septimtree5
profili

  • javier milei

    hayatını olmayan bir sol ile mücadeleye vakfetmiş ve siyaseti twitter'dan öğrenen sağcı ergenlerin yeni idolü, iklim ve aşı karşıtı bir başka popülist dangalak. hayır dünya siyaseti ılımlı basiretsizlerle bu tip hıyarlar arasında gidip geliyor ya ben ona yanıyorum, insanlık şu devirde adam gibi örnek bir lider çıkartamadı. muhtemelen koca devleti kendi ekonomik fikirleri için deneme tahtası olarak kullanıp sonra da bulduğundan daha kötü bir yere bırakacak. neyse liberteryenlerin eline tarihi bir şans geçti, bakalım ne yapacaklar. ideolojilerini pepe profilli tipler yerine ciddi ekonomistlere sunmak için önemli bir fırsat.

  • 3. dünya ülkesi olduğumuzu hatırlatan şeyler

    ne iş yaptığın ve ne ile uğraştığın farketmeksizin sürekli ve istikrarlı olarak adam yerine konulmama duygusu. bunu 7'den 70'e herkesin şu aralar yaşadığını düşünüyorum. bir yere başvurursun ciddiye alınmaz, itiraz edersin dinlenmez, dava açarsın cevap verilmez, açıklama ihtiyacı bile duyulmaz. böyle genel olarak bir takmamazlık mı dersiniz, umursamama mı dersiniz ben son 6-7 senedir bunu gözlemliyorum. adliyesinden, bakanlığına kadar böyle bir iplemezlik var. ulan muhalefeti bile ciddiye almıyor, sözde daha 3 hafta öncesinde kurtarıcı olarak görülen adam bile tepkileri görmezden gelmek için teletext'e bağladı, sadece şampiyonluk kutlamak için twit atıyor. devlet komple bizi iktidarından muhalefetine umursamıyor, şaka yapmıyorum. bu kabak gibi bir 3. dünya ülkesi tavrıdır, sen benim gözümde yoksun diyor kısaca.

  • haftada 45 saat çalışmak köleliktir

    en çok ama en verimsiz çalışan insanların ülkesi türkiye'de elbette bu durumu sorgulamak yerine "ohoo ben 72 saat çalışıyorum yok mu arttıran" diyen birini görmemek zaten ilginç olurdu. adam utanmasa millet az çalıştığı için küfür edecek. hayır çalışmasının karışığını alsa onu da alamıyor, belki hayatı boyunca bir evi veya arabası bile olmayacak. ancak bunun sorumluları olarak kendisini bu duruma sokanlar yerine bunu eleştiren insanlardan öfkesini çıkarıyor. hak ediyorsunuz diyeceğim ama bu zihniyet yüzünden olan tüm bir kuşağa oluyor. şükür diye diye ayda 200 euroya günde milletin 12 saat çalışmak zorunda kaldığı malezya/bangladeş kıvamında bir hale soktunuz güzelim ülkeyi.

    edit: arkadaşlar, yürürlükteki 4857 sayılı iş kanunu ne yazık ki işçiyi korumaktan çok işin devamlılığını amaçlayan ve işçi lehine gözükmesine rağmen esasen işveren gözüyle yazılmış bir kanundur. temel olarak iş durumundan şikayet eden işçiye "fazla çalışma ücretini al ve s*ktir git" demek dışında çok fazla bir seçenek sunmaz. siz kendi rızanızla ayrıldığınız için kıdem ve ihbar tazminatınızı bile vermez, hatta ihbar sürelerine uymadan ayrıldığınız için sizi borçlu tutar.

  • celal şengör'ün kemal kılıçdaroğlu analizi

    yanlış hatırlamıyorsam sanırım bay şengör rahmetli ecevit'i de amper ile watt ayrımını bilmediği için cahil olarak nitelemişti. yukarıda bir yazar jeoloji haricinde çok da ciddiye almayın demiş, kendisine katılıyorum.

  • kapıcıya imzalatılan ağır ihtarname

    bir avukat olarak incelemem gerekirse:

    1. madde yukarıda yazanların söylediği gibi gereksiz. herhangi bir sitenin apartman görevlisinin iş tanımında bu tip bir görev olmaz.

    2. ve 3. maddelerde bir sorun yok gibi. gerçi ben olsam 2. madde yönünden işten arta kalan zamanlarda oturacaktır derdim, bu haliyle çelişkili.

    4. madde gereksiz.

    5. madde hem gereksiz hem de sakıncalı. işverenin apartmanda işçinin iş düzenini aksatmadığı müddetçe kiminle samimi olup olmayacağını belirleme hakkı yok, kişilik haklarına aykırı.

    6. ile 8. maddelerde bir sorun yok. ancak 6. madde için görevlinin ateşçi belgesinin bulunması lazım, yoksa işveren isgk'dan cezayı yer.

    9. madde bence bu "ihtarname" içerisindeki en sakıncalı hüküm. olası bir uyuşmazlıkta işverenin çok canını yakabilir. genelde işverenler tutanak, belge vs. demeden yasal sınırın üzerinde maaş kesintisi yaptıkları için mahkemede bunları misliyle ödemek zorunda kalıyorlar.

    10. ve 12. maddeler apartman görevlisinin iş tanımına uygun değil. posta kutusunu düzenli kontrol edemeyen adam da bir zahmet apartmanda oturmasın.

    11. maddede bir sorun yok.

    13. madde açıkça iş tanımıyla bağdaşmadığından yazılmasa da olurdu. ama yine de yazılmasında bir sorun yok.

    14. maddede bir sorun yok.

    15. madde sakıncalı. işçinin savunması alınmadan iş akdi feshedilemez. yine mahkemede can yakacak bir hüküm.

    16. madde gereksiz. ihtar yazmakla o belge ihtar olmaz. tarafların bu şeyi imzalamaları da ayrıca gereksiz olmuş çünkü bu belgenin herhangi bir hukuki sonuç doğurma gücü yok.