yukarıda birçok suser işi ekonomik zorluğa bağlamış, bence çok yanlış.
asıl neden, çocukların ebeveyn tarafından beleşçiliğe alıştırılması, "hiç zorluk görmesinler" kafasıyla yetiştirilmesi.
birçok hobi işi çok az parayla da yürütülebilir.
örnek: birkaç paket sigara parası harcanarak ıvır zıvır malzeme ile radyo yapılabilir.
10 yaşında bir çocuğun bunu yaptığında kazanabileceği özgüveni düşünün bir.
ve bu çocuğun ileride nasıl farklı bir eğitim/iş hayatı motivasyonu kazanabileceğini.
birisidiyelim3 profili
-
türk gençlerinin herhangi bir hobisi olmaması
-
taliban'ı yenememek
abd'nin 1950 sonrası yaşadığı saçmalıklar ve beceriksizlikler zincirinin son halkası.
kimse de kalkıp yok aslında bunun altında şu hesap vardır, aslında öyle istenmiştir falan diye komplo teorileri üretmesin.
abd, aklı eren birilerinin vaktiyle dediği üzere, güçlü ve sağlıklı bir adamın bedeninde 10 yaşında bir ergenin kafasının olması, diye tarif edilir.
tarih bilinci, sosyolojik bilgi birikimi, empati... falan gibi, para ve teknoloji dışı konularda abd halkı ve yönetici kadroları çok zayıftır.
konuları derinlemesine analiz edemezler, think-tank'larının elde ettiği sonuçları elmayla armut toplama muhasebesi tarzında işleyip abuk sonuçlara varırlar.
ve ellerindeki para gücüyle de hemen uygulamaya çalışırlar.
eskiden 1. ve 2. dünya savaşları sırasında bu sığırları ingiltere yönlendiriyordu, en azından yol-yordam gösteriyordu ve abukluklarını büyük ölçüde engelliyordu.
1956 ortadoğu krizi ve sonrasında abd kendi başına kararlar almaya çalışıp ingiltere'yi de pek fazla işlerine karıştırmama yoluna girdikten sonra işler çatallaşmaya başladı.
60'lardaki vietnam işi ilk sağlam fiyaskolarıdır denebilir.
aynı bugün afganistan'da görünen manzaralar, 60'ların sonunda vietnam'da da yaşanmıştı, hani o işbirliği yaptıkları yerel tiplerin uçaklara asılmaları falan.
daha sonra el atıp ta çuvalladıkları güney amerika ülkelerindeki benzer fiyaskolar, hatta küba olaylarındaki rezillikleri, domuzlar körfezi operasyonları...
son yıllardaki ırak, sonra (henüz sonuçlanmamış) suriye operasyonları; ki bunun sonu da yakındır.
abd devleti girip te kurcalamaya çalıştığı tüm ülkelerde sonunda herşeyi sıçıp batırır, kendisine güvenenleri de yüzüstü bırakır.
bu hareketlerinin tek istisnası, 90 ortalarındaki dağılmış yugoslavya'nın yerinde kurulan devletçiklere destek olaylarıdır; ki clinton'un kişisel uğraşısı sonucu orada ab ülkelerinin ölü taklidi yapıyor olmalarına reğmen son 70 yılda ilk kez işi iyi takip edip sonuçlandırmışlardı.
****
kanımca konu büyük ölçüde empati yapamamaları, dünyadaki herşeyin kendi bildikleri gibi olduğunu sanmalarından doğuyor.
mesela afganistan olayı:
2001'de geldiler, akıldışı paralar harcayıp burada (akıllarınca) modern bir devlet-ordu-yönetim kurmaya çalıştılar.
ama es geçtikleri bir durum vardı, bu ülke ortaçağ seviyesinde bir doğu/müslüman toplumu.
kurmaya çalıştıkları batı tarzı yönetimin, kısaca modern demokrasinin en gerekli unsuru "ahlak sahibi insanlar"dır.
ve bu şey, bu tür toplumlarda ve coğrafyada çok azdır, toplumun büyük kesimi (yönetciler dahil) avantacı-rüşvetçi-yağmacı ahlaka-kafa yapısına sahiptir.
trilyon dolarlar ülkenin yöneticileri, onların ayakçıları, kabileler vs tarafından iç edildi; ne düzgün bir yönetim kurulabildi ne de ordu.
tabii bu arada kötü yönetim, rüşvetçilik, tarafgirlik vs sonucu geniş halk kesimleri de bu yeni kurulmaya çalışılan idareden nefret eder hale geldi.
sonuçta da, yukarda bahsettiğim önceki benzer olaylardaki gibi rezil olarak çekiliyorlar; üstelik te temelde pek kötü niyetli olmadıkları halde. -
kadınların sahip olduğu en önemli silah
erkeklerin çoğunun beyinsiz olmaları.