kesinlikle olurdum. mis gibi insanım. muhabbetim çok iyi bir kere, sabahlara kadar sohbet ederdik gülerdik, salak salak hareketler yapardık. birbirimize durmadan bir şeyler anlatırdık, detaylı yorumlar yapardık. içimizden geldiği gibi canımızın istediği yerde özgürce dans edip şarkı söylerdik. komik taklitlerimizle insanları güldürürdük. moralimiz bozukken birbirimizi gazlayıp sen şöyle harikasın böyle süpersin herkes salak bir sen akıllısın gibi abartılı cümlelerle moral verirdik. beraber resim yapar, bağıra bağıra şarkı söyler, üzülünce beraber göz yaşı dökerdik. insanlar ne der diye düşünmeden içimizdeki çocuğun sesini dinlerdik, canımızın istediği gibi davranır bu konuda da birbirimizi uyarıp hevesimizi kırmazdık. masum şeyler konusunda suç ortağı olup birbirimizi deli gibi kollardık. her girdiğimiz ortamda muzip muzip birbirimize sırıtıp herkesten gizli bir sırrımız varmış gibi triplere girerdik. bence mükemmel bir çift olurduk. herkes bize gıptayla bakardı. aaah ah canım kendim. bizi çok seviyorum. iyi ki varız. keşke iki ayrı bedende bizden iki tane olsaydı da bunları yapabilseydik.
lagacela2 profili
-
kendinle sevgili olur muydun sorunsalı
-
kadınların iyi araba kullanamamalarının nedenleri
cinsiyetçi ithamlar havada uçuşuyor yine.
siz neyin pratiğini çok yaparsanız o işte iyi olursunuz.
yıl olmuş 2019, bilim dünyası analitik düşünmenin cinsiyetle bir alakası olmadığını söylüyor, ama siz pipiniz olduğu için daha zeki olduğunuza inanmaya devam ediyorsunuz. eğitilemezsiniz.
toplumdaki cinsiyet rollerinden ben de memnun değilim. ben de bir kadın olarak, burçlarla kafayı bozmuş, sürekli erkeklerden ve evlilikten bahseden insanlara tahammül edemiyorum. aynı şekilde bunların erkek versiyonlarına da tahammül edemiyorum. dünya düzeni ve yetiştirme tarzı insanların yönelimlerini belirliyor, olayın genetikle bir alakası yok. yani bin yıl önce bir kız bebekle bir erkek bebeğin önüne oyuncak araba koysan onunla ilgili bir fikirleri olmadığı için aynı tepkiyi verirlerdi.
ama bırak araba kullanmayı, daha doğru düzgün 100 senedir seçme ve seçilme hakkına sahip olmuş olan kadınlara biçilen, bebeklerle oyna, prenses olma hayaliyle yaşa, evlenecek birini bul gibi görevler öylesine oturmuş durumda ki, birçok hemcinsim bile bunların kendi tercihi olmadığının farkında değil. annesi, teyzesi, ablası küçükken önünde sürekli dedikodu yaptığı için o da dedikodudan keyif alıyor. annesi, teyzesi, ablası küçükken onunla puzzle yapan, önünde sürekli kitap okuyan insanlar olsa o da dedikodudan değil entelektüel sohbetlerden keyif alacak. tabiki olay sadece bu değil, insan kendi yolunu kendi çiziyor ama toplumun büyük bir kısmı bu şekilde oluşturuyor kişiliğini ve sözde seçimlerini.
siz de istiyorsunuz ki, 13 yaşından beri araba kullanan 30 yaşındaki ahmet nasıl reflekslere sahipse, muhtemelen binbir ısrarla ve çabayla 25 yaşında ehliyet kursuna gidip babasından arabayı güç bela alan 30 yaşındaki ayşe de aynı reflekslere sahip olsun.
ben 27 yaşındayım, daha yeni araba kullanıyorum ve kendime çok güveniyorum çünkü kuralları biliyorum, öğrenmeye de açık biriyimdir, reflekslerimin hızlı gelişmesi için yolu uzatıyorum daha çok trafikte olmaya çalışıyorum. 15 gündür hemen hemen her gün trafikteyim.
yaya geçidinde duruyorum diye arkamdakiler kornaya abanıyor.
neden? kadın sürücüyüm kesin malımdır ondan durmuşumdur.
yerde hayvan gibi 50 yazıyor, ben de elliyle gidiyorum o kısımda, arkamdakiler yine kornaya abanıyor.
kavşağa yaklaşıyorum, yeşil ışığın son 1 saniyesi kalmış, normal hızımda devam edip kırmızıda duruyorum, arkamdakiler yine kornaya abanıyor.
trafiğin yoğun olduğu yerlerde hepimiz duruyoruz bekleme pozisyonundayız, önümdeki araç kendi önündeki araca yarım metre yaklaşmış, zaten yeşil yanmadan hiçbirimiz geçemeyeceğiz, ama arkamdaki selektör yapıyor ilerlesene diye.
kavşağa girmeden önce yol boş gibi görünse bile dur tabelasında iki saniye durup sonra çıkıyorum, bu sırada arkamdaki yine kornaya abanıyor.
çünkü kadın sürücü eşittir kurallara uyan aptallar demek bizim ülkemizde. başka konular konuşulurken ülkesinin gelişmemişliğinden dem vuran insanlar nedense o gelişmiş ülkelerde asla yapamayacağı şeyleri kendi ülkesinde trafikte çok rahat yapıyor ve kurallara uyanlara da mal gözüyle bakıyor. bir avrupa ülkesine gitse üçüncü gün ehliyetini kaptıracak ama burada insanlara şoförlük dersi veriyor. şahane.
dikkat ederseniz kadın sürücülerin yol açtığı trafik kazalarının çoğu o yetersiz hissetme psikolojisinden kaynaklı afallama sonucu yapılan hatalarla oluyor. istisnalar illa ki vardır. ama çoğunlukla aptalca dikkatsizlikler yapıyorlar.
ben hiç ters yöne giren bir kadın sürücü görmedim. aşırı hız nedeniyle kazaya sebebiyet veren de görmedim. ara sokaklarda hızlı gidip kedi köpek çocuk ezen de görmedim. başka bir şoförle inatlaşıp onu sıkıştırmaya çalışıp yandan aracına sürterken kazaya sebebiyet veren de görmedim. hele hele trafikte makas ata ata gezen kadın hiç görmedim. hiçbir trafik kuralını iplemeyen kadın taksici ilginçtir yine görmedim. ama olsun siz yine de ortamlarda kadınlar iyi araba kullanamıyor dersiniz.