gururlu ikisi de. ben babama yaklaşırken : neden işçisin ki? bari öğretmen falan olsaydın , diye düşünüyorum. canın mı sıkkın diyor annem, yok diyorum. ellerini öpüyorum, sarılıyoruz. artık ara tatile kadar görüşemeyeceğiz. babam zaten harçlık bırakmasına rağmen gider ayak tekrar harçlık veriyor, belki cebindeki son parayı. babam iyi bir insan. işçi ama namuslu bir işçi. kimin babası ne iş yapıyor artık umurumda değil, tekrar sarılıyorum babama. benim doktor olduğumu göremeden ölen rahmetli babama… -
sma'lı çocuk için 3 milyon toplayp otogaleri açmak
bu sma olayına para verip mantar gibi çoğalmalarına sebebiyet veren herkes aptaldır. bunları yazdık.
devletin karşıladığı tedavi var zaten. ama yoook ne fda onaylamış ne bizim devlet, sadece çalışması devam eden bi ilaç varmış, eee ona 1 milyon dolar toplayıp amerikada ilacı vercekmişsin, çocuk da 10 yıl daha yaşarsa yaşıcakmış ( yine koşmadan hareket etmeden)
sen de araştırıp etmeden vicdan rahatlatmak için 3-5 kuruş atıp geçiyosun kenara şimdi de çıkış burada böyle yapmışlar deme.
instagramda fenomenlere yedirdikleri paraları bi hesaplasalar bu sma lı bebek ailelerinin dudaklarınız uçuklar…
sponsorlu gönderiler, avm de standlar, palyaçolar, balonlar, e baba işten çıkmış evin gelir kaynağı sıfır, nası geçiniyosun? gelen yardımlardan.. çift kapılı buzdolapları, e çocuğu hastaneye götürmek için sıfır suv araçlar vs. hepsi lanet sma hastalığını yenmek için amerikadaki deneysel tedaviye kadar idareten… yersen…
iyileşen sma'lı bebek sayısını ilgilenen birisi varsa yollarsa sevinirim. dünyada iyileşen tek bir vaka varsa paylaşsın yeter, tek bir vaka istiyorum.
hastalığın ilerleyişini durduruyormuş. e bebeğin ölüden farkı kalmamış ki o bebeği orada yaşatsan ne olacak bi kere? yaşamaz ki -
cerrahpaşa'da 4000 kız erkek olmak için bekliyor
cinsiyet anormallikleri de bir hastalık sayılır. ameliyatın 2.5 milyon tl olması ise tamamen uydurmadır. çünkü böyle bir masraf yoktur, ameliyat tıp fakültesinde veya devlet hastanesinde oluyorsa bu ameliyatı yapan doktorun cebine girecek maksimum para 1000 tl'dir.
baştan sona yalan beyanlarla dolu bir konuşma. hiç bir kanıt yok, sallamış beyefendi.