Ekşi Sözlük Debe Listesi

Rastgele
Hepsini aç
  • 1. ismail saymaz'ın imamoğlu adaylık açıklaması

    ahahahaha. adamlar açık açık tehdit de ediyorlar.

    "imamoğlu aday olacaksa şunu unutmamalıdır; arkasında chp teşkilatları olmadan hiçbir şeyi kazanamaz."

    yıllardır muharrem ince de aynı şeyi söylüyor işte. evet, ince'nin de yanlışı var, "adam kazandı" söylemi yanlıştı ancak işte o söz edilen chp teşkilatları işlerini olması gerektiği gibi yapsaydı kazanan adam muharrem ince olacaktı.

    kılıçdaroğlu açık ve net şekilde ince'nin kazanmaması için elinden geleni yaptı. bugün de bunu itiraf etmişler sonunda, bu kadar basit.

  • 2. balıkesir'de bulunan işkence çiftliği

    suçluları ayakkabı numarasina varana kadar bilen bir emniyet teşkilatının bulunduğu ülkede yaşanan olay.

    edit: kıçından anlayan bir yazar polis uyuşturucu mu satıyor suça ortak mi demiş. yok aktrollcum süleyman soylu dedi ya ayakkabı nosuna kadar biliyoruz diye. onu diyorum. hazır biliyorken suç işlemeden onleselermis.

  • 3. zinanın bug'ını bulan çarşaflı abla

    (bkz: lut lut atıyor kavmim)

  • 4. arabayla okul bahçesine girip takla atan öğretmen

    kadın olduğunu belirtmeye gerek yok sanırım.

  • 5. kemal kılıçdaroğlu'na oy vermem diyen muhalif

    iyi adamsa cennete gitsin. iyi diye cumhurbaşkanlığı yapacak değil.

    kılıçdaroğlu aday olursa kazanamayız. bitti.

  • 6. 175 cm'den kısa erkeklerin yaşama nedeni

    kimisi ülke falan kuruyor 1.74 boyuyla.

  • 7. ölümün en iyi tanımı

    madde bedende yaşamın sona erip, ruh bedenle devam etmesidir.

  • 8. dişil enerji

    manipülasyonun adı dişil enerji olmuş.

    bu entryi bugün debeye sokan sevgili suserlara da ayrıca alkış.
    esra ezmeci denen medya maymunu "hesabı ödemeyen erkeğe saygı duyulmaz, istemekten çekinmeyin, bırakın erkek alsın, erkek yapsın, erkeğe erkekkk gibi hissettirin" dediğinde, erkekler "her şeyi bizden bekliyorsunuz, biz para babası mıyız, kendimizi kullandırmayız" diyerek, kadınlar da sözde feminist duruşları ile "biz kendi ayaklarımız üstünde dururuz, buna kadını aşağılamak denir" diyerek ağızlarından köpükler saçarak çemkiriyor.

    bugün de ikiyüzlülüğünüzü görmeden geçmedik çok şükür.

  • 9. suratsız kasiyerler

    bir çoğu özünde iyi ve '' suratlı'' insanlardır.

    gençlikte 3 sene kadar yaptım bu işi.
    inanın dünyanın en zor işlerinden biri.

    bir kere, o alanı terk edemiyor olmak büyük sıkıntı. helaya giderken bile haber verip, müsait ise yerine birinin gelmesini bekleyerek çıkmak zorundasın.

    insanlar her ne kadar kendi rızası ile alışveriş yapmış olsalarda, pratikte adamın cebinden parayı alıyorsun.
    herkes de bi hesap sorma, inceleme dürtüsü uyanıyor kasaya gelince.
    "bu kaç paraymış ki/ etikette böyle yazmıyordu/bunun burası kırılmış, yenisini getirtirmisin/bakiye yetersiz çıkar, kasayı bekletelim, tekrar sıra bekleyemem/fişi kesersin, aaa bizim fatura olacaktı yaaa vesaire vesaire uzar gider.

    bir yandan orospu çocuğu yönetici varsa başınızda dertler katlanır.
    senden satış yapmanı ister, hızlı olmanı ister, müşteri yokken etrafı toplamanı ister, ister de ister.

    çok kez işe gelirken bugün çok pozitif olacağım diye gelir, eben sikilmiş, insanlıktan nefret etmiş olarak geri dönersin.
    bu yüzden hepsine saygım sonsuzdur.

  • 10. zeynep bastık'tan yürek hoplatan poz

    zeynep bıktık

  • 11. gibi (dizi)

    seçmece misiniz amk alt alta biri müthiş diyo öteki bok gibi biri süper diğeri rezalet. bence büfe bölümünden sonra en iyisiydi.

  • 12. erkeklerin arzuladığı kadın tipi

    sürekli kadınlarla alakalı açılan başlıklar, girilen entryler, genel olarak yapılan yorumlardan anladıklarıma göre şöyle bir şeydir sanırım;

    -yüzü ve fiziği güzel olacak, ne kadar yoğun olursa olsun spor yapacak taş gibi götü, iri ve diri memeleri, ince beli ve ince ayak bilekleri olacak.

    -seksi ama namus timsali olacak, seksapelini korurken diğer tüm erkeklerle arasına duvar örüp kendisine karşı en ufak bir hamleye henüz yapılmadan engel olacak. ama kendisine de kezban dedirtmeyecek.

    -makyaj yapacak ama doğal duracak. ne bakımsız ne boya küpü yada kokoş olacak.

    - kısa olmayacak ama erkeğinden uzun da olmayacak.

    -erkeğinin sosyal hayatını kısıtlamayacak, arkadaşlarıyla takılmasına, kendisi olamadan eğlenmeye çıkmasına vs. laf etmeyecek. ama kendisi erkeği olmadan sosyalleşmeyecek.

    -çalışacak, erkeğinden en ufak maddi beklentisi olmayacak. kazandığı parayı kendine harcamak isterse erkeğine danışacak.

    -çalışması ve fiziksel güzelliğine dört dörtlük özen göstermek için yoğun zaman ve efor sarf etmesine rağmen ev kadını hamaratlığında ve temizliğinde olacak. çamaşırını, ütüsünü, yemeğini, temizliğini asla aksatmayacak, bunlar için yardım beklemeyecek, erkeği canı istemeyip hiç bir işin ucundan tutmazsa asla ağzını açıp laf etmeyecek.

    -akıllı olacak, erkeğininin kültür seviyesine uygun sohbetler, sosyal aktiviteler içerisinde yer alacak, ama yeri geldiğinde de salak olmasını bilecek. zekası yüzünden erkeğinin egosunun ezilmesine meydan vermeyecek.

    -alttan alacak, kadınsa kadınlığını bilecek, çok konuşmayacak, dırdır edip erkeğinin kafasını şişirmeyecek.

    -zaman zaman erkeğinin gönlünü yapmak için seksi sürprizler hazırlayacak. direk dansıdır, oryantaldir, babydollunu giyip mum ışığında kocasını karşılamaktır gibi çeşitli atraksiyonlarla erkeğinin hayatına renk katacak. cinsel fantezilere açık olacak. yatakta bütün işi erkeğinden beklemeyecek, kendisi de bol bol çalışacak.

    -erkeğinin istediği sayıda çocuk yapacak. hamileyken cinsel olarak erkeğini ihmal etmeyip isteklerini hamilelik öncesi dönemdekiyle aynı performansla karşılamaya devam edecek. hamile olduğu için vücudu bozulmayacak güzelliğini aynı performansla korumaya devam edecek. hamilelik döneminde ekstra istekleri, tripleri olmayacak.

    -diğer sorumluluk ve taleplere ek olarak çocukların her ihtiyacıyla ilgilenecek. babaları çocukları arada bir sevmek dışında bir katkıda bulunmazsa buna laf etmeyecek. çocuklar bahanesiyle iş, ev, ve cinsel görevlerini aksatmayacak, bunlarda performans düşüşü yaratmayacak. fiziksel güzelliğini koruyup süsü püsü kişisel bakımında düşüş yaşamayacak.

    not: böyle bir kadın bulunursa ben dönme ameliyatına razı ve kendisine talibim, ben de alırım bi dal.

  • 13. köpeği yol ortasında katledilen yazar

    yazık olmuş.
    eğer sürücü bilerek ve isteyerek köpeği ezmiş ise diyecek bir şey bulamıyorum.
    ama daha üstüne gelen aracı görüp sağa sola kaçmayan , evcil olduğu, dışarda yaşayamayacağı on km öteden belli olan bir hayvanı dışarı sahipsiz salmak da en az sürücü kadar hatalı bir davranış .

  • 14. ersan şen'in imamoğlu davası kararına yorumu

    asıl ucuzluk 16 milyonluk şehrin 4.7 milyon oy almış belediye başkanının “ahmak” gibi hakaret bile olduğu tartışmalı kelimeden dolayı siyaset yasağı getirilip görevden alınmaya çalışılmasıdır.

    hadi yallah. ne kadar çakma muhalif gibi görünüp mevcut düzenin değirmenine su taşıyan varsa hepsine yallah

  • 15. bismillah çekerek iphone 14 kaldıran kadın

    bismillahirrahmanirrahim diyerek kaldırıyorum.

    abi gerçekten kodumun telefonuna ne anlam yüklüyosunuz ya, araba aldın sevinin ev alın sevinin de, telefon için ne diye havalara uçarsınız alo diceksiniz alt tarafı.
    yurdum insanının iq seviyesi ve iphone seviyesi tam olarak ters orantılı.

  • 16. monica bellucci'nin çirkin olması

    yavrum geç oldu. git yat istersen.

    (bkz: çarpılmak)

  • 17. hiç arap tanımadığı halde arapları sevmeyen tip

    nasıl hiç arap tanımamak?
    meclisten tut, sokaklara kadar arap dolu..

  • 18. borsada para kaybetmeden önceki son sözler

    ... daha ne kadar düşebilir ki?

  • 19. kemal kılıçdaroğlu

    cem küçük, tuğrul selmanoğlu, nihat genç, devlet bahçeli gibi isimlerin aday olması için destek verdiği ana muhalefet partisi lideri.

    devlet bahçeli bugün twitter'da kendisine destek twiti atmıştır. söyleyeceklerim bu kadar.

    edit: hakan ural da varmış.

  • 20. 16 aralık 2022 kılıçdaroğlu'na bir mesaj bırak

    sayende iyi partili olduk

  • 21. aralık 2022 doğal gaz faturaları

    2+1 80 metrekare evde üç küçük mü küçük kendine hayrı olmayan petek bulunmakta. evin her yeri halı. ay boyunca oda sıcaklığını 21 derece civarında tutmaya çalıştım. 690 lira doğal gaz ve 124 liralık kdv ile toplamda 814 liralık fatura gelmiş. 3 küçük kalorifer, 21 derece, 814 lira. daha havalar bile adam akıllı soğumadı izmir'de. yemin ederim hakkım helal değil.

    edit: imla.

  • 22. en iyi hbo dizisi

    başlıktaki entrylerden anladığım kadarıyla, game of thrones'u erler film çekti.

  • 23. ekrem imamoğlu'nun cezayı öğrendiği an

    videoyu izleyen normal zekaya sahip insanlar, karar öğrenildiği an ekrem imamoğlu’nun çöktüğünü, nerdeyse ağlayacağını bunu farkeden meral akşenir’in ortamdaki havayı dağıtmak için ayağa kalktığını ve sarıldığını görür. ama eğer bir katıksız aktrol iseniz kararı öğrendiklerinde mutlu oldular diye yorumlayabilirsiniz.

  • 24. 16 aralık 2022 imamoğlu'nun soylu'ya verdiği cevap

    keline keline tokadı yapıştırdığı açıklamadır.

    --- spoiler ---

    soylu: “çöpleri bile toplayamıyor.”

    imamoğlu: “büyükşehirlerde çöpleri ilçe belediyelerinin topladığını dahi bilmiyor. göreve başlarken tek bir kitap okumadığını söylemişti. hala okumamaya devam ediyor. işini iyi yapmaya gayret etsin şu kalan 3-5 ayında.”
    --- spoiler ---

  • 25. trafikte en çok küfredilen hareket

    takip mesafesi için bıraktığım araya başka bir aracın hızla girmesi. hele bir de sinyal vermeden giriyorsa evlere şenlik. çok şükür hiç cinayet işlemedim ama bu katıksız iyi aile çocukları yüzünden insanın hangi duygularla bir başkasını öldürdüğünü çok iyi anladım.

  • 26. jiletleri köreltip çöpe atma çağrısı

    (bkz: efsane duyarlar)

    (bkz: duyarını taştan çıkartmak)

  • 27. 15 aralık 2022 f35 uçağın çakılması

    boyle olaylardan sonra cok bilgili insanlar cikiyor ya. en ince ayrintisina kadar anlatip motor ve teknik detaylar hakkinda bilgiler veriyorlar ya...

    yapmayin!

    cunku ben kit ingilizcemle yabanci kaynaklarda arastirma yapip yalan soylediginizi ya da salladiginizi fark ettigimde hem cok uzuluyorum hem de zaman kaybetmis oluyorum.

    bilginiz yoksa sallamayin abi.

  • 28. z kuşağının fucker olması

    (bkz: z kuşağının fakir olması)
    bu daha gerçekçi oldu.

  • 29. 3. dünya savaşı çıktığında en güvenli ülke

    isviçre. herkesin parası isviçre bankalarında, isviçre’yi vurabilecek göt hiçbir ülkede yok.

  • 30. ülkü ocakları'nın 1 tl göndermesi

    zarfı içindeki paradan daha pahalı yardımdır.
    alenen dalga geçmekteler.
    edit: özel mesaj yoluyla küfreden ocakcılar, zarfın üstünde sıftah parasının yazdığını okuyoruz hangi esnaf 1 liraya sıftah yapıyor kaldı ki hangi sıftah geleneği zarfla yapılıyor.bakın işinize.dilenciye versen adam iade eder.ayıptır.
    edit 2; ahaha ocakcı abiler çoştu karşımıza çıksa titrermişiz tehdite bak.heybetini sınır kapılarından halay çekerek girenler için kullansan ya aslan

  • 31. faik öztrak'ın ekrem imamoğlu açıklaması

    halkın sesini "nerede yazıldığı belli olmayan siyaset mühendisliği senaryoları" olarak değerlendiren bir kişinin açıklaması.

    eğer sizin ortak iradeniz muhalefetin çoğunluğunun sesini yansıtmıyorsa o iradenin hiçbir hükmü olmaz.

    keşke imkan olsa da muhalif seçmene sorulsaydı kimi istiyorsunuz aday olarak diye, o zaman görürdünüz "siyaset mühendisliği senaryoları"nı.

  • 32. akp gidince yandaş gazeteciler ne olacak sorunsalı

    merak ettiğim sorunsaldır çünkü hiçbir dönemde bu kadar fazla saray soytarısının bir arada bulunması, değil cumhuriyet tarihimizde, dünya tarihinde bile pek görülmemiştir.

    isim vermeye gerek yok. medyanın neredeyse tamamı satılmış olduğundan, haber verdiği iddia edilen tv kanallarından tutun da gözünüze ilişen herhangi bir gazeteye kadar her yerdeler.

    - malum şahsın özel uçağında kendisiyle sehayat edip sözde tarafsız olduğunu iddia edenler
    - düpedüz taraflı olup tarafsız olduğunu iddia edenler
    - taraflılıkta dünya markası olmuş herife bile örnek gösterilip hala tarafsızım demeye cüret edenler
    - kalemini satıp köşesinde ekonomik kriz yok diye yazanlar
    - hiç utanmadan bunu televizyondan da canlı olarak söyleyebilenler
    - köşe yazısında ne yazacağını bir gün önceden talimatla bekleyenler
    - hukukçu sıfatıyla programa katılıp hukuksuzluğu savunan şerefsizler
    - evli adamla yatıp kalkıp bir de onu başkasıyla aldatan moderatör orospular
    - duayen denilen ama dönmekten fırıldak olmuş omurgasız kart kaşalotlar
    - hakaret yemekten yüzü hiç ama hiç kızarmayan follofoş olmuş yüzsüzler
    - kimden para alırlarsa onu savunan güvenlik politikaları uzmanı etiketli satılık fare suratlılar
    - tarikatlara domalanlar
    - öncesinde tarikatlara domalıp şimdilerde inkar edenler, üstüne bir de ulusalcı kesilenler

    ne yapacaklar, nasıl dönecekler, milletin yüzüne nasıl bakacaklar çok merak ediyorum. açın televizyonu, bakın şu an konuşuyorlar o haber kanalların hepsinde. kadro hep aynı.

    ya utanmıyorlar, bunda mutabığız... ama hiç mi korkmuyorlar bu "sözleşmeli saray soytarılığı" bittiğinde, vatandaşın biri çıkıp "sen nasıl bir orospu çocuğuymuşsun lan" sorusunu sorar diye?

    bundan 6 ay sonra devran döndüğünde, bu defolu çürük malları da kimse para verip konuşturmaya da yanaşmayacağı için aç kalacakları belli… ama sanırım içlerinden bazıları dansözlük de değil, tam anlamıyla 40 yıllık bir fahişe edasıyla dün hakaret ettiklerini yarın savunmaya bile yeltenecektir.

  • 33. en asil müzik aleti

    borulu kilise orgudur benim gözümde.
    metrelerce yükseklikte boruları ile öyle devasa ve her biri özel yapım olup, her bir enstrüman unikat bir orijinaldir. klisenin, katedralin büyüklüğüne ve akustik yapısına göre kendine has bir tınısı vardır. yapımı onlarca usta eli, masraf ve zaman gerektirir. kimsenin evinde, duvarında asılı bir enstrüman değildir.
    kolların, parmakların, bacakların, ayakların uzunluğu çok önemlidir. öğrenmesi çok zaman alır.
    herkesin öğrenebileceği, çalabilceği bir enstrüman değildir.

  • 34. tuzun en çok yakıştığı yiyecek

    cacık nettir:)

  • 35. yatmadan önce dişini fırçalayan tuhaf tip

    diş günde bir kere yatmadan önce fırçalanır. temiz bir ağızla uyumak gerekir. aksi halde ağız içerisinde çok fazla bakteri üreyecek ve bu bakteriler sabaha kadar (dil dudak hareketi azaldığı için) rahat rahat plaklar oluşturup çürük başlatabilecektir. diş bakımında en elzem şey yatmadan önce diş fırçalamaktır.

    ayrıca ek bir bilgi olarak günde ikiden fazla diş fırçalama önerilmez. fazla fırçalama dişlerde aşınmalara diş etlerinde yıpranmalara ve çekilmelere neden olacaktır.

    işbu bilgiler işkembeden salladığım şahsi yorumlarım değil literatür bilgilerdir, arz ederim sayın sığır.

  • 36. muhaliflerdeki ekrem imamoğlu nefreti

    (bkz: garanti olsun diye bütün ki'leri ayrı yazmak)

    edit: moderatör de aynı okul mezunu sanırım.

  • 37. 6 yaşında çocuğun köpeklerce koparılan kafa derisi

    demiş ki çocuk niye tek başına. sen eğitilmez bir şarlatansın. mağduru suçlayan bi hastasın ve destek alman şart. tecavüze uğrayan kadına o saatte orda ne işi varmış diyen 15 iqlularla aynı zeka seviyesindesin. senin çocuğun ailesi neden yanında yok diye sorman değil insanlar neden sokakta tek başına güvende değil diye sorman gerekiyor çomar.

    allahım sinirden duvara kafa atasım geliyor bazen. o çocuk yerine yetişkin biri de olabilirdi yaşlı biri de olabilirdi, 10 yaşında ekmek almaya giden bi çocuk da olabilirdi. kaldı ki yine 6 yaşında bi çocuk sokakta arkadaşlarıyla oyun oynamaya çıkmış da olabilirdi. insanlar tek başına sokakta yüreyemez mi lan!

    edit: (#146402978) ya bunu da yeni gördüm. bu şahıs acilen yardım almalı. çok ciddiyim. bi insan nasıl küçük bi çocuk görüp de ilerde potansiyel katil vs olabileceğini düşünebilir bu nasıl bir psikoloji. yemin ediyorum daha hayatımda bir tane çocuk hakkında böyle bir şey aklımın ucundan bile geçmedi. bir insan nasıl bir bebek görünce katil hırsız tecavüzcü tacizci olacağını düşünebilir?? bu nasıl bir kafa? sen hastasın. şaka yapmıyorum. acilen yardım almalısın.

  • 38. bir an önce gelmesi istenen teknolojik yenilik

    kabloların ortadan kalkması

  • 39. 30 yaşını geçip mezar seçmemiş tip

    köyünüz varsa dert etmeyin arkadaşlar bir yere yatırıverirler.

    yaş:38

  • 40. ekrem imamoğlu

    dünden beridir düşünüyorum, imamoğlu henüz aday bile değilken neden bu kadar göz göre göre adaylık yolunu tıkamaya çalışıyor erdoğan avaneleri? mesele imamoğlu'nun güçlü aday olması olamaz. çok basit bir sebebi var bunun. erdoğan'ın seçimleri kazanması için yüzde 50'den fazla oya ihtiyacı var. muharrem ince'li fiyasko seçimde bile fark 2,5 puandı. neredeyse tüm anketler gösteriyor ki, bu seçimleri kazanması için erdoğan'ın "elindeki yüzde elliyi tutması" yetmeyecek, öyle bir yüzde elli yok çünkü. en babası yüzde 40-45 var. yetmiyor. kararsız ya da küskün kitleden oy almak istiyorsan en yapmaman gereken şey rakibini bir çeşit kumpasla yarış dışında bırakmak. muhalefetin hiç bir aday bulamama sorunu yok çünkü. imamoğlu'nun önünü tıkarsan, kılıçdaroğlu da aday olabilir, mansur yavaş da olabilir, hatta gerekirse akşener de aday olabilir. senin bu tutumuna karşı seçmeni de gayet güzel konsolide eder üstelik.

    o zaman neden? aklıma gelen tek makul gerekçe şu. imamoğlu, mansur yavaş ve kemal kılıçdaroğlu'nun aksine kitleleri harekete geçirebilen, bir mesajla sokaklara döküp, hem sakin kalıp hem de çatır çatır hakkını arayabilen, bu konuda kitlelere öncülük eden bir kişi. bunu ibb seçimlerinde gördük. mesela önceki ankara bb seçimlerinde mansur yavaş öne geçtiğinde efkan ala'nın sahneye çıkmasıyla birlikte senaryo değişmiş, sonunda da i. melih kazanmıştı. böylesine bariz bir skandal, "böyle şey olur mu" vızıltılarıyla kapatıldı. ibb mevzusunda öyle olmadı. üstelik muhaliflerin bile çoğunun inancı yokken, imamoğlu kararlı bir duruş sergiledi, kendisini ve seçmenlerini de tehlikeye atmadan yenilenen seçimlerde tereyağından kıl çeker gibi kopardı başkanlığı.

    geçenlerde fatih altaylı da kulis bilgisi vermişti bu yönde. akp'liler de ekrem imamoğlu'nu tuttuğunu koparan, kitlelerle bağ kuran birisi olarak görüyorlarmış. şaşırtıcı değil ama düşündürücü.

    çünkü ankara ve istanbul örneklerinden bile şu çok açık görülüyor, eğer kitleleri harekete geçirebilen bir lider varsa ve ona inanmış büyük bir kitle de varsa, sandık oyunlarıyla ya da türlü katekullilerle kazananın elinden koltuğu alamazsınız. ama eğer karşınızdaki aday bu direnci gösterecek kapasitede değilse, pek ala yapılıyor ve yapıldı da. burada şunu belirtmek isterim, ben şahsen mansur yavaş'ın ortaya koyduğu siyasi kişiliği, karakterini ekrem imamoğlundan bile daha fazla beğeniyorum. mevzu bu değil ama. asıl sorun, hakkına sahip çıkabilmek için oy aldığın kitleleri harekete geçirebilmekte. ve bu konuda muhalif adaylar arasından rüştünü ispatlayan tek kişi imamoğlu. ne kk, ne yavaş, ne ince bunu yapamadı.

    yani tüm mesele, başa baş geçecek bir seçim sürecinde kim hakkına sahip çıkabilir, kim çıkamaz meselesi olabilir. yoksa mağduriyet yaratmanın nasıl sonuçlar doğuracağını en iyi bilen akp'nin bizzat kendisi zaten. ama muhalefetin, "tamam bu mağduriyeti yaşattıktan sonra daha bizim sırtımız yere gelmez" mantığı doğru değil. bunun doğru olabilmesi için hakkını sonuna kadar arayan, bunu lafla değil kitleleri harekete geçirerek yapacak birileri lazım. geçmişte bu süleyman demirel oldu, bülent ecevit oldu, rte oldu. ama kk'dan öyle bir şey bekliyorsanız, bir daha düşünün derim. en fazla ysk önünde oturma eylemi yapar "demokrat dede".

  • 41. bir kadına en güzel hitap şekli

    gönlümüz varsa ...
    sizin de bizde gönlünüz olduğunu görüp anlıyor isek...
    ne söyleseniz güzel geliyor...
    çok kasmayın.

    sözler,

    gözler ve eylemler ile birleştiğinde ve ruhumuza dokunduğunda hayat buluyor.
    ötesi boş...

  • 42. berlin'de patlayan akvaryum

    asıl şaşırtıcı olan, haberin sıfır reklam ile okunabiliyor olmasıdır.

  • 43. gölbaşı'nda başıboş gezen aslan vakası

    düşünsene işten çıkmışsın, eve yürüyorsun ve yolda aslan var.
    caağnım ülkem 1 hafta normal dışı bir olay olmadan yaşayamıyor.

  • 44. baban ne iş yapıyor diye soran ilkokul öğretmeni

    meram fen lisesi'ne başladığım ilk gün…
    uzak diyarlardan yatılı olarak gelmişim okula. dallama bi öğretmen birini kaldırdı tahtaya sınıfa girer girmez; evet kim hangi okuldan gelmiş annesi babası ne iş yapıyor yazalım tahtaya, dedi. bu ne biçim iş amk, ilkokulda mıyız diye soruyorum kendime. neyse başladı ön sıradan gözlüklü güzel bir kız:
    -gündoğdu koleji, annem öğretmen babam doktor
    ve devam etti yanındaki:
    -koyuncu koleji , annem ev hanımı babam sanayici
    -diltaş koleji, annem mimar babam doktor
    .
    .
    .
    liste böyle yazılıyor orta sıranın en arkasındaki bana yaklaşıyoruz ve bir tane devlet okulundan gelmiş olan yok. öğretmen kolejlilerle sohbet ediyor lafı uzattıkça uzatıyor, baban hangi hastanede? annen hangi firmada? babanı tanıyorum çok iyi esnaftır, demek ablan da savcı oldu vs…
    herkesin ebeveyni ya öğretmen/doktor/asker/avukat yada sanayici fabrikatör. derken tahtaya yazan çocuğa geldi sıra:
    -mareşal ilköğretim okulu(devlet) , annem öğretmen babam öğretmen,
    yazdı tahtaya da söylerken. biraz rahatladım, tek devlet okulu ben çıkacağım diye çekiniyordum.
    sonra yine özel okullardan devam. sıra bana geldi. ayağa kalktım :
    -atatürk ilköğretim okulu, annem çalışmıyor babam işçi!
    sınıfta sessizlik oldu bir anda. kimmiş bu işçi çocuğu gibi dönüp bakıyorlar bana. zaten neredeyse hepsi birbirini tanıyan bu özel okul öğrencileri, bir işçi çocuğunun 10 bin nüfuslu bir kasabadan bu okulu kazanmış olmasına şaşırıyorlardı. öyle ya, kendi odalarında ders çalışıp, servislerle okula giden, okul sonrası ders takviyeleri alan bu başarılı çocuklar başarının ailenin geliriyle doğru orantılı olduğunu kanıksamışlardı.
    -hmm enteresan, demekle yetindi öğretmen ve yanımda oturan maden sahibinin oğluyla sohbete başladı.
    sınıfta 2 tane devlet okulundan gelmiş öğrencilerden biri ve tek işçi çocuğu olarak oturdum, önüme baktım. öğretmenin yanımdaki maden sahibinin oğluyla esprili yaptığı muhabbete gülümsüyorum. bir yandan da derse giren her öğretmenin bunu yaptırıp yaptırmayacağını düşünüyorum. her seferinde ayağa kalkıp : annem çalışmıyor, babam işçi! mi diyecektim? neyse ki gerek kalmadı. çünkü bu bilgiler ders işlenmeye başlanan 3. güne kadar tahtada yazılı kaldı. her teneffüs sonrası sınıfa giriyor tahtaya bakıyorum ve gözümde büyüyen o yazı :
    babası işçi!
    silmek istiyorum, babamın işçi olmasından utanıyorum, bu okula geldiğim için pişmanım, bu insanların arasında benim işim ne? diyorum. kimseyi tanımıyorum, sene 2002 , birilerini arayıp mesajlaşıp içimi dökemiyorum. işçiyse işçi ne olacak, diyorum kendi kendime. oysa kimsenin umurunda değil artık babamın işçi olması. 3 saniye bana bakıp hayatlarına devam etti herkes ama ben edemiyorum. tahtada yazmaya devam ediyor o yazı, ne zaman silinecek bu tahta diye stres yapıyorum.
    öğle arası babam aradı. biz dönüyoruz, gel aşağı vedalaşalım.
    indim, annemle babam yatakhanenin önünde mutlu bi şekilde benim onlara yaklaşmamı izliyorlar. gözleri ışıldıyor. ee ne de olsa iyi bi okula yerleşmiş çocukları, gururlu ikisi de. ben babama yaklaşırken : neden işçisin ki? bari öğretmen falan olsaydın , diye düşünüyorum. canın mı sıkkın diyor annem, yok diyorum. ellerini öpüyorum, sarılıyoruz. artık ara tatile kadar görüşemeyeceğiz. babam zaten harçlık bırakmasına rağmen gider ayak tekrar harçlık veriyor, belki cebindeki son parayı. babam iyi bir insan. işçi ama namuslu bir işçi. kimin babası ne iş yapıyor artık umurumda değil, tekrar sarılıyorum babama. benim doktor olduğumu göremeden ölen rahmetli babama…

  • 45. 15 aralık 2022 3 genç kızın öldüğü kaza

    bu başlığa yazmasam olmazdı, zaten muhtemelen yazmamı bekleyenler de vardır.

    kemerinizi takın öyle okuyun. zaten hangi koltukta oturursanız oturun kemerinizi takmayı hiçbir zaman ihmal etmeyin.

    öncelikle "sen kimsin amına koduğum?" diyenler için: ben bir tır şoförüyüm ve 1 aralık'ta aracımı teslim ederek istifa ettim.

    peki neden istifa ettim?

    çünkü yakın zamanda bir avrupa ülkesinde oturum izni için belgelerimi teslim ettim ve çıkana kadar geçecek olan süreyi artık yollarda geçirmek istemiyorum. açıkçası böyle bir şeyin başıma gelmesinden korkuyorum.

    arkadaşlar benim tırımda dashcam var, arada kişisel instagram hesabımda önüme atlayan beyinsizleri paylaşırım. bakın size şöyle söyleyeyim, dikkatli olmasam ve hapse atmasalar yollarda geçirdiğim sürede "kendi hatam olmadan" yüzlerce kişiyi öldürebilirdim. yüzlerce diyince abartıyorum sanıyorsunuz değil mi? hah!

    kendi hatam olmadan diyorum çünkü halkımız trafikten zerrrrre bir sikimi anlamıyor, ben hayatımda bu kadar salağı aynı gün içinde bir arada görmedim. haftada ortalama 2000 km yol yapıyorum.

    tanker sürdüğüm zamanlarda bana "adr levhasını kapat, ceza yersin" diyenler olmuştu, türkiye'nin sorunu sadece şoför kalitesizliği değil.

    türkiye'de kuralları takmayan öküz oğlu öküz şoför de, o şoföre iş veren operasyoncu da, teslimat bekleyen sabırsız dallama da, teslimat süresi taahüdünü sanki tır değil de uçak gidiyormuş gibi veren pazarlamacı da ve en son o sipariş teslim edilene kadar o amına koduğumun 42 tonluk aracının geçtiği güzergahtaki yayalar ve sürücüler de süzme gerizekalı.

    ve ben hapse girmeden bu sirkten bir an önce kurtulmak istiyorum.

    "işi niye erken bıraktın?" böyle bir hikayede figüran olmamak için.

    son olarak size tali yoldan çıkarken ana yoldan gelen arabayı beklemek yerine emniyet şeridine çıkıp orada hızlanmanın iyi bir fikir olduğunu öğreten kişinin ta amına koyayım.

    karışan herkese geçmiş olsun, umarım meslektaşımın takograf sürüş saatleri mevzuata uygundur.

  • 46. 15 aralık 2022 savcılığın istinaf talebi

    anlaşılan o ki mahkeme duruşmada kısa kararını açıklamış.

    ancak yine de ceza mahkemelerinde istinaf kanun yoluna başvuru süresi tefhimle başlar, bu yüzden uygulamada “süre tutum dilekçesi” adı altında hak kaybına uğramamak için gerekçesiz istinaf dilekçesi verilir. savcının yaptığı da iddia makamı olarak budur. imamoğlu'nun avukatı da aynı mahiyette bir dilekçeyi mahkemeye verecek. süreci uzatmak için, mantıklı olan, sürenin son gününden bir gün öncesinde dilekçeyi sunmak olacaktır. son gün de dilekçenin dosyaya girip girmediğinin sağlaması yapılır.

    bu arada bu dosyayla ilgili şu küçük bilgiyi de verelim:

    istinaf mahkemesi = bölge adliye mahkemesi

    temyiz mahkemesi = yargıtay

    *

    gelelim olaylara.

    bu davada siyasi bir satranç dönüyor. tam olarak ne olduğunu ben de bilmiyorum ama ihtimalleri yazacağım.

    her şeyden önce imamoğlu'na karşı yargıdan bir hamle yapacakları, gassal olayıyla beraber ortaya çıkmıştı. mevcut davanın da kökleri birkaç sene öncesine kadar gidiyor.

    bu kapsamda akp içerisindeki bir klik, bu yargılamada imamoğlu'na siyasi yasak çıkması için kolları sıvadı ve bu planı yürürlüğe soktu.

    dün attığım tivitte de alıntıladığım gibi, mahkemenin önceki hakimi siyasi yasak vermeyeceği yönündeki görüşünü belirtmiş fakat sonrasında adliyenin yönetici hakimlerinden birinin hükümet ile görüşmesi sonrası yerine başka hakim getirilmişti ve imamoğlu hakkında ancak bu şekilde bir mahkumiyet ve siyasetten yasaklılık kararı verilebilmişti. (hakimlerin atamasını yapan kurum olan hsk'nın başında adalet bakanı var)

    şimdi, savcının akp ile bağlantısı olduğu biliniyor. bu kapsamda dünkü tepki ve saraçhane rüzgarı sonrası imamoğlu'nu ekarte etmeye çalışan bu klik, ihtimallerden birine göre tam tersine imamoğlu'nu kahramanlaştırdığı yönünde akp içinden eleştiri aldı. bu sebeple, chp cenahı istinafa gitmeyip kararı kesinleştirmesin ve olaylar büyümesin diye de savcı süre tutum dilekçesini hemen vererek dosyanın kesinleşmesini engellemiş oldu. böylece kararın infaz edilmesine blokaj geldi. (bkz: infaz kanunu)

    bu doğrultuda istinaf mahkemesi üzerinden kararın kaldırılıp imamoğlu'nun beraatine karar verilebilir ve bu kahramanlık hikayesi sona erdirilmek istenebilir. imamoğlu da ibb başkanlığına böylece devam eder.

    bir diğer senaryoya göre, savcı tavandan bir ceza isteyebilir. çünkü savcı süre tutum dilekçesinde “usul ve yasaya aykırı” diyor, ki bu şablon bir terimdir. fakat aynı savcı, son celsedeki mütalaasında mahkumiyet isteyen de savcıydı; dolayısıyla istinaftan beraat istemesi düşük ihtimal. bu kapsamda cezanın tavandan verilmesi senaryosunda ve bunun tam seçim öncesinde kesinleştirilmesi durumunda imamoğlu cezaevine gir çık yaptırılabilir ve bu da tam olarak seçim dönemine denk getirilebilir. (bkz: selahattin demirtaş)

    savcının yıllık izin muhabbetini de bir üçüncü ihtimal olarak şöyle yorumlayabiliriz: mahkeme kararın gerekçesini yazıp taraflara tebliğ edecek. savcının izni mizni onu ilgilendirmez. savcı izne çıkarsa başsavcılık başka bir savcı görevlendirir nitekim. dolayısıyla burada da akp ile bağlantılı savcının izne gönderilip, yerine dosyaya bakacak nöbetçi savcının beraat talebiyle dosyayı istinafa göndermesi mümkün olur. bu da akp'nin geri adımı olarak yorumlanabilir.

    *

    imamoğlu kanadı açısından da artık imamoğlu maalesef aday olmamalıdır. çünkü seçime 2-3 ay kala imamoğlu aday olursa, jet hızıyla mahkumiyet ve yasak kararı kesinleştirilip imamoğlu siyaseten yasaklı hale getirilebilir ve muhalefetin tüm oyunu bozulur. bu risk şu an var.

    mevcut senaryoda gönüllerin cumhurbaşkanı artık imamoğlu'dur fakat, siyaseten yasaklı olma ihtimali olmayan bir kişinin aday olması gerekir ki kampanya sekteye uğramasın. bu da mansur yavaş, kılıçdaroğlu veya rıza türmen ya da başka bir isim üzerinden ancak gerçekleşebilir.

    bir de anayasa gereğince seçim bir anda baskın seçime dönüşebilir. cumhurbaşkanı üçüncü kez seçilebilmek istiyorsa ve ysk denetiminden sorunsuz sıyrılmak istiyorsa, bir şekilde erken seçim olmalı. buna da altılı masanın hazırlıklı olması gerekir. ancak erken seçim olmasa bile, üçüncü kez aday olmayı akp ysk'ya “anayasal sistemin başkanlık sistemine evrilerek yeni bir anayasal sürecin içerisinde olunduğu” gerekçesiyle bir şekilde onaylattıracaktır.

    tüm bu sürecin kaybedeni ise bana göre kılıçdaroğlu olmuştur. böyle bir davada almanya'da olmak, o esnada akşener'in imamoğlu'na saraçhane'de sahip çıkması, garip garip açıklamaları, kötü retoriği falan derken dua etsin saraçhane'de yuhalanmadı. kılıçdaroğlu şahsen iyidir, dürüsttür, tontondur fakat başarılı bir siyasetçi maalesef değildir, karizmatik lider vasfını taşımamaktadır, bir noktadan sonra kendi jübilesini değil seçmeninin çıkarlarını ön plana almalıdır.

    her an her şey olabilir. her türlü senaryoyu düşünmek ve hepsine göre strateji kurmak gerekir.

    zamanla hikaye netleşir, biz de buralardan elbette yazarız.

    (bkz: together we stand, divided we fall)

    *

    (bkz: imamoğlu'na ceza verilip siyasi yasak getirilmesi/@dragonlady)

    (bkz: ekrem imamoğlu/@dragonlady)

    (bkz: yargının siyasallaşması/@dragonlady)

    (bkz: türk tipi başkanlık sistemi/@dragonlady)

  • 47. meral akşener

    dün yaptığı hareketi olumsuzlayan sadece iki grup var:
    1- kemal kılıçdaroğlu trolleri
    2- sol postu giymiş faşist kürt ırkçıları

    kimlerin karşı çıktığına bakılarak bile vatan milletin hayrına ne kadar doğru bir hareket yaptığı anlaşılabilir.

  • 48. yeşilçam'da çocukluk travması yapan sahneler

    erol taş’ın bi filminde sardıkları ip dolayısıyla bebeğin eli kangren oluyordu. korkmuştum.

    ekleme: bide tarkan’ın filminde bi zindana kapatıldığı sırada gözleri pörtlek ve üstünde çıkıntılı şeylerin olduğu bir zırh giyen yaratığımsı şey de travma yaşatmıştı.

  • 49. 16 aralık 2022 diyarbakır bombalı saldırısı

    seçime kadar her gün ayrı bir olay olacağın haberidir.

    her seçim öncesi aynı formül. ekonomik kriz, hayat pahalılığı, enflasyon, keyfi ekonomik politikalar, hukuksuzluk, yolsuzluk diye sayabileceğim daha onlarca maddeyi konuşamıyoruz asla.

    taksim bombası, ekrem başkan davası, diyarbakır bombası, bay kemal aday olacak mı tartışması, yunan olayları, avrupa ile kavga.

    çok sıkıldım çok

  • 50. tiyatronun artık yavaştan miadının dolması

    tiyatro sevmeyen birinin beyanıdır. insan kendi sevmediği şeyleri diğer insanlar da sevmiyor zanneder. çünkü insan kendini çoğunluk içinde zannetmeye meyillidir. kendi soğumuştur. diğer insanlar da soğudu zanneder. vs...
    oyuncu burnunun dibindeyken izlemek başka oluyor. cansız ekrandan izlemek başka.

    bi de tiyatrocuların tipinden tiyatrocu olduklarını anlıyorum ben, o kıvama geldim. sesleri falan mükemmel oluyor ya, o süper bişey.