bir şeyler itiraf etmek için özellikle saat 00.00’ı ve sonrasını bekleyen samimiyetsiz pezevenkler.
size birtakım laflar hazırladım.
gha7 profili
-
ekşi itiraf
-
2020 türkiye'sinde kaşar peynir alamamak
utanç verici bir olay.
çok merak ediyorum, ben markete gittiğimde neden kaşar peyniri alamıyorum? neden etiket fiyatına bakınca “ulan çok pahalı, en iyisi tost peyniri alayım” diyorum? neden kaşar peynire vereceğim parayı başka bir şey almak için kenara ayırıyorum? neden görece daha sağlıklı olan iyi bir kaşar peynirini yiyebilmek varken en sağlıksız olan tost peynirini yiyorum?
çok daha basit bir soru: neden kaşar peyniri almak için düşünmek zorundayım?
markete gittiğimde etrafı şöyle bir göz ucuyla süzüyorum, gözetliyorum, alışveriş sepetlerinde tost peynirinin haricinde ikinci bir peynir çeşidi yok. alışveriş yapılan bütün sepetlerde mutlaka bir tane tost peyniri var. vatandaşın kaşar peynirle arasındaki bağ şöyle: kaşar peyniri eline alıyor, fiyatına bakıyor, çok doğal olarak geri yerine bırakıyor. neden? küçücük kaşar peynirin fiyatı 40 tl de ondan.
birtakım beyinsizler için şimdiden söyleyeyim: bana mesaj gönderip “bak şu markanın şu ürünü 25 tl” demeyin. zira derseniz beyinsiz bir mahlûkat olduğunuzu kanıtlamış olursunuz.
ciddi ciddi kaşar peyniri alamıyoruz. bu durumu yaşayan milyonlarca insan var. göz göre göre en sağlıksız olan gıdaları satın almak zorunda bırakılıyoruz.
(bkz: markaların kaşar peynirinde yaptığı sahtekarlık)
edit: bu konu hakkında daha fazla bilgiye sahip olmak için aşağıdaki entry’yi okuyabilirsiniz.
(bkz: #67939729) -
mustafa kemal atatürk
10 kasım 1938’den beri mustafa kemal atatürk bilinçli bir şekilde unutturulmaya ve değersizleştirilmeye çalışılmaktadır. (bkz: atatürk'ü unutturmak isteyen ideolojik akım) bunların olacağını önceden bilen atatürk, 1937 yılında bizler için aşağıdaki notu bırakmıştır:
“bir zaman gelir beni unutmak ve unutturmak isteyen gayretler belirebilir. fikirlerimi inkâr edenler ve beni eleştirenler çıkabilir. hatta bunlar benim yakından bildiğim ve inandıklarım arasından bile olabilir. fakat ektiğimiz tohumlar o kadar özlü ve kuvvetlidirler ki bu fikirler hint’ten mısır’dan dolaşır gene gelir, feyizli neticeleri kalpleri doldurur.”
atatürk’ün münir hayri egeli ile birlikte kaleme aldığı “ben bir inkılap çocuğuyum” adını taşıyan film senaryosuna 1937’de kendi el yazısı ile eklediği not.
saygı, sevgi, özlem ve minnetle... -
62 bin sahtekara engelli maaşı verilmesi
inanır mısınız bilmiyorum ama zerre şaşırmadım. insanların şaşıracağını da zannetmiyorum. gelişigüzel haram zıkkım olsun demenin bir şeyi değiştirdiği de yok.
merhûm yaşar nuri öztürk’ün güzel bir sözü aklıma geldi. şöyle demişti kendisi;
“ben namussuz bir ateist görmedim, namussuz dinci gördüm. türkiye’nin en büyük açığı namuslu insan açığıdır.” -
50 kiloluk rögar kapağını frisby gibi atan anne
o rögar kapağının 50 kilo olması mümkün değil. ülkedeki rögar kapağı bile dandik amk.
edit: olay türkiye’de değil, rusya’da yaşanmış. demek oradaki rögar kapakları dandik. ülkemizdeki rögar kapaklarından özür diliyorum. -
wi-fi şifresini isteyen komşuyu savuşturma yolları
bugün wi-fi şifresini istemek için çocuğuyla beraber kapımıza gelen komşuyu maalesef savuşturamadım. komşu ve çocuğuyla aramızda geçen diyalog:
k: komşu
ç: çocuk
b: ben
k: merhaba, bizim çocuk tablete oyun indirecek, birkaç saatliğine internet şifrenizi verir misiniz?
b: merhaba, evimizde internet yok ki.
ç: gha abi, geçen size geldiğimizde aspidistra diye bir kitap gördüm. yakınlardaki wi-fi ağlarında da aspidistra var. o internet ağı sizin değil mi?
b: ehehe. helal olsun lan köftehor. kitabımı nereden gördün?
ç: geçen gün annemle oturmaya gelmiştim de salonda gördüm.
b: iyi gözlemcisin kerata.
ç: gha abi, küçük odaya da girdim. orada da ttnet modemini gördüm. elimde iki tane koz var abi.
b: sen misafirliğe gittiğinde odalara mı giriyorsun evladım?
ç: hayır abi. odanın kapısı açık olduğu için gördüm.
b: tamam tamam. akşama değiştiririm ama şifreyi.
ç: ya gha abi, babam ay sonu internet bağlatacak. b.kunu yiyim abi, izin ver ay sonuna kadar kullanayım. vallahi bir tek ben gireceğim.
b: sen bugünlük gir de sonrasına bakarız.
k: çok sağ ol gha. eğer varsa bir kâse de yoğurt alabilir miyiz?
b: yoğurt kovasını da gördün mü lan köftehor?
ç: yok be abi. ne işim olur yoğurtla.
zayiat büyük oldu arkadaşlar. wi-fi şifresi + yoğurt + kâse -
anne babaya yaşlandığında bakılmalı mı sorunsalı
“anne ve baba, yaşlılıkta size bakmalı mıyım?”
anne: “seni doğuracağıma taş doğursaydım. bu nasıl bir sorudur, hayırsız evlat.”
baba: “paşa gönlün bilir evladım. ama şunu unutma ki senden gelecek desteğin ecdadını s.keyim.”