aq salakları çayı püskürttüm. arda güleri de geri çağırın bizim vergilerimizle yetişti. mecburi hizmet yapsın hatta 2 yıl hakkarisporda.
Öncelikle, sitemize gösterdiğiniz ilgi ve destek için hepinize teşekkür ederiz. Sizlerden gelen geri bildirimler ve beğeniler bizim için büyük bir motivasyon kaynağı oldu.
Sozlock olarak tam 9 senedir her gün ekşisözlük'den okumaya değer içerikleri filtreleyip günlük listeler oluşturduk. Bu işi yaparken kişisel davranmadık, günün en popüler başlıklarının en beğenilen entrylerini aldık listelerimize. Üstelik bu gayretimiz hiç bir zaman ticari bir kaygı taşımadı. Yayına başladığımız ilk günden beri en ufak bir reklam yayınlamadık, sponsorluk anlaşmaları yapmadık. Sozlock üzerinden tek kuruş kazanmadık.
Bütün bunlara rağmen, ne yazık ki son dönemde ekşisözlük yönetimi tarafından alınan bot koruma önlemleri nedeniyle, ekşisözlükten entry çekme ve beğenilen entryleri listeleme hizmetimizi maalesef devam ettiremiyoruz. Bu durum ekşisözlük yönetiminin aldığı bir karar olup, tamamen bizim kontrolümüz dışında gerçekleşmiştir. Bu zorunlu durumdan ötürü yaşanan aksaklık nedeniyle anlayışınıza sığınıyoruz.
Sozlock Ekibi
Ekşi Sözlük Debe Listesi
-
1. almanya'daki türk doktorların fotoğrafı
-
2. tahammül edilemeyen medeniyetsiz hareket
egzoz patlatan orospu çocukları*
yine geceleri dönel kavşaklarda drift atmaya çalışan embesil sik kırıkları
bunları herhangi bir yerde kaza yaparken görsem bırak ambulansı aramayı üstüne iki tekme de ben vururum iyice gebersin diye. -
3. tıp fakültesine 10 yıllık zorunlu hizmet ön koşulu
borcu takıp yine giderler, gideriz.
olum siz ne sanıyorsunuz? bu yasaklarin 10 katıyla sscb beyin göçünü önleyemedi siz mi önleyeceksiniz ahahah -
4. alkolsüz şampanya içme fotoğrafı paylaşan türbanlı
iki yüzlüdür.
giyiminle ve inancınla arap kültürüne biat ediyorsan sekuler insanların yaşamına özenmeyeceksin.
türkiye'deki türbanlı kadınlara üzülüyorum açıkçası, hepsi arap yalanları ile istedikleri ve hakları olan yaşam arasında sıkışıp kalmış durumdalar, hic bir yere aidiyetleri yok.
özentilikleri var. -
5. 6 ağustos 2023 ab'nin türkiye'ye vize açıklaması
(bkz: cem uzan'a hapis şoku)
-
6. atatürk'ün ingiliz ajanı olduğu iddiası
ingilizlerin işgal ettiği istanbul'dan ingiliz gemisiyle kaçan vahdettin'i kahraman ilan edenlerin, ingiltere'ye karşı savaşan, zaferler kazanan mustafa kemal ve arkadaşlarına böyle saçmasapan iftiralar atmaları normaldir.
bunlar zamanında amerikan emperyalizmine karşı türk halkının çıkarlarını koruyan atatürkçülere de amerikancı dediler, gizli tanık yaptıkları pkklıların beyanlarıyla atatürkçüleri hapse attılar, amerikan'ın yardım ve yataklık ettiği casusluk örgütü feto'yü ise kahraman ilan ettiler.
e fethullah gülen gibi adamları kahraman ilan eden beyinlerin, mustafa kemal gibi vatanseverleri hain bellemelerine şaşırmamak lazım.
ama tarih atatürkçüleri her daim haklı çıkarmaya, kıblesi abd olan bazı çakma dincilerin gerçek yüzünü de her daim ifşa etmeye devam ediyor. bu gidişle herkes atatürk'ün değerini anlayacak, hiç merak etmeyin.
"türk, öğün, çalış, güven"
edit: türkiye yunanistan ile savaştı, ingiltere ile savaşmadı diyenler, yunan ordusunun tamamen ingiltere'nin kışkırtmasıyla, ingilizlerin finansmanıyla ve yine ingiltere'nin temin ettiği silahlarla, adeta ingiltere'nin paralı askerleri olarak andolu'yu işgal ettiklerini ya bilmiyorlar ya da yaptıkları kara propaganda gereği bilmiyor taklidi yapıyorlar.
neymiş ingiltere silah kullanmadan istanbul'dan ve çanakkale'den çekilmiş. lloyd george fellik fellik her yerden asker temin etmeye çalıştı burada direnebilmek için ama gerek müttefikleri, gerekse savastan bıkan kamuoyunun baskıları yüzünden yeterli sayıda asker temin edemediler. e anadoluda tek bir yunan askeri bile bırakmayan 100bin kişilik türk ordusu üzerlerine yürürken ne yapmalarını bekliyordunuz? 300 spartalıyı oynamalarını mı?
unutmayın türk ordusunun zaferinin neticelerinden birisi de ingiltere başbakanının görevinden istifa etmek zorunda kalması olmuştur. bu nasıl bir işbirliği ki atatürk yüzünden koltuklarından oldular.
türkiye'de atatürk'e karşı yapılan bu kara propagandanın temeli 60'larda abd'nin kurduğu komünizmle mücadele derneklerine kadar dayanır. burada yetiştirilen çakma amerikan dincileri abd'nin çıkarları için her türlü yalanı, kara propagandayı yaparlar. fetö de bunların en başında gelir. -
7. mete gazoz
şu an dünya okçuluk sampiyonasinda çeyrek final maçına çıkıyor. yayın: trtspor yıldız
edit :6-2 ile yarı finale kaldı
yarı finalde de 1 numara almeida'yi yenip finale kaldı
en güzel edit : dünya şampiyonu oldu mete -
8. türkiye'nin en büyük düşmanı
arap dini ve kültürü ile asimile olup ülkeyi araplaştırmaya çalışan sözde türklerdir.
-
9. türklere döve döve öğretilmesi gereken şeyler
1- trafikte tek sen değilsin, davar olma
2-mangalı suyla söndür, çöpleri topla
3- sigara bitince izmariti çöpe at,yada münasip bir yere şok
4- servise binerken sigaradan son yudum çekip dumanı içerde salma,tut
5- sana gülümseyerek soru soran her kadına yürüme,nazik ol,o seni beğenirse yürür
6- sırada bekle,kaynak yapma
7-torpil arayacağına kendini geliştir, bari birazcık oku
8- her istediğinde yere tükürme,en azından kuytu bir yer bul
9-sosyal medyada sapıtma, ekşi dahil! -
10. naci görür'ün büyük istanbul depremi açıklaması
adam ne zamandır bunları diyor ve ne zaman dese bizim insanimizdan tepki çekiyor. "kötü şeyler diyeceksen hiç konuşma " diyorlar.istiyorlar ki siyasetçiler gibi ölü taklidi yapsın, kimseye hatirlatmasin biz de olana kadar depremi aklımiza getirmeyelim.
bilim adamı uyarır siyasetçi gereğini yapar. bilim adamımız bu kadar tepkiye rağmen görevini yapıyor ama asıl yapması gerekenler yapmıyor. bu yüzden adam havaya konuşmuş oluyor. konuşup, uyarıp dinlenmemek. böyle bir ülkede bilim adamı olmak bol sabırlar diliyorum hocam sana ve meslektaşlarıniza. -
11. 7500 tl alan emekliler şimdi ne yapıyor sorunsalı
bugüne kadar akp’ye oy vermeyip 7500 günle emekli olan annem 8.000 tl maaş alıyor. haftada 3 gün arkadaşının muhasebe ofisine yarı zamanlı destek oluyor. bir yandan da aylık sodexo’mun büyük kısmını mutfak masrafları için ona veriyorum. kendi evinde tek başına, kira vermeden minimum lüksle yaşıyor. pahada yüksek ihtiyaçların çoğunu biz karşılıyoruz.
bugüne kadar akp’ye oy vermeyip 9000 günle emekli olan kayınpederim 9.000 tl maaş alıyor. eşimin multinet’ini ve benim sodexo’nun diğer kısmını mutfak masrafları için onlara veriyoruz. kendi evleri ve arabaları var, kira vermeden minimum lüksle yaşıyorlar. pahada yüksek ihtiyaçların çoğunu biz karşılıyoruz.
3600 günden emekli olanlar da 7.500 tl maaş alıyor. 8-9 bin günden emekli olanlar da. bunu geçtim herkesi genelleyip beter olsunlar demek hiç doğru değil. benim çevremdeki emeklilerin büyük bir kısmı akp’ye oy vermeyen insanlar ama %52’nin sonuçlarını onlar çok daha fazla yaşıyorlar.
hadi biz eşimle ikimiz de tek çocuğuz, bir şekilde destek olabiliyoruz. peki bizim bu desteği sağlayabilecek durumumuz olmasa, 8-9 bin tl maaşla bu insanlar ne yapacaklar? uzaktan beter olsunlar demek kolay da, işin özü öyle değil. -
12. 6 ağustos 2023 yalova depremi
naci görür'e sallayan dalyarakları hoplatmıştır umarım!
geçmiş olsun. -
13. kk'nin gerçek yüzünü önceden gören insan
(bkz: muharrem ince)
-
14. bir saat terapi için 500 tl isteyen psikiyatrist
yarım saatte 2 binlik olmuş yazar ekşi de başlığa koşmuş nereni düzeltti bilmiyorum ama psikolojini bozmuş.
-
15. evlilik teklifini 14 yıl bekleten kadın
üst edit: hesabı kapatmadı kullanıcı adı değiştirdi. yenisi: oztasezgiii eskisinde soyadı dinç idi. acaba kocasının soyadına mı geçti sahiplendiğini göstermek icin hshsh
edit2: yenisi; ezgi.diiinnc
kadın tam evlenilcek erkek olduğunu görüp nasıl da friendzone'a attığını adım adım anlatmış hala bekletme yok diyen var.
ikinci bile değil güvenlik sübabı olarak sonuncu seçeneksin ve bunu sindirip şu insana eşim diyebiliyosun pes. insan gururu için yaşar, şu hikayeye konu olacağına ömrünün sonuna kadar şerefinle 31 çeksen kendine saygın olur. -
16. yazarların araba kullanmayı öğrendiği ilk araba
78 reno 12 .
toros değil o zamanlar toros yoktu -
17. celal şengör'ün istanbul'dan taşınması
celal şengör’ün deprem tehlikesi nedeniyle istanbul’u terk etmesi olayı.
keşke herkesin böyle imkanı olsa da farklı yere taşınabilse.
--- spoiler ---
celal şengör, istanbul'dan taşınacak! nedenini fatih altaylı'ya anlattı:depremden sonra istanbul’un ne hale geleceğini biliyorum
prof. dr. celal şengör, olası deprem nedeniyle istanbul’dan taşınmak istediğini gazeteci fatih altaylı’ya anlattı. şengör, “çünkü depremden sonra istanbul’un ne hale geleceğini biliyorum” dedi.
küçük bir operasyon geçiren prof. dr. celal şengör’ü hastanede ziyaret eden fatih altaylı, aralarında geçen diyalogu köşe yazısına taşıdı.
şengör’ün istanbul’dan taşınacağını ifade eden altaylı şöyle yazdı:
"kütüphaneyi yazlık eve taşımak, çanakkale civarında bir yerlere de yerleşmeyi düşünüyordu.
“senin ev sağlam. biliyorum. bulunduğu zemin sağlam, biliyorum. niye taşınıyorsun” diye sordum.
“çünkü depremden sonra istanbul’un ne hale geleceğini biliyorum” dedi ve anlattı.
“tabii ki, bütün istanbul yerle bir olmayacak. mustafa erdik 8 bin binanın akordeon gibi olacağını söylüyordu. bu sayı galiba daha fazla olacak. 60-70 bin bina tamamen çökmese de yıkılacak. kurtarma çalışmaları için sokaklara girilemeyecek. kente giren çıkan yolların önemli bir bölümü kullanılamaz hale gelecek, ortaya çıkacak kaos ortamında sağ kalanlar da günlerce belki haftalarca bloke olacak.
kentin elektrik, su, kanalizasyon ve doğalgaz alt yapısı bitecek. ilk gün her yerde yangınlar olacak. itfaiye enkaz altında kaldığı için, itfaiyeciler ya enkaz altında olduğu için, ya enkaz altındaki araçlarına ulaşamadığı için bu yangınlara müdahale edilemeyecek.
kent dışından yardım gelemeyecek. bugün deprem bölgelerine giden yardım ve kurtarma ekiplerinin yüzde 60’ı istanbul’dan gidiyor. istanbul yıkılınca istanbul’a zaten çok ez ekip gelebilecek, gelenler de kente giremeyecek.
yeni havalimanı dolgu zemine yapıldığı için muhtemelen hasar alacak ve bir süre kullanılamaz olacak. zaten o havalimanını kente bağlayan yolların ne olacağını da bilmiyoruz. atatürk havalimanı ise en iyi pisti kırıldığı için ancak yarım hizmet verebilecek.
birkaç gün içinde kentte açlık başlayacak. yağmalar başlayacak. bunu salgın hastalıklar takip edecek. enkazlar uzun süre kaldırılamayacak. kenti ağır bir koku saracak, nefes alınmaz hale gelecek.”
içim karardı bir anda.
“mad max filmi gibi bir şey anlatıyorsun” dedim.
“tam da öyle” dedi.
bu yüzden istanbul’dan taşınmayı düşünüyordu celal şengör.
istanbul depremi’nden değil, sonrasından korkuyordu."
--- spoiler ---
kaynak
edit: “imkanı olan taşınabilse” lafıma kızanlar olmuş, hatta birisi de demiş ki “tüm kariyerimi, evimi, hayalimi bırakıp mı gideyim?” ve (sanırım) beni istanbul’u depresyona sürüklemekle suçlamış.
arkadaşlar kabul edin ya da etmeyin bu depremin olacağı belli. 1 saat sonra da olabilir, yarın da olabilir 5-10 sene sonra da olabilir. keşke arkadaşlarınız, kariyeriniz, hayalleriniz ve canınız arasında seçim yapmak zorunda kalmasanız ama durum bu şekilde.
bu olayı görmezden geldiğimiz her saat, gerçekleşecek olan olaya borçlanıyoruz ve bu borç bir şekilde mutlaka ödenecek. istanbul depreminden sonra muhtemelen sizin bedeniniz enkaz altındayken binanızın arsasını müteahhitlere satacaklar.
hayalleriniz, kariyeriniz, arkadaşlarınız istanbul’da olabilir. fakat depremden sonra hala orada olmayacaklar, bunun farkında mısınız bilmiyorum? ölü taklidi yapmak ve bu depremi hatırlatanlara kızmak o kadar saçma ki. keşke milleti susturmaya çalışacağınız gayreti başkalarına gösterseydiniz de sorun en azından hafifletilebilseydi.
edit 2: bazıları da “deprem olunca evde olacağım ne malum? avmde, okulda, misafirlikte olursam ne olacak?” diyor. celal şengör binanın yıkılmasından korktuğu için çanakkale’ye taşınmıyor, depremden sonra şehirin geleceği durumu bildiği için farklı şehire gidiyor. çanakkale’de de yıkıcı bir depreme avmde, hastanede yakalanabilir ancak depremden sonra eve gidebilme ihtimali çok daha yüksek.
edit 3: “sanki ölüm gittiği yerde bulamayacak” diyenler var. benim herhangi bir inancım olmamakla birlikte, eğer müslümansanız önce eşeği sağlam kazığa bağlarsınız, sonra allah’a emanet edersiniz. yok eğer müslüman değilseniz de zaten önlem alırsınız çünkü sizi kurtaracak gücün olmadığını bilirsiniz.
don’t look up gibi ülke gerçekten. -
18. uzun boylu kadın iticiliği
türkiye'de erkek boy ortalaması 174 olunca böyle şeylerin duyulması çok da garip değil.
-
19. nilüfer'in en güzel şarkısı
yollar benim umudumdur
yolları kapatmayın
yağmayın yollarıma
durun kar taneleri -
20. cem garipoğlu
hadisenin feyzioğlu boyutu varsa orada bir dur soluklan. zaten bakıyorsun, adnan oktar'ın hukuk işlerine bakan adamının avukatı ümit kocasakal çıkıyor, emrah serbes'in avukatı ersan şen. dündar kılıç'ın torununun avukatı ali rıza dizdar oluyor, sedat kapanoğlu'nun avukatı başak pürüt. bu adamlar hayatta hiçbir zaman kaybetmezler. bazen taktik gereği geri çekilirler.
-
21. 20 milyon liralık vurgun yapan genç kız
kendisi hakkinda "haber" yapmis olan gazetecilerin de cete ortakligi süphesiyle yargilanmalari ve "halki yanlis bilgilendirmek" sebebiyle cezalandirilmalari lazim. kendisine gazeteci diyen insanlarin islerini bu kadar kötü yapip hicbir sorumluluk almiyor olmalari garip degil mi? gazeteciligin asgari bir kalite standardi olmali. yaptigin haberin icerigini teyit etmek bu kadar zor olamaz.
örnegin, dolandirici kadin "yaptigim cipi air canada basta olmak üzere dünyanin bircok sirketi test ediyor" demis. gazeteciysen thy'nin neden test etmedigini sorarsin, aldigin cevabi thy'den bir tanidigina teyit ettirirsin. bu isin abc'si degil mi bunlar?
türkiye'nin gazetecileri kriminal derecede kötü. belki de ülkenin en kötü profesyonelleri gazeteciler.
not: ilgili "haberlerin" karsiliksiz yapilmadigini tahmin ediyorum. bu da benim tahminim hüsnü... -
22. ankara'da yaşamak
hangi aspava'ya gitsen çevrendekilerin yanlış aspava'ya gitmişsin asıl aspava diğeri demesine maruz kalmaktır.
-
23. nakşibendi tarikatının halidi kolundanım
ben kadiri tarikatının dergahına girmiştim. abdulkadir geylani hazretleri vermiş müjdeyi dergahımızdan içeri girenlere cennet müjdelenmiştir diye. o günden beri rahatım beyler. hakkaten islam kolaylık dini derlerdi de inanmazdım. çay içip pisküvit yedik cennete bileti kaptım =)
-
24. türk erkeklerinin kötü koca ve kötü baba olması
kuşaktan kuşağa fark eden bir durum baba. ben 34 yaşındayım. babam sözde çok ilgili bir baba gibi olmasına rağmen berbat ötesi bencil bir adamdı. kendi önceliklerini her zaman çocuklarının, ailesinin önüne koyan bir insandı.
ama dışarıdaki herkesle ilgili, herkesin derdine koşan bir insandı da aynı zamanda. eminim benimle aynı kuşaktan olan sizlerin en az yüzde sekseninde de bu model bir baba var.
oysa şimdiki babalar öyle mi ? mesela arkadaşlarımın çocuğu var görüyorum. babalar çocukları için her şeyi yapıyorlar. hayatlarını bu eksende düzenliyorlar. inanılmaz başarılı. inanılmaz özverili. sanki dünya onların değil de sadece evlatlarının etrafında dönüyor gibi.
koca olma meselesi de bu şekilde. babam bir bardak suyu bile kendisi almazken arkadaşlarımın eşleri birçok işi beraber yürütüyorlar.
bunda eğitim, kariyer, aile vb. birçok çarpan etki var.
edit: kocalık mevzusunu biraz daha açmak isterim. annelerimizin babalarımızın döneminde ve ondan önceki dönemlerde türkülere konu olmuş birçok kavuşamama hikayesi var. birçoğumuzun anne ve babası severek değil hatta başka birini seve seve yine de birbirileri ile evlenmek zorunda kalmışlar. evet evlilik dinamiğini ayakta tutan tek şey -iyi ki- aşk değil ama işte arada aşk yoksa böyle genellemeli başlıklara konu oluyor babalarımız. sevmiyor yahut sevemiyorlar. ya da sevgilerini gosteremiyorlar. hal böyle olunca da şimdi genel olarak sevdiği kadınla evlenen erkekler kocalikta da tıpkı babalikta olduğu gibi daha başarılı oluyorlar.
karısını seven adam çocuğunu da seviyor. eğitimi birikimi her şeyi ailesine kanalize ediyor. karısının ve çocuğunun kalbini kırarak her gün aşına ağu dogramiyor. -
25. kafayı resetleyen aktiviteler
0,5 mg (bkz: xanax) tertemiz.
-
26. danimarka'da kutsal kitap rendeleyen iranlı kadın
kuranın sansürlenmesine sesli güldüğüm vidyo. olm kitap lan o kitap. gayleri öldürün kafirleri öldürün falan diyor işte.
-
27. hiç düzgün vücutlu türk kızı olmaması
dedi,
görsel -
28. asla evlenilmeyecek 10 erkek
10 erkekle evlenip ne yapacaksın?
-
29. başı açık kadının ahlaktan bahsetmesi
açacağın başlığı sikeyim. bir kadının açık olması ahlaksız olması mı demek oluyor? bu ahlak ölçüsü nedir insanların ahlaktan anlayışı nedir gerçekten bu toplum afrika’dan daha geri. bana göre ahlak , hırsızlık yapmamak, hak yememek, kimsenin özgürlük alanını ihlal etmemek, komşuya çevreye dolayısıyla tüm insanlara saygılı olmaktır. bir kadın götünü açıp gezse, benim için ahlaksız değildir. biraz düzelin be veya bi tükenin nesliniz kurusun amk .
-
30. bugün bir çeyrek altın 6749 tl
dedeme 6749 tl den çeyrek altın kitlemişler vah vah
-
31. teknoseyir
açık olmak lazım, kanalın ekran yüzü lp idi ama gamsiz kahır kismindaydi. daha enerji isteyen işleri gamsiz yapıyordu yaşı gereği. bir de lp ile iş yapabilmeyi idare edebilecek sayili insanlardan biriydi gamsız. sinirleri alınmış gibi bir adam.
gamsız tüm enerjisini kendi kanalina verip daha genis kitleye hitap eden yayınlar yapacaktır, teknoseyir şirketinin kabul etmedigi bazi sponsor iceriklere kapi açacaktır ve geliri daha fazla olacaktır.
teknoseyir ise uzun süre devam edebilecegini düşünmüyorum. oyun gündemi, bilim gündemi, telefon incelemesi falan yapan arkadaşlar ile yollar ayrılacaktir, ofis kapatilacaktir. lp evden yayına devam eder. teknoseyir.com giderleri sebebiyle kapatılır. gittiği yere kadar artık. üzücü oldu. ekonomik şartlar.. -
32. thy'nin bir uçak dolusu valizi kaybetmesi rezaleti
ön edit: 6 ağustos saat 20.30 itibariyle bagajım tarafıma teslim edildi. destek veren ve iyi dileklerini sunan arkadaşlara teşekkür ederim. moderasyon başlığı değiştirebilir artık sanırım :)
öncelikle okumaya üşenenler için kısa bir özet ve tanım: thy'nin 4 ağustos 2023 tarihli tk7823 sefer sayılı uçuşunda, valizini bagaj kısmına veren yolcuların valizlerini halen daha teslim edememesi rezaletidir.
4 ağustos cuma günü tk 7823 sayılı amsterdam - sabiha gökçen uçuşunu gerçekleştirmek için schipol havalimanına gittim. normalde 19.20 saatinde kalkması planlanan uçak neredeyse yolculuk süresi kadar rötar yedikten sonra saat 22.00 sularında hareket etti. gece yarısı sabiha gökçen havalimanı'na varıp valizlerimizi beklemeye başladığımızda ise rötardan çok daha büyük bir sorunla karşılaştık. görevliler "amsterdam'da grev olması nedeniyle valizlerin uçağa yüklenmediğini' söyledi.
ilk olarak uçaktan inen ve valizini bagaj kısmına veren bütün yolculardan kayıp valizlerin kendilerine ulaştırılması için havalimanında bir form doldurması istenildi ve valizlerinin bir sonraki tk7823 seferiyle getirileceği bilgisi verildi. formu doldurduktan sonra ne olur ne olmaz diyip thy'nin sitesinden de bir kayıt oluşturdum ancak halen daha valizle ilgili herhangi bir geri dönüş alamadım. thy müşteri hizmetlerini aradığımda telefondaki personel yalnızca sistemdeki kaydımı gördüğünü ancak başka bir bilgisinin olmadığını söyledi. tgs dış hat kayıp eşya biriminin telefonları ise asla açılmıyor. thy'nin twitter'daki destek hesabı ile olan görüşmelerden de şimdiye kadar bir sonuç alamadım.
konuyla ilgili biraz araştırma 3 ağustos tarihinde yapılan seferde de aynı sorunun yaşandığını ancak thy'nin henüz valizleri teslim etmediğini gördüm (3 ağustos'ta yolculuk yapan bir yolcunun paylaşımı tarihinde yapılan seferde de . yani aslında iki uçak dolusu insan valizlerinden haber alamıyor.
uçağın bagaj kısmına verdiğim valizin yanı sıra normalde kabin kısmına almayı planladığım valizi de ilgili personelin "baş üstü kısmında yeterli yer olmayabilir isterseniz onu da bagaj kısmına verebilirsiniz" şeklindeki ısrarı sonucunda bagaj kısmına verdiğim için amsterdam'dan getirdiğim şeylerle birlikte pek çok kıyafetim dahi kayıp. valizlerde bulunan bozulabilecek gıda ürünleri, ayakkabılar, eşe dosta aldığım hediyeler de cabası.
her ne kadar thy görevlileri (havalimanına ilk indiğimiz anda) valizlerin amsterdam'da kaldığını söylemişse de halihazırda ulaştığım az sayıdaki kişinin valizlerin nerede olduğuyla ilgili en ufak bir bilgisi yok. sırf sorunsuz bir uçuş yaşarım diye thy'den bilet aldığıma pişman oldum. thy müşteri hizmetlerinin "valiziniz ulaşınca sizi arayacağız" demekten başka bir şey yapmaması da ayrıca sinir bozucu.
edit: konunun thy ile alakası olmadığını ve valizlerin kaybolmadığını söyleyen arkadaşlar; thy'nin bagajı ekstra ücretle sattığını, gelinen aşamada görüştüğüm kimsenin valizin nerede olduğu hakkında bir bilgisi olmadığını ve ne zaman gelebileceği ile ilgili bilgi paylaşmadığını atlıyor. ayrıca iniş yaptıktan sonra gördüğümüz personel grev olduğunu söyledi ancak aynı havalimanından farklı yerlere yapılan uçuşları araştırdığımda benzer bir sorun olduğunu görmedim. uçağa binerken thy adına çalışan görevlilere teslim ettiğim ve nerede olduğunu thy çalışanları dahi kimsenin bilmediği (hiç değilse benimle paylaşamadığı) durumda thy'nin sorumluluğunun olmadığını düşünmek tuhaf. -
33. iö mat öğretmenliği vs makine mühendisliği
değil 30bin 100bin maaş verip bir de senenin yarısını tatil yapsalar bile min 30 velet veya ergenle ilgileneceğim bir mesleği yazmazdım. makine mühendisliğinde fışkıran testosterona katlanırım ama elalemin şımarık çocukları imkansız. bir de idealist bir kafada değilsen ki değilsin belli memur olup kendini bu ülkeye zincirlemenin hiç bir mantığı yok. ama 64k sıralamayla gireceğin mühendislikte çalışma şevkin de belirttiğin gibiyse yurtdışı opsiyonunu boşver yurt içi adam akıllı iş bulman da zor olacaktır gelecek 4 sene içinde.
-
34. alanya'da tek başına beş kişiyle kavga eden adam
bu kürtlerin türkiye‘de heryeri isletmesini bir tarihci arastirip ele alsin nasil heryeri almislar ellerine. bunu bilip de kimsenin de birsey yapmamasi daha da komik.
-
35. eğer yapsaydım çok iyi yapardım denilen meslek
hakimlik
doğruyu, hakkı, adaleti savunurken gerçekten kendi öznel fikirlerimi bir kenara bırakmakta bir an bile tereddüt etmiyorum. söz konusu babam bile olsa, doğru olan canımı yaksa da doğruyu söylemeye bir alternatif görmüyorum. paraya, mala, güce hiç kıymet vermediğim için adalet algımı satma eğilimim olduğunu da düşünmüyorum. -
36. fetö denince akla ilk gelen spor kulübü
ooo wp gruplari organize olmus. ulan besiktasli halimle ne guldum fenerbahce denmesine,
-
37. 170 cm boyunda 60 kilo alfa erkek
medeni dünyada alfalık hiyerarşideki yerinizle alakalıdır. ekran başında alfalık taslamak kolaydır ama 170 cm uzunluğunda ve 60 kilo olan kişi amiriniz yada patronunuz ise ibre tam tersine döner.
-
38. eşiniz için böbreğinizi verir misiniz
cevabının evet olması beklenen bir soru.
bir insan böbreğini veremeyeceğini biriyle neden evlenir ki? -
39. istanbul valisi sokak hayvanları açıklaması
belli bir güruhun hayvanların sokakta vur patlasın çal oynasın yaşadığını düşünmesi bi garip.
sokak kedisinin ortalama yaşam süresi 3-4 yıl iken ev kedisinin yaşam süresi 14-15 civarıdır ki çok daha fazlasını görebilir. köpeklerde ise yaşam süresi cinsten cinse değişiklik gösterdiği için belli bir sayı vermek zor. genelde evde bakılan türler 10+ yıl iken sokaktaki köpekler de kediler gibi 3-4 yıl yaşamaktadır.
soğuk, sıcak, beslenme, diğer hayvanların saldırısı, psikopat insanlara denk gelmeleri vs. gibi birçok problem derken sokak hayvanlarının hepsi her saniye ölüm ile burun buruna yaşıyor. birçoğu daha aylıkken ölüyor, 2-3 yıl yaşayabilen de sürüne sürüne yaşayıp dünyadan yok olup gidiyor. bunun savunulacak hiçbir tarafı yok ki gördüğüm kadarıyla başlıkta da savunulmamış pek. yine de ben ilerideki entryler için yazmış olayım.
sokak hayvanları ne vatandaşın sorumluluğunda olmalı ne de özel veteriner hekimlerin. iki basit yöntem var.
1- her şehirde devlet bünyesindeki hekimleri toplayacaksın barınaklara. sabahtan akşama kadar ekipler hayvan toplayacak. hepsinin kısırlaştırılması yapılıp sokağa geri salınacak. belli sürelerde bu olay tekrarlanarak hayvan populasyonu ciddi seviyede düşürülecek. bu seçenek ''insani'' çözümmüş gibi dursa da iki üstteki paragrafta yazdığım sebepler yüzünden aslında pek de insani değil. sadece ölüm kısmı görülmediği için insani gibi görünüyor.
2- abd modeli: her şehre düzgün ve büyük barınaklar inşa edeceksin veya eldekileri iyileştirip genişleteceksin. hayvanları toplayıp hasta ise tedavisini yapıp allayıp pullayacaksın. devamında bütün hayvanları 3 ay boyunca barınakta tutup sahiplendirmeye çalışacaksın. 3 ay içinde sahiplenilen piyangoyu kazanacak, 3 ay sonunda sahiplenilmeyen uyutulacak. bu sahiplenme olayını da koy göte rahvan gitsin şeklinde yapmayacaksın. takip edeceksin, hayvanı sokağa bıraktıysa sağlam bir para cezası + kısa süreli bir hapis cezası vereceksin.
sokak hayvanı denilen durumun 2 sorumlusu var. ilki, büyük sorumlu olan devlet/belediyeler. kısırlaştırılmayan her kedi veya köpek çatır çutur çoğalıyor. yaşam süreleri kısa olsa bile fazla çoğaldıkları için eksilme oluşmuyor. diğer sorumlu ise ilkine göre daha küçük pay sahibi: hayvan sahiplenip sıkılınca sokağa salanlar. bir de bu tipler genelde hayvandan ''torunları'' olmasını istediklerini için hayvanı kısırlaştırmazlar. sıkılıp sokağa saldıklarında bir kısırlaştırılmamış hayvan daha kazanmış olur ülke sokakları.
bu kadar yazdık ettik ama bunları yapabilecek hiçbir parti veya siyasi oluşum ülkemizde bulunmamakta. başlıktaki açıklama da hava alma yazısı. kimse başlığı açan yazarın içinde bulunduğu güruh ile uğraşmak istemiyor ülkede.
insan denilen hayvan türü, aklını kullanabildiği için piramidin en tepesindedir. insanların yaptığı her şey, istisnasız her şey dünyadaki doğa denilen olgunun içerisindedir. bazı tipler çok düşünceli gibi görünüp ''insanlar doğayı yok ediyor'' derken aslında tek yaptıkları insanı diğer canlılardan üstün görmektir. doğada güçlü > güçsüzü yener/yokeder. bir aslan, bir çakaldan güçlü iken 10 çakal barındıran sürüden güçsüzdür. bu iki hayvanın olduğu iki farklı karşılaşmada hayatta kalan da farklı hayvanlardır. nereye gelmeye çalışıyorum bu paragrafta? şu kısma: ''bir canlı türünü “1 milyon köpek bir insandan daha değersizdir hepsini öldürelim gitsin kime ne faydası var?” diyerek itlaf edemezsiniz.'' aşağıya bakıyoruz şimdi:
1- 2020 yılında dünyada tahmini olarak 293 milyon inek kesilmiştir.
2- sadece abd'de 2023 yılında* 8 milyar tavuk, 215 milyon hindi, 36 milyon inek, 125 milyon domuz, 7.5 milyon koyun, 4 milyara yakın balık ve 43 milyardan fazla kabuklu deniz canlısı öldürülmüştür.
3- yılda trilyonlarca böcek tarım arazilerinde pestisitler ile öldürülmektedir.
4- özellikle yaz aylarında yapılan ilaçlamalarla yine birçok böcek türü öldürülmektedir.
5- bireysel olarak da yine rodentisit ve insektisitler ile birçok hayvanı yıl içinde kendimiz öldürmekteyiz.
ilk 2 madde zararı olmayan hayvanların gıda için öldürülmesidir. 3. madde bitki için zararlı hayvanların insan gıdası için öldürülmesidir. son 2 madde ise zararlı olarak görülen hayvanların öldürülmesidir ki birçoğu zararları yüzünden değil verdikleri rahatsızlıktan dolayı öldürülmektedir. yoksa her sivrisinek humma, her rodent de kuduz virüsü taşımıyor, verdikleri rahatsızlık + zararlı olma ''ihtimalleri'' yüzünden öldürülüyorlar. yani demem o ki; dünya üzerinde bir yılda milyarlarca hayvan öldürülürken her an göz önünde oldukları veya insan dostu olarak adlandırıldıkları için ''köpeği öldüremeyiz, allah mıyız biz'' demek abesle iştigal etmektir.
edit: boşuna yeşillendirmeyin diye yazıyorum: hayvan sevgim birçoğunuzdan fazladır. bu sevgi yüzünden veteriner hekimlik mesleğini seçmiştim zaten. mesleği bıraksam bile hala sokakta gördüğüm her hasta/problemli hayvana tedavimi yaparım. birçok olaya verdiğim tepki ile ittapar etiketi bile yiyebilirim. hayvanların çoğunu insanlardan ** daha değerli bulurum. ama bunlar sokak hayvanı problemi ile alakasız bir durumdur. hayvan sevgisi, sokaktaki hayvanlar yaşasın demek değildir. 1 hafta evsiz, aç susuz kalsanız bi köşede ağlayarak ölmeyi beklersiniz ama sokaktaki hayvanları ömür boyu o yaşama zorlarsınız. böyle hayvan sevgisi olmaz. -
40. güneşe atom bombası atmak
pasifik okyanusuna bir çay bardağı su dökmek gibidir.
-
41. yanları al üstü kalsının ingilizcesi
i am syrian
-
42. ağustos 2023 özel sektörde yaşanacak istifa seli
özel sektörde istifa seli falan olmaz. patronlar calisanlarin gözünün icine bakiyor "siktirsin gitsin" diye. daha iyi bir pozisyon bulmadan ortalama isci (beyaz veya mavi yaka) istifa etmez. ama ne yapar? koyverir, kendini salar, isi gücü umrusamaz. her konuya "yav, hee, hee" seklinde yaklasir. patron kanser olur, isleri yürümeyen müdür kovulma korkusuyla uykusuz geceler gecirir. idari sorumlulugu olmayan personel icin "saldim cayira, mevlam kayira" opsiyonu her zaman vardir.
özellikle mühendislik pozisyonlarina "ha" deyince yeni calisan alamazsiniz. yeni gelenin isi ögrenmesi aylar sürer. proje karliysa veya kritik öneme sahipse mevcut mühendisin kendini salmasi ve istifa etmemesi sirket icin en kötü durum. konu acilinca hep söylerim: bir yerde haksizliga ugradiginizi düsünüyorsaniz istifa etmeyin, maas almaya devam edin. birakin, müdürünüz kendisi fark etsin sizi kovmasi gerektigini. kovulunca da ayrilana kadar her toplantida kimsenin söyleyemediklerini catir catir söyler, müdürü projeyi yanlis yönetmekle, calisanlara haksizlik yapmakla suclayabilirsiniz. siz gittikten sonra onun düzeni de dikis tutmaz.
salak gibi boynunu büküp "benim hakkimi yediler" sebebiyle istifa edip evde depresyon ilaclarina bulasan aptallardan olmayin. arsizligi, itligi, pustlugu ögrenin. -
43. kahvaltıda patates kızartması yemek
patates kızartmasını günün her saati yerim
ve belirtmek isterim ki patates kızartması benim nazarımda pek çok insandan daha değerlidir -
44. öğrenciye 12 yılda ahlak öğretemeyen sistem
ahlak aileden gelir okulda öğretilmez.
-
45. kademeli emeklilik sistemi
ülkemizde mutlaka çıkacak yasadır.
ne kadar geç çıkarsa mağduriyet o kadar büyüyecek.
8 eylül 99 girislinin 43
9 eylül 99 girislinin 60
yaşında emekli olacağı bir sistem sürdürülemez -
46. işsiz kalan sevgili terk edilir mi sorunsalı
oğlum bu soru hanım kızlarımıza sorulmuş bir soru koca koca adamlar terketmem diye cevaplıyor birde :)
-
47. kemal kılıçdaroğlu
ya sen kim köpeksin de kalkmış seçim çalışmalarına başlamışsın? senin zerre kadar iraden, özgüvenin ve bu memleket hakkında kaygın mı var? sana kim dedi, hadi git erzincan'da sarıgül'ün arkasında pişmiş kelle gibi orda da sırıt? vermişler eline 200 lük banknotu. bi bok biliyormuş gibi sallayıp duruyon orda. be amına kodumun kara iti o banknot sen o muhalefetin başına çöreklendiğin için paçavraya döndü. senin yerine azıcık memleketi seven, birazcık merhametli mert biri olsa iktidar maddi manevi memleketi bu kadar yakıp yıkabilirmiydi?
bu adama ve partisine verilen her oy, her taviz, her destek vatana ihanettir. yapmayın, bu itin zehirlediği kokuşmuş tükenmiş cehap ve elemanlarından ümit beklemeyin bu saatten sonra. -
48. nakitsiz dolaşan erkek
adam cüzdanımda 3000 bazen de 10000 lirayla dolaşıyorum demiş. hepsi 200 lük olsa 50 tane kağıt yapar. cüzdana sığmaz o kadar para. enflasyondan dolayı türkiyede kredi kartı taşımak elzem olmuştur. yoksa poşetle para taşımak zorunda kalırsınız.
-
49. an itibarıyla kişinin yüreğine su serpecek söz
öldü
-
50. pazar sabahı erken kalkmak için bir neden