kanallar arasında dolaşırken insana lan ben acaba filistin'de falan mı yaşıyorum hissi yaşatıyor günlerdir.
aşağı filistin yukarı filistin. başka haber yok. kendi ülkemizde hiçbir şey olmuyor herhalde ülkeyle ilgili haber, tartışma yok neredeyse iki aydır tv'de. iyi unutturdular fakirliğimizi.
pirrrt38 profili
-
türk kanallarının 7/24 filistin haberi yapması
-
yaşlı amcaya yardım eden iş insanı
ben videoda en çok “haydi tüm suları getir” kısmına takıldım. madem yardım etmek istiyorsun niye hepsini zar zor yürüyen, baban yaşındaki adama taşıttırıyorsun. in kendin al madem çok düşünceliysen. işiniz gücünüz parayla şov yapmak amk. bu ülkenin leş insanından da en fazla bu kadarı çıkabiliyor.
-
garsonla emir kipiyle konuşan kişi
geçen ekşiden bir kızla buluştuk. mayonezi açamadı, garsona öfkelendi, yayıla yayıla “bu nasıl mayonez ya açamıyorum bana yenisini versene” dedi. öğretmen bir de bu kız.
yemeğini yedi kalkalım dedim. bir daha da aramadım. sonra insanlarla anlaşamadığım için ben sorunlu oluyorum. bıktım bu ülkenin bencil, kaba ve cahil insanından. -
sinan oğan'a oy verenler şimdi ne düşünüyor
benim bir haftadır gözüme uyku girmiyor ülkem arap'la dolup yok olacak, geleceğimiz bitecek diye. her gün ağlamaklı oluyorum. kendimi milliyetçi de görmem.
ben bu kadar üzülürken ülkeme, kendine milliyetçi diyen sinan oğan gibilerin artist artist konuşması, buradakilerin sandığa gitmem falan demesi beni hayattan soğutuyor iyice.
insanımızın ne kadar bencil, çıkarcı ve pislik olduğunu bu seçimde iyice anladım. ülkesi için üzülen hayal ettiğimden çok az insan varmış -
nike katar 2022 dünya kupası reklamı
adam tam sözlük formatına uygun şu başlığı (bkz: nike katar 2022 dünya kupası reklamı) açıyor tutmuyor.
sonra dangalağın biri sözlük kurallarına uygun başlıkların yerine saçma sapan bir başlık açıyor ve tutuyor. sözlükte herkes böyle aşırı yorumlu paylaşsın artık başlıkları madem.
iyice sosyal medya çöplüğüne benzetin burayı da. neyin ne olduğu karışsın hiç bulmayalım. nike'ın reklamını aramak istersek, böyle dangalakların açtığı alakasız başlıklar yüzünden hiç bulamayalım mesela.
edit: başlık düzeltilmiş. -
13 kasım 2022 ülkeden haber alamamak
resmen yaşadığım ülkeden haber alamaz durumdayım.
artık çoğu insan gibi benim de evimde televizyon yok. haberleri internetten takip ediyorum ama şu an ne youtube'a girip canlı yayın izleyebiliyorum, ne twitter'da yazılanlara bakabiliyorum. sadece gazetelerin web sitelerindeki haberlerden bilmem kaç dakika öncesinin haberini alabiliyorsunuz.
bir tek spotify açılıyor, açtım artık şarkı dinliyorum amk saçmasapan, ülkede bunlar olurken.
ekşideki herkes aynı durumda, o yüzden buradan da bilgi alamıyoruz kimse bir şey öğrenemediği için. kuzey kore bile buradan daha özgür amk. 2022 yılında yaşadığın ülkenden haber alamıyorsun. ülkeye bak.
edit: haydi beni geçtim sosyal medyadan iş yapan insanlar iş yapamıyordur. düşünsene çok önemli bir toplantının ortasında görüşmen gidiyor, saatlerce işin yarım kalıyor. sırf önlem alamayan beceriksiz yönetenlerin keyfi yüzünden cezayı da sana çektiriyorlar.
edit2: televizyon kanallarının internet sayfalarından zor da olsa girdim canlı yayınlara. tv'de de bir şey yokmuş anasını satayım. haber yasağı var diye sanırım adamlar zeytin fiyatlarını falan veriyor. rezilliğe bak ya. -
8 eylül 2022 starbucks türkiye zammı
görsel
filtre kahvenin bile 30 liraya çıktığı zamdır.
son zamlardan sonra genelde evde kahve yapıp işe götürüyordum, arada üşenince bugünkü gibi kahve alıp geçiyorum.
bu fiyatlardan sonra artık akp'ye küfretmenin yanında üşenmemeyi de öğrenmem gerekecek. 30 lira da götü boklu bi filtre kahveye verilmez. 10 liraydı lan bu geçen sene. kimin maaşı üç katına çıktı amk bir senede? -
instagram yüzünden hayatı kararan kadın
birisi benim arkadaşımdır.
bu arkadaşım, görenlerin öyle çirkin, eğitimsiz diyebileceği bir kız da değil. 30'lu yaşların başında, bence ortalamanın üstü güzellikte, odtü'de okumuş, şu an doktorasını yapan biri.
arkadaşımı 10-15 yıldır tanıyorum. instagram henüz popüler değilken güzelliğine bu kadar düşkün biri değildi. güzel görünmeye dikkat ederdi ama normal bir seviyede işte. kendisiyle de oldukça barışık bir insandı.
sonra instagram popüler oldu, bu arkadaşımda da değişiklikler olmaya başladı. sürekli daha güzel görünmeye çalıştı, sporu artırdı, fitnessa daha çok gitti. uyku düzeni ve sağlıklı beslenmeye aşırı hassas oldu, sonlara doğru da astrolojiyle, enerjiyle, yogayla falan kafayı bozdu.
ilk instagram fotoğrafları sıradan fotoğraflarken bu süreçte fotoğrafları da daha seksi olmaya başladı. fotoğraflardaki filtreler gittikçe arttı hatta en son ergenler gibi yüzünde yılan mılan olan storylerini görüyordum.
neyse daha önce kendisiyle barışık olan bu kız vücudunu beğenmemeye başladı, sürekli burnum kötü mü, memelerimi büyütsem mi falan filan diye soruyordu bana.
bu sırada kötü giden ilişkilerini de hep bunlara yoruyordu. güzel görünmediği için sevgililerinin ondan ayrılığını söylüyordu. ben öyle düşünmediğimi, zaten güzel olduğunu, problemin güzellikte olmadığını, güzelliğini geliştirmeyi düşündüğü kadar zihninini ve zevklerini geliştirmeyi düşünmediğini, bunun da bir süre sonra insanları sıktığını anlatıyordum ama inanmıyordu. nasıl inansın ki instagram'a giriyor hep o tarz kadınlar ilgi görüyor, etrafındakiler öyle kadınlara ilgi gösteriyor, ekşi'de bile başlıkların entrylerin yarısı göt, meme, güzellik, seksilik üzerine. sevgilileri de belki bu abazanlık seviyelerindeydi, bilmiyorum tabii.
önce zar zor cesaret edip burnunu yaptırdı. burnu yapıldı ama bir zaman sonra istediği şekilde kalmadı. yine burnuna kafayı takmaya başladı. bu kez sadece burnuna da takmadı. memelerine, yüzüne, her yerine takmaya başladı. estetik için para biriktirmeye çalıştı, yemedi içmedi para biriktirdi. hatta parasını artırmak için bitcoine bulaştı, aylarca uykusuz kaldı, strese girdi üstüne parasının büyük kısmını da orada kaybetti.
sonra para biriktirdikçe yavaş yavaş botoks, mezoterapi gibi basit işlemler yaptırdı. bunlardan birinde yüzü aşırı hassas olduğu için şişme yaptı. iltihap mı ne olduysa artık birkaç hafta evden çıkamadı.
kız zor bela iyileşti ama hala vazgeçmedi. bu kez “ben estetik operasyonuna gireceğim” demeye başladı. önce sadece burnunu düzeltecekti sonra onunla birlikte yüzüne bir sürü bilmediğim şey yapmaya da karar vermiş. ne kadar “etme eyleme, zaten yüzün hassas bak kötü olursun, zaten bir ihtiyacın yok” desem de dinletemedim. haydi her şeyi geçtim, yüzün bu kadar estetikli olunca ne olmasını bekliyorsun ki? bu güzel bir şey de değil ki, hepsi birbirinin aynı yapay kadınlardan biri olup çıkacaksın.
neyse bu kez büyük bir operasyona girmek için doktora gitti. tabii beklenen şey olmuş, operasyon iyi gelmemiş yüzüne, bir iki haftada şişler gitmeye başlar demişler, bir iki ay oldu yüzü hala aynı şiş, şu an maskesiz dışarı çıkamıyor. şimdi de dikişleri iltihaplanmış. antibiyotiğe devam edecekmiş.
kortizonlu merhem de kullanmıştı önceki seferde, bu ameliyattan sonra kortizon verdiler mi bilmiyorum. kortizon da çok zararlı diye biliyorum. sağlıklı beslenmeye o kadar kafayı takan kız antibiyotik ve kortizon manyağı oldu resmen. güzellik sağlığından daha önemli hale geldi. zaten bence sağlıklı olmayı da sadece güzel görünmek için istiyordu.
şimdi aylardır dışarı çıkmıyor, tüm yazı evde geçirdi ve hala antibiyotik kullanıyor, antibiyotik işe yarayacak mı yaramayacak mı o da belli değil. yüzü ne hale gelecek ya da gelecek mi o da belli değil. doktoru da kesin bir şey diyemiyormuş. yüzün hassasmış normalde inerdi deyip geçiştiriyormuş. böyle saçma bir ortam içinde. kız depresyonda şu an.
böyle bir arkadaşım bile instagram yüzünden bu hale geldiyse diğer kadınları düşünemiyorum. çok üzücü gerçekten. arkadaşım diye daha da fazla üzülüyorum bu duruma.
edit: serin hikaye demişler. işim gücüm yok oturup uzun uzun hikaye yazacağım buraya. bu sosyal medya insanları güvensiz de yaptı iyice, gerçi onlar da haklı bir sürü trol dolu sosyal medya. aklıma gelmemişti ama sosyal medyanın zararlarından biri de bu olabilir bence.
neyse konumuz o değil. uzman birileri de yazar diye bekledim ama yazmamış. eğer uzman biri varsa bir iki ayda düzelmeyen yüz, yine eskisi gibi sağlıklı olur mu, bilgi verirse sevinirim. bari iyi haberler vereyim. eski haline bile razıdır eminim şu an. -
kadınların vücutlarını teşhir etme sebepleri
teşhir etmelerinde sıkıntı yok da sonra bundan teşvik olup gelen erkek için ağlamaları sıkıntı.
götünle, memenle çektiğin adamlar da sadece seni sikmeye çalışıp siktikten sonra bırakıp başka teşhircilere giden piçler olacak başka ne bekliyorsun? -
7 haziran 2022 dolar kuru
erdoğan faizi indirince liranın değerinin düşeceğini bilmiyor mu sizce? sizden benden iyi biliyor.
milleti faiz sebep enflasyon neticedir tezine inandığına inandırdı adam. sanki iyi bir şey yapmaya çalışıyormuş da cahillikten yanlışta ısrar ediyor diye görüyor herkes. adamın amacı zaten liranın değer kaybetmesi, ayaktakımı gördüğü halkın ezilmesi, sürünmesi. o sırada da bu yolla halktan çalınan parayı ailesine, çevresine, yandaş şirketlere aktarmak.
faizi düşürünce doların artacağını dolayısıyla enflasyonun fırlayacağını hepimizden iyi biliyor. bunu bile isteye yapıyor. hem de cahil dindar seçmenine faize karşı imajı veriyor. erdoğan bu ülkeyi, bu halkı batırması için anlaşılmış, yetiştirilmiş bir adam. -
kadınlar neden efendi erkeği sevmez
kadınlar değil ezik ve cahil yetişmiş kadınlar efendi erkek sevmez sadece. tanıdığım aklı başında kadınlar hep efendi, düzgün erkeklerle ama nerede salak kadın görsem hep erkekler kötü diye ağlar.
-
ümit özdağ'ın mansur yavaşı cb adayı göstermesi
türkiye için yapılacak en iyi hamleyi yaptı ümit özdağ. diğer egoist liderler gibi kendisini aday göstermedi. açık açık ülke için en iyi adayı söyledi.
bu bile ümit özdağ'ın ülkesini ne kadar sevdiğini gösteriyor. adamın derdi kendisi değil ülkesi. 10 yıldır seçim kaybedip hala kendisini aday gösteren, koltuğu bırakmayan birini destekleyenler utansın. -
laiklik elden gidiyeah diyen adamın zam yorumu
böyle geri zekalı insanların yaptığı yorum neden bana kadar ulaşabiliyor. ben de bunu anlamıyorum.
-
bambi'nin köylü hülya avşar reklamı
gerekirse döşekte yatarız, bu zor günlerde bambi almayız.
-
1 kasım 2021 zam fırtınası
a101'de çalışan bir arkadaşım dün bir çok şeyin etiketini değiştirdiklerini söyledi. %50'ye yakın zam gelmiş çoğu şeye. çok sevindim.
akp'lilerin çoğu a101'den, bim'den alışveriş yapıyor. belalarını bulsun hepsi. artık kendime üzülme aşamasını geçtim, psikopatça gelebilir belki ama bunları gördükçe en azından rahatlıyorum, içimin yağları eriyor.
hatta bugün a101'e gidip yeni etiketleri gören akp'lileri çekirdek yiyerek kahkaha ile izleyesim var. benim gibi birinin bile psikolojisini bozdular allah'ın cezaları. -
kadınların sorunlu erkek sevdiğini kabul edememesi
şebnem şirin olayını sosyal medyadan takip ettim, gerçekten de böyle bir şey var. kadınlar evet çoğumuz sorunlu, psikopat erkekleri seviyoruz diye kabul etseler çözüm de bulacağız bu acı olaylara ama hepsi birden “adamın psikopat olduğu alnında mı yazıyor”, “sevmeden önce cv mi isteyelim” gibisinden saçma savunmalar yapıyorlar ya da ad hominem yaparak sizi suçlamaya başlıyorlar. sorunu kabullenemedikleri için de soruna bir türlü çözüm bulunamıyor.
şimdi yine çıkar birileri “sorun kadında yani, erkekte hiç suç yok?” ya da “yanlış tercih yaptı diye ölmeyi mi hak ediyor?” deyip konuyu alakasız yerlere taşır. artık o kadar şey okudum ki ne diyeceklerini de tahmin ediyorum.
dostum ortada psikopat erkek sorunu var zaten, kimse reddetmiyor bunu. o kadınlar ölmeyi hak ediyor da demiyor kimse. sadece artık insanların umrunda olmuyor. aynı hatayı defalarca yaparsan kimseyi dinlemezsen insanlar da umursamamaya başlıyor doğal olarak. sen sibirya ormanına gidip ayıların arasına dalsan insanlar neden üzülsün sana. ortada sana zarar verecek bir tehlike var, defalarca da uyarılmışsın ama ısrarla ayılardan hoşlanıyorsun. oturup bahaneler bulup başkasına kızacağına kendini ve kararlarını düşünmenin zamanı gelmedi mi sence de?
yahu ben arkadaş olarak bile yanıma yaklaştırmayacağım insanlara sen aşık oluyorsun. senin benden ne farkın var. sen neden anlayamıyorsun? sorun sende demek ki. ayıların içinde olmaktan hoşlanan sensin. mesela çok yakın olmadığım bir kadın arkadaşım var, her gün böyle tiplerle birlikte. o mekan bu mekan gezip story atıyor havalı olarak gördüğü egoist mal ruh hastası erkeklerle birlikte. ben bu kadına tehlikeli tiplerle takılıyorsun bak, ya psikolojik olarak ya da fiziksel olarak sana zarar verebilir bunlar desem bana hakaret eder, saniyesinde beni siler. e ben napayım yani? bu kadın için neden üzüleyim? daha önce çok denedim olan bana oldu.
evet, psikopat erkeklerin sorunlu olduğu alnında yazıyor. hiç görmeyi denedin mi? hatta belki de gördün daha çok ilgini çekti. bu duygusuz egoist tiplerin ilgisini çekmek, senin için bir başarı gibi geliyordur belki. belki de kendini diğer kadınlardan daha üstün görmeni sağlıyordur. artık her neyse, bunların hepsi sorunlu bakış açıları. sorun yaşamak istemiyorsan sorunlu, bencil, kötü adamlardan uzak duracaksın, bu kadar basit. iyi erkekleri adam yerine koymayıp hatta ezip, sadece kendini ve nasıl göründüğünü düşünen ruh hastalarının peşinde koşuyorsanız; burada sorun sizde. kabullenin artık bunu.
doğada bu erkekler gibi sorunlu tehlikeli bir sürü şey var ve sorunu anlamayacak kadar cahil ve aptal canlıların bunlardan kaçamayıp bir şekilde zarar gördüğü de bir realite. bu doğal akışı değiştiremezsin. değiştireceğin şey kendindir. sorundan kaçabilme yeteneğini geliştirmen gerekiyor. o da önce kendin iyi bir insan olarak ve kendini okuyarak, öğrenerek, sanatla kültürle zevklerini geliştirerek mümkün. kötü ve zararlı insanların etrafındaki insanlar da ya kötü ya cahildir. çok basit bir denklem bu. bunu bile göremeyip alnında mı yazıyor dersen kusura bakma aptalsındır.
basit bir örnek vereyim. ben yayalara yol vermeyen insanlardan bile uzak duruyorum mesela. bu bencil oç'larının güç elinde olduğunda nasıl davranacaklarını bu kadar basit bir şeyden bile anlayabilirsiniz. ya da sokak hayvanlarına nasıl davrandığı, çevreye duyarlı olup olmadığı, izlediği ve dinlediği şeyler gibi bir insanı tanıyabileceğin o kadar fazla belirteç var ki bunları görmeyen ya onun gibi kötüdür ya da cahil ve aptaldır. kimseye de “nasıl tanıyalım alnında mı yazıyor erkeğin” demeye hakkı yok bunların.
insan en tehlikeli canlılardan biri. birini sevmeden önce iyi tanımanız gerekiyor sadece. öyle gönül ota da konar boka da konar derseniz, bok sineği olmayı kendinize yakıştırıyorsunuz demektir zaten. tanıdığım iyi ve kültürlü kadınlar hep onlara zarar vermeyecek iyi erkeklerle birlikte mutlu bir hayat sürüyor. bu erkekler üstelik kadınlar tarafından çok da ilgi görmeyen erkekler. öyle iyi erkeklerin hemen kapılma falan durumu da yok. çünkü o iyiyi görebilecek iyi, akıllı ve kültürlü kadın az zaten. siz bu vasıfları taşımıyorsanız onlar gibi mutlu olmanız ya da zarar görmemeniz de zor yani. o yüzden sizi uyaranlara saldırmak ya da bahaneler üretmek yerine önce kendinize bir bakın. farkındalığınızı artırın, kendinizi düzeltmeye ve geliştirmeye çalışın. o zaman kendiliğinden iyi şeylerden hoşlanmaya, beladan uzak durmaya başlayacaksınız zaten.
edit: alttaki yazar arkadaş beni psikolojinin p'sini bilmemekle suçlamış. beni kendi alanımı bilmemekle suçlamış yani * narsist birini kolay kolay tanıyamazmış. narsist insan kendini en kolay ele veren insandır yahu. yeter ki bu belirtileri ya da manipülasyonlarını anlayacak birikiminiz olsun biraz. mesela “aa beni çok seviyor ondan bu kadar kıskanıyor” ya da “benim için ne çok şey yapıyor, beni aşırı sevdiğinden” falan dersiniz, hoşunuza gider anlamazsınız, sonra da kendini iyi saklamış dersiniz. ya da nedense genelde başkasına değil sadece ona karşı çok mal olursunuz, o da sizin üzerinizde baskı kurup sizi yönetir kolayca. bir de özgüveni yüksek erkekleri seviyorum diyorsunuz ya hani, aslında çoğunuz özgüvenle narsisizmi karıştırıyorsunuz, özgüveni yüksek sanıp, gidip narsistleri seviyorsunuz. narsist insanların davranışları hep aşırıdır. size iyi geldiği için görmeme eğiliminde oluyorsunuz sadece. insanların başkasına olan davranışlarına da bakın bir zahmet. dünya sizin etrafınızda dönmüyor. seri katil olsun ama beni sevsin yeter ki diyecek bencillikte yaşıyorsunuz çoğunuz. kendi dünyanızın dışına çıkamıyorsunuz.
edit2: çok kişiden mesaj aldım sabah uyanınca. gecenin bir vakti, hızlıca yazmıştım yazıyı. teşekkür ederim dönüt verdiğiniz için. genelde bu tip kadınların sorunlu ailelerde büyüdüğü yazılmış. evet bilinen bir gerçek bu ama işler her zaman öyle yürümüyor. ailesi çok kötü olan ama kendini geliştirip iyi insan olup, babası gibi insanlardan görür görmez kaçan, iyi insanları seçen ve mutlu olan bir çok kadın var. tam tersi çok iyi ailelerde büyüyüp bu tip erkekleri seven de çok kadın var. daha çok cahillikten ve kötülükten kaynaklanıyor bence bu durum. bilgiye ulaşmanın bu kadar kolay olduğu bu devirde bile insanlar kendini geliştirmeyi düşünmüyorsa, cahil kalmayı tercih ediyorsa ben de onlar için üzülmem. fakirlikten sürünecek duruma gelip hala erdoğan hayranı olan akp'lilere nasıl üzülmüyorsak artık, ben de bu tip kadınlara üzülmüyorum. bu kadar basit bir olay.
edit3: @apollo 69 nickli yazar arkadaş, başlıkta bahsettiğim kadınları mizahi dille eleştiren bir video gönderdi. farkındalığı artırmaya faydası olur diye ben de burada paylaşayım. video ingilizce. izlemek isteyenler için: when you dont see the red flags -
25 eylül 2021 oto galericiler rezaleti
dünden beri ülkenin insanına küfretmeme sebep olan rezalet.
arabam çok eski, ne zamandır yeni araba almayı düşünüyordum, karar veremiyordum. en son polo'nun yeni kasasının çıkacağını öğrendim, heyecanla onu bekleyip almaya karar verdim.
biliyorsunuzdur belki önceki gün de yeni polo'lar gelmeye başladı. artık yeni bir arabam olacak diye sevine sevine aynı gün bayilere gittim, araç yok dediler. hepsi daha gelmeden bitti dediler. kaç tane bayiyi aradım yok. adınızı yazdırın, zor ama belki ararız dediler.
sonra sarı siteye girdim. şok oldum. 250 bin lira olan aracı alıp aynı gün 280 binden satışa koymuşlar.
meğer bazı uyanık galericiler daha önceden isim yazdırsam bile türlü dalaverelerle benim gibi normal vatandaşın önüne geçerek hepsini alıp bitiriyormuş. piyasada olmayınca da başka yerde bulamazsın diyerek kimisi ilk günden 30 40 bin kar koyup satmaya başlıyormuş, kimi de stok yapıp üç ay sonra 70 80 bin fazlasına satıyormuş.
arkadaş böyle bir orospu çocukluğu hangi ülkede olur ya? ben kafayı yiyeceğim. 250 bine alabileceğim araca ben neden 280 bin vereyim? 30 bin lira kolay mı kazanılıyor? bu ahlaksız şerefsizler oturduğu yerden 30 bin lira neden kazanıyor? nasıl bu kadar kolay bir şekilde benim cebimdeki parayı çalabiliyor? devlet neden bunu yapan pisliklere engel olmuyor? akp'ye oy veriyorlar diye mi?
paramla araba alamıyorum ya ahlaksız şerefsiz insanlarla dolu olan bu lanet ülkede. kafayı yiyeceğim sanırım artık dertten tasadan. allah belanızı versin.
edit: galerici birisi mesaj atıp tehdit etmiş. bize küfredemezsin diye. arkadaş sen işini düzgün yapıyorsan, dolandırıcı değilsen sana niye küfredeyim zaten. şerefsiz olanlara küfrediyoruz burada. dolandırıcı ve stokçu isen, paramı çalmak istiyorsan da en ağır orospu çocuğusun. hırsıza da küfrettirmiyorlar rahat rahat bu ülkede.
edit2: evet heyecanla bekledim polo'yu ne var bunda? arabaya fazla para vermek istemiyorum. 250 bine alınabilecek en iyi araba da bu geldi bana. o yüzden heyecanlandım.
edit3: ver 280'i al sen de 300'e satarsın. yakında çıkar diyenler oldu. böyle şerefsiz olsam zaten alırdım düşünmezdim.
edit4: hala galericilerin ya da al satçıların bizim gibi isim yazdırarak sıraya girip efendi efendi araba aldığını düşünenler var. onları savunup beni suçlamışlar bir de. salak mısınız arkadaşım, haydi salaksınız yazılanları da mı okumuyorsunuz? bayilere para yedirenler, galeri açan bayiler bile var. sırf seni beni dolandırmak için, zorlukla kazandığımız parayı gasp edebilmek için büyük bir tezgah kurulmuş ülkede ve ne devletin ne insanların sesi çıkıyor, sen neden bahsediyorsun? bir yıl önceden, herkesten önce yazılsan bile seni aramıyorlar ötv dilimi sınırında olan ya da piyasada kalmayacağını düşündükleri düzgün araçlarda, sen hala beni suçluyorsun arkadaşım? serbest piyasa diyen de var. serbest piyasa diye yarım yamalak bildiğin şey bu değil. en kapitalist ülkede bile gücünü kullanarak karaborsa oluşturamazsın böyle, götünden kan alırlar.
edit5: cimer'e şikayet edin diye tavsiye verenler oldu. pek umudum yok ama tek tek uğraşıp hepsini cimer'e şikayet edeceğim. işin içinde ensesi kalın akp'li birileri olmasa kimse bu kadar rahat iş çeviremez. bize bir şey olursa onlara da olur, onlara da bir şey olmayacağına göre diyerek rahatça tezgah kuruyor ülkede herkes. sadece ben değil hepimiz uğraşsak belki değiştiririz bir şeyleri. -
sinemasal kurucusu enes kaya'ya silahlı saldırı
balat'ta sinemasal kurucusu enes kaya'nın haraç için vurulması olayı.
neyse ki durumu iyiymiş ama hala tehditler alıyormuş.
kendisini on yıl önceden beridir tanırım, müthiş bir insandır. bin bir emekle projesini büyütmüş, üretken, cana yakın, bir çok kişiye faydası olmuş, iyi niyetli, içi dışı bir cesaretli bir arkadaştır kendisi. az önce, yaşadıklarını görünce bir kez daha nefret ettim bu ülkeden. gece gece kendimi yiyip bitiriyorum bu lanet ülkede doğduğum, bu pisliklerin içinde yaşamaya çalıştığım için.
olayı ekşi'de gündeme taşımanın mantıklı olacağını düşündüm. hem ses getirir belki, bu eşkiya pislikler ceza alır hem de enes kaya'nın iyi bir avukata ihtiyacı varmış, kendisini koruyabilmek için iyi bir avukat bulur.
insanın kendisini koruyabilmek için çabalaması bile ne kadar utanç verici değil mi? göz göre şehrin ortasında silahlı saldırıya uğruyor adam ve hiçbir şey yapılmıyor. adaleti yine sosyal medyada arıyoruz, adalet için dileniyoruz. -
çocuğumun taş atma özgürlüğünü engelleyemezsin
twitter'da bir paylaşımda görüp yuh dediğim olay.
kadın kafasına taş atan çocuğu uyardığı için bir de annesinden azar yemiş.
geçen burada türk insanı çocuğunu kural ve sınır tanımadan aptalca yetiştiriyor dedim diye benim çocuğum özgür, istediğini yapar, onun taşşağını yerim diye kızmışlardı. -
2021 yks türkiye 1.'sinin trafik kazasında ölmesi
söyleyecek söz bulamıyorum. tıp yazacakmış bir de. bir sorumsuzun yüzünden hayatını kaybetti gencecik pırlanta gibi bir beyin.
--- spoiler ---
çanakkale'nin biga ilçesindeki trafik kazasında, seyir halindeki alkollü bir sürücünün çarptığı motosiklet sürücüsünün tyt – ayt sayısal alanda türkiye birincisi necati kaan şahin olduğu tespit edildi. kaan, kaldırıldığı hastanede tüm çabalara rağmen hayatını kaybetti.
--- spoiler ---
haber
edit: uyaranlar oldu. yks değil, yks denemesinde birinci olmuş merhum. yks'de de çok yüksek puan almış. haberlerde öyle vermişlerdi. neyse burada önemli olan konu bu değil zaten. yine de düzelteyim dedim.