hakimlik
doğruyu, hakkı, adaleti savunurken gerçekten kendi öznel fikirlerimi bir kenara bırakmakta bir an bile tereddüt etmiyorum. söz konusu babam bile olsa, doğru olan canımı yaksa da doğruyu söylemeye bir alternatif görmüyorum. paraya, mala, güce hiç kıymet vermediğim için adalet algımı satma eğilimim olduğunu da düşünmüyorum.
afsakabal3 profili
-
eğer yapsaydım çok iyi yapardım denilen meslek
-
yalnızlığı tercih etmenin mantığı
bir ekşi sözlük yazarının "yalnızlığı sevmiyorum, sadece bildiğim en güvenli yer orası" diye -çok isabetli bulduğum- bir tespit yaptığı mevzu.
insan sosyal bir varlık. ne kadar reddetsek de, insan sevmediğimizi söylesek de aslında sevmediğimiz şey insan değil, aklımızdaki insan tanımına uymayan insanlar. vaziyet böyle olunca da insan, zihnindeki insan tanımına uymayan insanlardan uzak durduğunda daha güvende, daha mutlu olmasa bile daha az mutsuz, daha az karmaşık, daha az yorucu bir hayat sürdüğünü hissediyor. haliyle yalnızlaşıyor bir yerden sonra. karşısındakiyle bütünleşemediği bir etkileşimde var olmak da istemiyor insan. çünkü bu bir yerden sonra gerçekten zihnen ve bedenen zarar veriyor insana. dolayısıyla güvenli liman aslında yalnızlık. -
rusya ukrayna savaşından çıkarılacak dersler
bence bu dersler arasında en önemlisi, algının ne kadar kolay yönetildiği yönünde olandır. birçok ders var tabii ki ama doğru bilgiye ulaşmanın gelişen teknolojiye ve medyaya(!) rağmen ne kadar zorlaştığını da bu süreçte küresel ölçekte daha net görmüş olduk bence.
edit: batının yakın geçmişteki "white guilt" tabanlı samimiyetsiz söylemini terk ederek ve bunu açıkça ifade etmekten çekinmeyerek ırkçılık ve sömürgecilik anlayışını artık saklamamasının da küresel bağlamda bir paradigma değişimi olduğunu düşünüyorum.