kaz gelecek yerden tavuk esirgeyen insan5
profili

  • diyarbakırspor'un yeni logosu

    diyarbekirspor takımı şehirde amedspor'a alternatif olarak var olan bir takımdır. fazla taraftarı olmayan, politik olmayan, devlete yakın hatta devlet destekli de denebilir.

    haberin ilk kaynağı rudaw olmakla birlikte basit bir photoshop ile ermenistan armasının renkleri değiştirilerek logo yapılmıştır. kulübün adı değiştirilebilir ancak logosu kesinlikle bu olmayacaktır.

    tam bir delinin biri bir kuyuya taş atmış mevzusu. akşama kadar başlıkta yazılanları okumadan, kaynağın güvenilirliğine bakmadan ermeni bunlar, bunlardan daha azı da beklenmezdi, talat paşa, kime hizmet ettikleri belli oldu şeklinde entryleri görebilirsiniz.

    üç beş tane aklı kıt iki yalan, biraz photoshop ile hepinizi parmağında oynatıyor. her şey tamam da rudaw'ın da gazına gelmezsin be kardeşim.

    edit:
    referans haber linki

  • winston churchill denince akla gelenler

    rahmetli kamer genç.

    kendisini ilk görüşüm 14-15 yaşında, yazları çalıştığım yerde olmuştu. merdivenlerden heyecanla inip koruma polisi ile masaya oturmuş, sonra mutlu mutlu bana "evladım churchill nerde?" demişti.

    ben de o heyecanla gidip hava acayip sıcak, demek ki bu adam churchill seviyor diye mutfağa kendisi ve koruması için 2 tane churchill siparişi vermiştim. masaya götürünce kahkahalar eşliğinde "oğlum bu değil, bana gerçeği lazım" demişti.

    zaten sezon sonu, fazla da çalışan kalmamış, en büyüğümüz 18-19 yaşında kimde bir şey anlamadı. ben sonra churchill diye bir alkollü içecek, kokteyl falan var sandım, dolaba baktım yok, sezonu kapatan bar elemanının tariflere baktım yok. ve artık yapacak bir şey kalmayınca da patronu aradım. aramızda şöyle bir diyalog geçti:

    - alo, enişte. kamer genç geldi, churchill istiyor ama ben bulamadım. gelirken çarşıdan alır mısın?
    + la oğlum salak mısın sen? babamı soruyor, babamı. gönder birini babamı bulsun getirsin.

    meğerse eski dyp il başkanı olan ve çocukluk arkadaşı kel, kısa boylu, göbekli olmasından dolayı churchill dermiş.

    gittik churcill'i getirtttik, 3-4 saat takıldılar, bir şişe viski devrildi. tabi bu süre içerisinde masalarına gelen giden bir sürü vatandaşın dertlerini de dinledi. gelip hal hatır soran insanlarla sohbet etti. sanki hiçbir şey olmamış gibi, hiç içmemiş gibi kalktı gitti.

    çok kral adamdı, çok. tunceli'de kamer genç'in iyiliği dokunmamış bir tane adam bulamazsınız. tabi iyilik derken torpil, adam kayırma falan değil. sadece yakın çevrem için bile buraya 40 tane hikaye yazabilirim.

  • il yapılacak 19 ilçe

    türkiye'de şehirlerin sayısının 100'e çıkması başlığına istinaden oturup üzerinde çalışma yapılması gereken bir konu olduğunu düşünüyorum. madem 19 ilçemiz il olacak deniyor, o zaman bunun sebebi tamamen politiktir. bu değişiklik sonunda cumhur ittifakı'na 1 oy bile fazla almadan en az 19 milletvekili yazabiliriz. nasıl mı? tam da aşağıdaki gibi.

    yıllardan beri birçok ilçenin adı geçiyor bu konuda kimisi karadeniz ereğli'nin adını geçiriyor, kimisi çorlu'nun, kimisi de iskenderun'un... elbette teknik olarak bu ilçelerin tamamını tahmin etmek imkansız. ancak ben de elimden geldiğince seçim sonuçları başta olmak üzere tüm faktörleri göz önüne alarak bir çalışma yapacağım. tabi bazı şehirlerin nüfusunun azalması ile birlikte bu şehirler büyükşehir statüsünden çıkacak ancak burada mesele belediye değil milletvekili.

    çok fazla faktör olduğunu biliyorum ancak bir şehir için de ne demek istediğimi açıklamak istiyorum. bu sebepten çorlu'nun bu illerden biri olduğunu varsayarak hesaplama ve açıklamalarıma başlıyorum.

    çorlu il olursa ilçeleri büyük ihtimalle ergene, çerkezköy, kapaklı ve saray olacak.

    24 haziran 2018 cumhurbaşkanlığı seçimi sonunda tekirdağ'da kazanan millet ittifakı olmuş. 335 414 oy olan millet ittifakı %50,96 oran yakalamış. 277 377 oy alan cumhur ittifakı ise %42,14 oy oranına sahip. seçim sonucunda chp 4, ip 1, akp 3 vekil çıkarmış. bu seçimle ilgili tüm bilgiler internette bulunduğu için çok detaya girmiyorum.

    şimdi çorlu ile birlikte ayrılacağını düşündüğüm ilçeleri baz alarak aynı seçim sonuçlarına göre bir daha vekil dağılımı yapalım.

    ayrılacak ilçeler 2021 nüfus verilerine göre beraberlerinde yaklaşık 729 000 nüfus götürüyorlar. yaklaşık olarak 385 000 nüfus da tekirdağ'a kalıyor. bu durumda ilin 8 milletvekilinin 5 tanesi yeni il olacak çorlu'ya, 3 tanesi ise tekirdağ'a kalıyor. (elbette illerin vekil sayısıyla da oynanabilir. ama bizimkisi kaba hesap)

    2018 seçimlerine göre ilçelerde ittifakların toplam oy sayılarını toplarsak eğer şöyle oluyor. (az oy alan partileri göz ardı etmek durumunda kaldım)

    kalan tekirdağ:
    chp: 102 204
    akp: 80 213
    ip: 33 964
    mhp: 13 901

    miilet: 136 168 (%59)
    cumhur: 94 114 (%41)

    olası bir seçim ve benzer ittifak durumunda tekirdağ'ın 3 vekili olursa 2 millet 1 cumhur çıkar gibi duruyor. ama burada da politika devreye girer ve bu şehrin 4 vekili olursa 2 millet 2 tane de cumhur çıkar galiba.

    peki yeni ilimiz çorlu'da ne oluyor?

    chp: 146 164
    akp: 136 635
    ip: 43 154
    mhp: 33 963

    millet: 189 318 (%52)
    cumhur: 170 598 (%48)

    eğer iller ayrıldıktan sonra buraya 5 vekil düşerse 3 millet, 2 cumhur çıkıyor. 4 vekil düşerse de 2 millet 2 de cumhur çıkıyor.

    sonuç olarak cumhur ittifakı geçtiğimiz seçimlerde 3 vekil çıkardığı o zamanında tekirdağ ilinden çorlu'nun yanına bazı ilçeleri alıp ayrılması ile birlikte 4 vekil çıkarıyor.

    yaz hanesine +1 daha. şimdi bunları yıllardan beri il olmak için adı geçen 19 ilçede ve bundan etkilenecek 19 ilde yaptığınızı düşünün. planlama benimki gibi üstünkörü olmayacaktır. her şey ince elenip sık dokunacak, il olacak ilçeler ve bu illere bağlanacak diğer ilçeler büyük bir itinayla seçilecektir.

    benim yaptığım kabataslak hesaba göre bile oy sayısını 1 tane bile artmadan kafadan +19 vekil yapıyor bu işin kazancı. planlı ve stratejik bir hesaplama sonucu sonuç ne olur gelin siz düşünün...

    not: hesaplamalar hızlı ve kabaca yapılmıştır. hata varsa, çok kritik olmadığı sürece düzeltmem.

  • dile pelesenk olan futbolcu isimleri

    bir galatasaraylı olarak ercan taner sesiyle "kalede mrmic" sözü hiç aklımdan çıkmaz. kendim ne zaman halı sahada kaleye geçsem en az bir kere tekrar ederim.

    beşiktaşlıların bile doğru düzgün hatırladığını sanmıyorum.

    (bkz: marjan mrmic)

  • 30 temmuz 2019 şansal büyüka köşe yazısı

    linkten ulaşılabilecek yazıdır.

    kendisi eskiden ortağı olduğu lig tv ya da bugünkü adıyla bein sports kanalının ve tüm platformun savunuculuğunu yapmış. başlıkları ve yazdıklarını kısaca eleştirecek olursak:

    zaten yazının adı "yayında korkunç kaçak 2 milyar lira".

    kendisi önce ödeme şartlarından falan bahsetmiş. dediği üzre beın media group sözleşme gereği futbol federasyonu’na her sezon için 500 milyon dolar ödüyor... bu ödemenin yarısını döviz, yarısını türk parası olarak yapıyor... ancak türk parası ödenen yarısı için de yıllık %25 enflasyon zammı ödüyor...
    aslında ödemelere, maliyetlere, işletme giderlerine baktığınızda digitürk için yıllık maliyet, abartısız kdv ile birlikte 600 milyon doların üstünde.

    sonra kaçak yayınlardan açığın 1.2 ile 2 milyar tl arasında olduğundan bahsetmiş ki buna sebep olarak kaçak yayınları göstermiş.

    şimdi soruyorum şansal bey'e: sözleşmesini yeni iptal etmiş bir aboneyi arayın bakalım size neler diyecek. italyan mafyası'ndan çıkmanın bile daha kolay olduğu bir dünyada neden insanlar size taahhütlü, cezalı sözleşmelerle uzun süreler gelsinler? ben cam gibi yayından izlemek varken hiçbir taraftarın internette deli gibi 144p link arayacağını düşünmüyorum.

    1. ucuzlatın
    2. taahhüt sürelerini düşürün ya da kaldırın
    3. alternatif paketler sunun
    4. yayınları web aracılığıyla izlemeye daha uygun hale getirin
    5. her şeyin dijitalleştiği şu dünyada siz de dijitalleşin

    edit: beşinci maddedeki "dijitalleşme" kısmına takılan arkadaşlar var. konu hakkında yanlış anlaşılmalara mahal vermemek adına ekleme yapma gereği hissediyorum. dijitalleşme bütün ortamların dijital alanlarda yer alabilmesi değildir. uyumdur, yeniliklere açık olmaktır, gelişmedir, esnekliktir. karmakarışık eski bir düzeni internet ortamına aktarmış olmak dijitalleşmiş olmak değildir.