allah rahmet eylesin, mekanı cennet olsun, diğer tarafta buranın sıkıntılarından uzak olsun...
bu dünyada tatlı bir adam olmayı seçti, minnettarım...
Öncelikle, sitemize gösterdiğiniz ilgi ve destek için hepinize teşekkür ederiz. Sizlerden gelen geri bildirimler ve beğeniler bizim için büyük bir motivasyon kaynağı oldu.
Sozlock olarak tam 9 senedir her gün ekşisözlük'den okumaya değer içerikleri filtreleyip günlük listeler oluşturduk. Bu işi yaparken kişisel davranmadık, günün en popüler başlıklarının en beğenilen entrylerini aldık listelerimize. Üstelik bu gayretimiz hiç bir zaman ticari bir kaygı taşımadı. Yayına başladığımız ilk günden beri en ufak bir reklam yayınlamadık, sponsorluk anlaşmaları yapmadık. Sozlock üzerinden tek kuruş kazanmadık.
Bütün bunlara rağmen, ne yazık ki son dönemde ekşisözlük yönetimi tarafından alınan bot koruma önlemleri nedeniyle, ekşisözlükten entry çekme ve beğenilen entryleri listeleme hizmetimizi maalesef devam ettiremiyoruz. Bu durum ekşisözlük yönetiminin aldığı bir karar olup, tamamen bizim kontrolümüz dışında gerçekleşmiştir. Bu zorunlu durumdan ötürü yaşanan aksaklık nedeniyle anlayışınıza sığınıyoruz.
Sozlock Ekibi
Ekşi Sözlük Debe Listesi
-
1. özkan uğur
-
2. 8 temmuz 2023 özkan uğur'un vefatı
mfö'nün ö'sü öksüz kaldı...ileride herkes tarafından hatırlandıkça tebessüm ettirecektir. ışıklar içinde uyu özkan abi...
-
3. latin erkeklerine dibi düşen türk kızı
(bkz: kezban avrupa'da)
-
4. 7 temmuz 2023 kılıçdaroğlu'nun seçim açıklaması
küfür bağımlısı isen adam gibi söyle, biz yine sana istediğin gibi küfür ederiz... senden mi esirgeyeceğiz. insanların sinirleri ile oynamaktan vazgeç.
-
5. bir gurbetçinin göz yaşartan paylaşımı
“…siz hiç bir tırın tekerleğini kokladınız mı?”
ben şanzıman kokluyorum cnm ya…o daha üzünçlü. -
6. boş tencere gerçekten de akp'yi yıkabilir mi
bütün emekliler bağırıyor size bir daha oy yok diye.yerel seçimden önce reis bayram ikramiyenizi üç bin tl yapar sonra hepiniz paşa paşa gidip gene oyunuzu verirsiniz.üç ay önce gördük bunun doğru olduğunu.türk halkı şunu anladığı gün gelişecek.insan omurgası sayesinde dik duran bir canlıdır.
-
7. en çok hoşa giden doğa olayı
gök gürültülü yağmur. yıldırımlı böyle.
-
8. 8 temmuz 2023 dinamo kiev fb açıklaması
bir siktirin gidin.
antalya'da ruslar ile yan yana sezlonglarda gunesleniyorsunuz bize laf soyluyorsunuz.
o cok nefret ettiginiz gazprom avrupada kimlere gaz satiyor bunun icinde bir aciklama bekliyoruz sizden.
biz spor klubuyuz sizin savasinizin bir tarafi degiliz. -
9. 7 temmuz 2023 emekli zam oranının %25 olması
sözlüğün en idiot tayfasını böyle mal turnusolu gibi ortaya çıkaran haberlerden biri.
oğlum sizin emekli ananız, babanız, dedeniz, falan yok mu? saksıda mı yetiştiniz hepiniz? öyle bile olsa izlediğiniz üç tane sokak röportajından hepsinin blok halinde akp'ye oy verdiğine nasıl ikna oluyorsunuz? benim babam 70 yaşında. 52 yaşında emekli oldu. 18 yıldır hep en düşük kademeden emekli maaşı aldı, almaya devam ediyor. çünkü 30 yıldan fazla çalıştığı orospu çocuğu işverenleri maaşı asgari ücret olmamasına rağmen primini asgari ücretten ödemiş. pandemi olmasaydı ufak tefek işlerde çalışmaya devam ediyordu. çünkü aldığı para hiç bir zaman yetmedi. ömrü hayatında değil akp herhangi bir sağ partiye dahi oy vermedi. eyt eyt diye boş boş konuşuyorsunuz da eyt yokken de bu insanlar geçinemiyordu.
ya yemin ediyorum çoğunuz vasıfsız embesillersiniz ve eminim hiç haketmediğiniz maaşlar alıyorsunuz. böyle aptalca yorumlar yapacağınıza, kısa sürede iç edilen 125 milyar dolarla emeklilerin kaç yıllık maaşı ödenirdi onu hesaplayın önce. zibidiler sizi.
edit :
görsel
siz sadece idiot değil lağım faresisiniz aynı zamanda. bir de çok matah bir şey yakalamış gibi mesaj atmış. sen daha entrinin ana fikrini anlamamışsın. üsluba bakar mısınız? ben 20 yıllık arkadaşlarımla konuşmuyorum böyle. sorun sende değil sorun seni insan diye yetiştirip toplumun içine salanlarda. senin gibileri daha okul öncesinde barınağa alıp evcilleştirmek gerekiyor önce aşağılık yaratık. -
10. 8 temmuz 2023 kamu mühendisleri basın açıklaması
ilki: (bkz: 15 nisan 2023 kamu mühendisleri açıklaması)
8 temmuz 2023 tarihinde kamu mühendisleri platformu öncülüğünde türkiye'nin dört bir yanından, 81 ilinden ankara anıt parkta saat 13.30da yapacakları buluşma.
beyaz baretlerinden başka hiçbir şeyleri yok. tek istekleri, 2 maddelik bir şey.
2016 yılında doktoruyla, hakimiyle maaşları neredeyse aynı olan mühendisler 2023 yılında bir meslek mensubunun %30'u bir diğer meslek mensubunun %40'ı kadar maaş almaktadır.
kamu mühendislerinin 2 maddelik talepleri: kaynak
yanınızda olamadım arkadaşlar belki ama sizi burada da duyurmak benim borcumdur. -
11. ölen emeklinin maaşı da ölmeli
birileri devletimizi erkin gereksiz giderleriyle, yüksek ihale bedelleriyle, enteresan geçiş garantileriyle, ... ciddi anlamda zarar uğratırken sizler sadece emekli, memur, asgari ücretli, dul ve yetimlerle uğraşın, acısını onlardan çıkarın olur mu? siz sanıyor musunuz ki emekli/memur maaşı düşünce, dul/yetim aylığı kesilince o paralar sizin cebinize girecek? onların daha da fakirleşmesini, onlardan esirgenen paranın başkalarını daha da zengin etmesini istiyor da olabilirsiniz tabii!
sizi, bu ülkenin asıl müsrifleri, daha fazla kazanabilmek için garibanı yükmüş gibi gösterip onların gelirini de kendilerine aktarabilmek için onlara düşman yapmayı çok güzel başarmışlar.
dul/yetim maaşını kaybetmemek için evli olduğu halde resmiyette bekar görünen kadınlara devletimizin çözüm bulması gerekiyor, o konuda haklısınız. -
12. arap müşteriyi elleriyle besleyen garson kız
"dekadan lafını ilk defa o (ahmet mithat) kullanmıştır. servet-i fünun yazarları da. 'köksüzler', 'dejenereler', 'döküntüler' der. işte bodrum öyledir! yalıkavak'ı da gördüm. bir sömürge limanı! cumhurbaşkanı gül ne diyor? 'new york'ta 20 amerikan şirketinin yöneticilerine konuşan gül, türkiye minimum risk-maksimum kazancın buluştuğu ülkedir, böyle ülkeyi dünyada zor bulursunuz.' diyor.
ey türk gençliği! islamlaştırma, yobazlaştırma büyük sermayenin politikasıdır. hiç risk yok, sendika yok, grev yok, işçi hakkı yok, yok! ağlamaz mısın...
bodrum'u, yalıkavak'ı gördüm içim yandı. birkaç minder atmışlar bir bara, üstü çıplak 2 tane ingiliz delikanlısı, yanlarında birer bardağı, ellerinde nargileleri. osmanlı paşaları gibi uzanmışlar orada. yorgun yüzlü bir barcı kadın onlara hizmet ediyor. orası bir sömürge limanı, minimum risk maksimum kazanç. istediğin kadar fahişe var, istediğin kadar cariye var.
içim yandı, bir daha gider miyim oraya..."
yalçın küçük - 28 eylül 2010
t: tanım veremediğim durum... -
13. askerlik yaparken en çok zorunuza giden şey
devletin parasının ve kaynaklarının hunharca israf edildiğine tanık olmak.
insanların farkında olmadan dişinden tırnağından artırarak ödediği vergilerin bazı rütbeliler tarafından şahsi menfaatleri için fütursuzca çarçur edilmesi.
kamu malını, kamu kaynaklarını hak-hukuk- helal-haram ayırt etmeksizin vampir gibi sömüren, yamyam gibi yiyen açgözlü köpeklerin olması.
askerlik subaylara güzeldir. albaylar içinse altın tepside sunulmuş bir ikramdır.
çok şerefli kaliteli insanlar ile çok şerefsiz ve adi insanların bir arada bulunduğu bir panayırdır askerlik. -
14. çalışılan işin en güzel tarafı
cumartesi çalışmıyor olmak.
önceki işimde cumartesi yarım gün çalışmak durumundaydım, neden?! çünkü o cumartesi atom parçalayıp dünyayı kurtarıyorduk ya çalışmak zorundaydık o yüzden. ama şimdi her cumartesi benim, nasıl bir rahatlık anlatamam… parçası olduğum şu modern kölelik düzeninde küçük görünen ama büyük bir olay -
15. telefon kayıt harcının 20 bin tl olması
fransızlara çok imreniyorum, hükümetleri iki kuruş zam yapmaya kalkışsa haklarını sonuna kadar savunuyorlar.
burada en ufak bir şeye tepki verdiğinizde ilk önce sokaktaki karnı aç ama iki vatan millet edebiyatıyla karnı doyan insanımız sana karşı koyar. -
16. devlet için yeni bir vergi uydur
e-devlet premium
-
17. osmanlı'yı sahiplenmeyen türk
osmanlıyı sahiplenmek ile biz osmanlı torunuyuz demek arasında çok ince bir çizgi var. osmanlı dediğin bir aile hanedanlık. sen ise osmanlının öşür vergisi aldığı çiftçi memet emminin torunusun aq.
kendinizi osmanlı tuğrası eşliğinde biz osmanlı torunuyuz demekten alıkoyun artık çünkü muhtemelen bir sik değilsiniz. -
18. yüzde 52 yüzünden yüzde 48'in perişan olması
sorun %52 alması değil %20'den fazla almasıydı...
-
19. uzaktan şut denince akla gelen ilk futbolcu
hami mandıralı . öyle sert şut çekerdi ki millet önünde durmaya çekinirdi. 269 km hızla çektiği şut rekor olmuştur. top ağladı be s300 denilirdi kendisine.
-
20. doktorların bilinçli hastaya tahammül edememesi
uzman doktor bile kendi alanı olmayan bir sorunu olduğunda alanın uzmanına gidip muayenesini oluyor.mecbur kalmadıkça da hekim olduğunu belirtme ihtiyacı duymuyor. bilinçle bilmişlik aynı şey değil. bilinçli hasta canım ciğerimdir,sorusunu sorsun fikrini söylesin başımın üstüne,kimse kimseye işini öğreterek bilinçliyim diye gezmesin ortada.
-
21. 205/55/16 lastik tavsiyesi
öncelikle hayırlı forumlar. burası ekşi sözlük olduğundan kelli buradaki en iyi lastik, her yazarın kendi kullandığı lastiktir. yarın sen lastiğini aldıktan sonra en iyisi seninki olacaktır. şimdi burada tavsiye edilen 20 çeşit lastikten seç bakalım seçebiliyorsan. dediğim gibi ne seçtiğin önemli değil, aldıktan sonra en iyisi hiç şüphesiz seninki olacaktır. kazasız sürüşler dilerim.
-
22. popüler olmayan sözlük yazarlarının yazma amacı
birine bir faydasının dokunması ihtimali. hiç kimsenin okumayacağı bir entry'yi o an ihtiyacı olan biri okudu mesela ve ben bir dost kazandım.
-
23. pilavı kaşıkla yiyen tuhaf insan
pilavı çatalla yiyen ılıktır
-
24. üstad kadir mısıroğlu ile alay eden kitle
anasını sikeyim onun
-
25. philadelphia denince akla gelenler
rocky, allen iverson, kensington avenue, bruce springsteen
-
26. arda güler
ümit milli takımında tolunay kafkas tarafından bir kez dahi oynatılmayan çocuk, çok değil 2 sene bile olmadan real madrid, barcelona ve diğer çoğu avrupa kulübünü birbirine düşürüyor. buradan tüm kulüp scoutlarına sesleniyorum. tolunay kafkas'ın kadroya sokmadığı oyuncuları takip edin, başka bir şey yapmanıza gerek yok.
-
27. türklerin sınırdışı edilmesini isteyen suriyeli
"türklerin türkiye'den sınır dışı edilmesini talep ediyoruz."
senin tipini ayrı talebini ayrı sikerim. bunları gebermesinler diye ülkeye aldık, ekmek elden su gölden sefa sürüyorlar. tüm bunlar yetmemiş kendilerince ev sahibi olmuşlar, bizi kovacaklar kodumun müptezelleri.
bu cennet vatanı ortadoğu çöplüğünün toplama kampı yaptınız ya, sizin arap sevdanıza sokayım. bize de yazıklar olsun ki; yıllardır omuz omuza verip bu olanları değiştirmeye çalışmak yerine, vatanın parsel parsel satılmasını türklüğün ayaklar altına alınmasını sessizce seyrediyoruz.
tanım: gebermemek için türkiye cumhuriyeti'ne sığındığını unutan, rahata erince dili fazla uzayan bir çöl bedevisi. -
28. sakarya karasu'da köpeğe 14 el ateş edilmesi
inşallah john wick'in köpeğidir.
-
29. akp'lilerin zamlara itiraz etme eşiği
erdoğan ve maliye ekibi kendi açılarından en doğru olan şeyi yaptı. eğer bir acı reçete gerekiyorsa bunu seçildikten hemen sonra yapmak en mantıklısı olur çünkü. bir dahaki seçime -yerel seçimleri saymazsak- beş sene daha var. beş senede köprünün altından çok sular akar. önemli olan insanların bazı ekonomik gündemlerde söylenmesi, homurdanması değil seçim gibi kritik virajlarda ne yaptıklarıdır. o yüzden ben kemik akp kitlesinde kayda değer, işlenip bir şeyler elde edilebilecek bir zam itirazı olduğunu düşünmüyorum. geniş bir kesim parti ile özdeşleşmiş durumda ve 'gerekli ki yapılıyor' kafasındadır diye düşünüyorum.
yandaş haber sitelerinin ziyaretçi yorumlarında geziniyorum bu günlerde. yok 'ellerim kırılsaydı', yok 'daha da oy vermem', yok 'reis bize kazık attı' gibi yorumlar gırla. dürüst olmak gerekirse ekonomik tablo iki ay öncekinden farklı değil. ekonomik fayda motivasyonuyla hareket eden insan zaten seçimde erdoğan'a oy vermezdi. muhalefete olan eleştirileri kayıt dışı tutarak söylüyorum; insanların büyük kısmının oy verme motivasyonu din, iman, terör, lgbti, dış güçler geyiğiydi. dolayısıyla zamlara itiraz yarım ağız edilir ama son kertede oy erdoğan'ındır. -
30. film izlemedeki imdb puanı eşiği
standart bir puan koyarsanız bazı güzel filmleri kaçırırsınız.
saçma sapan filmler ve puanlar genelde korku filmlerinde oluyor.
bu yüzden korku filmleri için puanım 6.1.
yani on binlerce saçma sapalak 3-4 imdb puanlı filmler arasından 6.0 puanı geçmiş ise benim için yeterlidir.
gelelim komedi filmlerine;
abd komedi filmleri genelde sulu komedi olduğu için bize uymuyor.
en saçma komedi filmleri bile 5.8 den düşük olmuyor.
hatta 7 puan komedi filmleri bile inanılmaz saçma olabiliyor.
o yüzden aktör kriteri olarak izleyin ya da puanı en az 7 ve üstü olsun.
bilim kurgu filmleri;
bunlar arasında inanılmaz uçurumlar oluyor.
ya hepsi 4 ve altı. ya da hepsi 6.8 ve üstü.
iyi bir bilim kurgu hayranı iseniz zaten hepsini izlediginiz için atarına kokarına bakmadan puan falan s.klemeden hepsini izleyin.
zaten canavarlı filmleri kült kabul edildiği için öylesine izleyin.
bir de ülkelere dikkat edin.
bu hint filmlerinin hepsi 8.5 puanın altında olmadıkları için sizi yanıltabildikleri için puana bakmayın. adamlar imdb ye dalıp basıyorlar filmlere 10 puanları.
bakın bunun tam aksine de kore filmleri puanları 5 olsa bile güzel filmler olabiliyor.
çünkü kore seyircisi de inanılmaz acımasızlar.
5 puan almış filmlerin inanılmaz özgün konuları olabiliyor.
ww2 filmleri hastası ama aksiyon değil de dram arıyorsanız geri planda kalmış avrupa ww2 filmlerini izleyin. bakmayın 4-5 li puanlara.
millet alışmış tank, çatışma, uçak falan görmeye ama letonya, estonya, polonya, norveç ww2 filmleri aksiyonsuz ve puansız olsalarda ve sahneleri durağan geçsede film bittikten sonra insanda hoş bir duygu bırakıyor.
gelelim marvel filmlerine.
bu şirkete oldu bitti ısınamadım. geniş bir fan kitlesi olduğu için millet basıyor şişirme puanları.
yani utanmasalar kendi başlarına bir baş yapıt olan,
12 angry men.
back to the future.
the usual suspect.
the great dictator.
gibi filmleri geçecekler.
bir de benim bir türlü sevmediğim ve her sanat filminin afişinde puanları, amblemi ya da yorumları bulunan sundance film festival da ödül ya da iyi yorumlar almış filmler.
bence izlemeyin izlettirmeyin. zamanınıza yazık. -
31. çift maaş için evlenmek
tek maaş çift kişi yaşamaya başlayacağının farkında olmayanların hedefidir. evliliği ev arkadaşlığı sanmayı ne zaman bırakacaksınız.
denklem şöyle;
kadın: benim param benim param senin paran bizim paramızdır.
erkek: benim param bizim paramız senin paran senin parandır. -
32. kadınlar yüze mi bakar vücuda mı sorunsalı
18-24 arası tip/vücut. 25 ve sonrası için para/statü+eli yüzü düzgün olsun yeter seviyesi.
-
33. izmir'de trafikte kadına saldıran maganda
bu tarz videolara en başından bakmak gerek.
edit: sırf, ne olursa olsun kadınlara böyle davranilmaz dendiği için bir çok kadının maganda erkekten daha leş davrandığını bilmeyen meriçlerin topunun ...
edit 2 : daha dün kaltak bir kadının ters şerite girdi diye 15dk tüm trafik tıkandı ve kadına ters şeride girdin dediğimiz için gördüğümüz muameleyi ben hiç bir hemcinsimden görmedim. kadın olmasa çıktığı yere geri sokarsın ama biliyor kaltak, ben kadınım dokunamazsın bana diyor.
edit 3 : kendini duyarlı sanan tüm mericlerin amk. lan salaklar genel olarak genel. burada maganda haklıdır mi demişiz? okuduğunuzu anlayıp konuşmayı umarım bir gün öğrenirsiniz. -
34. kemal kılıçdaroğlu
tarih seni "ülkesi yok edilirken, soyulurken tek düşündüğü şeyin "koltuk" olduğu muhalefet partisi lideri" olarak yazacak. arsız, sinsi, düşük profil, yalancı, çok kötü bir insan olarak kayıtlara düşecek.
kötü giden herşeyin baş sorumlusu. bu şahıs ve bu şahsın temsil ettiği zihniyet türkiye'nin bir numaralı stratejik sorunudur.
istifa etmediği her gün biraz daha alçalan bir şahıs. -
35. bu saatte hala uyumama sebebi
borçlar, işsizlik, evsiz kalma tehlikesi, sağlıksızlık, sevgisizlik...
kısacası boktan bir adam olmak. -
36. diyarbakırspor'un yeni logosu
diyarbekirspor takımı şehirde amedspor'a alternatif olarak var olan bir takımdır. fazla taraftarı olmayan, politik olmayan, devlete yakın hatta devlet destekli de denebilir.
haberin ilk kaynağı rudaw olmakla birlikte basit bir photoshop ile ermenistan armasının renkleri değiştirilerek logo yapılmıştır. kulübün adı değiştirilebilir ancak logosu kesinlikle bu olmayacaktır.
tam bir delinin biri bir kuyuya taş atmış mevzusu. akşama kadar başlıkta yazılanları okumadan, kaynağın güvenilirliğine bakmadan ermeni bunlar, bunlardan daha azı da beklenmezdi, talat paşa, kime hizmet ettikleri belli oldu şeklinde entryleri görebilirsiniz.
üç beş tane aklı kıt iki yalan, biraz photoshop ile hepinizi parmağında oynatıyor. her şey tamam da rudaw'ın da gazına gelmezsin be kardeşim.
edit:
referans haber linki -
37. duygu atakan'ın doktorlara hakaret etmesi
duygu atakan kim mk?
-
38. avrupa birliği üyesi ülkelerde kdv oranları
ya ötv?
-
39. kurandaki çelişkiler
ebu lehep'e beddualar edilmesidir. sen tanrısın, niye beddua ediyorsun, direkt atomlarına ayır.
-
40. yalancı insanların ortak özellikleri
her konuda bahanelerinin diğer insanlara göre daha fazla olmasıdır. bir insan ya ne çok bahanesi var dedirtiyorsa yalancı olması muhtemeledir.
-
41. yemek yemeyi işkence haline getiren şeyler
sinekli bir ortamdaysanız o yemek değil işkencedir..
-
42. dolar 1000 lira olur mu
olur.
doğru soru "ne zaman olacak?" -
43. 7 temmuz 2023 vergi zammı yağmuru
herkesin cok dikkatle okumasini rica ediyorum. hepinizi bu entryi paylasmaya davet ediyorum.
ligler baslayinca unutursunuz arkadaslar, buraya birakiyorum. bunlar devletin yalnizca bir "spor kulubu" olan kuruluslara yaptigi vergi borcu indirimleridir. yillarca yapildi bu. haberlerin senelerine bakin.
lutfen her seneyi, her takimi, odedigi vergi tutarini ve affedilen vergi borclarini tek tek arastirin.
affedilen vergi miktarlari ile bu ulkenin ekonomisine ne gibi katkilar yapilabilirdi herkes dusunsun.
ayrica bu spor kuluplerinin sizin bireysel hayatiniza ne gibi bir katkisi oldugunu dusunun.
cebinize para giriyor mu? evinize ekstradan ekmek? senelik yurtdisi yurt ici gezileriniz? daha iyi imkanlarda egitim? kaliteli bir saglik sistemi? daha rahat bir yasam? guzel bir araba?
yapilan bu vergi borcu indirimlerinin cogu (isci olarak calisanlar disinda) bu spor kuluplerinde oynayan sporcularin dolayli yoldan cebine giriyor, cogunun yabanci oldugunu soylememe gerek yok degil mi? bu sporcular ayni anda ilave olarak masaalti nakit odeme aliyor bunu bilmiyormus gibi davranmaya gerek var mi?
buyrun.
2014
hükümettin hazırladığı vergi affı paketinin meclis'ten geçmesiyle birlikte fenerbahçe'nin ezeli rakipleri galatasaray, beşiktaş ve trabzonspor derin bir oh çekecek. ancak fenerbahçe 2002'den bu yana 376 milyon tl vergi ödedi.
https://www.cumhuriyet.com.tr/…lyon-tllik-gol-79061
2017
galatasaray'ın vergi borcu toplamda 530 milyon tl indirildi
https://www.haberler.com/…k-indirim-9422138-haberi/
2022
beşiktaş başkanı çebi: 200 milyon liralık vergi borçlarını 16 milyon liraya indirdik, git-gel ankara, yalvardık yakardık
"cumhurbaşkanımızdan kredilerin yapılandırılmasını talep ettiğimde 'ahmet nereye kadar' dedi
https://www.indyturk.com/…16-milyon-liraya-indirdik
2023
toplam 6.2 milyar lira borcu olan beşiktaş'ın başkanı ahmet nur çebi, ankara'ya giderek 200 milyon liralık vergi borcunu 16 milyon liraya indirttiğini açıklamıştı.
galatasaray'a da bu süreçte benzer bir kolaylık sağlanmış, 285 milyon liralık vergi borcu silinmişti.
https://www.ensonhaber.com/…-vergi-borcu-silinmisti
odeyin lan verginizi kamiller. yoksa size lig falan yok. buraya gelip mac basliklari altinda kafa sisiremezsiniz yoksa. sizin geleceginiz ile ilgilenen kimse yok, kendinizde dahilsiniz.
"vergi geleceğimizdir, vergisiz kazanca izin vermeyelim. #vergihaftası kutlu olsun."
https://www.instagram.com/p/b8_rq0_dpyn/ -
44. yaşlılık kaç yaşında başlıyor sorunsalı
yaşlılık başlamaz yaşlanılır. soruya mantıklı bir cevap vermeyi deneyelim.
20.yy' a kadar çocuk diye bir kavram yoktu. yeni doğan tay gibi ayaklanıp, biraz da basit mantık yürütebiliyorsan doğru çalışmaya. özellikle sanayi devriminin coştuğu zamanlarda fabrikalarda çalışan yaşı 6 civarından başlıyormuş diye okumuştum bir yerlerde. tabiatta durum nasıl tam olarak bilmesemde kısıtlı antropoloji bilgimle diyebilirim ki pekte farklı değilmiş. el mızrak tutmaya başladı mı ava tutmadan öncede anne ile toplamaya.
çocuk ve çocuk hakları çok yeni bir kavram olmasından yola çıkarsak. eskiden gençlik dönemi görece uzunmuş zira çocukluk yok işin içinde. yani bugün bir insanın kendi sorumluluğunu almasını bile 30'larını buluyor. sonra gavurlar neden 40 yeni 30 diyor diye düşünüyoruz. olayın mantalitesi burada başlıyor. tabi burada bahsedilen genelleme. yoksa insanlığın hala aynı koşullarda yani 20. yy öncesi koşullarda yaşayan bireyleri var.
işi kendi sorumluluğunu almaktan baz alırsak bir insan başkalarının sorumluluğunu ya da hayatını yalnız geçirme kararının sorumluluğunu aldığını an yaşlanmaya başlar. ülkemizde bu durum pek böyle değil. malum etrafımız işinin sorumluluğunu, ebeveynlik sorumluluğunu, sevmenin sorumluluğunu alamayan insanlarla dolu. fakat yaşlanmak sorumluluktur. öylesine bir sorumluluktur ki bu bir an gelir beden kendi sorumluluğundan bile tiksinir. sonra bokumuzu falan tutamayız, akıl ayşe misali tatile çıkar vs vs.
modern insan haz diyarlarında yüzüp, kapitalizmin simülasyon atlı karıncasında biteviye dönmek istese de bu iş öyle olmuyor. hatta bu tavır ömrü kısaltıp, yukarıda yazdığım semptomları erkene çekebiliyor. yani yaşlanmak bir anlamda hayatın kıymetini, zaman ve an kavramlarını anlayabilmekten geçiyor. günümüzde yaşlanmanın başlangıcını spesifikleştirmeye kalkarsak. bunda da giderek artan kentli nüfusu baz alırsak bir insan 40 ile 45 yaş arası yaşlanmaya başlar. 5 yıllık bir geciktirme payı olduğundan dedim. biraz daha uzatılmaya kalkıldığında sokakta parmakla gösterilen tipler haline dönüşüyoruz zira. menapoz ya da andropoz çarpması denilen bir realite var sonuçta.
he yaşlanmak ortadoğu'nun ilkel dinamiklerinden dolayı biraz ıskartaya çıkmak olarak algılansa da işin gerçeği pek öyle değil. insan yaptıklarında biraz daha mahir olabildiği için daha iyi tadını alabiliyor. daha fazla dinleyebiliyor. anlaşılmak gibi dünyanın en sikko kaygısından kendini azad edebiliyor. yani başka insanların hayatını çoğaltmasına faydalı olabiliyor. eh tabi zamanın azaldığı gerçeği de insanın her şeyin tadını daha derin daha haz dolu almasına sebep oluyor. gençliğinde bu şarap niye bu kadar pahalı lan aynı bizim gazoz karıştırıp içtiğimiz gibi demiyor. anlıyor ki o gazoz karıştırılan şarap güzel olduğundan dolayı tatlı gelmiyordu gençken zaten her şey güzeldi. şimdi daha estetik daha eklektik olarak iyi şarap içiyorum diyebiliyor.
kısacası 35'ten sonra gençlik roketinin yakıtı azalıyor maksimum 10 yıl sonrada mekikten ayrılıyor. güzel yaşlandığınız bir ömür yaşamanız dileklerimle. -
45. 2023 britanya gp
rb19 daniel ricciardo bey'e opsiyonlanmıştır. hayırlı olsun.
-
46. psikiyatrik hastalıkların esas sebebi
"genetik faktörler ve çevresel faktörler" başta olmak üzere, çok farklı sebeplerle psikolojik rahatsızlıklar ortaya çıkabilir.
insan vücudundaki her hastalık gibi, ruhsal hastalıklarda da erken tanı ve doğru teşhis çok önemlidir. yanlış konulan teşhisler ve bunun sonucunda yanlış verilen ilaçlarla, kişinin psikolojik hastalıkları dahada şiddetlenebilir veya farklı psikolojik hastalıklar tetiklenebilir.
kendi yaşadıklarım ve gözlemlerime dayanarak naçizane tavsiyem; eğer psikolojik bir hastalığınız olduğuna inanıyorsanız veya bununla ilgili size bir teşhis konulduysa, bunu ikinci veya üçüncü farklı bir doktora teyit ettirerek bir tedaviye başlamanız. çünkü bazen psikiyatri doktorları yanılabiliyorlar.
bahsettiğim konuyla alakalı, uzun yıllar önce yapılan ve dünya çapında ses getiren bir deneyi de entry'me ekleyeyim.
"rosenhan deneyi"
psikolog david rosenhan, 1973 yılında psikiyatrik teşhislerin ne kadar geçerli ve güvenilir olduğunu test etmek için iki bölümden oluşan bir deney yapar.
ilk bölümde; rosenhan ile beraber, üç psikolog, bir psikiyatr, bir öğrenci, bir pedagog, bir ev kadını ve bir ressamdan oluşan sekiz sahte hasta, akıl hastanesine başvurarak ses halüsinasyonlarından şikayetçi olduklarını söylerler. tümü "boş", "boşluk", "nafile" gibi sözcüklerin kafalarında tekrarlandığını iddia ederler. ki bu sözcükler, varoluşsal bir krizin sinyallerini verdikleri için özellikle seçilmiştir.
gruptan 7 kişiye şizofreni, 1 kişiye manik depresif psikoz tanısı konduktan sonra sekizi de hastaneye yatırılır.
sahte hastalar, hastaneye kabul edildikten sonra tamamen normal davranmaya başlar ve doktorlara artık kafalarında herhangi bir ses duymadıklarını bildirirler. buna rağmen normal davranışlardan bazıları, sanki hastalık belirtisiymiş gibi hasta kayıtlarına geçirilir. neticede sahte hastaların, doktorları hastaneden çıkabilecek durumda olduklarını ikna etmeleri ortalama olarak 19 gün sürer ve taburcu olurken "semptomları geçici olarak hafiflemiş şizofreni" teşhisinden kurtulamazlar.
ayrıca o sırada kliniklerde yatan 118 gerçek hastadan 35’i, rosenhan ve ekip üyelerine "sen deli olamazsın, herhalde hastaneyi teftişe gelen bir gazeteci ya da profesörsün" der. kalan hastalar da bu kişilerin önceden hasta olup şimdi düzeldiğine inanırken hastanedeki hekimler numara yaptıklarını anlayamaz.
deneyin ikinci bölümü; ilk bölümün sonuçlarını duyan tanınmış bir araştırma hastanesinin, kendi kurumlarında böyle hatalar yapılmayacağını, akıl hastalarıyla akıl sağlığı yerinde olan kimselerin birbirine karıştırılmayacağını iddia ederek rosenhan'a meydan okumasıyla başlar.
bunun üzerine rosenhan hastaneye üç aylık bir süre içinde, bir veya daha fazla sahte hastanın başvuracağını bildirir. hastane doktorlarının görevi bu sahte hastaları teşhis etmektir.
doktorlar deney süresince hastaneye başvuran 193 kişiden 41'inin sahte hasta, 42'sinin ise şüpheli olduğuna kanaat getirir.
halbuki rosenhan hastaneye hiç kimseyi göndermemiştir. -
47. tır tekeri koklamak
gurbetçilerin zevk aldığı aktivitelerdenmiş. öyle diyolla
-
48. şimşek'in yerel seçimi kaybettireceği gerçeği
hala kötü ekonomiyle seçim kazanılacağını sanan salaklar var. ha birde bu muhalefetle seçim kazanacağını sanan salakları unutmamak lazım
-
49. kötü ilişki yaşamaktansa yalnız kalmayı yeğlemek
neredeyse 2 senedir deneyimlediğim ve büyük farkındalıklar yaşamamı sağlayan tercih. bana göre sonuçlarını yazayım, belki birilerine faydam dokunur.
1- yalnızlık ya da terkedilme korkusu gibi çocukluk travmalarına bağlı sosyal bozukluklarınız tam anlamıyla olmasa da büyük ölçüde geçiyor.
2- daha önce deneyimlemediğiniz bu uzun süreli yalnızlık sayesinde keşfetmediğiniz ne çok yönünüzün, korkunuzun, cesaretinizin olduğunu görüyorsunuz. bir nevi kendinle, canavarlarınla yüzleşme.
3- 2'nin alt başlığı gibi aslında. eksikliğinden korktuğunuz şeylerin o kadar da lazım olmadığını, onlarsız da gayet hayatta kalabildiğinizi görmek güç, kendinizle vakit geçirmeyi öğrenmek farkındalık ve keyif verdikçe, öz sevgi ve iç huzurunuz artıyor.
4- needy bir insan olmayı bıraktığınız için her ilgi gösterene, love bombing, future faking yapana, narsiste, sosyopata, ben merkezciye kapılmıyor, bunları daha erken tespit edip en kötü ihtimalle az hasarla hayatınızdan siktir edebiliyorsunuz.
5- üstteki maddeye müteakiben armudun sapı üzümün çöpü derken asoayalleşip kilo almanıza ve biraz götü başı dağıtmanıza neden olabilir bu yalnızlık ama korkmayın, böyle de güzelsiniz/yakışıklısınız. birilerine kendini beğendirme arzusu azalınca ya da tükenince böyle bir durum oluşması kaçınılmaz ama kendiniz için de bakımlı/ iyi görünümlü olmalısınız bunu da unutmayın :)
6- hobilere zaman kalıyor, yaratıcılık artıyor. fiziksel taraf bi nebze bozulsa da entelektüel tarafınız güçlenip güzelleşiyor.
7- toksik insanlarla bir arada olmak hem fiziksel hem mental sağlığınızı bozduğu için aslında her açıdan daha sağlıklı biri oluyorsunuz.
daha vardır, şimdilik aklıma gelenler bunlar. yalnız kalmaktan korkmayın, kendinizi içinde yalnız hissettiğiniz bir ilişkidense gerçekten yalnız olmak, yalnız olmayı tercih etmek iç huzurunuzun ihtiyacı olan tek şey. -
50. tek taş yüzük istemeyen kadın
ben istemiyorum. onun yerine zarif, farklı, özel yüzük daha anlamlı. beştaşlar bagetler falan da çok iğrenç bence çok kaba. sade, zarif ve herkeste olmayan bir yüzükle teklif edilmesi çok daha hoş. parasından ziyade görüntüsünün kibarlığını daha çok önemsiyorum. mesela gerekirse gümüş olsun 200 tl olsun ama hoş olsun. öyle mağazaya girip alalade bakılıp herkeste olan tektaş alınmış olmasın, düşünülerek alınmış olsun.