(bkz: kirmizi şarap)
çok yorgun bir günün akşaminda, ayaklarini uzatip bir kadeh şarap içmenin keyfi de pek güzel. kadehle baslayip şisenin dibiyle biter tabi gece. insan sevince icmeyi, dibini gormeden kalkamiyor masadan. guzel bir kitabi katik yaptim mi yanina. sise de biter fici da. hayat kisa, sarap bitiyor.
kola basili7 profili
-
yazarların bu akşamki alkol tercihi
-
ekşi itiraf
karsi komsumuz dün gece ölmüş. biz hep cenaze evinin sahibi oldugumuzdan ne yapicaz bilemedik.
bir suru pide yaptirdik, koliyle ayran aldik, gittik kapiyi acan kadinin eline tutusturduk, geldik.
ölmüş adam, evine gelenler aç kalmasin isterdi heralde. aslinda ben ölmüs olsam evime gelenlerin arkamdan tikinmasini cok ayiplardim. pisler. gidin evinizde zikkimlanin, öldüm ben yani, ölüyüm şu an ve siz masada tuz araniyorsunuz. allah da belanizi versin. -
ekşi itiraf
ablam iki sene once benim arabamla takla atti, o gun bugundur araba kullanmadim.
trafikte giderken trafik ne kadar tikaliysa ben o kadar mutlu oluyorum. herkes trafige kufur ederken ben de ediyorum ama icimde guller aciyo. adim adim gitmekten mutluluk duyuyorum. bir yere gidiliecekse ablamin ne kadar araba kullanmasi gerektigini hesapliyorum, trafigin az oldugu saatlerse huzursuz oluyorum.
hayattaki en buyuk korkum ablami kaybetmek. -
türk insanının hayattan zevk alamaması
az once bir program seyrettim. genc bir dalgic, soyle bir sey soyledi "ailemin en buyuk hayali dunyayi gezmekti, ben cocukken evimizi satip bir tekne aldilar ve ben denizi o zaman sevdim."
dusundum sonra, biz asla boyle ailelere sahip olamayiz ve bir gun aile oldugumuzda biz de boyle aileler olamayiz. hayallerimiz "gelecegimizi garantiye almak" uzerine kurulu.
hayallerimiz "evlenmek, ev almak, arabayi degistirmek, daha cok para kazanmak, pirlanta yuzukler almak, koltuklari degistirmek" ekseninde donup duruyor. ıcimizden gercekten hayal kurabilenleri de "akli bir karis havada" diye diye el birligiyle vazgecirebiliyoruz.
hayattan aldigi keyif "hep daha fazlasi" uzerine kurulu olan insanlar olarak dogmuyoruz ama boyle yontuluyoruz, sekillendiriliyoruz ve ne yazik ki cocuklarimiz da boyle sekilleniyor.
gercekten hayal kurmuyoruz, hayal kuramayan insan hayattan keyif alamaz. biz gelecegimizi garantiye almaya calisirken kendimizi unutuyoruz ve bence bize cok yazik oluyor. -
görücü gelmesi
dun kahve icmeye iki kadin geldi annemlere. komsuymusuz da tanismaya gelmisler. neyse tanistik hos bes, teyzenin bir oglu varmis, avukatmis, hic evlenmemis filan falan anlatti da anlatti teyzem, baktim annemin gozler guluyor, "aman kismet iste, olur ama gec olsun guc olmasin" diyor bana bakip.
neyse teyzeler kalkti, giderken mutlaka bize gelin diye soz aldi, hos bes ettik gittiler.
annem direk hayirli kismet moduna gecmisken, kadinlardan biri geri geldi. teyze yasliliktan artik bunamis, yanindaki hemsiresiymis, oglu da evli. bizim kismet gelemeden yalan oldu.
gorucunun bile sahtesi geliyor ya bana, hayattaki sansimi daha net anlatamazdim. -
yazarların ilişki durumlarını anlatan cümle
"kaciyorum kovalayan yok, kovaliyorum kacan yok, oyle mal gibi kosup duruyorum durduran yok."
-
makyaj sevmeyen erkek
"sevmiyorsa yapmasın", dediğim erkektir. bence de erkeklere makyaj yakışmıyor, hoş olmuyor, doğal halleri daha güzel. ama sevgilim illa istiyorsa yine de karışmam, kendi makyajı sonuçta, sevgilisi de olsam beni ilgilendirmez.