kurtarma videosunda dendiği gibi: "oley be!"
güne alman gibi başladım amk!
yerin 70metre altından, robot mobot kullanarak, hayvan canı kurtardılar. bu kadar medeniyet unsuru bu topraklarda biraraya gelmeyeli baya olmuştu.
hayvancağız 2 gün daha dursaydı muasır medeniyetler seviyesine çıkıyoduk yemin ederim. kuyu başında ar-ge yapıldı lan!
emeği geçenlere helal olsun.
maca yedilisi11 profili
-
kuyuya düşen yavru köpek kurtarılsın kampanyası
-
robin van persie
\0/
_\ -
moussa sow
\|__/o
-
meslek grubu kebaplarının özünde türlü olması
şirket yemekhanelerinde çıkan bilimum bahçıvan kebabı, ormancı kebabı, efendime söyleyim jandarma kebabı, itfaiyeci kebabı ve türevi kebapların esasında bildiin türlü olması durumu.
elinde tepsiyle "ehe ehe, bugün kebap varmış" diye sıraya giren binlerce kişiyi hüzne boğan acı bi durum. bu gerçeği bilmek, beklentiyi ayarlamak adına faydalı oluyor. -
football manager 2016
bundan dört sezon önce ispanya'da kimsenin varlığından haberdar olmadığı, yer yer oyuncusunun bile adını yanlış söylediği rayo majadahonda takımında teknik direktör olarak göreve başladım. ilk işimdi.
muhtemelen çiftçilerden, otel çalışanlarından, balıkçılardan ve kasaplardan kurulu bi takım verdiler elime. futbolun ne olduğunu az buçuk bilen bi tane oyuncum vardı: forvetim borja acha...
transfer bütçem yoktu. hazırlık maçlarına 3 (üç) taraftar geldi. iki gece uğraşıp tüm oyun planımı borja'nın üstüne kurdum. diğerleri sadece deli gibi koşacak ve topu istediğim şekilde onunla buluşturacaktı. son hazırlık maçlarına doğru istediğimiz verimi almaya başladık. benim kütükler ne yapıp edip topu borja'ya ulaştırıyordu, o da golünü/gollerini atıyordu. ligin ilk üç maçını kayıpsız atlattık.
sonra bunun g.tü kalktı. bi gün odama gelip haftalık 200 euro olan maaşının 240'a çıkarılmasını istedi. yoğundum. kafamda bin tane sorun vardı. bazı kütüklerim tempoya dayanamayıp sakatlanıyordu. yardımcı antrenörüm iş yükünden dolayı hastalanmıştı işe gelemiyordu. en önemlisi de maaş bütçem dolmuştu. sert çıktım. "yürü git lan! ben o kadar kazanmıyorum!" diyerek gönderdim bunu. ciddi gerildik. aracına atlayıp hızla terk etti tesisleri. sonra da transfer sezonunun son günü sözleşmesindeki bi açıktan faydalanarak aynı ligdeki başka bi takıma transfer oldu. yönetimin basiretsizliği yüzünden üç kuruş paraya gitti elimdeki tek düzgün adam. son dakikada gittiği için, yerine adam da alamadım. gidince bi de yerel basına "hedeflerim var, çok büyük takımlarda oynamak istiyorum, tecrübesiz bir teknik direktöre emanet edilen rayo majadahonda'da harcanacaktım" minvalinde demeçler verdi.
bu talihsiz demeçlerin ardından yönetim beni sorguladı, basın beni sorguladı, taraftar (3'ü de) beni sorguladı. benim kütükler bile beni sorguladı. zaten benim kütükler o sezon boyunca bi daha 3 puanı bi arada göremediler. ligde son anda tutunduk. borja'nın gittiği takım da bi üst lige çıktı.
"benim babam teknik direktör lan!" diyerek hırs yaptım. ikinci sezonumda kütükleri satıp biraz para kazandım. bonservisi elinde olan 38 yaşındaki adamların peşinde düşüp onları son bir lanet olası iş için rayo majadahondalı yaptım. veteranlardan oluşan takımım iki senede iki lig birden yükseldi!
dün gece yeni sezonun başında yönetim bana az yağlı bir bütçe verdi. biraz vasat üstü ama gayretli adamları topladım takıma. malzemecisiyle top toplayıcısıyla çok çalıştık, didindik ve barcelona'yla deplasmanda 2-2 berabere kalabilecek bi takım yarattık birlikte. ispanya bir mucizeye tanıklık ediyordu. maçlarımız tv'de yayınlanır olmuştu. spor yazarları köşelerinde başarı hikayemizi yorumluyorlardı. forma satışlarımız iyi gidiyordu. stadı bile büyütmeye başlamıştık.
real madrid'le iç sahada oynadığımız maça 18000 biletli seyirci geldi. (tamam belki dünya gözüyle ronaldo izlemeye geldiler ama geldiler en nihayetinde.) maçı son dakikada attığımız golle 3-2 kazandık. şimdiye kadarki en büyük zaferimizdi. tüm takımı toplasan real madrid'in bir yedek oyuncusu bile etmiyorduk, ama onları majadahonda arena'nın çimlerine gömmüştük. yavaş ama kararlı adımlarla büyük takım oluyorduk.
kale arkasındaki taraftar grubumuzla zaferimizi kutlarken aklıma borja geldi. acaba ne yapıyordu. araştırdım, 3. lige geri düşmüş. haftalık 180 euro'ya oynuyor. "bize gelir misin?" dedim. "rayo majadahonda forması kutsaldır" dedi. yönetimiyle konuştuk, satmak istemediler. o bizim her şeyimiz dediler. borja ise her zamanki gibi büyük takımlarda oynamak istiyordu. aklını çelmiştim ama artık bi kere. sorun çıkardı, huzur bozdu ve oldukça cüzi bi miktara geri aldım borja'yı. (böylece onu benden koparan takımdan yıllar sonra intikamımı almıştım.)
dün birlikte basın toplantısı düzenleyip yeniden bir araya gelişimizi kutladık. formayı öptü, armayı yaladı, taraftara mesajlarını gönderdi. ve bu akşam transfer sezonu kapanınca da kovucam iti!
3 kilobaytlık aklıyla bana artislik yaptığı günü düşünecek koca bi sezonu var önünde!
bilgisayar oyunu da olsan önce adam olacaksın borja efendi! -
orta şeritte 90'la gidene selektör yapmak
götümüzden trafik kuralı uydurmayalım lütfen..
yol boşsa 200'le bile gitsek en sağ şeritte gidecekmişiz..
hı hı.. çünkü biri 240'la bizi geçse, öteki 280'le onu geçse, beriki 400'le nerden geçecek? -
5 şubat 2016 antalyaspor fenerbahçe maçı
sasha grey'e döndüğümüz maçtır..
melezinden bitterine zencinin her tonu gol attı amk.. -
ozan tufan
fenerbahçe'ye transfer olarak babasını çalışmaktan kurtaran; ancak bu sefer de oynadığı oyunla annesini ateşe atan oyuncumsu..
-
robin van persie
kaderin cilvesine bak amk.. van persie aldık güçlenmesini bekliyoruz.. pokemon mu lan bu?
yalnız bu güçsüzlüğe antrenman falan çare etmez gibi, tarkan'ın bi filminde kuvvetlensin iyileşsin diye bi yanardağın dibinde bi sıcak suya giriyodu bi gece.. o yanardağı bulmak lazım sanki bu van persie'ye..
debe: seni seçtim van persie!! -
17 eylül 2015 fenerbahçe molde maçı
molde'nin en çok ömer üründül'ü şaşırttığı maç..
"hayır top da oynuyolar"
"allah allah pek de fizikliler"
"hayır hiç boşluk bırakmıyorlar"
"çok ilginç, top fenerbahçe'ye geçtiği zaman bi tane duran oyuncuları yok"
"çok enteresan debe'ye de giriyolla" -
robin van persie
hayatımda fenerbahçe formasıyla gördüğüm forvetler arasında oyunu en iyi takip edip en çok top isteyeni..
adam sürekli
\o/
/o/
\o\